@saturnsring
|
'Onu bilemem ama sana hayran onu biliyorum'
Bana hayran bir Mete düşüncesi bile komik duruyordu. Öncelikle hayran olunacak bir vasfımın olduğuna pek inanmıyordum. Ayrıca bu adam bana göre daha sosyal bi hayata sahipti yani her türlü hayran olacak yüzlerce insana denk gelmiş olması lazımdı. Handan'ın yorgunluktan bayılmasını istemediğim için onu eve bırakıp aklımdaki onlarca fikirle markete gelmiştim. Evet market türü yapacaktım muhtemelen annemin duysa delireceği bir etkinlik olsada benim için bir kafa dağıtma planıydı. Önümdeki sebzeleri kendimce seçerken annemin sesini duyar gibiydim. Sürekli beynimin içinde konuşan bu sesin bir gün beni özgür bırakacağını düşünüyordum. Görmezden gelmeye alıştığım için kendimce doğru bildiklerimi yapmaya devam ediyordu ama aklımın bir köşesinde hep duruyordu. Tıpkı şuan beni görse bunlar senin işin değil Helin sen güzelce giyinip etrafta dolaşmalısın diyeceğini tahmin ettiğim gibi. Kulağımdaki ses elimdeki seçtiğim sebzeleri koyduğum poşetler ve alışveriş arabası ile reyon arası turuma devam ediyordum. Zihnimde durmadan yanıp duran yemek fikirleri Handan ile konuşmam annemin göz deviren sesi ve bir süreliğine izini sürmeye gizlice devam edeceğim Serdar ile oldukça verimli bir turdu açıkçası. Aynı anda on beş şeyi düşünme huyum bana yeter diye isyan ederken bir köşeden Handan'ın kaynanasını düşünüyordum.
Kadını göstermişti bana daha doğrusu ısrarlarıma dayanamayıp en sonunda adını söylemişti ama tanımıyordum. Ciddi manada insanların isimleri hakkında fikrim yoktu oda sonunda resmini gösterdiğinde bir kaç kez bir anlığına fark ettiğim zorlama kızılları tanımıştım. Zorlama kızıl diyordum çünkü gerçekten durmadan boyuyor gibi olan bir görüntüye sahipti. Yaşı itibari ile sürekli boya yaptığıda ortadaydı.
Gözlerime ilişen yufkalar ile yeniden aklıma Mete gelirken gerçekten ne yapmam gerektiğini düşünmem gerekiyordu. Ona bir yerde sormam gerekenler olacaktı. Belkide babası ve abisini kaybetmesinin sorunlusu olarak Dilara'yı görüyordu. Hem Serdar yanlarında duracak kadar yakınsa onlara neden normal biri gibi davranmıştı ki. Bu denklemi çözmek için Mete'ye ihtiyacım vardı. Birde Handan'ın dedikleri var diye iç sesim ile kendimi göz devirirken bulduğumda önümde duran çikolata reyonu bana göz kırıyordu. Helin detoks diye bağıran annemin sesi yeniden kulağıma dolarken elime attığım ilk çikolatayı sepete attım. Susman gerikiyor artık içimde bir yerde sonsuza kadar yaşayamazsın.
Aldıklarımı ödeyip arabaya yerleştirdikten sonra buraya gelirken gördüğüm çiçekin önünde durdum. Gözüme çarpan çiçeği almak için hızlıca dükkana girdiğimde bana gülümseyen kadına bende gülümsedim. Aldığım beyaz açelya çiçeğinide diğer eşyaların yanına bıraktığımda yeniden şuan evim olan yere doğru yola çıktım.
Halen içimde bir yerde maalesef ki bu duruma alışamamıştım. Belkide duygular olsaydı daha kolay olurdu diyen iç sesime ilk defa hak verirken aslında onunda ben olduğumu kendime hatırlattım. Önümde akan trafik ile yeniden Mete'ye ait binanın otoparkına geldiğimde park ettim. Mükemmel diyen iç sesim ile çantamı ve aldıklarımı kucağıma toplarken yanıma koşturarak gelen genç adamı fark ettim.
' Helin hanım ben taşırım '
Sen taşırsın da sen kimsin diyen iç sesime rağmen onun Mete'nin bahsettiği güvenlik için olan kişilerden olduğunu kendime hatırlattım. Saksıyı kucağıma alırken çiçek toprağı ve yeni saksıyı alan adamı izledim. İçimde herkesi şüpheli gören o ses ile yaşamak cidden zordu ama izlemek ve gözlemek yapmak için birebir bir şüpheydi. Market poşetlerininde bir kısmını da zorla elime aldığımda yüzündeki gergin ifadeye rağmen geri adım atmadım. Elim kopmaz diye bağıracak olan sesime ama yardım güzel olur diye sakinleştirirken asonsöre bindik.
