Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@saturnsring

 

Helloooooo 🌻

 

 

Diğerlerinden özel olmalısın demişti aklımda yankılanan sesi ile delirmenin kıyısına geldim anlaşma yapmamış gibi özel olmaktan bahsediyordu.

 

Oturduğum yatak beni rahatsız ederken iyice yükselen güneşin aydınlattığı odada oturmaya devam ettim. Hala çalmayan telefonum çokta merak edilmediğimin açık bir şekliydi sanırım. En azından annemin aramasını beklediğimi kendime itiraf ettim. Yinede ekranda gözüken bomboş bir resimden başka bir şey değildi.

 

Doğan ile konuştuktan sonra uzun bir süre özel olma lafına takılmıştım. Söylediği sözleri hareketlerini tartarken aklıma babannemin kendi değerimi önemsememe dair verdiği küçük öğütleri hatırlamak en acısıydı. Henüz daha bir çocukken bütün kız kuzenlerimi bir araya toplar karşımıza oturup güçlü kadınların hikayelerini anlatırdı. İçten içe bize güçlü olmayı aşılamaya çalıştığını o zamanlar anlamamıştım ama şimdi neden böyle davrandığını anlaya biliyordun. Nasıl bir hayata doğduğumuzu biliyordu çünkü. Üst sınıf akbabaların arasındaydık. Anlatmaşlar vardı sonra çıkar ortaklıkları yalanlar sırlar ve tabiki de katiller. Tüm bu varlıkların arasında söz sahibi olmadan bir ileri bir geri hareket eden bizler vardık. Azcık sesi çıkan hemen ayıplanıp dışlanıyordu. Bataklık gibi bir yapıydı yaşadığımız bu hayatlar. Doğuyorduk henüz küçük bir kızken bile gelecek ile ilgili beklentilerimiz sınırlanıyordu. Ağaca çıkmak ayıplanırken sakince oturan kızlar övülüyordu. Odanın kapısı tıklatıldığın da gözlerimi kapıya doğru çevirip müsait olduğumu belli etmek için seslendim.

 

Hasan başını kapı aralığından uzatıp gülümsediğinde kendimi ona gülümserken buldum.

 

'Kahvaltı vakti'

 

Hızlıca yerimden doğrulup peşine takıldım. Fıstık mırıltılar eşliğinde kendi köşesinde mamasını yiyordu. Doğan masaya yerleşmiş bizi bekliyordu.

 

' Günaydın '

 

' Günaydın'

 

Sesinde anlamsız bir neşe vardı. Keyifli oluşu hareketlerinede yansımıştı. Keyifli ifadesini bozmadan bizi izlerken önümde duran kahvaltı masasına baktım çeşit çeşit peynirler zeytinler minik yalancı pizzalar masanın üzerinde dururken hangisini yemem konusunda emin değildim. Kararsızca bakmaya devam ederken Handan abla bana doğru hareketlendi çay uzattı. İçmeyeceğim çayı sakince alıp tabağımın yanına bıraktım.

 

Bir parça peynirde karar kılıp tabağıma aldım ikisi kendi arasında bir şeyler konuşuyorlardı. Anlamadığım işle alakalı şeyleri konuşmaya devam ederken bende peyniri didiklemeye devam ediyordum. Bugün ki diyet menüm belliydi ve onun dışına çıkarsam alacağım en ufak kaloride annem ile uğraşmak istemiyordum. Zaten yeterince uzun zaman boyunca kilo ile alakalı laf işitmiştim. Şimdi yeniden o zamana dönmek istemiyordum.

Önüme bırakılan yalancı pizza ile gözlerim Doğan'a döndüğünde çoktan Handan ile olan konuşmasına dönmüştü.

 

'Hamur işi yasak ' diye uyaran ses ile tabağıma yeniden baktım. Bir parça salatalık alıp ağzıma attığım da şu almak için ayaklandım. Hareketlenmem ile bana dönen ikili sorgular gibi bana bakıyordu.

