Derince bir nefes aldım ihtimaller dedi zihnim ihtimaller bu kadar kötü mü gerçekten ?

Belkide benim zihnim zehirliydi bilemezdim. En azından bir süre daha iyiyi düşünmek istiyordum. İçten içe daha kötüsünün geleceğini hissediyordum çünkü.

Alin ile beraber masayı topladığımızda az çok anlattığı şeylerden eğlenceli bir lise hayatı olduğunu anlıyordum. Abisinden gizlice yaptığı okuldan firar eylemlerini anlatırken bir yandanda kapıyı kolluyordu. Peşindeki adamlardan haberi yoktu sanırım. Benim peşime birilerini takacağını söyleyen adam tabikide kardeşini takip ediyordu. Yinede bu detayı ona söylemedim. Okuldan kaçıp kafelerde oturmalı eylemlerinden aldıkları keyifi bozmak istemiyordum.

Meryem hanım ile beraber ayrılırlarken benimle plan yapmanın peşindeydi. Ona verdiğim sözü yerine getireceğimden en kısa zamanda onunla beraber birşeyler yapacaktım.

' Alin neleri seviyor '

Salonda karşılıklı oturduğumuz bir anda öylesine ortaya bıraktığım soru ile izlediği programdan bana döndü.

' Müzik en sevdiği şey bir kaç enstrümanda çalışıyor çocukluktan beri'

' Vay canına yani evde bir deha var'

' Deha olduğunu mu düşünüyorsun?'

' tabiki de deha Mete sen öyle düşünmüyormusun?'

' Ben daha çok onun mutluluğuna odaklıyım babamları kaybettiğimizde küçüktü o'

' Kaç yaşındaydı '

'11 falandı '

On bir yaşında hayatındaki en önemli insanı kaybetmek. Aklıma kendi on bir yaşım gelirken kafamı olumsuzca salladım bunu düşünmek istemiyordum. Hem ne kadar düşünürsem düşüneyim onun acısını ancak tahmin edebilirdim. Aynı acı ile sınanmadığımız için daha fazlasını bildiğimi söylemek boş bir uğraşı olurdu.

' O zaman onun sevdiği sanatçıların konserini bulmam lazım '

' Gerçekten de Alin ile bir şeyler mi yapacaksın '

Sesinde ki bu durumu garipseyen ifade ile oturduğum yerden doğrulup ona doğru eğildim. Gerçekten garip bir şey mi dedim diye.

' Neden yapmamalıyım'

' Sürekli gitmekten bahsederken Alin'i kendine fazla alıştırma kardeşimin birini daha kaybetmesini istemiyorum'

' senden ayrıldım diyelim Alin ilede konuşmayacak değilim Mete'

İçimde yükselen bir sesi daha bastırdığımda bir süre birbirimizi süzdük daha doğrusu ben kendimi sakin tutmak için içimden sayılar sayıp onu izlemeyi tercih ettim. Ne düşündüğünü asla anlayamadığım o ifadesi yine yüzündeyken oturduğu yerden kalktı.

' Görüşmenizi istemezsem seninle görüşmez Alin'

Söylediği şey bende baambaska bir şey uyandırırken ona bunu yansıtmadım. Yeniden gülümsediğimde içten içe yutkundum.

' Teşekkürler '

' Efendim''

' Teşekkürler Mete'

' şuan ne için teşekkür ediyorsun'

' Aramızda ki sınırı sürekli hatırlattığın için çünkü ben çabuk alışırım bazı şeylere sen bu şekilde bana hatırlat. Şimdi müsaden ile biraz kişisel alan vakti'

Yeniden misafir için ayarladığımız odaya ilerlediğimde sabah başladığım şu araştırma işine devam etmek istiyordum. Sonrasında düşünecek çok zamanım olacaktı. Öncelikle şu kaza haberlerini yeniden kontrol etmeliydim. Mete'nin babasının kazası hakkındaki haberleri okumak için tek tek sitelerde gezerken seyir halindeki aracın bir anda alev alması olarak girilen haberlerde farklı detayalr ararken altındaki yorumlara bakıyordum. Yorumlar arasında gezerken gördüğüm bir yorum ile olduğum yerde kalırken gözlerimin karardığını hissediyordum.

