@saturnsring
|
' Amcanlar geldi bugün '
' Neden'
Beni henüz aramamış aile fertlerimin damatlarına düşkünlüğü muhteşemdi. Diktiğim çiçeğe suyunu verip yeniden ona baktığımda aklının bambaşka yerlerde olduğunu gösteren bir hali vardı.
' Sanırım zor bir gündü '
' Yo sadece amcanları çözemedim. sence neden ziyaret etmişlerdir beni. Bir kaç ihale hakkında konuştuk ama onlar o ihalelere girmeyecekler onu düşünüyordum.'
' Kimler var ihaleye girecekler arasında '
Kimi tanıyorsun diyen iç sesim ile ona bakarken bana anlatmak istemez gibi bir hali vardı. içten içe halen bana güvenemediği açıktı. Tıpkı benimde ona güvenmediğim gibi. Oturduğum yerden hareketlendiğimde gözleri beni izlemeye devam ediyordu. Yeni saksıyı camın kenarına taşıdığımda devam eden sessizliği ile onu baş başa bırakıp serdiğim örtüyü toplayıp odadan çıktım.
Mutfakğa girmeden önce yeniden salona girdiğimde halen camın kenarında ki çiçeğe bakıyordu.
' Bir şeyler yemek istermisin ? Yoksa çoktan yedin mi'
' Beraber yeriz '
Onu onaylayıp mutfağa geçtiğimde Meryem hanımla yaptığımız şeyleri hazırlıyordum. Zihnimde dönüp dolaşan acaba çiçeği almasa mıydım fikri ile yemekleri ısıtırken bir yandanda salata için malzemleri çıkarıyordum. Bir kaç dakika sonra yanıma gelen Mete ile ona bakmadan işime devam ettim. Etrafımda attığı turları görmezden gelmeye devam ediyordum. Salatayı kaseye aldıktan sonra fırını kapattım. Börekler ısınmış olmalıydı.
Hazırladığım şeyleri masaya taşırken ikimizinde sessizce durması sayesinde evin yeniden bomboş bir hale geldiğini fark ediyordum. Bir kaç sene önce böyle bir durum için dilekler dilediğimi hatırlıyordum. Günlerce duymak istediğim tek sesin kendi nefes sesim olmasını dilemiştim. Sessizliğe delice bir ihtiyaç duyuyordum. Şimdi ise bu sessizliği benimle beraber yaşayan birisi olduğundan asla tam olarak huzurlu olamıyordum.
' Börek mi yaptın?'
Karşılıklı oturduğumuzda gözlerini alamadığı börekler ile yeniden konuştuğunda gerçekten de bu kadar börek yiyip nasıl zayıf kaldığını anlayamıyordum.
' Meryem hanım ile yaptık '
' Annem mi geldi'
Sesindeki hayret tınısı ile ona baktığımda gözleri şüphe ile üzerimde dolaşıyordu.
' Kadir bina içinde beni takip etmiyor sanırım. '
' Acil bir şey olmadığı sürece ne yaptığını rapor etmeyecek'
Onu onayladığımda halen böreklere bakan haline güldüm.
' Ben gittim Meryem hanımın yanına ev biraz fazla sessiz geldi bir an'
' Nasıldı '
İlgili olmadığı sesinden bile belli olurken bu haline güldüm. Muhtemelen detayları annesinden öğrenmek onun için daha kolaydı.
' İyiydi bir kaç dizi izledik biraz yemek yaptık falan'
' aranızdaki sorun halloldu yani '
Aramızdaki sorunu nerden biliyordu? Yada bu soru bir tuzak mıydı? Emin olamıyordum ki ailecek beni duygudan duyguya sürüklüyorlardı. Ne hissedeceğimi ne düşüneceğimi bilemiyordum her defasında.
' Aramızda bir sorun mu vardı?'
' Ben yanlış anladım o zaman'
Olabilir anlamında başımı salladığımda içimi kemiren o soruyu sormak için kendimi tutuyordum. Sormak istediklerinden kaçarak bambaşka bir şey sordum.
