Tabiki de sarı elbise planımı devreye sokmamıştım. Çünkü hem sarı elbisem yoktu hemde sarı renk zaten beyaz tenli bende ruh gibi bir görüntüye sebebiyet verirdi. Yada Mete ile aranız iyi diyen iç sesime ne alaka der gibi bir tutum sergileyip üzerimdeki yosun yeşili elbise ile göz kırptım. Yosun yeşili olduğunu mağazadaki genç kız özellikle belirttiği için unutmamıştım.

Geniş ve ilk defa gerçekten ferah bir alanda yapılan etkinliğe yavaş yavaş ilerlerken Mete hiç olmadığı kadar sakindi. Hemen önünde ilerleyen Meryem hanım ve Alin arasında gözlerini gezdirirken bende onun sakinliğine ayak uydurmuştum.

Mekanın içinden yayılan hafif bir müzik daha alanın dışındayken bizi kucaklıyordu. Piyonanın sesi duvarları aşarken bir yandanda güzel bir sesten çıkan hafif bir eser kulaklara doluyordu. Bu davet uzun zaman sonra katıldığım ilk davetti ve ben ilk defa bir Kurt olarak buradaydım. Haliyle uzun bir süre incelemeler olacaktı.

Mekanın içinde ilerlerken şimdiden göz göze geldiğim bir kaç kişiye gülümsedim. Bel boşluğumda duran Mete'nin eli ile görünmez bir kalkanın içinde gibi hareket ediyordum. İlginç olan kısım ise henüz Handan'ın ortalarda olmamasıydı. Gerçi o olmasa bile bir kaç masa arkada duran kadına dişlerimi geçirecektim. Nasıl o iş yerine kadar gidip kızı rahatsız edebiliyorsa bende onu rahatsız edebilirdim pek tabii.

' Doğan biz önce Hülya hanımları görelim '

Meryem hanım annemlerin olduğu masaya ilerlerken annemin ilk defa bu kadar yorgun gözüktüğünü fark ettim. Gerçek banada ilk defa özensiz duruyordu ve sanki kötü şeyler oluyordu. İçime dağılan acı ile zoraki yutkunduğumda belimdeki elin olduğu yere daha sıkı tuttunduğunu hissettim.

Masanın hemen yanında bizi bekleyen gözler saf bir nefret ile canlanırken annemin yorgun gözleri masanın üzerindeydi.

' Merhabalar ' diyen Meryem hanımın neşeli sesine rağmen masadakiler hoşnutsuz bir ses ile başlarını salladılar. Yengemin uzun uzun Mete'ye baktığını fark ettiğimde bende istemsizce ona baktım yüzündeki gülümseme ile masayı süzüyordu. Bir şey yapmıştı ve ben bunu bilmiyordum. Beni huzurlu bir alana bırakıp etrafımdaki herşeye soyutluyordu. Ve tamda şuanda karşımdaki gözler bana nefretle baktığını gizlemiyordu bile.

' Merhabalar Meryem hanım pek keyiflisiniz'

Annem daldığı bir uykudan uyanmış gibi bize döndüğünde yengem çoktan konuşmuştu. Gözleri önce yüzümü izlemiş sonrasında hemen belimde duran kola gitmişti. Gördüklerinden hoşlanmamış gibi yüzü düştüğünde ona yaklaştım.

' Anne iyi misin?'

Sadece ikimizin duyabileceği bir ses ile sorduğum soru bile onu bu ana getirememiş gibiydi.

' Ne oldu Helin annenle gizli gizli konuşuyorsun '

' Gizli gizli konuştuğum bir şey yok hala'

Yüzündeki ayıplar ifade ile beni izlerken yeniden Mete'ye baktım yüzündeki ifade değişmemişti. Her ne yaptıysa oldukça mutlu görünüyordu. Annemin yanındaki sandalyeye oturduğumda bana bakan koyu yeşilleri izledim.

' Sen iyi misin Helin'

' Evet ben iyiyim ama sen yorgun görünüyorsun '

' Bende iyiyim hatta uzun zaman sonra ilk defa bu kadar İyiyim'

Yüzüne yayılan bir gülümseme ile Mete'ye baktığında onu izliyordum. Durumu bana hiç iyi gözükmüyordu ama o iyi olduğunu iddia ediyordu.

' İzninizle ben beylerin yanına geçiyorum'

Mete cevap bile beklemeden saçlarına dudaklarını değdirip öptükten sonra yanımızdan ayrıldığında gözlerim yeniden ateş hattı gibi gözüken masada gezindi. İdil yüzündeki nefret ile bana bakarken birinin bana bir şey demesini bekliyordum. Çünkü ne olduğunu bilmiyordum bile. İçimde yükselen merak duygusu ile kendimi tutamadım.

