Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18. Bölüm

@saturnsring

' Ne kadar yakındın sen kuzeninle. Ne biliyorsun tam olarak ölümü hakkında '

 

' O gece kaçarken gördüm onu aslında ama kimseye söylemedim '

 

' Neden söylemedin '

 

' Eğer söylersem amcam engel olurdu. Hem bunu Dilara' da istemiyordu zaten yakanlanmamak için açık açık bu kaçma işini konuşmadık bile ama sevdiği adam için kaçacağını biliyordum.'

 

Söylediklerimi düşünür gibi duran ifadesindesine bakmaya devam ederken gerçekten bir gündür içinde durduğum dantel yığınına ara ara bakıyordum. Daha kötüsünü yaşamıştım annem kilo vermem konusunda yardımcı olsun diye bir keresinde en dar elbisem ile beni uyumaya mahkum etmişti. Onun içinde olmaktansa bu daha rahat bir kiyafet kalıyordu.

 

' Sevdiği adamı tanıyor musun?'

 

Bir kaç dakika öncesinde aklımdan geçenlere tezat bir durumun içindeydim. Ama yinede sessiz kaldım kendi içimdeki acabalara bile.

 

' Serdar'ı tanıyorum tabi üzerinden zaman geçti ilk görüşte tanıyamam ama bazen onunla karşılaşmak istiyorum. Çünkü amcam araba vurdu demişti sense yanan bir arabadan bahsettin her türlü evden sadece sırt çantası ile çıkan bir kızın profiline uymuyor.'

 

' Serdar'ın soy adını biliyor musun?'

 

' Hayır sadece bizimkiler bize uygun değil diyorlardı '

 

' Tanışmadınız hiç o zaman'

 

Aklıma uçuşan bir kaç kesik anıdan birinde bana gülümseyen yeşil gözleri hatırladım. Dilara bizi bir akşam tanıştırmıştı. Sakin ve kibar birisi olduğunu hatırlıyordum. Ama o zamanlar çokta dikkat etmemiştim ikisine çünkü Dilara mutluydu ve yanındaki adamın detayları onu ilgilendirirdi. Hem o sıra her şeye kendimce isyan başlamıştım.

 

' Tanıştık kibar birisiydi ama soy ismi yada başka detayları ile ilgilenmedim.'

 

' Dilara bahsetmedi mi sana bunlardan kızların böyle konularda dedikodu yaptıklarına emindim oysaki'

 

Bahsetmemişti hatta sadece çok mutlu olduğunu söylüyordu. Geceleri buluşmak için kaçmak konusunda ona yardım ediyordum. Sonrasında o sevgilisinin yanına gidiyordu bende o zamanki arkadaşlarım ile takılıyordum. Son iki ayın tamamı böyle anılardan ibaretti sonra amcamlar bizi fark etmişti yada başka bir şey olmuştu.

 

' Bahsetti nasıl mutlu olduğunu hatırlıyorum gerisi önemsiz '

 

' Helin'

 

' Efendim'

 

' İstersen bu olayı araştıra bilirim. Belki Serdar'ı bulabiliriz '

 

' Sanırım duş alsam iyi olur'

 

Bu benim meselemdi kuzenime ne olduğunu öğrenecektim İdil'in bahsettiği detaylarıda bulacaktım ama bunların hiçbirinde ondan yardım almayı düşünmüyordum. Gerçekleri söylemiyor diyen iç sesime onun doğruları söylediğini kanıtlamak istiyordum. Oturduğum yerden hareketlenip odanın içindeki giyinme odasına geçtim. Kendim için rahat bir şort tişört takımı alıp duşa girdiğimde nereden başlamam gerektiğini düşünüyordum. Hemde gizli bir şekilde hareket etmeliydim. Çünkü babamlarda anlamamalıydı.

Belkide eskilere ulaşmak sorunlarımı çözerdi. Ama onlara ulaşacak kapının nerde olduğunu bulmalıydım.

 

Aldığım duşun sakinleştirici etkisi ile kendimi daha rahat hissederken odaya geçtim. Doğan'ın çoktan odadan çıktığını fark ettiğimde bende alt kata indim. Mutfak tarafından gelen hareketlilik ile o tarafa ilerlediğimde onun çoktan düşünü almış ve bir şeyler hazırladığını gördüm. Sanırım zaman kavramım biraz takla atıyordu.