' Acaba isminiz nedir'
' Kadir Helin hanım '
Bir türlü göz göze gelemediğim adamı süzmeye devam ederken gergin halinin devam ettiğini fark ettim.
' Memnun oldum Kadir. Acaba ilk iş günün mü?'
Gerginliğine bir sebep bulmak için sorduğum soru ile yüzü bana döndüğünde yüzündeki olumsuz ifade ile yeniden önüne döndü.
' Hayır Helin hanım 2 senedir Doğan bey ile çalışıyorum '
' Kaç yaşındasın Kadir'
'24 yaşındayım Helin hanım'
' Öncelikle lütfen her kelimenin sonuna Helin hanım ekleme cidden hanım kelimesinden rahatsız oluyorum. Ayrıca sanırım beni izleyen gölge sen olacaksın doğru muyum?'
' Evet tek değilim ama ekibin başıyım Helin hanım '
Hanımdan kurltulmak zaman alacak diyen iç sesim ile yeniden genç adama baktım demek ekip lideri kaç kişi vardıki. Aklıma onları bana Mete söylemese hiç fark etmediğim geldiğinde yeniden Kadir'e döndüm. Bir yerde yaptığım her şeyi Mete'ye haber edecek olan kişi ile aramın iyi olması işime yaraya bilirdi.
' Peki neden bu kadar gerginsin '
Sorum onu şaşırtmış olacak ki bir kaç saniye yeniden bana dönen yeşil gözleri ile onu izledim.
' İlk defa böyle bir sorumluluk mu alıyorsun ?'
Ona yardımcı olmak için sorularım eşliğinde asansör durduğunda kolidora çıktık.
' Yada ben mi zor birisiyim?'
' Hayır Helin hanım sadece sanırım ilk defa Doğan Bey bu kadar dikkatli olmamızı istedi. O yüzden biraz gerilmiş olabilirim '
' Ailesine uygulanan sistem değil mi bu normalinde '
' Koruma detaylarını sizinle paylaşmam yasak ama biraz daha farklı ve ilk defa ekip lideriyim'
' Güzel sorun çıkaracak birisi değilimdir Kadir sakin olabilirsin'
Yada en büyük sorun benimdir diye iç sesim ile evin kapısını açarken onu mutfak tarafına yönlendirdim. Elindeki eşyaları bıraktıktan sonra yeniden bana döndüğünde ona gülümsedim. Muhtemelen bir kaç ay can güvenliğimin onun denetiminde olduğunu fark ediyordum. İlginçti çünkü kendi ailemde böyle bir düzen yoktu yada ben çok önemli değildim.
' Teşekkür ederim Kadir. '
' Görevim Helin hanım '
Başı ile selam verip kapıdan kaybolan adam ile mutfaktaki saandalyelerden birine oturdum. İlk defa bu evde tek başımaydım yani sabah bir yarım saat tek kalmıştım ama o sırada Handan'a yetişmek için koşturuyordum. Sessizliğin ilk defa bu kadar içime işleyen varlığı ile gözlerimi mutfakta gezdirdim. Hemen masanın üstüne bıraktığım beyaz çiçeğe bakarken aklıma bu eve alışmamam gerektiği geldi.
Hemen kenarda duran saksı ve toprağa baktığımda çoktan bu ev için bir şey aldığımı fark ediyordum. İçime yayılan hisler ile yeniden zihnimi susturmak istedim pişman olmak istemiyordum. Hem bir çiçek beni bu eve bağlamazdı.
Telefonumdan açtığım müzik eşliğinde aldıklarımı sirkeli suya bırakıp yeniden evi keşfederken aslında evin gerçekten de sadece zorunlu ihtiyaçlar ile dolu olduğunu fark ediyordum. Muhtemelen Mete çok fazla zaman geçirmediği için sadece mobilyaları alıp bırakmıştı. Evdeki sessizlik müziğe rağmen beni rahatsız ederken. Asıl sorunun buraya ait olmadığımı hissetmem olduğunu biliyordum.
Evdeki geçirdiğim vakitte gittikce kaybolmamak için en azından Alin ile konuşma fikri ile evden çıktığımda bunun iyi bir karar olmadığını söyleyen iç sesime rağmen Meryem hanımın dairesinin kapısını çaldım.
