Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@saturnsring

 

 

Helloooooo 🌻

Karşımdaki geniş camlardan gözüken gerçek akbabalar ve midemdeki bulantı birbirine geçerken sakin olmak için derin nefesler alıyordum. Ayaklarım boşluğa doğru düşerken gördüğüm son yüz bana doğru bakan insanlardı.

 

Zihnim koca bir karanlığa hapsolmuşken kulağımın dibinde duyduğum sesleri anlamlandırmıyordum.

~~

Bir şeyler yanlıştı sadece düşüncede değil fiziki olarakta yanlıştı. Üzerime yapışmış olması gereken elbise kumaşının yerini almış olan rahat kıyafetler ve yüzüme hafiften vuran esinti olduğum durumun hatırladığım durum ile aynı olmadığını kanıtlıyordu.

 

Sanırım yüksek ihtimal ile bayılmıştım. Ve her hangi bir rezillik çıkmasın diye kimse görmeden eve getirilmiştim. İhtimaller ve düşünceler çoğalırken zeminde duyduğum tıkırtılar kendime geldim.

 

Gözümü açtığım geniş oda kesinlikle benim evim değildi hatta karşımda duran geniş camlar onun arkasından gözüken şehir asla benim odama ait değildi. Yerde gezinen turuncu kedi beni süzerken nerde olduğumu anlamaya çalışıyordum. Üzerimdeki sweatshirt ve şort ikilisi gerilmeme sebep olurken iyi ihtimalleri düşündüm. Aklıma hiç bir iyi ihtimal gelmezken odadan çıkmaya karar verdim. Önümde ilerleyen bir kedi ile merdivenleri yavaş yavaş indim. Karşıma çıkan oturma alanı bomboştu. Gözlerim ile herhangi bir resim ararken mutfak tarafından çıkan kadın ile çığlığımı son anda durdurdum.

 

' Uyanmışsın kendini nasıl hissediyorsun'

 

Elindeki kupadan bir yudum aldığında burnuma dolan kahve kokusu ile yüzümü buruşturmamak için kendimi zorladım.

 

'İyiyim ancak siz kimsiniz?'

 

'Ah tanışmadık ben doktor Handan, sen bir anda bayılınca önemli bir şey olabileceğini düşünüp beni çağırdı Doğan '

 

Kendine kahve yapacak kadar eve hakim olması yakın bir ilişkileri olduğunu işaret ederken hemen ayaklarımın ucuna yatmış kediye gülümsedi.

 

' Fıstık seni sevdi sanırım genelde cadı bir kızdır '

 

' Doğan nerde'

 

En azından tanıdık birinin burda olması şuan ki durum için daha iyi olurdu.

 

'Ah sevgili kuzenim en son bir şeyler konuşmak için çalışma odasına girmişti birazdan gelir'

 

Sevgilin kuzenim hitabı benim gülümsetirken en son hangi kuzenime böyle bir hitapta bulunacağımı düşündüm. Muhtemelen hiçbiri diyen iç sesimi kulak ardı edip koltuğun kenarına oturdum. Gözlerim şehir manzarasına takılırken. Kahvesini yudumlamaya devam ediyordu.

 

' Üzerini ben değiştirdim için rahat olsun'

 

' Teşekkür ederim '

 

'İkiniz içinde zor bir durum bir anda evlilik kararı almak umarım orta yol bulursunuz?'

 

Sesindeki hafif mahcup ifade ile ona döndüğümde gözleri yerdeki halinin desenlerine dalmış bir şekilde duruyordu.

 

'Orta bir yol var mı ki?'

 

' Umarım vardır diğer türlüsü mutsuz bir ömür olur'

 

Parmağında duran alyansı ile oynamaya başladığında mutsuz mu acaba diye düşündüm. Sanki mutlu olan varmış gibi.

 

'Bizim cam fanusta mutlu olmaya gerek yok. Çıkarlar uyduğu sürece herşey mübahtır.'

 

'Seni sevdim Helin '

 

Söylediği şeyin ardından kahkaha atarken bir yandanda cam fanus diye tekrar ediyordu. Sesi biraz fazla çıkmış olmalı ki arka tarafta duran kapı açıldı.

Doğan grisi sakinlemiş ve hafif bir maviye dönmüş gözleri ile ikimizi süzüp yanımıza doğru hareketlendi.

 

'İyi misin?'