' Çiçekten rahatsız mı oldun?'
Gözleri şaşkınlığını gizleyemezken onu izliyordum. Bu sorunun cevabıda önemliydi sonuçta aramızdaki sınırlar böyle anlarda belirleniyordu.
' İstersen yarın evin rengini değiştir inanki rahatsız olmam. Ama itiraf etmeliyim ki şaşırdım. '
' Neden şaşırdın sadece bir çiçek '
' Sadece bir çiçek olarak mı düşündün sanırım ben yanlış yorumladım.'
' Nasıl bir yorumlamada bulundun ki'
Enselendik diyen iç sesim ile tırnaklarımı avuçlarıma bastırdım. İçten içe alışabilmek için yaptığım bu hamlenin dışardan nasıl durduğunu anlayamıyordum. Çatalındaki börekten ısırık alırken öylesine yavaş hareket ediyordu ki bir an boğazını sıkmak istedim. Sebep sorsalar asla sebebim yoktu. Hayır sebebin var Helin sorularına direk cevap vermiyor oluşu seni delirtiyor.
' Kuzenim abin ile evlenecek miş?'
Gafil avlamaya çalışmak belkide yaptigim en büyük hata olacaktı. Ama denemek istiyordum. Görmezden geleceği ne kadar sorum olabilirdi ki? Yüzünde sanki bunu kimden öğrendiğimi bilirmiş gibi duran ifade ile halen yemeğine odaklıyken midemin kasıldığını hissediyordum. İçimden bir ses onun istediği kadarını öğrenebildik diyordu ama ben öyle olduğuna inanmak istemiyordum. Görünürde en şeffaf şartlarda anlaştığım kişi oydu ve onun tarafından gelecek her hangi bir saldırıya açık değil gibiydim.
' Doğru abim ile evlenmesi istenmişti. Ayrıca çiçeği eve alışmak için aldığını düşünmüştüm. Hatta aklımda bir an belki bir evcil hayvan sahiplenmeliyiz diye bir fikir geçti.'
' Evcil hayvan '
Konuyu değiştiriyor Helin diyen iç sesim ile onun sunduğu fikre odaklanmış gibi yaptım.
' Evet Handan'ın kedisini sevmiştin sanki'
' Burda uzun süre kalmayacağım sence doğru bir karar mı bu?'
Handan'ın söylediği şeyler zihnimde dolaşırken onu yeniden istediğim konunun etrafına çekmek istedim. Yüzündeki hızlı geçen ifadeler ile sandalyesine yaslandığında bu sefer beni ciddiye alabilecek gibi duruyordu.
' Hemen yarın gitmeyeceksin diye düşünüyorum '
' Bilmiyorum belki bir kaç saat sonra bambaşka bir yerde de olabilirim. Hayat beklenmedik şeylerden oluşuyor '
' Neden kendin için bu durumu zorlaştırıyorsun Helin'
' Zorlaştırmıyorum. Kendimi güvence altına alıyorum sınırları ne kadara çok hatırlarsam o kadar zarar almam'
' Zihninde neler dönüyor bilmiyorum ama açık olduğumu düşünüyordum. Belliki hayatın boyunca insanlara güvenmedin ama ben düşündüğün gibi birisi değilim?'
İstemsizce attığım kahkaha ile sustuğunda bende onun gibi arkama yaslandım. Gerçekten mi diyen iç sesim ile onu izlemeye devam ettiğimde ikimizinde zihninin açık açık ortaya dökülmesini istedim bir an .
' Açıkçası işlerin tuhaf olduğunu düşünüyorum. Sana sordum ama abin olduğunu söylemedin mesela yada daha basiti bir kaç dakika önce amcamların konusunda sorduğum soru her zaman geçiştiriyorsun. Ve içimdeki o ses sana asla güvenmemem gerektiğini söylüyor.'
