Helloooooooooooooooo 🦋

' Sadece amcan ile sınırlı değil nefret ettiğim kişi listesi'

' Kimler var?'

Yemeğime devam ederken bir yandanda dediği şeyleri aklımdan geçiriyordum. Annesi kuzeni güvenlik ekibi ve muhtemelen diğer yakın akrabalarıda burada yada diğer evin olduğu arazideydi. Onlarda bizim gibi birbirinden çok ayrılmamışlardı. Ama bildiğim kadarıyla bir amcası yoktu halası vardı. Anne tarafına dair pek bir şey bilmiyordum gerçi. Abisi olduğunda bilmiyordum işin aslı belli bir süre davetlere gitmeye uygun bulunmadığım için kim kimin çocuğu yada kardeşi anlamam biraz zaman almıştı. Açıkçası pek ilgimide çekmemişti. Sonradan girdiğim bir ortamda çokta göze batmadan yaşamaya çalışıyordum kendimce. Muhtemelen abisinide görsel olarak biliyor ama kim olduğunu bilmiyordum. Aklıma restoranda gördüğüm adam gelirken onun kim olduğunu hatırlamaya çalıştım. Tanıdık bir yüzü vardı ama çok fazla görmediğim birisine benziyordu. Mete sessiz kalışımı fırsat bilip sorumu yanıtlamadığında önümdeki bitmiş tabağa elime aldım. Onun tabağında alıp mutfak lavobosuna gittim. Demekki listede herkes olabilirdi. Aklıma bu herkesin kimler olabileceği fikri dolaşırken onu davetlerde kiminle gördüğümü hatırlamaya çalıştım. Takıldığı görüştüğü kişiler ile illaki davetlerde denk gelmiştik.Pekte dikkatli olmadığım davetler diye seslenen iç sesim ile yeniden ona döndüğümde sandalyesinde dönmüş beni izliyordu. İkimizinde kendi içinde sırları olması çok tuhaftı çünkü ikimizde günün sonunda bu sırlarımız ile yüzleşecektik. Ve bu yüzleşmenin getirisi neler olacaktı emin değildim.

' Açıkçası senin ailende sevdiğim kimse yok'

Bir anda açıkça söylediği gerçek ile yaslandığım mutfak lavobasından ayrıldım. Güzel hepimizde nefret etmesi için ailecek ne yapmıştık ki.

' Ne yaptık sana '

' Bana değil ama sevdiğim birine zararları dokundu ailenin'

Amcam ve babamı düşündüğümde bunun oldukça imkanlı bir ihtimal olduğu ortadaydı. İkisininde dosttan çok düşmanı vardı . Kimseye güvenmedikleride ortadaydı ama nasıl olmuştuda batmıştık bilmiyordum. Bir diğer ihtimalde ağlarına Mete'yi düşürmek istedikleriydi. Sonuçta güçlü bir müttefik iyi bir hamleydi.

' Sen emin misin bizimkilerin battığından?'

' Oldukça eminim'

' Peki kurtuldular mı bu yolla '

' Umarım '

Sesinden yayılan keyif bu durumdan ne kadar keyif aldığını söylerken yeniden karşısına oturdum.evet ciddi kararlar almak için en iyi yol mutfak masasında karar almaktır.

' Mete bu düğünü iptal edemez miyiz?'

' Hayır '

Muhteşem diyen iç sesime göz devirirken az kalsın benimde aynı şekilde tepki vereceğimi fark ettim. Evet muhteşemdi amcamlar hayır dediğim için beni öldürmek isterken Meryem hanımda hayır demediğim için beni öldürmek istiyordu.

Tek iyi yanı şu olabilirdi evlendikten kısa süre sonra boşanıp kaçabilirdim.

' Evi gezelim mi?'

' Açıkçası pek değiştirmek isteyeceğimi düşünmüyorum.'

' Neden'

' Sonuçta ayrılacağımız belli düzenini bozmaya gerek yok. Ama annemleri nasıl ikna edeceğimi bilemiyorum heleki deli gibi ev eşyası falan baktıklarını varsayarsak'

' Yinede bir süre burda yaşayacaksın istediğin seyleri değiştirmelisin'

Ayağa kalkıp bana kapıyı işaret ettiğinde önden ilerledim güzel bir ev turumuz eksikti. Sabah ki halim ile şuan ki halim arasında geçip giden durumları düşündüğümde gerçekten dengesiz bir hal almaya başlamıştım.