 

'İyiyim ama merak ediyorum neden buradayım ve burası tam olarak kimin evi '

 

'Ev benim Helincim buraya nasıl geldiğinide bu adam biliyor'

 

Kuzeninin yanına oturduğunda derince bir nefes aldı gözleri bir kaç saniyeliğine üzerimde dolaşırken bende üzerime baktım çatılan kaşlarına bir sebep bulamazken yeniden ona döndüm.

 

' Önümde bir anda bayılınca en iyisinin bir doktorun yanına gelmek olduğuna karar verdim.'

 

'Peki babamlar onlar biliyor mu?'

 

'Biliyor benim ile gelmene bir şey demediler '

 

' Arayıp durumumu sordular mı?'

 

Neden sorduğumu bilmediğim o soruya yanıt beklerken olumsuz anlamda kafasını salladı. Acaba evlatlık mıydım? Yoksa başka türlü insan bir sorardı sanırım.

 

' Her şey için teşekkürler ama ben eve gitsem iyi olur'

 

'Saat gecenin 5 sabaha çok az kaldı bu saatte bir yere gitmek pekte mantıklı değil '

 

' Helincim gel biz seninle uykumuza devam edelim Doğan sende burada bir yerlerde uyursun'

 

Bir eli ile beni kaldıran kadın kaş göz ile Doğan'ı yönlendirirken onu takip ettim. En mantıklı yol bu görünüyordu. İkimizde üst kata çıktığımızda biraz önce çıktığım ondanın kapısının önüne geldik. Gözleri bir kararsızlık ile hareket ederken sormaya çekindiği şey için ona cesaret vermek istedim.

 

' Sormak istediğin şey ne Handan'

 

'O kadar belli ediyor muyum?'

 

'Biraz'

 

' En son ne zaman yemek yedin Helin biraz solgundun geldiğinde tabi tahlil yapmadan sebep konuşmak saçma ama fazla zayıf gibisin '

 

' Zayıf olmak kötü bir şey mi, çünkü uymamız gereken belli kalıplar var malum o sebepten soruyorum. Öğünleri mi düzenli yiyorum bir anlık bir bunalma anıydı herşey çok üst üstte geldi o sebepten oldu sanırım '

 

'Peki bazen öyle olur herşey üst üstte gelir insanın üstüne gelir doğru diyorsun. Zayıf olmak değilde bence herşey kararında güzeldir Helin'

 

' Anladım. İyi geceler '

 

'İyi geceler tatlım'

 

Yeniden aynı odaya girip kapıyı kapattığımda derin bir nefes aldım. Odadaki aynaya doğru ilerleyip sweatshirttü biraz yukarı kaldırıp belime baktım zayıflığım normaldi bence. Uzun yıllar belli kilolarda olan bir ergenlik yaşamıştım. Herkesin ortak problemi ben ve kilolarım iken zayıflamak bir yerde zorunluluk olmuştu. Annem ancak şimdilerde düzgün bir vücuda sahip olduğumu söylüyordu. Ne zaman lisedeki herhangi bir resmimi görse sanki bir canavar mışım gibi bahsediyordu o hallerimden. Ellerim istemsizce göbek kısmıma dediğinde düz olması ile derince bir soluk daha verdim. Sıkıntı yok herşey iyi görünüyor.

 

Odadaki geniş cama yavaşça yaklaşıp belli bir mesafede durarak şehir silüetine baktım. Her yerde parlayan ışıklar bana bir festivaldeymiş hissi verirken içimde bir yerlerde beni neden gözden çıkardıklarını düşünüyordum.

 

Merak insanı kasıp kavuran bir duyguydu. Çok uzun zaman önce merak duygumun bana bir faydası olmadığını fark ettiğim halde yinede içten içe merak etmeden duramıyordum. Neden sorusu her tarafımı kuşatırken karanlık kolidora çıkıp merdivenlere yöneldim. Koltukta uzanan karaltıya doğru hareketkendiğimde etrafta en ufak bir ses bile yoktu.

 

' Doğan'

 

Seslenişim koca bir sessizlik ile yanıtlanırken ne kadar süredir o camın önünde durduğumu düşündüm. Yoksa bir anda uyumuş olamazdı dimi.

 

' Doğan '

 

Yeniden seslendiğimde ona doğru iyice yaklaştım. Neden uyanmıyordu bu adam ne kadar derin uyuyabilirdi ki. Hafif dokunmak için koluna doğru uzandığımda bir anda elimi tutup sırtıma doğru bükmesi ile acı ile inledim.