' Hepinizin neyi var?'

' Gerçekten bilmiyor musun?'

Tıslama gibi bir ses ile konuşan İdil'e baktığımda masanın geri kalanının onu sözcü seçtiğini fark ettim. Annem hemen yanımda elime uzanmışken uzun sonra gelen bu temasa bile odaklanamıyordum.

' Kocanın yaptığı şeylerin farkında değil misin? Birde sanki hiç bir şeyi bilmiyormuş gibi burdasın '

' Kocam ne yapmış İdil biraz açık olursan'

' Batıyoruz ve senin kocan verdiği sözleri tutmuyor'

' Verdiği sözler neymiş İdil. Senin baban beni bir mal gibi satmadı mı istediği ücretide aldı diye biliyorum. başka bir söz yok ortada'

Aramızdaki gerilim etrafa yayılırken içeriye gelirken bahsettiğim ferahlığın artık ortada olmadığını biliyordum. Kendimden mal gibi bahsetmek berbat bir durumdu ama gerçeğin bu olduğu ortadaydı. Hem onlardan nefret etmesi gereken bendim onlar değil.

' İhaleyi senin kocan almış babamlar bu ihaleye umut bağlamıştı. '

' Bunun suçlusu nasıl olabilirim peki. '

' Senin kocan '

' Düğünden önce beni değil seni seçmesini istediğin kişi için şimdi şartlar değişti diye kocan diye bahsetmem ne hoş . Ancak iş bu kim daha iyiyse o kazanır. Yeniden batacak duruma geldilerse sıra sana geldi demektir bence burda bana nefret kusmak yerine oturup bunu düşün '

Elimi sıkan el ile öne doğru uzandığım masadan geri çekildim. Bacaklarımı saran titreme üst bedenime ulaşmazken masadakilerin ayıplar seslerini dinledim. Bana söylememişti evet planını biliyordum azar azar bitirecekti ama bunu bana haber vermeliydi. Gerçi haber verse ne yapacaktım. Onu durdurmak mi isteyecektim.

' Helin biz yok oluyoruz diye seviniyorsun sanırım biz aileyiz farkında mısın ?'

' Aile ' ilk defa içimden gelen bir kahkaha ile ona baktığımda bana şaşkınlıkla bakan insanlar ile göz göze geldim. Etraftaki masalar konuşulanları tam anlayamıyordu. Ancak biraz sesli gülmüş olmalıyım ki gözleri bana dönmüştü.

' Evet aile ve sen bizi koru muyorsun'

' Sen beni korudun mu İdil hiç beni korudun mu yada sizler. O evde neler yaşandığını hepiniz gördünüz senin babanın bana yaptığını. Ama o gün sessizdin. Nasıl bir aile bu hani çürük elma bendim şimdi altın elmamı olmam gerekiyor?'

' biz bugünü atlatacağız babam senin o kocanı böcek gibi ezecek ve sen ağlayarak bu aileye döneceksin çünkü seni sevmeyen bir adamla evlisin'

Söylediği şey beni yeniden güldürürken Alin koluma yaslandı. Meryem hanımın izlediği bu ortam hakkındaki fikrini merak ettim bir an. Gerçektende söylediği kadar sevgisiz olduğumuzu sanırım ilk defa bu kadar çıplak bir gözle görüyordu. Annem halen elimi tutarken ona baktım gözlerinin içinde yanan ışıklar ile bana bakarken onunla yüzleşmem gerektiğini fark ettim.

' Sevilip sevilmediği me karar verecek kadar tanımıyorsun Mete'yi. Ayrıca beni kapıya bile atsa senin hayalinde ki gibi yinede o lanet yere geri dönmeyeceğim. Üzgünüm artık sizin bataklığınıza ilgi duymuyorum ve mecbur da değilim'

' Yanılıyorsun sevilmediğini hepimiz biliyoruz. Ne şartlar altında evlendiğiniz ortada.'

' Beni bu kadar düşünme İdil. Bence biraz kendini düşün Fatih sırada bekliyor'

Canımı yakma isteğine yenilmediğim için kendimi içimden tebrik ettim. İlk defa kendimle bu kadar gurur duyuyordum. Başardığım hiç birşey yoktu ama yinede içime yayılan bir rahatlamanın esiri olmuş gibiydim. O sebepten onun bu işe yaramaz öfkesine kapılmadım.

Yaktıkları canların acısı onlardan çıkıyor diye şimdi böyle ağlayamazlardı.

Annemin yüzüne yerleşen tebessüme gülümsedim. Onunla başbaşa kalmak istediğim bir andı ama yinede kalabalıktaydık. Meryem hanım hafifçe öksürdüğünde ilgiyi kendi üzerine çekti.

