Yeni Üyelik
35.
Bölüm

35. Bölüm

@saturnsring

Ailedensin Helin ve benim en kıymetlimsin orda olduğun sürece bunu unutma.

 

 

 

Bir kaç satır gibi görünen mesajın aslında tüm hayatımı kuşattığını biliyordum. Orada öylece durmayacağını günün sonunda bana yuva olacağını bildiğim gibi. Gördüğüm her şeyin daha fazlası vardı onda. Sevgisi sonsuzluk kadardı fark edemediğim her anda benden kilometrelerce ilerliyordu ama bir şekilde yine de hemen yanımda kalmayı başarabiliyordu.

 

 

 

Tüm yaşamım boyunca birini sevmediğimi biliyordum, ama hep bu şekilde kalacağına inanıyordum. Birisini sevemeyecektim birinin varlığını hemen yanımda isteyemeyecektim. Çoğu zaman bu duygunun neredeyse yüzde yüz gerçek olduğunu biliyordum ama bazı anlarda içimdeki minik bir cızıltı benimde esas karakter olabileceğimi söylüyordu. Ve sanırım esas karakter olmak için en yanlış anı seçmiştim. Yada tam tersi en doğru andı. Benim soramayacağım şeyleri benden önce hesaplayıp bana yol açan birinin varlığı belki de ihtiyacım olan tek şeydi.

 

 

 

İçimde bir yerde çok uzun zamandır bildiğim bir gerçeğin dilime düşüşü gibi bir an yaşıyordum. Ben gidip Mete'ye aşık olmuştum ve bunu fark edebilmek için her şeyin karışmasını kendimi o evden çıkarmış olmayı sonra gelip bu karanlık odanın köşesinde oturmayı beklemiştim. Tam onun yanında dururken fark edip ona karşılık vermek varken aramıza bir savaş girmesini beklemiştim.

 

 

 

Gerçi savaşta tam olarak hangi tarafta kalıyordum. En başından beri onun tarafındaydım ama ailesinin gözünde durum belki de çoktan bambaşka ilerliyordu. O yüzden cevap vermeye bile korkuyordum. Tekrardan pembe gülümün kokusunun yayıldığı o salonda oturamayacağım ihtimali her tarafımın buz kesmesine sebep oluyordu. Birde tamda böyle bir anda mı itirafımı sunacaktım ona.

 

 

 

Zihnimin fazla mesaisin arasında orada öylece duran duygularım ile kendimi kahkaha atarken buldum. Hiçbir zaman hissedemeyeceğim duyguları tamda şuan hissettiğimi fark ediyordum. Delirmiş olmalıydım. Bana ayrılan bu sessizliğin için de bir kaç saat önce beni endişe ile kucaklayan kişileri düşünmek yapılacak olan en stratejik hamle değildi ama yine de onlar için deli gibi endişelendiğim gerçeği de ortadaydı. O yüzden beni anlayabileceğinden emin olduğum tek kişiye mesaj atmaya karar verdim.

 

 

 

'Herkes iyi mi? Handan güvenli bir yere geçtiniz mi?'

 

 

 

Handanın mesajımı görmesini beklerken bir yandan da odadaki dolapta göz gezdirdim muhtemelen annem benim için bir kaç parça kıyafet getirmişti üzerime bir pijama takımı giyerken telefonumdan gelen ses ile yeniden yatağın üzerine bıraktığım telefona koştum. Bir kaç adımlık yerde koşmak ne kadar saçma olsa da.

 

 

 

'Herkes iyi Alin sakinleşti ve uyudu Meryem sultanda senin için üzülüyor. O kıza o evde huzur vermezler diyordu en son. Ben delirmek üzereyim ama. Senin o kocandan intikamımı alacağım anı bekliyorum'

 

 

 

Yazdıklarına gülerken Meryem hanımın gerçekten beni merak etmiş olması içimi hiç olmadığı kadar çok ısıtmıştı. Sevilmek nasıl hissettiriyor deselerdi tam olarak şuan hissettiğim o iç sıcaklığını tarif edebilirdim artık.

 

 

 

'Meryem hanım bana kızgın değil mi? Ayrıca Mete senin kuzenin neden ondan bir yabancı gibi bahsediyorsun'

 

 

 

Pek tabi neden böyle davrandığını biliyordum ama yine de ondan duymak ve aralarındaki sorunu anlamak için bir şeyler sorabilmek istiyordum. Erkan'ın evinde olmaktan neden bu kadar rahatsızdı emin olmak istiyordum.