' Ne yazık bir kaç ay öncede gelinlerini aynı şekilde kaybetmişlerdi hayat gerçekten bir anlık'

Mete'nin abisinin evli olmadığı ortadaydı burada bahsedilen gelin ya İdil'in dediğini doğruluyordu yada Dilara Efe abi ile evlenecekti. Konunun Mete ile alakası olmayabilirdi dediğine göre yurt dışında olduğu doğruysa. Aklımdaki soruları yine araştırmaya ayırırken dediği gibi o zamanlarda ülkeye döndüğünü haberleştiren magazin sayfalarına baktım. Ama kazadan önce gelmişti muhtemelen babası bir şeyler planlıyordu. Her fotoğrafı hızla geçerken Meryem hanımın gençliği Alin'in iki yanından örgü saçları ile öylece durduğu fotoğrafları izliyordum. Mete'nin o zaman bile ne düşündüğü belli olmayan ifadesi ile durduğu fotoğrafları incelerken gözlerim tanıdık bir yüze takıldı. Ama bu tanıdıklığın bizden birisi olması ile alakası yoktu yada zaten bizden biriydide başka biriymiş gibi davranmıştı.

Zihnime dolan tanıştırılma anına yeniden giderken bana elini uzatıp kibarca gülümseyen sarışın adama bakıyordum.

' Memnun oldum Helin bende Serdar'

Diyen kibar sesi kulağıma dolarken gözlerim yeniden ekrandan bana bakarken daha önce neden bunu hiç düşünmediğimi düşündüm. Neden daha önce hiç bir habere bakmamıştım. Bu sefer kuzenimin cenaze haberlerinde gezmeye başladığımda onun yine oralarda olduğunu gördüm en arkada duran silik bir suliet olarak yansımıştı fotoğrafa yüzündeki acı dolu ifade buradan bile belliydi. İki fotoğrafı küçültüğüm sayfalarda yan yana koyduğumda aklımdan Mete ile yakın olmam gerektiği geçiriyordu. Beni Serdar'a götürecek kişi oydu.

Yaptığım araştırmaları silerken geride delil bırakma gibi bir düşüncem yoktu. Zaten tam olarak neyin peşinde olduğumuda bilmiyordum ki. Yeniden salona çıktığımda karanlık salon ile bir kaç saniye saati sorguladım. Yeniden üst kata çıktığımda Mete'nin odada olmadığını gördüm. Onun yokluğunda uyumak daha iyi olacağından hızlıca üzerimi değişip yatağa uzandım. Gece beni buraya yeniden taşımasını istemiyordum.

Gözlerimin önünden akıp giden ışıkları karanlıkta izlemek içime garip bir zevk verirken bir yandanda zihnimdeki acabalar durmadan tilkiler ile oynuyordu. Acaba Serdar ile yakınlıkları neydi? Yada Efe abimiydi evlenilecek kişi? Mete tamamen yalan söylemiş olabilir miydi? Zihnimde durmadan dönüp duran bu durumu düşünürken duyduğum sesle gözlerimi kapatıp nefeslerimiz düzenli hale getirdim. Teşekkürler anne sayende böyle konularda usta oldum diyen iç sesim ile evdekileri uyuduğuma ikna edip kaç gece dışarı çıktığımı düşündüm. Hemen sırtımda hissettiğim bir iç çekişle zihnimide sessize aldım.

Yanıma uzanıp yeniden belime dolanan kol ile nefesimi zor ayarlarken hemen başımın üstüne yaslanan baş ile içimden sürekli saymaya başladım. Anlamamalıydı kendi kendime sabit durmaya çalışırken saçlarımda dolaşan eller ile irkildim. Ne oluyor ulan diyen iç sesim ile uyuma numara devam ederken saçlarıma inen öpücük ile bir anlığına nefes almayı unuttum. Ne yapıyorsun diye bağırmamak için yeniden düzenli nefeslerime döndüğümde uzunca bir süre aynı şekilde kalan adamın saçlarımı okşaması ile iyice mayıştığımı hissediyordum. Gözlerimin uykuya dalıp dalmama arasında gidip gelen karanlığı arasında ilk defa duyduğum ses tonu ile yeni bir şok daha yaşadım.

' Ne yapacağız biz Helin seninle' neyi ne yapacağız diyen iç sesim ile onu dinlemeye odaklandığım da kendi içinde bir savaşı olduğunu ilk defa fark ediyordum. Yorgun bir nefes daha dudaklarından saçlarımın arasına karıştığında iyice bana sarıldı.