' İdil kızım öfkeni anlıyorum. Yoklukla sınanma ihtimali göz korkutucu bundan bir kaç sene önce eşimi ve oğlumu kaybettiğimizde bende yok oluyoruz sanmıştım. O sebeple anlıyorum seni ama kaçırdığın bir nokta var ki bu durumun sorumlusu İdari biriminiz Helin değil. Ayrıca ' bana dönen gözleri ve yüzüne yansıyan gülümseme ile bir kaç saniyelik bir eş verdiğinde söyleyeceği şeyi düşünür gibiydi. Kararını vermiş gibi devam etti.

' Oğlumu tanırım o Helin'i bırakmaz heleki onu sevmeyen insanların vicdanına hiç bırakmaz. Ve eminim ki karısına aşık. O yüzden Helin'e saldırmak yerine belki abine yardım etmeyi düşüne bilirsin?'

Alin koluma yasladığı başı ile annesini tastiklerken. Onların beni koruyan halleri ile kendimi bir an Meryem hanımın salonundan hissettim sanki seans sonrası ağlama krizim bitmiş ve o eve gitmiştim. Elime tuttuşturduğu tatlı tabağı ile beni izlediği dizi hakkında bilgilendiriyordu.

Göz göze geldiğimizde yüzüme yayılan gülümsemenin farkındaydım. Meryem hanıma sarılmak isteyen iç sesime rağmen koltuğum da kaldım.

Onun sözleri masayı derin bir sessizliğe mahkum ederken ben içimdeki minnet duygusu ile yeniden ferahladığı mı hissediyordum. Hemen yanımdan gelen yasemin kokusu annemin uzun zaman sonra yeniden kullandığı koku ile kendimi dahada huzurlu hissederken gözlerim amcamların masasındaydı. Mete'nin keyifli hali kilometrelerce öteden bile belli oluyordu işin komik yanı Ferit'te keyifliydi. İdil bu kadar delirmişken onun keyifli hali hayli garip duruyordu. Özellikle Mete ile gülerek konuşması gayet mantıksızdı. Onu bitiren düşmanı ile kim böyle sıkı fıkı konuşurdu ki.

' Helin' hemen arkamdan gelen sesleniş ile yönümü çevirdiğim de bana gulumseyen Elif'i gördüm oturduğum yerden kalkıp ona sarıldım. Gözleri masadakilerin üzerinden gezinip selam verdikten sonra onunla beraber masadan ayrıldım.

' Masa biraz gergin duruyordu. Seni ordan çıkarmak istedim birde böyle ortamlarda geriliyorum biraz . Yanlış bir zamanlama değildi dimi'

' Aslında en doğru zamandı Elif. Merak etme bende geriliyorum. Hatta bazen nefret ediyorum bu ortamdan'

Söylediğim ile keyifli bir gülümseme ile bana baktı. Gözleri etrafta merakla dolaşırken onunla yeniden görüşüyor olmanın bana iyi geldiğini fark ediyordum. Bana yeni hobiler öneriyordu en basiti ve inanılmaz bir şekilde ilk defa birbirimize bu kadar yakındık ve bir iki defa daha görüşmüştük henüz çocuklarını görmemiştim ama yakın zamanda onlarlada tanışacağım ortadaydı. Sanırım eskilerden gelen bir hayalet gibi olmasını bekliyordum ama işin gerçeği geçmişten biri ile yeniden bağ kurmak bana iyi geliyordu. İkimizde birbirimizin en yitik ama en yalın halini biliyorduk. Ve bu durum uzun zamandır hissetmediğim o tanıdıklık hissi ile beni kuşatıyordu.

' Biliyor musun sanırım eşlerimizde yakın arkadaş Helin'

' Gerçekten mi henüz Mete'nin arkadaşları ile tam tanışmadım'

' Bende hemen hemen hepsini tanımıyorum zaten istesem de hepsini tanımam zor çünkü bir an dost bir an düşman oluyorlar'

' Senin kocan tam olarak hangi iş kolunda'

Söylediğim şey ile bir anlığına gözleri kalabalık bir gruba döndü. Kalabalıktaki tanıdık yüzleri gördüğünde yeniden yanımdaki Elif'e döndüm.

' Yani biraz karanlık işleri var ama işletmecilik yapıyor diye bilirim'

' Karanlık taraf ne kadar bir karanlık '

Hayretime engel olamazken onun yüzündeki emin olamayan ifade ile ne kadar karanlık olduğunu onunda tam olarak bilemediğini fark ettim. Gerçi bende tam olarak tüm iş kollarını bilmiyordum Mete'nin. Etrafımdaki korumalar bile bazen garip bulduğum bir detayken onun durumunun daha karışık olduğu ortadaydı.