 

'Su alacaktım biraz da limon varsa tabi'

 

'Limon var tabiki tatlım ben getiririm ama henüz bir şey yemedin'

 

' Şey siz konuşmanızı devam edin ben alırım '

 

' Arkamdan misafiri çalıştırdı dedirtmem ben bu Doğan'a sen otur ben getiriyorum'

 

Yerime geri otururken gözlerini üzerime dikmiş adama bakmamak için geniş masaya odaklandım.

 

'Masayı bu kadar çok sevdiysen aynısından alabiliriz'

 

'Ne'

 

'Diyorum ki yemek yemek yerine uzun uzun masayı izlediğine göre mobilyayı beğendin'

 

'Evet güzelmiş '

 

Söylediğim şey ile kaşlarını çatarken bir yandanda beni süzüyordu.

 

' Günde kaç öğün yemek yiyorsun'

 

' Bunu ne hakla soruyorsun'

 

Yemekler hakkında konuşmak istemiyordum. Onu asla ilgilendirmeyen öğünlerim hakkında konuşmak ise asla istediğim bir şey değildi.

 

'Bir parça peynir ve salatalık ile bir öğünü geçiremezsin'

 

'Belli bir yeme programım var ona göre düzenli besleniyorum maalesef bu saatlerde az yiyorum'

 

' Umarım doğru söylüyorsundur Helin'

 

Önüme uzatılan su ile Handan ablaya gülümsedim. Doğan ve ikisi kısa bir an bakışsa da bir daha yemek konusu açılmadı beni rahat bıraktıkları için sakince suyumu içip bir iki tane daha salatalık kemirdim.

 

~~

 

' Taksi ile gidebilirim'

 

' Üzerinde ki kıyafetler pek taksilik değil Helin '

 

Daireden çıktığımız andan beri taksi ile gitmek istediğimi söylüyordum ama pekte umursadığı söylenemezdi. Asonsörden inip kapıya doğru ilerlediğimizde bize bakan insanların sayısı artmaya başlamıştı. Bu yüzden sessiz kalıp ona ayak uydurdum. Her hangi bir dedikodu annem ile yeni bir çıkmaza yol açardı.

 

Beni yönlendirmesi ile koltuğa oturduğumda emniyet kemerini bağladım. Yanıma yerleşip arabayı çalıştırdığın da hatta tüm yol boyunca ikimizde sessizdik. Evin önüne geldiğimizde yavaşlayan araba ile ona doğru döndüm.

 

' Teşekkür ederim. Dün gece seni biraz zor durumda bıraktım kusuruma bakma'

 

'Sorun değil. Ayrıca teşekkür etmene de gerek yok benim açımdan bir sorun yok. '

 

Kafamı sallayıp kapıya doğru yönelmem ile bana seslendi. Kararsız çıkan sesi ile ona baktığımda söylemek istediği şeyden emin durmuyordu.

 

'İstersen direk sor'

 

' Sanırım bunu direk soramam '

 

' O zaman hakkını kaybettin. Bana ulaşmak istersen telefon açabilirsin Mete malum planlamamız gereken bir düğün var yada zaten oda planlı mı?'

 

' Sevmediğin her şeyi düğünden çıkarabiliriz '

 

'O zaman öncelikle düğün iptal sade bir nikah yeterli . Görüşürüz '

 

Araçtan inip benim için açılmış olan kapıdan evime doğru ilerledim. Salondan gelen gürültülü kahkahalar yine tüm sülalenin evde olduğunu gösteriyordu. Aynı bahçenin içinde farklı evlerde yaşasakta bir şekilde hep beraber oturuyordu. Bir birini sevmeyen insanlar için yük olması gereken bu olay bizimkiler için deli saçması gibi keyifliydi. Altan altan laf sokmalar eşliğinde kahve içmeye bayılıyorlardı. Yanlarına ulaştığımda tüm gözler bana dönmüştü. İdil yüzündeki nefreti açıkça belli ederken üzerimdeki sweatshirttün kollarını ellime doladım.