' Pekala abim olduğunu söylemedim çünkü konunun detayaları bana yabancı. Dilara'yı tanımıyorum abim bu konuda ne düşünüyordu bilmiyorum ve düğün gecemde bunu konuşmak istemedim. Amcanlar konusunda haklısın emin değilim çünkü ne olursa olsun sende onlardansın. Bir kaç haftadır tanıdığın birinin yanında olmak istemeye bilirsin. İki taraf arasında kal istemiyorum. Ayrıca bu evde yaşarken rahat ol istiyorum yarın kapıdan çıkıp gidecekmişsin gibi düşünme istiyorum. Babanlar ile benim aramdaki güç savaşının sonu ne olur bilemiyorum ama seninle düzgün bir ilişkim olsun istiyorum. Bu yüzdende önce sana güvenebilmeliyim Helin ve tabiki sende bana. İnanki çok fazla düşmanım var hemde öyle bana zarar vermiyorlar ailem ile sınanıyorum o yüzden beraber yaşadığım kişiye güvenmekte belkide zorlanıyorumdur. O yüzdende bazen sorularını cevaplayamıyorumdur olamaz mı '
Hipnoz bir yetenekse eğer bu doğuştan Mete'de vardı sanırım çünkü zihnimdeki herşeyi susturup söylediklerini zihnime çivilemek ister gibi bir hali vardı. Yüzündeki an an yanıp sönen öfke ve emin olamayan hal ile en azından biraz geri adım atmaya karar verdim. Hem bir konuda haklıydı. Bir kaç haftada birine güvenmek zordu.
' Anladım.'
' Anlama inan sana zarar vermeyeceğim evet bir yangın başlatıyorum ama senin yanmana izin vermeyeceğim ama aileni yakacağım'
' ailemden nefret ediyorsun ama benden etmiyorsun'
' Özür dilerim ama o zihnindeki ikna olsun diye söylüyorum. Ailenin seni sevmediğini görüyorum Helin o yüzden seni yakmaktan vazgeçtim diyelim'
Yüzündeki acımasızlık zihnimde açıklacak yeni soruyu geri yerine gönderirken bir yumrunun boğazıma yapıştığını hissettim. neden herkes sevilmedigimi söyleyip duruyor diyen iç sesim isyan ederken ona gerçeğin bu olmadığını söyledim.
' Beni sevmediklerine nasıl bu kadar emin olabiliyorsun'
Yüzüne yayılan garip bir ifade vardı sanki bana acır gibiydi ama yinede bunu yüzünde uzun süre tutmadı. Önümüzdeki soğuyan yemeklere baktı bir anlığına onu deli gibi izlediğimi biliyordu içimdeki savaşa gömülmeden önce ondan gelecek olan cevabı bekledim. Çünkü günlerce nasıl sevilmediğimi kendi kendime defalarca kez söyleyecektim.
' Cemiyet davetlerinde seni görüyordum Helin ne kadar memnun olmasamda sizi izliyordum etrafımda konuşuluyordu. Öylece bomboş bakan gözlerin ile etrafa baktığın her anı hatırlıyorum. Başta farkında değildim ama bir yerde yüzüne yansıyan o boş ifade maskenin düştüğünü gördüm. O an emin oldum. Sevildiğin bir yerde bu halde olmazdın. O yüzden Fatih ile evlenmeni istemedim zaten yeterince yorgunsun diye'
' Bana acıyıp iyilik yaptın yani'
İçimde büyüyen o öfkeyi tanıyordum. Bir kaç yıl önce yaşadığım o patlama anında gibiydim ama daha çok sakindim çünkü onun haklı olduğunu biliyor olmak en kötüsüydü. Kapı arkalarında duyduğum herşeyin bir bir yüzüme söylenmesi gibiydi.
