@saturnsring
|
🙊 'Bekliyorum' Kapattığım telefonun ardından yatağımın kenarına oturdum. Ferit abimin gelme süresini hesaplıyordum zihnimde. Alt kattaki yıkıma sebep olanların çocukları olmak bundan sonra taşıyacak olduğumuz yükte buydu. Tam her şeyin yoluna girdiği artık sakin bir tek düzelikte olduğu anlar vardı. Bende tamda böyle anlara kavuşmuştum ama yine bu muhteşem histen uzaklaşıyordum. Odanın soğuk zeminini ilk defa bu kadar hissediyordum. İçeriye dolan güneş ışıkları bile ısıtamıyordu sanki zemini yada bendim soğukluğun sebebi. Bir kaç saat sonra bambaşka bir yerden olacağımı bilerek bana ait eşyaların durduğu dolabı izledim. Gözlerimin dalıp gittiği boşluk alt kattan gelen sesler ile bozulduğunda Mete'nin buz gibi sesi evi inletiyordu. Ne olduğunu anlamak için odadan çıkıp merdivenlere yöneldiğimde Ferit abimin sesini duydum. Odadaki çantamı alıp alt kata yeniden yöneldiğimde Meryem hanımın gerçek mi diye sorduğunu duyuyordum. 'İnan ki emin değilim ' eminsin diyen iç sesime rağmen yine aynı sessizlikte alt kata indim. İlk fark ettiğim Alin olurken ağlamaya devam eden hali ile göz göze geldim. Yüzündeki endişe ve kırgınlık sürekli yer değiştirirken sadece bakabildim. ' Helin' Ferit abimin yanına geçerken önüme geçen Mete ile ona baktım. Sırtımda hissettiğim gözler endişeli bir Handan ve ne yaptığımı anlamaya çalışan Mete ile bir kaç saniye daha bakıştım. 'Gidelim' 'Ne demek gidelim Ferit' 'Helin benimle gelecek Doğan ' 'Kim karar verdi buna ' 'Kendim karar verdim.' söylediğim şey ile gözleri bana dönerken inanamıyormuş gibi bakıyordu. Ferit abimden bekliyordu sanırım bu kararı. 'Mantıksız bir karar vermişsin o zaman ' Yanından geçip Ferit abimin arkasında durduğumda yeniden ona baktım. Mantıklı karar verebilmek için önce mantıklı bir durumun ortasında olmamız gerekmez miydi? 'Ortam sakinleşince halledersiniz Doğan' 'Ferit olayların sonunu biliyorsun' 'Doğan inan ki benimle olması sizin için daha iyi' Annemin söyledikleri aklımda yankılanırken Meryem hanımın oğlunun yanına geçtiğini gördüm. Saçlarında takılı olan fular ona aldığım hediyeydi. Fuların deseninde dolaşan gözlerim yeniden sızlarken içimde oluşmaya başlayan derin bir çukur hissediyordum. Oğlunun koluna girip onu sakinleştirmek ister gibi kolunu okşadığında Mete sakin olmaktan çok uzaktı. 'Neler dönüyor' 'Sonra' onun kabul etmesini bekleyecek kadar kendimde güç görmediğim için bana verdiği sözü hatırlatmayı seçtim. Şuan bile sakin kalmaya çalıştığından halen bu şekilde konuşabildiğimiz ortaydı. 'Bana söz vermiştin istediğim anda özgür kalabileceğim konusunda' 'O şuan için geçerli değil Helin.' 'Söz sözdür Doğan ' Hızlıca arkamı dönüp kapıya ilerledim. Arkamdan seslenmesi duymaya çalışarak hızlıca tanımadığım korumalar arasında ilerlerken Ferit abimin bir şeyler dediğini duyuyordum ama çoktan uzaklaşmıştım. Yanına yaklaştığım arabaya binene kadar koşturarak ilerlediğimi oturduğumda bana yetmeyen nefeslerle fark ettim. Başımı binadan tarafa çeviremiyorken ellerimi koyacak yer arıyordum. Bir kaç dakika sonra yanıma oturan Ferit abimle sessizce yola çıktığımızda en azından geride kalanların tehlikeden birazda olsun uzaklaştığını biliyordum. 'Seni öyle kolay bırakmayacak biliyorsun dimi' Bilmiyorum daha önce defalarca kez terk edilmiş ve yarı yoldan bırakılmış birisi olarak kolay vazgeçer mi yada vazgeçmez mi diye düşünemiyordum bile. Tek düşündüğüm kendimce geride kalanları tehlikeden uzak tutmaktı. Mantıklı yanım ve zihnimdeki o eve ait olduğunu savunan iç sesim kendi içlerinde kavga edip birbirlerine sırt çevirdikleri için önümde uzanıp giden yoldan başka yerlere odaklanmak istemiyordum. 'Helin' ' Nereye gideceğiz?' 