 

'Ah gelmişsin Helincim keşke Doğan da uğrasaydı'

 

' İşi vardı anne '

 

Yengemin kahkahası bir anda ortama yayılırken eli ile yanını işaret etti hareketini görmezden gelip annemin yanına oturdum.

 

' Helincim çok yakışıyordunuz. Resimler çok güzel gözüküyor'

 

'Resimler derken yengecim'

 

O bana samimiyetsiz samimiyetsiz Helincim derse pek ala bende samimiyetsiz samimiyetsiz yengecim derdim.

 

'Ah sabah sizi çekmişler arabaya binerken ama ne diyeceğim biliyormuş sen araca binerken başını çarpma diye elini kapının üstüne koyması çok hoş gözüküyordu '

 

Öylemi yapmıştı ben farkında bile değildim. Gülümsemek ile yetindiğimde hemen yanımda annem benim yerime damadını öven sözlerine başlamıştı. Tanımadığı damadı.

 

' Doğan çok düşünceli bir çocuk gerçekten. Çok mutlu olacaklar '

 

Annemin keyifli sesi midemi bulandırırken bir yandanda tanımadığım adam ile nasıl mutlu olacağımı düşünüyordum. Nasıl bu kadar kolay inanıyorlardı mutlu olacağıma.

 

'İkiniz baş başa mıydınız?'

 

İdil'in sorusu ile yeniden odak noktası olduğumda yerimden yavaşça kalktım.

 

' Hayır kuzeninin evindeydik. Müsadeniz ile odama çıkacağım '

 

Cevap vermelerini beklemeden hızlı hızlı salondan çıktığımda mutfağa yöneldim. Kızların hızlı hızlı hazırladığı yemekleri es geçip Nuran ablanın yanına gittim.

 

'Helin hanım kek sıcak isterseniz hemen bir tabak hazırlayalım '

 

' Teşekkür ederim elma ve su alıp çıkacağım biraz uyumam gerekiyor'

 

'Siz odanıza çıkın Helin hanım biz getiririz '

 

Kızların söylediklerini görmezden gelip su matarasına su doldurdum. her halde bir elma ile suyu odama taşırdım. onlara kolay gelsin diyip odama çıktığımda hemen duşa girdim. Üzerime kıyafetlerimi giyip yatağıma uzandığımda aklıma takılan fotoğrafları görmek için cemiyet haber sayfalarına baktım çarşaf çarşaf hakkımda yazilanlari okumak ne kadar mantıklıydı bilmiyorum ama gelen yorumlar zaten diplerde olan enerjimi iyice çekip almıştı.

 

İnsanların beni hiç tanımadan hatta karşısındakini hiç dusunmeden yaptığı yorumlara takılmamam gerekirdi ama maalesef takılıyordum. Doğduğum günden beri genetiğimde yer alan bir iç güdüydü bu. İnsanların söylediği herşeyi fazla umursamak hemen etkilenmek ve sonucunda acısını kendimden çıkarmak.

~~

 

Düşünceler arasında uykuya daldığım için maalesef sürekli konuşan bir kalabalığın içinde durduğum bir rüyadan kendimi son anda çığlık atarak uyandırdım. Gözlerime alan karanlık ile derin bir nefes aldığımda odamın en köşedeki oda olduğuna şükrettim. En azından sesim duyulmamıştı.

 

Yatağımın başına bıraktığım suyuma uzanıp bir kaç yudum aldığımda biraz daha iyiydim. Odamın dışından gelen ayak seslerinin ardından kapım tıklatıldı.

Nuran ablanın sesini duyduğumda cevap verdim.