' ben öyle demezdim Helin'
' Aslında tamda böyle demelisin Mete. Biliyor musun en kötüsü senin bunu bana diyor oluşun değil benim bunu zaten biliyor oluşum. Ama yinede teşekkür ederim kendince beni bu yangından korumak istemişsin ama belkide benimde yanmam gerekiyordur '
' Hayır gerekmiyor çünkü sen öyle değilsin '
' Ben tamda onlar gibiyim Mete annem ile inanılmaz benziyorum mesela canımı yakanın canını yakmak için kendimi durdurmam. '
Onun gibi herkesten şüphe eder her zaman önce kendime güvenirim. Etrafıma onlarca yalan söyleyip odamda kimsesiz kalır diye devam eden onlarca şey vardı. Anneme benziyordum annemin o evdeki insanlarla anlaşamadığını biliyordum. Onun kabul görmediği gibi bende kabul görmüyordum ne kadar inkar etsede birbirimize deli gibi benziyor oluşumuzdu bunun sebebi. Onun öfkesini atabilmesi için gözünün önünde ben vardım benim ise kimsem yoktu. Tek farkımız buydu.
' Durdurma canını yakanın canını yak. Çünkü kurtlar sofrasındayız ve sen maalesefki tam ortada duruyorsun o yüzden beni çekip vursan neden diye sormam. Ama istiyorum ki mutlu ol huzurlu ol o evde yaşadığın her duygunun tam tersini yaşa bunun içinde ne istiyorsan yapmak istiyorsun'
' Bu şekilde devam edersen bana aşık olduğuna herkes inanır Mete'
' Helin bunu yapma biraz önce duyduğun şeyden nefret ettiğin için konuyu çevirme yada kendine yüklenme '
' Ne yapmamı önerirsin mesela Mete hayatım hakkında nasıl bir yol izlemeliyim'
' Önce kendine güven ve inan sonrasındada ne yaşamak istiyorsan onu yaşa. İnsanlar hayal kırıklığı olsa bile devam et'
Kendime güveniyordum dışarıdan belli olmuyordu belliki bu hayatta tek inandığım kişi kendimdin. Hayal kırıklığı hakkında fikirleri neydi acaba diyen iç sesime rağmen sessiz kaldım. Sessizliğim bir bataklık olup beni yutmaya hazırlanırken masanın üzerinden elime uzanan Mete'ye baktım elimin yüzünü okşayan eli ile bana doğru eğildiğinde yüzündeki ifadeye odaklanmak istemedim. İçim burkuluyordu dışarıdan nasıl görünüyorum diye düşünen iç sesim ve içten içe gerçekten de bu durumda mıyım diyen o ses ile bir savaş halindeydim.
' Ayrıca sana hayran olduğum bir gerçek . Bunu gizlemeye gerek yok o yüzden bu evde uzun zamanlar kalmanı istediğimde bir diğer gerçek.'
Handan'ın söylediği şeyi onun söylüyor oluşu ile istemsizce titrediğimde kendimin nasıl bir durumun içinde olduğunu anlamak istiyordum. Yüzüne yayılan gülümseme söylediklerini tastiklemek ister gibi bir halde öyle dururken gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Bu evde uzun yıllar geçirmemi istiyordu gözlerim mutfağın duvar boyasında gezindi bir kaç saniye elimin üzerindeki eli halen oradayken bana zaman tanır gibi sessiz ve sakindi. Bir kaç dakika önce ailemin beni sevmediğini söylerken ki hali ile şuanki hali zihnimde birbiri içine geçerken içimde bir yerlerin yer değiştirdiğini hissediyordum. Sanki vermem gereken savaşlar her saniye artıyordu.
' Helin' endişeli çıkan sesi ile ona döndüğümde gözlerinden geçip giden o tekinsizlik yerini ilk defa bana sunulan belirsiz bir sakinliğe bürünüyor gibiydi.
' Devam edelim mi?'
Önümdeki tabakta soğumuş olan yemeğe baktığımda bana zaman tanımak istediği belli oluyordu. Tabağımı alıp fırına doğru ilerlediğinde kendi tabağınıda aldı. Bir kaç dakikalığına fırında duran tabakaları sıcak bir şekilde ellerine alırken yanmıyor mu diye iç sesim ile yeniden önüme bırakılan yemeğe baktım.
' Ben olsam bana hayran olmazdım '
Yemeğine devam ederken bir anda benden duyduğu şey ile yeniden bana baktığında başını olumsuzca salladı.