'Sizi başka bir eve götüreceğim Alin annem ve Hülya yengem orda' ' Annende bu işin içinde olabilir' 'Biliyorum ' Annemin yanına gidiyor olduğumu kendime telkin ederken gittiğim yerin tamda bir nefret havuzu olduğunun farkındaydım. Ama şuan için güvenli olan buysa buna ayak uyduracaktım. 'Neden Mete ile berabersiniz' 'Demek o yokken Mete diyorsun. İçerde onu terk ettiğini anlasın diye mi Doğan dedin?' bir sorundan çok bir tespit gibi duran cümlesini yanıtsız bıraktım. ikisi beraberse planları hakkında eksik kalan yerleri ondan öğrenebilirdim. Neden beraber plan yaptıkları yada ne kadar ortak oldukları konusunda sorularım vardı birde nasıl aynı noktada oldukları vardı? 'Helin biliyorsun ki bu soruşturma onları içerde tutmaz sadece bir kaç gün için atılmış bir adım' 'Yani tanığınız bugün yarın burada .' 'Tanığın kim olduğunu biliyor musun?' 'Tahmin ediyorum' Serdar'ı ülkeye getirteceğini biliyordum ve muhtemelen deliler arasındaki bağlantı onun sayesinde ortaya çıkacaktı. Amcamın bunu öğrenip harekete geçmesini engellemek içinde böyle bir hamla yapmışlardı. Aklımda onların planları şekillenirken yinede Ferit abimin neden kendi babasına ihanet ettiğini anlayamıyordum. Bizde ettik diyen iç sesime onlarca sebep sunmaya hazırlanırdım. 'Neden Mete ile ortak oldun' 'Birisinin yanlış şeylere dur demesi gerekiyordu artık' 'Yani ailenin doğrusu sensin' 'Bence hepimizde yanlış şeyler var ama evet doğruyu sağlamak için elinde ip olan benim' 'Biliyorlar mı?' 'Sen hariç bilmiyorlar' Nasıl bu kadar iyi gizlene bilmişti. Amcamı her zaman çok zeki sanırdım ama şuan görüyordum ki kendi oğlu tarafından kandırılmıştı. Bunu öğrendiği anı görmek istedim. Bunu öyle delice bir istekle ve ihtiyaçla istiyordum ki. Onun o yıkılışını izlemekte haz duyacağım ortadaydı. Senin ölüm emrin verdiler demişti annem. Kendi oğlu için ne yapabilecekti. Gerçekten her şey sonunda bir sonuca varıp adalet sağlanacak mıydı? 'Abiler kardeşlerini korur Helin, Geç olsa da koruyacağım' Bahsettiği kardeşin dilara olduğunu biliyordum. Onun için bu yola girmişti durup düşününce haklıydı ve intikam istemesi son derce mantıklıydı. Ama nasıl emin olmuştu babamların suçlu olduğundan. Nasıl şüphe etmişti en başında mı biliyordu onlarca soru onlarca ihtimal ve elimde duran karma karış bir girdap vardı. 'Nasıl anladın' 'Duydum Helin' Kardeşini öldürten kişinin baban olması ne ağır bir yük. Nasıl dayanmıştı bu kadar nasıl bu kadar iyi gizlemişti. Ve nasıl bu kadar sakin kalabiliyordu. Amcam o kadar kötüydü ki yaptığı şeyler o kadar acımasızdı ki anneme kızdığım her detay onun yanında hafif kalıyordu. Babam bu işlerin ne kadarında vardı elleri ne kadar kana bulanmıştı? Zihnim sorular dehlizine düşerken telefonumun sesini duydum. Gelen mesaja bakmak için çantamın içine uzandığımda bilmediğimiz bir yolda olduğumu gördüm. Mesaj Mete'dendi yazdığı şeyi okurken boğazımı sıkan bir elin varlığı ile nefesim kesildi. Bir yandan camı açarken bir yandan da mesaja bakıyordum. 'Şimdilik sessiz kaldım Helin. Her şey bittiğinde ait olduğun yer seni bekliyor' Ait olduğum yer öyle bir yer kalmış mıydı ki? Bana hiç bakmayan Meryem hanım ne yapacağını bilemeyen Handan ve kırgın gözleri üzerimden çekilmeyen Alin zihnimde sürekli tekrar eden bir görüntüdeyken gerçekten de ait olduğum bir yer var mıydı? 'Sana söylemem gerekenler var Helin' 'Bugün mü anlatman lazım öğrendiklerim yeterli değil mi?' 'Bu kötü bir şey değil. Doğan evden çıkmana izin verdi sandığın için söylüyorum. Gittiğimiz yerde de onu gözetiminde olacaksın.' 