 

' Şu yediğin sağlıklı salatalardan yapmaya çalışıyorum ama bundan sonrasında biraz diyetinden ayrılmamız gerekecek '

 

' Neden '

 

' Yardıma gelen abla tamamen annemin menülerini yapıyor senin yediğin şeyler onun için yemekten sayılmaz '

 

' Sağlıklı şeyler zaten pek saygı görmüyor '

 

' Helin belki biraz herkes gibi beslenebilirsin en azından benim tonton abla senin düzenine alışana kadar'

 

' Başımın çaresine bakarım '

 

Ki her zaman bir şekilde bakmıştım. Halen delirmediğime göre gerçektende iyi gidiyordum. Önüme bırakılan içinde herşeyden bulunan salataya baktığımda onun önündeki kahveye baktım. Gerçekten kendisi yemeyecekse neden benim için hazırlamıştı ki.

 

' Böyle düşüyorlar mı Mete Bey'

 

Söylediğim şeyi bir kaç saniye sonra anladığında güldü. Kafası ile beni onaylarken bir yandanda alt dudağını dişliyordu.

 

' Düşüyor sanırım yeniden Mete olduğuma göre '

 

' Yeniden Mete olmanın salata ile alakası yok sonuçta barış ilan ettik'

 

Yani en azından görünen buydu. Aklımda tur atan tilkiler ile ona gülümsediğimde içinden ton balığı çıkan salatamda yemeye devam ettim. Cidden ne bulursa içine doldurmuş gibi duruyordu.

 

' Bir şey soracağım şimdi benim uymam gereken bir şeyler var mı ?'

 

' Helin seni eve kapatmayacağım. Özgürlüğün senin ama maalesef ki olduğum konumdan kaynaklı korunacaksın emin ol fark ettirmemelerini söyleyeceğim.'

 

O zaman yapacaklarımı buna dikkat ederek dikkat çekmeden yapmalıydım.

 

' Ona alışkınım '

 

' Onun dışında istediğini yapabilirsin?'

 

' Emin misin ?'

 

' Finasal anlamda beni batırmak için bir şeyler yapmayacaksın dimi'

 

' Paranın cebinde kalacağından emin olabilirsin'

 

' Paramız Helin sende bir Kurt'sun artık '

 

' Doğru bir süreliğine var öyle bir şey '

 

Salatamın sonuna gelirken bugünü geçmişteki gölgeleri bir yerlerden takip edip haklarında bir şeyler bulmak için kullanmalıydım. Belki Handan ile bir yerleri ziyaret edebilirdim. Birde Meryem hanım ile bir konuşma yapmalıydım ama asla belli etmeden. Hem belkide oda oğlunun sırlarını saklıyordu o yüzden sakince ve emin bir şekilde ilerlemeliydim. Fırtına öncesi bir sessizlik gibi ilerlemeliydim.

 

' Helin istersen beraber bir şeyler de yapabiliriz '

 

' Ne gibi şeyler '

 

' Bilmem neleri seversin'

 

Kaos severim demek istedim bir an birazda kan dökmek ama şimdi dikkat çekmeme zamanıydı. O yüzden tabağımı makineye yerleştirirken beni izleyen adama omuz silktim. Bilmiyorum demenin farklı bir yolu olarak.

 

' Bu binada sadece sana yakın kişiler oturuyor dimi'

 

' Evet son dört kat komple aile üyeleri ve bir numaralı çalışanlarım. Diğer katlarda belli oranda tanıdık '

 

' Binayı yaksam haberinin olması sadece üç saniye yani'

 

' Sen yinede binayı yakma seni güvenlik şefimle tanıştıracağım benim olmadığım zamanlarda her şeyden o sorumlu '

 

Kafamı olumlu anlamda salladığımda ikimizinde konuşacakları bitmiş oldu. Ben kendi koltuğun bir kenarına atıp kendi işime odaklanırken o çalışma odasına çıkmıştı. Aklıma düşen her ismi tek tek Google ve tüm sosyal mecralarda ararken keşke benimde bir güvenlik sefim olsaydı diye düşünmüştüm bu işin bu kadar zor olmaması lazımdı. En azından bir kaçının yada birinin bir yerlerden çıkması gerekiyordu. Ama yoktu sanki herkes hakkında her şey silinmiş gibiydi. Sakin olmalıydım kim aradığını anında bulurdu ki zaten?

 

Kafamı dağıtmak için sakin bir müzik açıp mutfakta oyalanmaya karar verdim sonuçta herkes tarifler yoluyla her şeyi basarabiliyordu artık. Hem kendi sevdiğim şeyleri yapmakta üzerime yoktu.