' kendini hiç görmüyorsun '
' Mete sencede haksız mıyım ? Yani etrafımı bir anda bu kadar kuşatmanız ve hepinizin aynı şeyleri tekrarlıyor oluşu sencede basit bir tesadüf mü?'
' Yani ailecek seni kandırıyor muyuz? Peki çıkarımız ne ? İntikam alacağımı zaten biliyorsun'
' Belkide bir piyona ihtiyacın var?'
' Bunun için İdil daha kolay olmaz mıydı? Hem o benimle olmaya gönüllüyken'
Biliyordu İdil'in kendisinin peşinde olduğunu belkide benden bile önce fark etmişti bu durumu. Hepimizi bu kadar iyi okuyor olması beni korkuturken yeniden tabağıma baktım.
' Nasıl fark ettin'
' Düğünden bir gün önce bana geldi' yemeğine devam ederken bir yandanda benim tabağımı gösteriyordu. Sanki söylediği şey öyle önemsiz bir şeymiş gibi bir hali vardı. Ona bakmaya devam eden halim ile yeniden konuya döndü.
' Sanırım yemeği yiyemeyeceğiz. Sor hatta sorma ben anlatıyım. Düğünden önce ofisime geldi açıkçası bana ilgisi olduğunun farkında değildim. Genelde bana ulaşmak isteyenler her zaman aynı yollardan geldiği için farketmedim. Seninle evlenmemem gerektiği konusunda bir şeyler anlattı. '
' Ne gibi şeyler ?'
' İnanki dinlemedim işin aslı bu tarz şeyleri sevmiyorum o yüzden onun bitirmesini bekleyip kibarca uyardım. Yaptığının yanlış olduğunu söyleyip.'
Vay be diyen iç sesim ile kuzeniz diyordum. Ben neler düşünürken canım ailem neler düşünüyordu kimbilir. Hem aramıyor oluşları da ortadaydı ama yinede gününü bekliyordum. Bu kadarını beklmezdim diyen iç sesim ile bu sefer ben böreklerden birine uzandım. Bu tavrım Mete tarafından beğenilmiş olacak ki yediğim böreği izliyordu. Gerçekten yemek yemem ile kafayı bozmuşlardı.
' Beni izleme '
Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıp yeniden yemeğine döndüğünde bir kaç saniye sessizleşen zihnim ile yeniden kendimi sakinleştirdim. Yoksa gidip İdil'e hesap sormak istiyordum yani ne istiyordu benden bildiğim kadarı ile aşkından öldüğü adamı elinden almamıştım. Neydi bu hırsın sebebi. Yetmiyor muydu yıllardır elde ettiği herşey. Hırsımdan yemeye devam ederken bunu fırsata çevirmiş bir şekilde tabağıma et ekleyen Mete'yi görmezden geliyordum.
' Kedi sahiplenelim. Köpek için ev küçük '
Bir anda ortaya attığım fikir ile gecenin en başına döndüğümüzde bana doğru uzatılan eli gördüm. Uzattığı eli sıkarken yeniden göz göze geldik.
' Birbirimizden bir şey saklamamak konusunda söz veriyorum'
' Söz ' onu onayladığımda yüzüne yayılan keyif gülümsemesi ile gerçekten bu sözü tutup tutamayacağımı o için düşünmek istemedim. Tüm herkes zaten peşimden iş çevirirken Mete'de bana ihanet etse canım yanmazdı. Yüzündeki gülümseme ile yemeğine devam ederken tabağıma uzattığı şeyleri geri püskürttüm.
Zihnindeki cevaplanmamış onca soru daha vardı biliyordum hepsi hayat bulmak ve hesap sormak istiyordu ama doğru zamanı beklemeliydim. Önce adım adım gitmeliydim gerekirse bir kaç dakika önce söz verdiğim adamdan yardım almayı bile ilk defa düşünür olmuştum. Dediği kadar çok düşmanı varsa elinin uzanamayacağı bir nokta yoktu.
~~~~
Helloooooo çörekler 🍪
Umarım güzel bir hafta geçirirsiniz 🐥🦋
|
0% |