 

 

 

'O beni Erkan adlı baş düşmanımın evine göndermeden önce kuzenimdi evet ama şimdi artık eskiden kuzenim. Helin kimse sana kızgın değil, ayrıca ne sebeple kızacağız ki tüm bu olaylardan haberin bile yok. Hem yengem her zaman suç sadece işleyenindir der bu şartlar altında seni suçlaması imkansız ama şok oldular. Alin'de bir kaç güne seni özler ben tanıyorum onu sen onun için abisinden bile daha kıymetlisin bence. O yüzden şokla söylediklerini ciddiye alma lütfen'

 

 

 

Erkan'dan baş düşmanım diye bahsetmesi beni yeniden güldürürken ikisi arasındaki dengeyi düşünüyordum. Erkan sakin bir adamdı ne zaman görsem sessizliğine şaşırıyordum çünkü Mete konuşmasa bile sesli bir adamdı varlığını hemen fark ederdiniz ama o tamamen bir sessizlikti. Handan ile her yan yana geldiklerinde aralarında yükselen kaosa gülümsemek dışında da pek bir tepkisi yoktu. Meryem hanım için dediklerimi içime ferah bir nefes doldururken Alin için bu kadar kolay olmayacağını hissediyordum. Bana her baktığında ailemi görecekti. Böylesi bir an onun üzerinde çok büyük yüklere sebep olurdu ve buna sebep olmak istemiyordum. Çünkü onunla yaptığım her şeyde ikimizin arasındaki o bağı hissediyordum ve şuan durduğum yerde o bağdan kopmuşum gibi geliyordu. Yine de bir kaç gün sonra Alin'e ulaşmayı denecektim ona durumları anlatmam gerekiyordu.

 

 

 

'Neden baş düşmansınız. Gördüğüm kadarı ile Erkan oldukça kibar bir beyfendi.'

 

 

 

'Kibar mı ? Senin de gözünü boyamış işte '

 

 

 

Bir kaç saniye içinde gelen mesaj ile yeniden güldüğümde gerçekten de aralarında bir şey olduğu ortaya çıkmıştı.

 

 

 

'Sizin aranızda ne oldu Handan '

 

 

 

Anında görüldü olan mesaja uzun bir süre cevap gelmeyince bunun tahmin ettiğimden daha büyük bir şey olduğunu anladım. Yazmakta zorlandığına göre oldukça özel bir an olmalıydı. Üzerimde ki yumuşak kumaşların bıraktığı rahat his ile kendime su almak için alt kata yöneldim. Hem de Handan'dan mesaj bekliyordum televizyonun ekranından gelen ses ile salona baktığımda annemlerin haberleri izlediğini gördüm. Ekranda ki haber bizimkiler ile alakalı olduğundan kapının girişine yaslanıp onlara katıldım. İki yorumcu son gelişmeler üzerinden durum değerlendirmesi yapılırken henüz tutuklama kararının çıkmamış olmasını değerlendiriyorlardı. Tahminleri bir kaç gün içinde sürecin tamamlanacağı ve babamların serbest kalacağı yönündeydi. Sanırım parmaklıklar ardında olsalar da onlarla ters düşmek istemiyorlardı. Ekranda Mete'ni görüntüsü yer aldığında yaslandığım krişte doğruldum. İkimizin evliliği ve Mete'nin olaylar hakkında henüz hiçbir paylaşım yapmamış olmasını konuştukları bir konuşmaya girdiklerinde elimdeki telefon titredi. Ayrılacağımızı konuşuyorlardı ve bu durumdan emin gibilerdi. Elimde ki telefonun titreşimi dururken olaylara dışarıdan çıkıp bakmıştım. Normal insanlar böyle bir durumda ayrılırdı dimi ? Yada normal zamanlarda böyle olaylara sebep olan kişiler hapisten yok olur giderlerdi ama işler bizim çevremize geldiğinde bir dengesizlik hatta adaletsizlik vardı. Asla adalet sağlanamıyordu ve Mete tamda bunu sağlamaya çalışıyordu.