Sevdiğim sarımsaklı ekmek ve domates çorbası için malzemeleri kurcalarken hemen hemen herşeyin yerinede öğrenmiştim. Dört domatesi soyup robottan çektikten sonra unu tereyağında kavurmaya geçmiştim bir yandanda eksik bir şey varmı diye tariftekiler ile önümdeki malzemeleri kıyaslıyordum. Kavurduğum unun üzerine domatesleri ekleyip biraz daha karıştırdım. Sıcak suyuda ekleyip kaynaması için bıraktım. İçine ekleyeceğim sütüde hemen kenarına bırakıp ekmeği dilimledim. Yumuşamış tereyağını üzerine ezilmiş sarmısakları, maydanoz kekik pulbiber nane ve tuz ekip iyice karıştırdım. İyice karışan sosu ekmeklere sürmeye devam ettim. O sırada kaynayan çorbayada yavaşça sütü ekleyip altını kıstım bir gözüm fırındaki ekmekler de bir gözüm kaynayan çorbadayken aklımdaki tilkiler bana büyük davetlerde gözümün açık olmasını söylüyordu. Muhtemelen bizim o gizli ekipten birileri illaki statü atlamış ve hedeflerine ulaşmıştı. Kızların arasında bazılarının gerçekten de böyle hedefleri olduğunu hatırlıyordum. Dilara onlara bizim camiadaki erkekleri kötülerdi hatırlıyordum.

 

' İşte bu beklenmedik oldu'

 

Omzumun hemen üzerinden baş ile olduğum yerde sıçrarken hemen yanağıma yaslanan yanak ile önümdeki çorbanın altını kapattım.

 

' Biraz ses çıkaramaz mısın?'

 

' Aslında ıslıkla geldim ama duymadın bu kafanın içinde ne düşünüyorsan '

 

Ellerini saçlarıma atıp başımı iki tarafa sallarken gülen haline baktım. Gerçekten hani gülmüyordu bu adam hani soğuk bir buz dağıydı.

 

' İnanki zihnimin içini bilmek istemezsin'

 

' Korkmalı mıyım?'

 

Şaka yapar gibi bana takılmaya devam ederken aramıza biraz mesafe koydum. Fazla yakındık hemde gereğinden fazla . Beraber uyuyacaksınız diye düşünen iç sesime göz devirip açtığım fırın kapağında ekmekleri süzdüm kıtır olmuşlardı.

 

' Düşman olursak kork olmazsak sana zararsızım '

 

' O zaman neyseki Kocanım düşman olma şansım yok'

 

' sencede sen biraz fazla hızlı alışmıyor musun? Yani ben halen kendimi yabancı hissediyorum ama sen gayet mutlu görünüyorsun'

 

Şüpheci Helin benim yerime devreye girip onu sorgularken Mete bana gülümsedi muhtemelen beni anlamaya çalışıyordu. Ama ben bile kendimi anlayamıyordum ki.

 

' Ben bu eve alışkınım Helin o yüzden güvenli bölgem sen daha dün geldin pekte iyi bir geliş değildi o yüzden yadırgaman normal. Ama durumumuza sende alışacaksın hem ben gayet memnunum baksana bize nefis bir şeyler yapmışsın '

 

' Çorba yaptım sadece'

 

' Ama güzel kokuyor. Hem kim derdi ki kimse ile konuşmayan burnu yere düşse almayacak Helin hanım çorba yapabiliyor'

 

' Ne burnu yere düşse almayacak mı? Kim böyle düşünüyor '

 

Yüzüne yayılan gülümseme gittikçe büyürken ellerini havaya kaldırıp bir kaç adım geriye gitti.

 

' Ben değil ama dışardan biraz böyle gözüküyorsun ulaşılmaz. '

 

Vay canına diyen iç sesim ile yeniden göz devirdiğimde insanların bana bakışlarını düşündüm bana selam vermeyen insanların hakkımda böyle düşünmesi muhteşemdi yani.

 

' Helin ama bunu genelde red alınca diyorlar. Onun dışında gerçekten herkesin öncelikli dediği şey güzelliğin oluyor'

 

' Dış görünüş delisi insanlar olduğunuzu hatırlatman şuan gerçekten beni çok mutlu etti.'

 

' Sen biraz huysuzsun bence '

 

' Sende biraz fazla rahatsın Mete '

 

Gözlerini devirme sıramı ona bıraktığım için bana kısık gözleri ile bakarken kapı tıklatıldı. İlk günden misafir mi en sevdiğim diye seslenen sesim ile kapıya ilerlediğimde peşinden gelen adımları ile beni cık cıklıyordu. Şaka gibi birisiydi. Kapının hemen ardında elinde tepsi ile duran Meryem hanım ile biraz geri çekildim.

 

' Merhaba Helincim'

 

' Merhaba Meryem hanım '

 

' Bugün yardımcı kadın gelmeyecekti bende o yüzden biraz yemek getirdim ikinize'

 

' İçeri gelsenize Meryem hanım.'

 

Gözleri benim ile Mete arasında gidip gelirken bir kaç saniye sonra içeriye doğru ilerledi elindeki tepsiyi alıp mutfağa ilerlediğimde anne oğulda beni takip ediyordu. Tepsideki börekler ile göz göze geldiğimde Meryem hanımda yanımda durmuştu.