Alin'in açtığı kapıya gereğince bakarken beni görünce bana sarılan kız ile en azından biraz daha iyi hissediyordum.
' Hoş geldin abla bende tam annemden kaçmaya çalışıyordum '
' Hoş buldum'
Sesindeki eğlenen o ton ile hemen hemen aynı şekilde dizayn olmuş evin içinde ilerleyip salonda oturan Meryem hanımın yanına gitti. Meryem hanımın gözleri bana değdiğinde ona gülümsedim .
' Hoş geldin Helin'
' Hoş bulduk Meryem hanım '
Gözleri televizyon ekranına kayarken eli ile beni bir koltuğa yönlendirmişti. Gözleri halen ekranda dönen dizinin üzerindeyken bana gösterilen yere oturdum.
' Dizinin en heyecanlı yeri şuan Helin katilin kim olduğunu öğreneceğiz '
Söyledikleri ile bende ekrana bakarken bir yandanda bana diziyi anlatmasına odaklanmaya çalışıyordum. Sanki sonrasında sınav olacakmış gibi başrol kızın çektiği ızdırap dolu hayatı dinleyip aynı zamanda katil hakkindaki fikirlerini dinlerken bir anda giren bölüm sonu ile sinirlenen Meryem hanıma baktım.
' Kim bekleyecek diğer bölümü şimdi '
' Hangi günler yayınlanıyor '
' Her gün Helin abla'
Ekranda akan jenerik sesi ile yerinde homurdanan Meryem hanıma güldüğümde Alin'in kaçmak istediği şeyin günlük dizi olduğunu anladım.
' Bir sorun yok dimi Helin'
' Evde biraz sessizdi bende size gelebilirim diye düşündüm '
Kendimden emin olmayan sesim ve zihnimde her an neon ışıklar ile duran göl kenarındaki konuşmamız ile acaba gelmemiş olsamıydım diye düşünüyordum.
' İlk günler bende alışamamıştım. Bende kalabalık ailede büyüdüm. Evlenince boş evde dolaşıp kendi kendime bile konuşuyordum. Ama zamanla geçiyor. Hazır geldiğine göre Doğan'ın sevdiği böbrekten yapalım seninle'
Sevmediği börek varmı diyen iç sesim ile Meryem hanımı onaylamak için başımı salladığımda yerinden kalkıp gidne kadının peşine düştüm. Alin ve ben masaya oturuken o hamuru hazırlıyordu. Bir yanda halen diziye dert yanıyordu. Her zaman gördüğüm halinin yanında bu halini izlemek beni her an şaşırırken iç harç için önüme bıraktığı patatesleri soyup haşlanması için tencereye koymuştum.
O sırada Ali'nin getirdiği fular ile saçlarımı geriye doğru topladığımıda beni izleyen Meryem hanıma baktım.
' Saçlarına çok yakıştı '
Bir anda söylediği söz ile kendime ngel olamadığım bir şaşkınlık ile ona baktığımda bana gülümsemeye devam ediyordu. Gözleri saçımda ki fulara sevgi ile bakarken ilk defa yüzüne yansıyan sevgi ifadesi ile her an dahada şaşırıyordum.
' Fularlarım hepsi bana Haldun' dan hediye onları saçıma taç gibi takıp boynumu açıkta bırakmayı çok severdi. '
' Çıkarayım'
Elim saçıma giderken olumsuz anlamda başını salladı. Alin'in bu kadar değerli bir şeyi bana getirdiğine inanamıyordum. Hemde hamur açarken kullanmak için.
' Kalsın sana yakıştı hem artık fularları mı takamıyorum o yüzden Alin'in takmasina izin veriyorum .'
' Ama çok değerli değil mi?'
' Değerli olan onları bana alan adamdı ve onunla geçirdiğim anılar. Hem şuanda sende Doğan'ın değerlisisin'
İkimiz arasında o konuşma hiç geçmemiş olsa şuan söyledikleri şeyler ile eve gittiğimde saatlerce ağlabilirdim. Ama aklıma o gün söyledikleri gelirken bir anda bana değerlisin demesi içime sadece bir burukluk bırakıyordu.
' O günü unut Helin ben oğlumla konuştum düşündüğüm gibi değil sanırım'
' Düşündüğünüz gibi olmayan nedir'
Zihnime sabah Handan ile yaptığım konuşma gelirken bir anda üst üstte gelen bu denk gelişler zihnimde çalkalanıyordu.