 

'Helin'

Sesindeki şaşkınlığa rağmen kolu tutmaya devam eden halı ile yeniden acı bir inleme döküldü dudaklarımdan.

 

'Bileğimi bırak acıyor '

 

Sesim ile sanki komut almış gibi tutuşu hafiflerken yinede elini bileğimden almadan beni yanına oturttu.

 

'Neden uyanıksın'

 

' Çünkü soruma cevap vermedin'

 

'Hangi soru Helin'

 

'Tam olarak ne karşılığı masaya konu olarak geldiğim konusunda'

 

'Gercekten gecenin altısında birazdan şafak aydınlanacakken bunumu konuşmak istiyorsun'

 

'Senin için önemsiz olabilir ama benim için önemli günlerdir bunu düşünüyorum '

 

Söylediğim şey ile yerinde huzursuzca kıpırdadıktan sonra yeniden karanlıkta göz göze geldik. İkimiz arasında uzayıp giden sessizliğin sonunda pes etmiş bir şekilde nefesini dışarı verdi.

 

' aslında kalabalık bir konuşmaydı. Bir kaç kişiye daha gittiklerini söylemiştim. Hepimiz ortak toplandık. Ferit seni yada kız kardeşini evlendirmeye teklif etti. Bence saçmaydı bu yüzden ben direk şirketleri alıp onlara belli miktarda hisse verebileceğimi söyledim. O sırada Fatih seninle evlenmek karşılığında şirketleri onlara bırakacağını söyleyince işler karıştı. Ferit ve amcan bunu mantıklı bulurken babam seni konudan uzaklaştırmaya çalışıyordu.'

 

'Sonra damat Fatih yerine damat Doğan nasıl oldu hir anda'

 

' Baban ile öncesinde konuşmuştuk Fatih'in böyle birsey isteyeceğini az çok tahmin ediyordu. Orda çıkıp seninle benim nişanlı olduğumu söylememi istedi karşılığında gerekirse onlara teklif ettiğim hisselerden vazgeçebileceğini söyledi.'

 

'Ha Fatih ha Doğan arasındaki fark ne ki'

 

'İkimizde Fatih psikopatını tanıyoruz Helin adam kızını korumak istedi'

 

Bence tamamen bir yanlıştı bu düşünce babamın çokta umrumda olduğumu düşünmüyordum. Muhtemelen Doğan daha zengin diye daha fazla şeyi garantiye almak istemişti amcam ve oda onun yönlendirmesi ile böyle bir işe kalkışmıştı. Her zaman daha fazla para daha güzeldi onlar için.

 

'Yani Fatih Helin yerine İdil dese burda duran İdil olacaktı'

 

'Amcan ile bunu konuşmadım o yüzden öyle bir ihtimal yok bence'

 

' Doğan bizimkiler senin yerler bence. Muhtemelen Fatih'in babası var diye ona hükmedemezler diye düşündüler.Sana hükmetmek daha kolay gelmiştir onlara'

 

'Ben oturduğum bu koltuğa tırnaklarım ile geldim babamın yaptığı herşeyde yanındaydım senin dediğin kadar kolay değil o işler '

 

Sesindeki o soğukluk içime işlerken hayatımın geri kalanını kaplayacak o soğuk ses tonu kulağımda çınlamaya devam etti. Ellerini birbirine sürtüp yerinden kalkarken yeni yeni doğan güneşe baktım. Gözlerimin içi yanmaya başlarken herkesin farklı bir planı olduğunu fark ettim. Bu adamın babasının ölümü bir anda olmuştu o kazayı hepimiz hatırlıyorduk. Nasıl bir kin güttüğünü hepimize haykırmıştı suçlusunu bulmaya yemin etmişti. Amcamın çıkarları babamın çıkarları Doğan'ın çıkarları neydi tahmin bile edemiyordum.

 

Oturduğu koltuğun ne kadar sağlam olduğunu babasından ona kalan gücü geldiği noktayı her cemiyet buluşmasında herkesten dinliyordum dinliyorduk çünkü herkes hayrandı. Şimdi çıkıp ona babamların farklı bir planı olabileceğini söylemek sanırım onu sinirden delirtecek kadar büyük bir hakaretti.