Yaklaşık bir saat kadar önce gördüğüm salonu yeniden izlerken mobilyalar ve televizyon ünitesi dışında bir duvara yaşlı duran kitaplık dışında oldukça sade ve boş duruyordu. Belki bir kaç çiçek alınabilir di. Annemlerin önünü kesebilirdim. Bu katta ki lavobayı bakıp hemen sonda kalan odaya girdiğimizde bir yatak ve dolaba baktım.

' Misafirim pek yok ama olursa diye annem düşünmüştü.'

Başım ile onu onayladığımda küçük odanın içindeki beyaz mobilyaları izledim evet sanırım buraya bir şeyler yapabilirdim. Sonuçta bu evde kalacaksam burası odam olabilirdi.

Merdivenleri çıkıp üst katta çıktığımızda yarım kat gibi düzenlenmiş alanın kapılarının açıldığı hol direk salonu görüyorsun. Üstten baktığım salonuna bir kaç ekleme düşündüm yeniden içimden geçen hiçbir şeyi buraya yansıtmak istemiyordum ama bazı şeyler eklemek zorunda gibi duruyordum.

' Burası yatak odası '

' Orayı görmeme gerek yok bence '

' Ortak alanımız olacak Helin nasıl görmene gerek yok'

' Hani anlaşmalı bir evlilik ya bu sarılıp uyumayı düşünmedin diye düşünüyorum '

' Yani uyurken pek sarılan bir adam değilim sanırım test etmedim onu senle görürüz. Ama emin olduğum iki şey var ne olursa olsun düğün olacak ve beraber uyuyacağız'

Aynen aynen diyen iç sesime rağmen yinede odaya girdim içeriyi kaplayan siyah içime çöreklenirken bu kadar koyu bir odaya gerek var mı diye düşündüm.

' Ben karanlık seviyorum ama ikimiz kalacağı için biraz aydınlanması gerekiyor sanırım burayi komple değişebilirsin'

' Gerek yok'

Yatağın sağ tarafinda kalan uzun camlar şehri ayağının altında gibi gösterirken sol tarafta kalan kapıdan giyinme odasına girdi onu takip ettiğimde buranın da yoğun bir siyah hakimiyeti vardı.

' Dolabın bu tarafını sen kullanırsın diye düşündüm ama yeterli olmazsa yan tarafta bir oda daha var orayı senin için düzenleriz'

Başımı olumluca salladığımda banyo ve lavoba kısmınında siyah temalı olmasına güldüm. Benim heryerden aydınlık akan odama karşı siyahın hüküm sürdüğü bir alan oldukça garip geliyordu.

Yeniden minik kolidora çıktığımızda bahsettiği boş odayı gösterip hemen yanındaki çalışma odasına geçtik.

Buranın daha ferah döşenmiş olması evdeki aykırı durumu kanıtlıyordu. Mutfak canlı tonlardaydı yeşilin tonu olan mutfağı hatırladığımda diğer odaları hızla düşündüm spor bir salon siyahtan oluşan bir yatak odası ve en sonunda ferah bir çalışma alanı aynı alanda bambaşka ruh halleri gibi duruyordu.

' Eğer istersen diğer odayı sana özel alan yapabiliriz gerçi neler seviyorsun pek emin değilim ama'

' Bana bu kadar alan tanımana gerek var mı? '

' Daha fazlasına gerek var sonuçta karım oluyorsun. Evet garip bir durum farkındayım sonu ne olur bilinmez ama şuan ki durum ortada evleniyoruz ve karım istediği herşeyi elde edebilmeli'

' Her şeyi mi?'

' Benim olan ve ona sunabileceğim herşeyi'

Yeniden alt kata yöneldiğimizde en azından biraz daha olumlu düşünmem gerektiğini söylüyordum ama içimdeki susmayan sesler rezillik çıkarma peşindeydi. Mete'ye haksızlık yapmak istemiyordum bana göre bu durumu daha iyi yönetiyor ve daha ılımlı yaklaşıyordu ama günün sonunda herkese yönelen öfkesini üzerime çekmek nasıl olurdu bilmiyordum.

Kapının çalınması ile beni koltuklara yönlendirirken o kapıya ilerledi. Muhtemelen apartmandan birileri olduğuna emindim hem söylediğine göre yakını olan herkes buradaydı. Kapıdan duyduğum ses günlerdir kulağımda olan ses olduğu için içim titrerken ne yapacağımı bilmiyordum.

Meryem hanım oğlunun önünde bir şeylere kızarak gittikçe salona yaklaşırken oturduğum koltuğa batıp yok olma hayali kuruyordum. Bir anda sessizleşmiş olması beni fark ettiğini gösterirken ona bakmaya cesaretim yoktu terleyen ellerimi dizlerime sürtüğümde sabahtan beri üşümemiş olan bacaklarım bile buz gibiydi. Aklıma boynum gelirken şapkamı kafama geçirmekte geç kaldığımın farkındaydım.