'Ne demek bu' 'Şuan bizim kendi adamlarımıza güvenme şansımız yok o yüzden evdekileri de senide tehlikeye atmamak için güvenilir kişileri Doğan ayarladı. Yani sandığın kadar uzakta değilsin' 'Gerçekten siz ikiniz nasıl bir planla ortak oldunuz' 'Doğruların birbirini çektiği bir plan diyelim' Yani göstermelik gitmeme izin verirken hep ensemde olduğunu biliyordu. Hamlemi mi tartıyordu o. Bu iş iyice midemi bulandırırken bir kaç karışık yoldan geçip bir kapalı garaja girdik. Geldiğimizi anladığımda arabadan indim Ferit abim yeniden sessizliğe bürünürken onun evdeki suskun hallerinin de aslında bir maske olduğunu görüyordum. Binanın nerdeyse çelik gibi sağlam duran gövdesine bir anlığına baka kaldığımda kapıdaki adamları tanıyordum. Kadir bir baş selamı verdiğinde gerçekten de çokta uzağa gitmediğimi anladım. Ona gülümsemekten kendimi alamazken sessizce başımı eğdim. evin içi dışarıdaki o huzurlu sessizlikten çok gergin bir kaosa hakimdi. Hemen salonda oturan üç kadın beni gördükleri ilk anda biraz şaşırsalar da ikisinin yüzüne yayılan gülümseme kanımı dondurdu. Annem yanıma yaklaştığında onun sarılışına karşılık verdim sanırım benim için gerçekten de endişelenmişti. 'Demek kocan seni kapıya koydu.' Yengemin keyifli ifadesine göz devirdim. Masada beni tehdit ettiği gerçek demek ki bunu bilmesiymiş diye düşündüm. Kapıda duran Kadir kapının önüne itilmediğimin delili gibi oradaki varlığını korurken yengeme cevap vermedim. Ferit abim yanımızda durmazken bizi baş başa bırakıp evden ayrıldı. ' Doğan ne dedi' 'Hiçbir şey onlarda sonucu bekliyor' Kendi yazdı kendi yönetiyor yetmezmiş gibi birde oynuyor diyemedim. İdil yüzündeki zafer gülümsemesi ile beni izlemeye devam ederken bu halinin garipliğini düşündüm. Babalarımız katildi ve bu bu kadar ortadayken onu kapıya konulmuş olmam mutlu mu ediyordu. Gerçekten de muhteşem aile bağlarımız vardı. 'Meryem bir şey dedi mi?' 'Hayır herkes şoktaydı' Meryem hanımın sessizce gözyaşı döken hali aklıma yeniden gelirken bir daha nasıl yüz yüze geleceğimizi bilemiyordum. 'Ne dedi kocan seni bırakırken' 'Ben bıraktım kocamı ' Birde benim yüzümden birilerini kaybetmesin diye düşünerek ama görüyordum ki yine bir adım önümdeydi. Onun izin verdiği bir alandaydım. Gerçekten de nasıl bu kadar planlı bir beyni olabilirdi. Aklıma bana bakarken ki sakinlik karışık öfkeli gözleri düşerken gerçekten de iyi oynadığını anladım. ' Bir kaç hafta önce bizimle bağlarını koparmak istiyordun ama şimdi aynı salondayız' 'İdil ne istiyorsun ? Gerçekten babalarımız üç kişi öldürmüş diyorlar ki bunlardan birisi senin ablan. Şuan bunları düşünüp yapmamış olmalarını dilemek yerine Mete'yi mi konuşacağız' ' Hak etmişlerdir Helin ki bence sende hak ediyorsun ihanet eden bedelini ödemeli' 'Gerçekten mi' ' Senin sıranın gelmesini bekliyorum desem' 'Korkunç birisisin gerçekten senin için üzülüyorum. Kötü insan çok gördüm ama sen tamda babanın kızısın yazık' Daha fazla onu dinleyemeyeceğimi bildiğimden üst kata yöneldim bir yerlerde boş bir oda olmalıydı. En azından tek başıma kalıp tüm günü düşünmek ağlamak ve sinir krizlerimi geçirmem için bir odaya ihtiyacım vardı yoksa buradaki geçireceğim günler geçmeyecek gibi duruyordu. Kapılarını açtığım odalardan sonunda boş olanı bulabildiğimde kendimi içeriye adeta attım Hızlıca çöktüğüm yatağın üzerinde elimdeki çantamla baş başa kaldığımda gerçekten tüm hayatımın bu kadar olduğu gerçeği ile karşı karşıya kaldım. Nasıl bir aileye düşmüştüm ben böyle. Acaba herkese bu kötü düşünceler amcam sayesinde mi bulaşmıştı. Bir veba gibi tek tek kendine yeni bir av mı seçiyordu? Bende bir gün bu kadar kötümü olacaktım? Telefonumun sesini yeniden duyduğumda odanın içi çoktan kararmıştı. Bir kaç hamlede bulduğum telefonumda yine Mete'den mesaj olduğunu gördüğümde gerçekten de kolay olmayacağına emin oldum "Her hangi bir şey olursa Kadir orda ne dersen yapmaya hazır. Şuan aklından geçecek olanları bildiğim için yazıyorum sana kızgın değiller sadece şoktalar. Tüm bu süreç bitince yine aynı olacaksınız. Ailedensin Helin ve benim en kıymetlimsin orda olduğun sürece bunu unutma." ~~~~
|
0% |