 

 

 

'Babamlar çıkacak zaten bunu biliyoruz anne'

 

 

 

İdil'in sesi ortamdaki sessizliği bıçak gibi keserken bacaklarımın titrediğini hissediyordum. Ferit abimin böyle bir durumda hayatta kalması imkansızdı. Olacak olan tüm senaryolarda hayatta kalma ihtimali zorlaşıyordu. Kendini nasıl koruyacaktı.

 

 

 

'O küçük işbirlikçide burdaymış'

 

 

 

Gözleri benim üzerimde dolaşırken bu evden kavga etmeden ayrılamayacağımız gözler önüne düşüyordu. Sanırım sonunda onu pataklayacaktım hem de hiç tasvif etmediğim bir şekilde çünkü laftan anlamıyordu. Birde abisinin esas ihanet eden olduğunu bilse nasıl delirirdi acaba. Kıymetli babası ablasını öldürmüştü ama o bura da durmuş bana laf yetiştiriyordu.

 

 

 

'İdil biraz mantıklı düşünmen çok mu zor'

 

 

 

'Seni zavallı sence mantıksız mı düşünüyorum? Seni öldürmediğime şükretmen gerekiyor?'

 

 

 

'Sen mi beni öldüreceksin?'

 

 

 

Kendimi tutamayıp bir kahkaha attığım da bana nefret ile bakan gözleri iyice delirmiş gibiydi. Gerçekten de ailemde beni öldürmek istemeyen kaç kişi vardı? Onun nefret dolu yüzüne bakarken kendimi gülmekten alamadım.

 

 

 

'Belki de beni öldürmek benim için yapacağın en büyük iyilik olur . Bilemezsin'

 

 

 

'Doğan'ın seni kurtaracağını sanıyorsun dimi'

 

 

 

'Yine konu buraya geldiyse ben kaçıyorum'

 

 

 

'Ama gelmeyecek. Sende bizimle beraber burada kalacaksın sonra babamlar gelecek ve sen ihanetin bedelini ödeyeceksin. Doğan ise tüm bunlara göz yumacak'

 

 

 

'Böyle olması için dua ediyor olmalısın. Ama bilmediğin detaylar var İdil ve ben bunları bildiğim için şuan sadece sana üzülüyorum. Lütfen git biraz uyu zihnin mantıksız hareket ediyor'

 

 

 

'Konuşmayı öğrenmişsin önceden olsa odana kaçardın tıpkı çürük bir elma gibi '

 

 

 

Yüzüme yeniden yayılan kahkaham ile ona baktığımda gerçekten de gittikçe öfkelendiğini görüyordum. Bu yeni halim onu delirtmiş gibi görünüyordu. Yüzünde ki şaşkınlıkta onu ele veriyordu. Alışmıştı sessiz kalışlarıma ne derse desin köşeme çekilmelerime bir kenarda süz eşyası gibi durup her şeyi uzaktan izlememe ama bilmiyordu tüm bunlardan kurtulmak için gittiğim seansları da bilmiyordum. Tıpkı Meryem hanımın bir motivasyon konuşmacısı gibi alttan alttan beni kızıştırıp konuşmaya ittiğini bilmediği gibi. Çok değil bir kaç ay önce olsa bu tartışmaya bu kadar cevap vermeyeceğimi biliyorum çünkü kimse ile savaşacak bir nedenim yoktu. Ama şimdi durduğum bu yerde sevildiğimi biliyordum günün sonunda oraya ait olmak istediğimi de biliyordum ve kimsenin bana oraya layık olmadığımı ima etmesine tahammülüm kalmamıştı.

 

 

 

'Biraz uyu '

 

 

 

'Sen benimle dalgamı geçiyorsun'

 

 

 

Eline aldığı biblo sol tarafımdan geçip duvara vurup parçaladığında ona şaşkınlıkla baktım. Delirmiş gibiydi eline geçenleri üzerime fırlatırken annemin engel olmaya çalışması ters tepmişti. Anneme yöneldiğinde kendime engel olmadım ona doğru atıldığımda annemi arkama aldım. Geriye doğru ittiğim İdil bir kaç adım sonra düşmekten kurtulup bana doğru döndü. Üzerime daha büyük bir öfke ile gelirken aramıza geçen gövde ile bir anda görüş alanımdan çıktı. İdil ile olan itişmemizden kaynaklı çıkan sesten fark edemediğim bir anda içeriye girmiş olan Kadir tam önümde dururken İdil'i geriye doğru çeken adamları fark ettim. Onların ellerinden kurtulmak için uğraşan İdil ile gözlerim Kadire döndü.