 

'Helin hanım misafirler yarım saatte gelecek Hülya hanım hazırlanmanızı istedi'

 

'Misafirler kim abla '

 

' Doğan bey ve ailesi '

 

Çok güzel diyen iç sesim ile ayaklandığımda dolabımın önüne geldim. Şaka gibiydi bir anda yüzüğü parmağıma takıp öyleyce bir piyese katmışlardı beni. Üzerime beyaz üzeri lacivert boyamaları olan balon kol elbisemi giyip ayağıma düz bir babet geçirdim. Saçımı at kuyruğu yapıp odamdan çıktığımda bu gecenin cabukcak bitmesi için dua ediyordum hatta bundan sonraki her gecenin çabuk bitmesini diliyordum. Basamakları indiğimde çalan kapı ile annemlerin yanına adımladım. Herkesin birbirine sarıldığı hoş geldinlerin ve canımların havada uçuştuğu kısımı atlatıp koltuklara oturduğumuzda annem ve Meryem hanımın planladıkları düğünü dinlerken beni izleyen Alin'e gülümsüyordum. Henüz liseye gittiği için aramızda uçurumlar vardı her hareketimi kaçırmak istemez gibi beni süzmesi bana abisini hatırlatırken annemin yönlendirmesi ile masaya geçtik babam ve Doğan kendi aralarında iş konuşurken annemler kaldıkları yerde ev dekoruna geçmişlerdi. Doğan ve Alin'in ortasında oturmuş önüme bırakılan çorbadan bir kaşık alıp onlara odaklandığımda geçtikleri konulara yetişmek çok zordu.

 

'Yenge' hemen yanımdan gelen çekingen ses ile Alin'e döndüğümde bana mavilerini kısarak gülümsedi.

 

'Annemler sizin yerinize evlendiler sanırım '

 

Söylediği şey ile hafif kıkırdadığım da oda bana eşlik ederek gülümsedi.

 

'Gelinliği seçtiler mi sence '

 

'Yok o seçimi sana bıraktılar yenge '

 

'İstersen bana abla de hem daha rahat olur'

 

'Olur mu ki'

 

'Bence olur hem zaten küçük bir kardeşim de yok'

 

'Tamam o zaman hem bence seninle biz iyi bir takım oluruz Helin abla '

 

Söylediği şey ile ona nasıl der gibi baktığımı fark edip yeniden gülümsedi. Liseye yeni başlamış olmasının verdiği neşeli ve meraklı hali ile bana abisini işaret ederken istemsizce Doğan'a döndüm. Hemen yanımda babama bir şeyler anlatırken bir yandanda tabağında ki tüm eti hiç yemeden kesiyordu.

 

'Abim hakkında merak ettiğin herşeyi sana anlatabilirim'

 

'Ne gibi şeyler mesela '

 

'Mesela çok huysuz görünen birisi ama müthiş bir abidir '

 

'Ya pek gülmüyorda diyorlar onun için '

 

Söylediğime hızla itiraz ederken abisini övmeye devam ediyordu. Önümdeki tabağın kaldırılıp yerine yenisinin geldiğini fark ettiğimde Doğan ile göz göze geldim.

 

' Konuşurken yemeği kaçırıyordun senin için dilimledim kesme işi aradan kalktı hızlıca yiyebilirsin' göz kırpıp babama döndüğünde önümdeki tabağa bakıyordum. Benim için kestiği etlerde yemeye devam ederken Alin'in fısır fısır anlattığı okul anılarına gülüyordum kesinlikle muhteşem bir kızdı.

 

'Biliyor musun Helin abla ben abimin uzun zamandır birini sevdiğini biliyordum . Ama bunun sen olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Sen ve abimi hiç yanyana görmedim. Diğer kızlarla en az bir kere yan yana gelmiştir. Nasıl oldu da sana açıla bildi?'

 

'Abin uzun zamandır beni sevdiğini mi söyledi sana'

 

' Hayır hayır isim vermedi sadece sevdiği bir kız olduğunu biliyoruz'

 

Sevdiği bir kız sevdiği bir kız cümle neon ışıklarla beynimde yanıp sönerken o kızın ben olmadığıma emindim. Sevdiği biri varken böyle bir duruma kendini neden sokmuştu bu adam.

 

 

Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur ⭐

 

Yorum ve oy atmayı unutmayın 🖤

 

Kendinize iyi davranın ❣️

 

Loading...
0%