@satirarasiyasam
|
İlk dersin bitiş zili çalmıştı. Hoca sınıftan çıkınca direk başımı sıraya yaşladım.
Yine yeniden yepyeni bir okul. Bu okuldaki ilk günümdü ve ilk dersim bitmişti. Bundan önceki çoğu okulumda olduğu gibi sınıfa girmiş kendimi tanıtmış ve arkalardan boş bir sıraya geçmiştim.
Eskiden yeni bir yerde tanımadığım insanlara karşı kendimi tanıtacağım zaman kalbim sıkışır, vücudumu ateş basar ve kelimeler ağzımdan çok kısık sesle çıkardı. Herkesin bana baktığı hissi kalbimi çarpıtırdı. Sonrada ilk tenefüs...
Küçüklüğümde birinin bana gelmesini beklerdim o yüzden arkadaş olmam çok uzun zaman alırdı; biraz büyüdüğümde kimseden beklememek gerektiği ve ilk adımı benim atmam gerektiğini anlamıştım ve öyle yapıyordum. Ama arkadaşlığımın sonu hep kötü bitiyordu, kimse gibi arkadaşlığımı sürdüremiyordum.
O yüzden artık hiçbir beklentim yoktu. Ne birisinin bana gelmesini ne de birisiyle arkadaş olmak istiyordum. O yüzden kimse gelmesin yanıma diye başımı sıraya koyduğum koluma kapattım.
Yeni gelen birine hoşgeldin diyen iyi insanlar vardı. Ama bunlarla sevinmek yerine daha da strese giriyordum. Sanki mecbur olduğu için tanışmış gibi. Neden böyle düşündüğümü bilmiyordum ama kimsenin benimle samimiyet içeren bir diyalog kuracağına bile inancım yoktu.
Ben eski anlarımı düşünüp neden böyle olduğumu düşünürken korktuğum başıma geldi.
"Merhaba"
Yanıbaşımdan gelen sesle kafam yukarı kalktı.
"Zeynepti dimi? Ben Beril. Okula hoşgeldin"
Yüzünde tebessümüyle sıkmam için elini uzatıyordu. Ne kadar stres olsamda elimi uzatıp elini sıktım ve bende samimi olmasını umduğum bir tebessüm yolladım. "Teşekkür ederim"
Hemen yanındaki kız da elini uzatıp "Bende Sevda" dedi.
Bu sadece birt giriş bölümüdür. |
0% |