' Vay canına ikinizi tekrar bir arada görmek '

Yanımıza ne ara geldiğini fark edemediğim geçmiş zaman hayaletlerinden biri ile ikimizde bir anlığına birbirimize baktık.

' Neden bu kadar şaşırdın ki Burak'

' Bilmem uzun zaman sonra böylesi bir denk geliş beklenmedik benim için '

Gözleri ikimiz arasında gezinirken uzun uzun ikimizede bakmama dikkat ettiğinin farkındaydım.Elif onun dediğine inanamaz gibi bir hal takınırken asıl demek istediği şeyin ikimizde farkındaydık. Uzun zaman sonra denk gelmek biraz garipti.

' Biz olduğumuz yerde duruyorduk aslında ama sen sanırım biraz kayıptın'

Emin olmak ister gibi sorduğum soru ile gözleri bir süre üzerimde kaldı. Başı ile beni onaylarken bir yandanda yüzünden geçen anlık bir hüzünü izledim. Bir anlığına sanki yüzüne tüm duyguları yansımıştı sonrasında alıştığım o neşeli yüz ifadesi onu yeniden sardığında yeniden göz göze geldik.

' Burda yapacak şeyim yoktu bende gidip biraz Ruslar la takıldım. Bazı işleri yerinde öğrenmek her zaman daha mantıklıdır'

' Gerçekten Rusya'ya mı gittin?'

İlginç bir şekilde merak etmiştim. Ben hepsinin buralarda bir yerde sanıyordum. Sanki özellikle bana görünmüyor gibiydiler ama geldiğim noktada aslında onların tarafındada işlerin farklı işlediğini fark ediyordum.

' Rusya'daydım uzun bir süre hatta oradayken duydum Dilara'yı sana ulaşmayı çok denedim ama olmadı. Telefonun sanırım sende değildi.'

' Kötü zamanlardı bir süre bir çok şey benim elimde değildi.'

Uzun bir süre her hareketim takip edilmişti. Sebebini asla anlayamadığım bit durumdu sormak istediğim her şey engeelleniyordu. Demekki onuda engellemişlerdi. İlk defa birinin bana ulaşmak istediğini duymak garip bir durumdu. Bugün içten içe geçen bu duygu durumlar ile ne yapacağımı bilmiyordum. Ama birinin beni o durumdayken merak ettiğini öğrenmek en şaşırtıcı olandı. Zihnimin içinde yayılan Elif'in sözleri aklıma düşerken yeniden gülümsedim.

' Doğru ölüm herkes için zor bir süreç bazen keşke burda olsaydım dedim ama bazı anlar kader gerçekten.'

' Burda olsanda bana ulaşamazdın muhtemelen Burak'

' Bilemeyiz ama seni iyi gördüm. Hatta en son gördüğümden çok daha iyi'

Yüzündeki gülümseme yer yer buruk bir hal alırken Elif'in gözlerini ikimizin arasında geçtiği bir anda yakaladım. Seni seviyordu diyen sesi aklıma yeniden düşerken ilk defa kaderin garip bir çizgi olduğunu fark ettim.

' Teşekkür ederim sende iyi görünüyorsun '

' Teşekkür ederim Helin. İkimizinde iyi olduğunu görmek beni sevindirdi bir ara görüşüp konuşalım isterdim ama eşleriniz rahatsız olabilir'

' Eskilerden konuşmak güzel olur Burak. Hem Helin ve bende ara ara eskileri anıyoruz. Bir gün senide aramızda görmek isteriz'

' Elif'e katılıyorum bir gün hep beraber oturabiliriz'

Gözleri arkamızdaki bir yerde sabitlendiğinde bizde onunla beraber arkamıza baktık. Mete hemen yanında duran sarışın bir adamla bizi izliyordu. Sarışın adamın Elif'in kocası olduğunu fark ettim ilk defa onu canlı kanlı gördüğüm için bir anlığına fark edememiştim. Burak'ın onların üzerinde duran gözleri ve yüzünde duran gülümsemesi ile yeniden ona döndük.

' Umarım görüşürüz '

İlk defa bir acı çekişi kulağımla duyuyor gibi oldum. Sanki içten içe derin bir acının içinde kavrulan bir ses ile yeniden bize seslendiğinde onun eskiden tanıdığım o kişiden çok uzak olduğunu hissettim.

~~~

Helloooooo 🍪

Umarım keyifler yerindedir 🦋

Görüşlerinizi belirtirseniz çok sevinirim kendinize iyi davranın 💙