' Belki zaman ikinizi sevgide kavuşturur. Şuan değil ama zamanla olabilir dimi '
Halen oğlunun mutsuz olma ihtimalini içinde bulunduran kadına baktım. Gerçekten bir annenin yapması gerekeni yapıyordu sanırım. O sırada aklıma halen beni aramamış olan annem gelirken içimde oluşan boşluk ile kendimi bir uçurumun kenarında buldum.
' Helin' bana seslenen kadın ile yeniden kendimi beyaz tonların süslediği mutfakta bulduğumda açmam için uzattığı hamuru elime aldım. Onun yaptıklarını takip ederek kendimce yufka açarken bir yandada farklı bir harç için Alin'e tarif veriyordu. Ispanak ve bir kaç farklı otun karışımından oluşan harç yanmaması için kollayan Alin'e gülümserken onunda gözü ile benim yufkalarıma güldüğünü görüyordum.
Çıkardığı tepsiye yufka ve harçları belli sıra ile dizen kadını izlerken ikimizde oldukça sessizlik. Meryem hanımın tarifi detaylıca anlatıyor oluşu ile onu izlerken sonunda fırına bıraktığı tepsiler ile yeniden bize baktı.
Hep beraber yeniden salona geçtiğimizde pişmesini beklediğimiz börekler ile Meryem hanımın diğer dizisini izlerken buraya gelirken ki gerginliğim geçmişti. Bize özel karışım çayından yapan kadının durmadan hayıflanmaları ile izlediği dizi ile kendimi ilk defa bu kadar sakin bir anda buluyordum. Dizi ikinci kez reklama girdiğinde böreklerin artık olduğunu söyleyerek kalktığında istemsizce yeniden onu takip ettim hemen dilimlediği böreklerden bir dilimi bana uzattığında bekletmeden aldım.
' nasıl olmuş '
Aldığım bir ısırık ile gözlerime ulaşmasını istediğim bir ifade ile gülümsediğimde karşılığında bende bir gülümseme kazandım.
' Size bir tabak hazırlıyorum Doğan ile yersiniz'
' Teşekkür ederim'
Ne için ettiğim bilmediğim bir teşekkür ile kadına bakarken bana gülümseyip yaptığı diğer şeylerden de bizim için ayırdığını fark ettim. Yeniden dizisine döndüğünde onlarla dizi izleyip bölüm sonunda artık eve gitmek için hareketlendiğim de elime tutuşturulan yemekler ile kapıya ilerledim.
' Her zaman gelebilirsin' diye kadına onlarında gelebileceğini söyleyip kendimi kolidora attığımda omuzlarımda hissettiğim hafifleme ile yeniden sessizliğin hüküm sürdüğü eve geldim. Ama bu sefer daha iyi gibiydi elimdeki sıcak börekleri fırına yemekleri ocağın üstüne bırakırken gözlerim sirkeli suda duran sebzelere gitti onları yeniden sudan geçirip saklama kaplarına aldım. Herşeyi yerleştirdiğimden emin olduğumda üzerimdekileri değiştirip daha rahat bir şeyler giydim. Bulduğum masa örtüsü kalınlığındaki düz kumaşı salonun ortasına bırakıp yeni aldığım çiçek ve saksıyı onun üzerine bıraktım.
Televizyonda bulduğum bir programı ses olması için açıp örtünün üzerine oturdum. Evet önce çiçeğin köklerine dikkat ederek onu eski saksısın da çıkardım kenara bıraktığım çiçeğin saksınında kalan toprağın üzerine yeni aldığım toprağı döküp onları karıştırırken bir yandada bir şeyler anlatan televizyondaki programın sesini dinliyordum. Yeni oluşturduğum toprağı saksıya alıp çiçeğin yerleşmesi için boşluk bıraktım. Köklerine yeniden dikkat ederek çiçeği yerleştirdiğim de yakınlarından gelen ayak sesi ile irkildim
' Korkutmak istememiştim '
Karşımda duran Mete'ye boş boş baktığımı fark ettiğimde yeniden önümdeki çiçeğin kenarlarına toprak eklemeye devam ettim.
' Sanırım dalmışım hoşgeldin nasıldı günün'
' Günümü mü merak ediyorsun'
Sorusu ile yeniden ona baktığımda karşımdaki koltuğa oturmuş önümde duran çiçeğe ve bana bakıyordu. Onun gözlerini takip ettiğimde toprak olan bacaklarıma baktım müthiş ben mi toprak ile uğraşmıştım toprak mi benimle .
' Amcanlar geldi bugün '
' Neden'
~~~~~
Helloooooo 🌻
Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur 🦋
|
0% |