' Helincim merhaba'

' Merhaba Meryem hanım '

Hemen yan tarafında kalan tekli koltuğa oturduğun da gözlerine bakmamak için gözlerimi sadece onun üzerinde gezdiriyordum.

Onun gözleri ise boynumda dolaşıyor olmalıydı. Boynumun yandığını hissettiğim için bu tahminde bulunmak zor değildi.

' Annecim bana bir çay yapar mısın?'

' Tamam sizi baş başa bırakıyorum '

Mete mutfağa yöneldiğinde bir anlık kapıya olan mesafemi ölçtüm. Belki kaçma şansım olurdu ama yapabilecek kadar hızlı mıydım? Kaçmaktan vazgeçtim sonuçta burada olduğumu görmüştü.

' Denedim Meryem hanım '

' Boynun o yüzden mi?'

Ellimi onun baktığı taraftan boynuma yaslayıp başımı salladım. Gözlerine bakmaya çekiniyordum ama yinede kendimi aciklamak istiyordum. Gözleri halen boynumdayken anlatmak en kolayı olabilirdi sanırım. Sesimi biraz alçatıp yeniden konuştuğumda gözleri bana dönmüştü.

' Babamlarla söyledim ama pek işe yaramadı gördüğünüz gibi. Yinede diğer dediğinizi düşünüyorum '

' Baban mıydı? '

' Efendim'

' Boynun bu hale gelirken Hülya ne yapıyordu '

Annem ne mi yapıyordu ? Sonradan gelmişti zaten orda da olsa yapabileceği pek bir şey yoktu. Yada yapmazdı.

' Söylediğiniz gibi pek sevilen biri değilim '

' Helin bu sevilmek ile alakalı mı sence şikayet etmelisin'

' Kime yada daha doğrusu kimi kime şikayet etmeliyim. Daha önce denemiştim bir işe yaradığını görmedim. Bir yerde şımarık birisi gözükmekten başka bir şey değil '

Günler önce bana acımasızca konuşan haline tezat bir şekilde yaşarmak üzere olan gözleri ile boynuma bakıp duruyordu. Gerçekten bana acıyor olmalıydı.

' Meryem hanım Mete'ye anlatmadım sadece kim olduğunu tahmin ediyor o kadar'

' Helin '

' Sizden bir şey rica etsem olur mu? Ben Mete'yi de zorluyorum ama vazgeçmiyor. Bir rezillik yapıp onuda üzmek istemiyorum. Bir süre bu anlaşma durumda kalsak sonrasında ayrılsam olur mu ?'

En azından kendim içinde bir çözüm bulabilirdim. Yoksa sonumu çok yakından görebiliyordum ama bunu dile getirecek cesaretim yoktu. Beni izleyen gözlerini manzaraya çevirdiğinde ondan istediğim şeyin gerçekten ona kötülük yapmak olduğunu düşünüyordum. İkimizde sessiz kalırken bu sessizliğin beni onaylamadığını hissedebiliyordum.

Elinde bir tepsi ile içeriye giren Mete dikkati üzerine aldığında ortadaki sehpaya bıraktığı tepsiden bir fincanı annesine uzattı. Bana yakın olan bir kenarada bir fincan bıraktığında fincanıma baktım.

' Güzelce süzdüm yani afiyet ile içebilirsiniz '

Hangi bitki çayını denediğini merak ettiğimde köyü renginden hiçbir şey anlayamdığım için bir yudum aldım. Damağıma gelen meyve tadı ile ona bakarken sıcaklığın boğazıma iyi geldiğini fark ettim.

' Annemin karışımı oda senin gibi değişik çaylar seviyor '

Gözlerim Meryem hanma döndüğünde ikimiz üzerinde gezinen yüzü Mete'nin dediği ile fincanlara dönerken sessiz kalıp çayıma odaklandım.

' Yarınki davetti konuşmak için gelmiştim aslında Doğan '

' Bir miktar bağış yapabiliriz bağış için ayrılan bütçeden senin için bir şeyler ayarlayabiliriz anne'

' Güzel olur. Bu sefer Alin'ide götürmek istiyorum.'

' Olabilir'

Yarınki davet aklıma gelirken benimde gitmem gerektiğini biliyordum. Aklıma annemin benim için hazırladığı elbise gelirken ondansa boğazlı birşeyler tercih etmek daha mantıklı olabilirdi. Yapılan makyaj gizlesede yinede riske atmamak lazımdı. İnsanların merak duygusunu daha fazla üzerime çekmek istemiyordum. Belki bir fular iş görebilirdi. Anne oğul bir kaç konu daha konuştuğunda hepsinin bahçe yada diğer ve ile ilgili olmasını sessizce dinledim.