' Bu işin sonunda affet beni ' diyen sesten başka bir şey daha duymazken aklımdaki tilkilere yeni bir yemek gelmiş gibi iştahla oldukları yerde bağırmaya başladılar. Yalan söylüyor hayır hayır sana zarar verecek hayır yalan söylüyor. Ona güvenmeliyiz diye sürekli söylenen onca sese rağmen en içte bir yerlerde çoktan ona güvendiğimi hissediyordum.

~~~

Her yanımdan yayılan sıcaklık ile artık uyanacağım durumu biliyordum. Etrafıma sarılmış kollar ve hemen boynuma gömülmüş bir Mete olduğum yerde hareket ettiğimde onunda uyandığını anladım.

' Günaydın '

Kulağıma dolan o koyu ses tonu ile bir nefeste ben bıraktım aklımda halen gece söyledikleri varken ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Ona belli etmeyecektim.

' Günaydın Mete '

' İyi uyudun mu?'

Hayır tilkilerim ve ben senin derin uykundan faydalanıp odanın dört köşesinde tur attık demek istesemde yinede vazgeçtim sesindeki samimi ifadeyi bozmak istemedim.

' İyi uyudum sen '

' Bende '

' Bugün işe gidecek misin?'

' Normalde gitmeyi düşünmüyordum ama Erkan bir kaç dosyaya yerinde bakmamı istedi'

' Mete bir şey sorsam '

' Tabiki' omzuma yaslı kafası ile beni onayladığında acaba çok mu erken diyen iç sesime rağmen kendimi bu sefer tutamadım.

' Arkadaşların ile tanışacak mıyım?'

' Tanışmak mı istiyorsun?

Aslında sadece biriyle diyen iç sesimle ona gülümsediğimde sadece başımla onaylamak ile yetindim. Yüzüme gelen saçları geriye doğru ittiğinde aklında geçenleri filtreler gibi duruyordu.

' Sanırım evlilerle tanışa bilirsin'

' Bekarlar neden olmuyor'

' İnanki çok konuşuyorlar '

' Konuşan insanları çok severim'

' Sabah sabah bu nereden çıktı '

' Erkan diyince aklıma geldi'

Geceden plan yapmıştım ama tabiki senin söylediğini fırsatta çevirip kendi planımı öne çektim diyen iç sesim ile içten içe dans ediyorduk bir yerden başlamak iyi geliyordu.

' Gözlerin neden yaramazlık peşinde olduğunu söyler gibi bakıyor '

' ne yaramazlığı yapabilirim Mete durumumuz biraz normal olsun diye dedim istemezsen tanışmayız'

' Aslında o heriflerle tanış istemiyorum ama sen istiyorsan buna hayır demeyeceğim '

' O zaman onları bir akşam yemeğine çağırmalıyız '

' Daha sonra'

' Tabikide hemen yarın olmaz'

Aslında olsa mükemmel olur diyen iç sesim ile yeniden ona baktığımda kafası ile beni onaylayıp yerinden kalkıp banyoya doğru ilerledi.

' Kahvaltı yapacak mısın yoksa yine kahve mi?'

' Kahve iyi olur'

' Tamam'

Oturduğum yerden hızlıca kalkıp alt kattaki lavobayı kullandığımda ona iyi davranmanın bu işi daha da hızlandıracağını kendime söyleyip yeniden motive olup kahvesi için makineye yöneldim. Dün içtiği kahvenin koyuluğundan yola çıkıp onun kahvesini hazırlarken kendim içinde ne yiyebileceğimi düşünüyordum. Belkide dışarı çıkabilirdim. Hem farklı bir şeylerde yiyebilirdim. Aklıma düşen Handan ile onu ararken bir yandanda saatin onun için erken olup olmadığını düşünüyordum.

' Günaydın Helin' her zamankinin aksine yorgun çıkan sesi ile iyi bir zaman değil diyen iç sesim ile yeniden Handan'a odaklandım.

' Günaydın iyi bir zamanlama değil sanırım'

' Yorgunluktan hastanenin kolidoruna yapışacak durumdayım Helin ama sana müsaittim ne yaptı o kuzenimde seni sabah sabah bana mahkum etti.'