 

' Doğan'ın en sevdiği şey börek senin sevdiğin şeyi henüz bilmiyorum'

 

' Teşekkür ederiz isterseniz beraber masaya oturalım çorba yapmıştım sıcak henüz '

 

Yeniden gözleri oğluna döndüğünde bende tabakların yanında gördüğüm servislere börekleri diziyordum. Anne oğul karar verene kadar dizme işini bitirdim.

 

' Alin'i çağıralım oda geldin'

 

' Olur '

 

Mete kız kardeşini çağırmak için yanımızdan ayrıldığında bende dört kişilik servis acıyordum.

 

' Sürekli bir yardımcının zamanı geldi sanırım artık '

 

Meryem hanım beni izlerken bir yandanda aklından fikirler üretirken kendi kendine söylediği şeye gülümsedim.

 

' Gerek yok Meryem hanım bir kaç gün birisi yardıma gelir yeterli olur'

 

Eve henüz ben alışamamışken hemen yanımızda birinin kalması beni daha çok zorlayancağı için şuan ki hiç bir fikrimde bu düşünce yoktu. Kapı yeniden çaldığında busefer gelenin Alin olduğunu biliyordum

 

' Ben geldim ' neşe ile girdiği mutfakta ona gülümsedim. Bitmek bilmeyen bir enerjisi vardı aramızdaki şüphesiz en mutlu insan şuan oydu.

 

' Hoş geldin'

 

' Duydum ki Helin abla nefis bir şeyler yapmışsın'

 

' Sadece çorba aslında ama '

 

' Olsun diğer sefere masa şovu yaparsın bize '

 

' Olur '

 

Herkesin önüne uzattığım çorbalar ile yerime oturduğumda hemen karşımda duran Alin gülümseyerek bana bakıyordu. Sanırım beni ciddi banada seviyordu . Meryem hanım çorbasından yavaş yavaş içerken yüzünde memnun bir ifade vardı demekki hoşuna gitmişti kendim de bir kaşık çorba aldığımda aklımda sabahtan beri duran kıtır ekmeklere uzandım ağzımın içinde dağılan ekmek ile yerimden kıpırdandığımda beni izleyen Mete ile göz göze geldim. Baş parmağı ile bana olmuş derken yeniden göz devirdim. Olmuştu tabiki tarifte her şey yazıyor diyen iç sesim ile yeniden çorbama odaklandım.

 

' Yemek yapabildiğini bilmiyordum Helin'

 

Hakkımda ne biliyorsunuz ki dememek için kendimi tuttum. Meryem hanımın şaşkın yüzüne gülümseyip bunu neden bu kadar lerini anlayamadım.

 

' Kendi sevdiğim şeyleri yapacak kadar biliyorum diyelim. Tabiki bir profesyonel sayılmam '

 

' Anlıyorum denemek istediğin bir şeyler olursa ben sana eşlik edebilirim. Mutfakta olmaktan keyif alırım '

 

' Tabiki olur'

 

'Helin abla acaba seninle alışveriş yapabilir miyiz beraber çünkü abimin adamları ile gezmek pek hoş olmuyor'

 

Konuya bambaşka bir yerden giren kızla gözlerimi üçünün üzerinde gezdirdim gerçekten de neşeli gözüküyorlar diyen iç sesim ile kafamı olumluca salladım.

Herkesten çok börekleri yiyen adamı izlerken ciddi manada en sevdiği şeyin bu börekler olduğuna ikna olmak üzereydim bizdeki yemeklerdede en fazla börekleri yediğini düşünürken bir anlığına gözlerimi ondan çekip yeniden Meryem hanım ile göz göze geldim. Yüzünde ki mutlu ifadeye rağmen gözlerini buğulayan bulutlarına baktım. Bunun sebebinin gerçekten de bizim birbirimize aşık olmamamız olmasını diledim. Bambaşka bir sebeptense bana söylediği gibi oğlunun sevmediği birisi ile burda oturuyor olmasından dolayı mutsuz olmasını istedim. Aklımın köşesinde duran ve her an Mete'yi suçlamaya hazırlanan düşünceler idil'in sözleri Mete'nin sabahki meraklı halleri ve Meryem hanımın bulutlar dolu gözleri ortak paydada buluşsun istemiyordum. Derince bir nefesaldım ihtimaller dedi zihnim ihtimaller bu kadar kötü mü gerçekten ?

 

~~~~~

Selamlar 🦋🦋

 

Herkes umarım iyidir ⭐

 

Hikayenin gidişatı hakkındaki tahminlerinizi buraya bırakırsanız çok sevinirim.🌻

 

Çok çok öptüm ⭐

 

 

 

Loading...
0%