' Evde bir değişiklik yapacak mısın Helin'

Beklemediğim soru ile Meryem hanıma döndüğümde gözleri salonu ve merdivenleri dolaşıyordu.

' Belki bir iki bitki olabilir diye düşündüm. Başka şeylere dokunmak istemiyorum.'

' Mobilyalar yada duvar boyası '

Gözlerim kemik rengi duvar boyasında dolaşırken kafamı olumsuz anlamda salladım. Yerleşmeye gerek yoktu.

' Bu evde düzenleme yapmaya bilirsin ama diğer evin dekore edilmesi gerekiyor boş bir şekilde durduğu için '

' Diğer ev'

' Geçen sefer akşam olduğu için göstermedim. Annemin bahçesinden içeriye doğru gittiğinde başka bir açıklık vardı orayada bana bir ev yapıldı.'

Meryem hanımın yemekte bahsettiği evi hatırladığımda aklıma orayla ilgili dedikleri gelince anladım anlamında sadece başımı salladım. Sevdikleri ile olması gereken bir ev.

' Helincim bir daha ki sefere orayı gezelim eminim orayı çok zevkli bir şekilde dekore edersin. Hem hep burda kalmaktan sıkılabilirsin?'

Bir kaç dakika öncesi ile şimdi arasında anlam kurmayı bıraktığım için söylenen şeylerin akışına göre hareket etmek dahaa mantıklıydı.

' Annem gibi bir bahçe yapabilirsin istersen yada farklı bir şey '

Mete'nin benim yerime planladığı bahçe gulmeme sebep olurken yinede tebessümden fazlasını yansıtmadım yüzüme.

' öyle bir bahçe yıllar alır '

Ve bizim o kadar yıllarımız yok diye içimden tamamladığım cümlem ile çayımdan son yudumu aldım.

' Daha iyi uzun uzun genişletebilirsin. Hem annemde seviyor bahçeyi beraber belki kocaman bir alanı değiştirirsiniz'

Meryem hanım ile göz göze geldiğimde bana gülümsediğinde ona tebessüm ettim. Evet kocaman bahçe yapardık. Ortasınada kendimi gömerdim sanırım.

' Ben eve geçiyorum çocuklar. Yarın görüşürüz Helincim. Her hangi bir sıkıntıda beni araya bilirsin?'

Yüzündeki gülümseme ile ayağa kalktığında bende onunla beraber kalktım. Mete'nin hareketlendiğini gördüğünde ona oturmasını söylerken benimle beraber kapıya kadar ilerledi.

Kapı önüne geldiğimizde bir kaç saniye gözleri boynuma değdikten sonra yine gözlerime baktı. Yüzüne yayılan hafif bir gülümseme eşliğinde bir elimi tuttuğunda şaşkınlık ile elime baktım.

' Senin dediğini yapalım. Belki sonu düşündüğüm gibi gitmez ve bugün üzüldüğünden daha fazla üzülmüş olmazsın'

' Teşekkür ederim'

' Beraber bir şeyler yapalım Helin '

' Tabi Meryem Hanım'

' Yarın görüşürüz dikkatli ol'

' Görüşürüz'

Kapıdan çıktığında bile kapanan kapıya baka kaldım. Evet bir adım gerilemiştim en azından bir süre nefes alıp kendim için bir şeyler planlaya bilirdim. Yada en azından evdekilerden kurtulup sonunda kaçabileceğim bir yer bulurdum. Meryem hanımın bana tanıdığı süre ne kadardı bilmiyordum ama bu süreyi iyi değerlendirmeliydim.

Saç koklerime vuran nefes ve hemen ardimda hissettiğim sıcaklık ile daldığım kapı kolundan gözlerimi ayırdım.

' Zihninde olmak istiyorum.'

' Neden'

' Çünkü sürekli oradasın. Annem üzerine bu kadar düşüneceğin ne söyledi '

' Hiçbir şey '

' O zaman sen her misafir yolcu ettiğinde kapı önünde bekliyorsun'

Kafamı olabilir gibi iki tarafada yaptırdığım da gözleri bir anlığına boynuma giderken mavilerinin hızlı değişimi ile yutkundum. Kesinlikle öfkeli tarafı çok kötüydü.

Ve öfkesine sebep olmamalıydım. Yada olmalıydım.

~~~

Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur⭐

Kendinize iyi davranın 🌻