Dediği şey ile gülmeme engel olamazken ondanda aldığım karşılık ile hazırlanan kahveyi bardağına aldım.

' Diyorum ki sana kahvaltı ısmarlasam olur mu?'

' Beni hastaneden alacaksan bu teklife okeyim'

' Emriniz olur hemen hazırlanıp size doğru geliyorum'

' Yaklaştığında haber ver'

' Anlaştık görüşürüz '

Elimdeki kahve ile salona çıktığımda hazır olan Mete' ye bardağı uzattım. Elimdeki kahveye bakarken kafam ile içmesini söylerken gözlerinden geçen keyifli ifade ile yeniden bir şeyler diyeceğini tahmin etmek pekte zor değildi.

' Ölmem dimi'

' Henüz değil '

Kahvesini içerken bir yandanda bana gülmeye devam ediyordu.

' Handan ile kahvaltı yapacağız '

' Gerçek bir kahvaltımı '

' Sen neden benim öğünlerime bu kadar taktın '

' Az yiyorsun ve bu hoşuma gitmiyor'

' Yeterince yiyorum'

' Helin bazen yemeklere için gidiyor ben görüyorum o bakışını '

Yemeklere içim mi gidiyor en son hevesle yediğim şey uzun bir aradan sonra yaptığım çorbaydı. Gözleri ile beni süzerken durduğum yerde hareketlendim. Başını sallamaya devam ederken kahvesini bitirdi.

' Kahve güzel olmuş ve öğünlerin şuan bence öncelikli durumda ayrıca harcamaların için bugünlük benim kartımı al daha sonra senin için bir hesap açmalıyız '

Elindeki bardağı koltuğun kenarına bırakırken bir yandanda cüzdanında çıkarttığı kartı bana uzatıyordu.

' Senin kartınla mı?'

' Helin evliyiz biz benim kartım senin kartın . Ayrıca babamlardan gelen çöpü bile kullanmanı istemiyorum'

' Kıyafetlerimi de yakalım '

' Düşündüm ama o biraz riskli bazen karışmakta istiyorum ama gözüm korkuyor'

Kıyafetlerime karışmak mı hele bir dene gibi duran bakışlarımı görmüş olacak ki gülümsedi. Bir zahmet geri çekil Mete diyen iç sesim onu biraz zorlamak istedi.

' Sen varya bu kafa ile bana aşıkta olursun Mete '

' Sende bana olursan olur'

Her söylediğime söyleyecek bir şeyi olduğunu açıkça belli eden hali ile omuzlarımı düşürdüm.

Halen bana uzattığı karta baktığımda gözlerinden geçen ciddi ifade ile kartı aldım. Gerçekten ailemden nefret ediyordu. Onlardan nefret ederken üç saniye öncesinde bana aşık olmak konusunda espiri yapabiliyordu. Gerçekten garip bir adamdı.

' Sadece kartı alma kullan aynı zamanda '

' bütün mal varlığını üzerime de yap Mete olur mu?'

' ne zaman yapalım '

' sen cidden beni sınıyor musun?'

Yalandık der gibi ellerini ayağa kaldırdığında gerçekten lisede miyiz diye iç sesim ile ona baktığımda havadaki ellerini saçıma indirdim. Biraz saçlarım ile oynadıktan sonra yeniden saçlarımı öptüğünde olduğum yerde kaldım. Bu cidden yaşanıyor muydu. Gerçekten şuanda saçımımı öpmüştü o.

' Size iyi eğlenceler çözemediğin bir şey olursa beni ara '

Özellikle belirttiği çözemediğin kelimesi ile güldüğümde kendince bana bir adım atan haline gülmekten kendimi alamıyordum. Ben uzun olduğu elim ile aşağıya eğilmesi için işaret yaptım sanırım sesim içime kaçmıştı. Bana doğru eğilen başı ile bende onun alnının kenarını öptüğümde gözlerinden geçen gülümseme ile ona baktım.

' Sende çözemediğin bir şey olursa beni ara

'

Hızlıca odaya doğru ilerlediğimde bir kaç saniye sonra gelen kapı sesi ile odaya girdim. Evet şimdi ne yapıyorduk?

~~~~~

Helloooooooooooooooo 🦋

Keyif alarak okumuş olmanız dileği ile ⭐

Kendinize iyi bakın😻