 

'Desene zarar ettin. Hem iflas eden bir işletmeye yatırım yaptın hemde kızlarını sana postaladılar'

 

'Ben öyle düşünmüyorum Helin. Bence ben kârdayım'

 

' Umarım senin planın daha iyidir. Çünkü anlattığın şeyde eksik olan yerlerin peşine düşmeyeceğim. Sonuçta cehennem her türlü cehennemdir.Ha Fatih Ha Doğan '

 

Sırtının gerilen kaslarından öfkelendiğini ve hatta neredeyse sinirden bir ateşe döndüğünü göre biliyordum. Tam olarak onu delirten şeyi kestiremiyordum ama bana anlatamadığı planın ne olduğunu merak ediyordum. Neyin peşindeydi. Anlattıkları doğruydu ama eksik parçaları neydi. En acısında kendi aralarındaki bu planların içinde bizim hiç bir konuda söz hakkımız olmamasıydı bu saçma düzenin çarkında ezilip gidiyorduk.

 

Fıstık miskin adımları ile güneşin vurduğu parkeye doğru giderken onun yerinde olmayı diledim bir an biraz bile olsa değerli hissetmek nasıl bir histti anlamak istiyordum çünkü.

 

Handan'ın onu nasıl sevdiğini görmüştüm gözü hep onun üstündeydi bu kedi onun için bir kediden fazlasıydı.

 

Birisi için olduğun şeyden fazlası olmak nasıl bir durumdu ki?

 

' Helin mutlu olmanı istiyorum evet bazı şartlar altında evleniyoruz ama mutlu ol istiyorum o yüzden canını sıkan her durumda benim yanıma gel'

 

' Senin yanına geliyim'

 

'Evet '

 

' senin yanına gelmem bu geceden anladığım senin yanına geldiğimde her an kolumdan olabileceğim '

 

Söylediğimi esas anlamından çıkarıp biraz yumuşatmak için söylediğim söz hoşuna gitmiş olmalı ki gülümsedi. Aklına muhtemelen bileğimi sırtıma yaslandığı anlar gelmişti. Yüzündeki gülümseme genislerken çenesinde oluşan çukuru fark ettim çene gamzesi vardı. Birden bire gülen yüzüne şaşkınlık ile baktım hani bu adam gülmüyordu ? Bu ifade neydi şimdi.

 

'O zaman bir anlaşma yapalım sen seslendiğinde seni ayırt edebilme için '

 

'Neden sesim yeterli değil mi?'

 

'O da yeterli ama yinede diğerlerinden özel olmalısın '

 

'Nasıl olacak o'

 

'Mete diye seslen sen bana '

 

'Mete mi?'

 

'Evet ikinci adım annem koymuş genelde kimse bilmiyor ilk adımı kullandığım için '

Kafamı sallayarak onu onayladığımda yeniden gülümsedi. Ne çok gülüyordu böyle. Karşısında ayağa kalkıp ona baktığımda aramızda ki boy farkı ortaya çıkmıştı. İstemsizce gerilirken onu kendince bana verdiği sır ile vurmak istedim bir yanımda yanan öfke cok kuvvetliydi çünkü.

 

'Mete isminin çokta özel olduğunu düşünmüyorum sanki lisedeyken okul takımının formasında arkanda o isim vardı.'

 

' Hatırlıyor musun?'

 

'Tabiki de her ne kadar sen son sınıf olsanda biz dokuzlar için sınıftan kaçmak için ideal çözüm futbol maçlarına sınıfça gitmekti'

 

' O zaman daha kolay alışırsın '

 

'Evet belki çift isim olarak kullanırım Doğan Mete gerçi pek iyi durmuyor ama hayat bazen böyle dimi'

 

Söylediklerimin hoşuna gittiğini açıkça belli ederken durmadan gülümseyen haline uyuz olmaya başlamıştım. Bir yumuşak karnı olmalıydı benim yandığım kadar onuda yapabileceğim.

 

'Herkesin senin gibi havalı isimleri yok maalesef'

 

'Maalesef hikayesi çokta havalı değil . Bir gün anlatırım şimdi müsadenle hazmetmem gerekenler var '

 

'Helin düşündükçe daha kötü olur'

 

'Tavsiyeni dinlemeye çalışırım Mete '

 

Sesime yansıttığım samimiyetsiz ifade ile yeniden merdivenlere yönelirken gözüm fıstık'a değdi patileri ileri doğru uzatıp güneş banyosuna devam eden haline gülümsedim. Diğerlerinden özel olmalısın demişti aklımda yankılanan sesi ile delirmenin kıyısına geldim anlaşma yapmamış gibi özel olmaktan bahsediyordu.

 

 

 

Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur ⭐ Yorum yapmayı ve beğeni bırakmayı unutmayın 🖤

 

 

Kendinize iyi davranın ❣️

Loading...
0%