 

 

 

'İyi misiniz Helin hanım'

 

 

 

'Hanım yok Kadir '

 

 

 

'Siz beni tutmak yerine onu tutmalısınız. Abime çalışıyorsunuz sizin patronunuz benim'

 

 

 

'Bir halt bildiğin yok ama halen ahkam kesiyorsun dur artık İdil '

 

 

 

Sesim tahmin ettiğimden yüksek çıkarken iki yanında duran adamlara direnmeye devam ediyordu. Onun bu hali ona üzülmeme sebep olurken gözlerimi Kadir'e çevirdim.

 

 

 

'Kadir bıraksınlar'

 

 

 

Kadir başı ile onayladığında yeniden özgürlüğüne kavuşan kuzenim onları işlerinden etmekten bahsediyordu. Eminim işlerinden ederdi Mete'nin çalışanlarını. Onun halen bu kadar kör olmasına göz devirdim . Şakan gibi birisiydi. Onu orada bırakıp annemi odasına yönlendirdim. Hemen ardımdan gelen Kadir ve diğer korumalar ile hole çıktığımda onlara döndüm.

 

 

 

'İçerden ne ses duyarsanız duyun dahil olmayın. Biliyorum bu şekilde emir aldınız ama bununla baş edemezsiniz bu sırada dışarıda oluşabilecek bir boşluk daha tehlikeli olur .'

 

 

 

'Peki Helin hanım'

 

 

 

'Kadir'

 

 

 

Sesimdeki isyan ile başını eğdiğinde diğerlerinin de ona eşlik ettiğini gördüm gerçekten delirmeme az kalmış gibi hissediyordum. Onlar kapıya yönelirken kendime doldurduğum suyu alarak odama yöneldim. Bir yandan da yazacak olduğum mesajı düşünüyordum. Handan'dan gelmiş olan mesaja hızlıca cevap verdim.

 

 

 

'Uzun bir hikaye ancak çay içerken anlatırım.'

 

 

 

'O zaman en hızlısından bir çay daveti vereceğim'

 

 

 

Onun mesajlarından çıkıp yeniden içime yayılan sıcaklığa sebep olan mesaja girdiğimde bir kaç saat önce gelmiş olan mesajı okudum. Yazdığına cevap vermek yerine bambaşka bir şey yazdım.

 

 

 

'Gerçekten de Kadir'in beni bu ateş hattında koruyabileceğini düşünmen akıllıca olmuş. Bu durumdan hoşlanmadım Doğan emin ol bu aile senin korumana değmeyecek kişilerle dolu.'

 

 

 

Cevabın hızlı olmasını beklemiyordum. Yani elbette cevap verecekti ama bir kaç saniye içinde değildi bu cevap .

 

 

 

'Sen gitmeyi seçtin bana seçim şansı kalmadı. İstersen hemen oradan çıkabilirsin. Ve ailenden bazılarını korumayı bende istemiyorum ama Ferit ile bir anlaşmamız var'

 

 

 

'Yani kişiye özel algılamamalıyım bu durumu'

 

 

 

'Helin sen ordasın diye Kadir orada yoksa en güvendiğim adam şuan yanımda olurdu ve sende Erkan'ın gizli evinde olurdun'

 

 

 

En güvendiği adamının yüzünü sıfır geçen melek biblosundan bahsetmek için iyi bir an mıydı? Ayrıca en güvendiği adam buradaysa Erkan'ın evi ciddi manada bir kale olmalıydı. Yine de içimde bir yerde onu kızıştırmak isteyen iç sesimi görmezden gelemdim.

 

 

 

'Üzgünüm peşime ordu takacağın aklıma gelmemişti. '

 

 

 

'Önceliğim olduğunu fark edememişsin demektir'

 

 

 

~~~~~~~~~~~

 

 

 

Helloooooo. çörekler 🍪

 

 

 

Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur.🤴

 

 

 

Mesaj kısımları bu şekilde anlaşılır bir durumda mı yoksa, anlaşılması zor mu ? Yorumlarınıza göre bu kısımları yeniden düzenleye bilirim.😻

 

 

 

Kendinize ve hayatınıza iyi davranın💜

 

Loading...
0%