Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@saturnsring

Sevdiği biri varken böyle bir duruma kendini neden sokmuştu bu adam. Tüm gece boyunca sorguladığım bu soru ile beraber yeni güne uyandığımda evdeki gürültülü telaşa hayret ettim. Yine başımıza ne gelmişti acaba diyen iç sesim ile henüz uykudan uyanmış halim birleşince koşarak alt kata indim.

 

Ancak keşke inmemiş olsaydım demek için geç kalmıştım. Doğan kapıda annem ile acil gitmesi gerektiğini konuşurken Meryem Hanım annemin tatlı sitemlerine eşlik ediyordu. Belliki oğluna sitem etmek onu keyiflendiriyordu. Onlar kendi aralarında tatlı bir çekişmedeyken bir anda ortaya bomba gibi düşmüştüm. bana dönen gözler benden önce üzerimdekilere bakarken gözlerimi üzerime yöneltmek yerine onlara bakmaya devam ettim. Üzerimdeki pijama takımının deseneni hatırlıyordum. Minik balinaların onların hoşuna gitmediği ortayadı annem ve Meryem hanım umutsuzca beni süzerken Doğan gülmemek için kendini tutuyordu. Sesimi zorlukla bulup Günaydın dediğimde beni kafaları ile onaylamışlardı. Hemen arkamdan gelen kıkırtılar misafir sayısının daha fazla olduğunu söylüyordu. İdil'in sesi kulağımın arkasından gelirken hemen yanımda durması ile ona döndüm.

 

' Günaydın Meryem Hanım merhaba Doğan '

 

Bende varım banada günaydın demelisin diye isyan edecekken başı ile selam veren Doğan'ı izledim. Benim günaydın dememe tepki vermeyen Meryem hanım gülümseyerek karşılık verdiğinde boynumun yandığını hissediyordum.

 

Ayaklarım benden bağımsız hareket etmeye karar verdiğinde oturma salonunda duran pek kıymetli yenge ve halamları gördüm. Alt katta gelen evimizin demir başı görevli kızlara gülümsediğimde onlarda bana gülümseyip günaydın dediler. Yanımızdan ilerleyip ellerindeki kahvaltıları bahçeye taşıdıklarında on bahçeye masa kurduklarını anladım.

 

'Helin'cim Doğan'a çok ısrar ettik ama kahvaltıya kalmak istemiyor istersen sende bir ricada bulun'

 

Annemin alttan alttan emir vererek söylediği cümleye göz devirdim neyseki halen basım onlardan tarafa dönmemişti.

 

'Yengecim belliki Doğan'ın işleri daha önemli bırakalımda o gitsin'

 

İdil'in benim yerime karar veren tavrına derin bir soluk verdim. Gerçekten ne yapıyorlardı bu insanlar bir el boğazıma yapışmış gibi hissederken bu piyese devam edebileceğime inanmıyordum.

 

'Mete ' onun söylediği ismi ile seslendiğimde yanımızdaki üç kadında bana garip garip baktı. İdil şaşkınlığını kelimelere dökerken onu duymazdan gelmiştim.

 

'Mete kim canım kuzenim'

 

Benim yerime cevap veren Meryem hanım ile beraber Doğan'a doğru ilerledim.

 

'Mete Doğan'ın ilk ismi genelde kimse bilmiyor kendisi pek kullanmayı sevmez'

 

Karşılıklı durduğum adam gözlerini saçlarımda gezdirirken karnına bir tekme geçirmek istedim. Eli bileğimi kavrayıp beni on kapının dışına çektiğinde içerdekilerden uzaklaştık.

 

'Seni dinliyorum '

 

Sesinde kesinlikle eğlenen bir tavır vardı. Olduğumuz durumdan dolayı hoşnut haline göz devirmemek için kendimi zor tuttum.

 

'Neden sabah sabah bu kadar insan bizim evde'

 

' Düğün hemen olsun istiyorla. Detayları konuşmak için buradalar'

 

' Keşke banada haber verseler'

 

' Hazırlık mı yapardın '

 

'En azından uyandığım gibi tüm akbabaların arasında kalan balık olmazdım '

 

Kendimi bir anda karaya vuran balık gibi hissediyordum. İçerde beni bekleyen kalabalık sırtımdan aşağıya inen soğuk terlerin başlıca sebebiydi.

 

'Daha çok balina'

 

'Ne '

 

Gözleri üzerimde gezinirken bende onunla beraber pijamalarima baktım. Gayette güzeldi ne vardı yahu balina deseni varsa üstünde.

 

' Kahvaltıya kal düğün ikimizin olduğuna göre biraz yardımcı ol belki tül seçersin '

 

' Toplantım var'

 

'Toplantın nerde ve saat kaçta '

 

'Kendi ofisimda ve saat bir gibi '

 

Koluna uzanıp saatine baktığımda dokuzu gösteren saat ile gülümsedim. Saati ona doğru çevirip onunda görmesini sağladıktan sonra kolunu bıraktım.

 

' Daha dört saat var ve burdan ofisin yarım saat hadi diyelim bir saat olsun kaldı geriye üç saat bir saattede toplantı için göz atsan evraklara kalan iki saatte bana eşlik edebilirsin '

 

'Ya etmezsem'

 

'Haberlere çıkarız o zaman Mete gelin tüm sülalesini boğdu diye zaten senin annene de uyuz oldum onunda kurtulma şansı yok'

 

'Tamam o zaman ben tül rengi seçmeyi daha mantıklı buldum. Öncesinde bir telefon ile görüşiyim'

 

'Doğru karar bende gidip savaş kostümü seçiyim en iyisi'

 

' Sarı renk bir şey seçmede.'

 

Telefonuna dönmesi ile hızlıca içeri girdim. Var mıydı benim sarı gömleğim yada elbisem yada herhangi bir kıyafetim. Aklımdan hızlıca tüm kıyafetlerim geçerken odama girdim. Sarı hiçbir şeyim yoktu. Şaka gibi ilk fırsatta bir gardırop dolusu sarı kıyafet alma kararı verip en azından çiçeklerinden sarı renkler olan elbiseye uzandım. İp askılarını iyice sıkıp minik kurdeleler yaptım dizimin bir karış üstünde biten ince kumaş elbiseyi iyice süzdüğümde sarı çiçekleri gözüme parlıyordu adete müthiş bir seçim diyip kendimi onayladıktan sonra yeniden alt katta indim ayağımdaki sandaletleri sürüyerek masaya ilerlediğimde herkesin kafası yeniden bana döndü. Ellerimi dağınık topladığım topuzda gezdirirken masada görmediğim yüz ile etrafıma baktım.

 

'Mete gelmedi mi?'

 

Meryem hanım sonunda beni farketmiş gibi gülümsediğinde ona yazdığım eksi puan halen yerindeydi.

 

'Gelicek miydi?'

 

'Evet tül rengini seçmek istiyordu'

 

Söylediğim şey herkesin hoşuna gitmiş gibi gülmeye başladıklarında masaya doğru ilerledim. Bittin sen Mete diye içimden bininciye tekrar ederken belime yerleşen eller ve ensemden yayılan gür ses ile keyifli kahkaha sırası bana geçti.

 

' Gerçektende tül rengini seçmek istiyorum'

 

' Oğlum toplantın nasıl olucak'

 

'Onu halletik Meryem Hanım dimi Mete '

 

'Evet halletim anne bir iki saat kadar bu işler için vaktim var'

 

Annemin yönlendirmesi ile baş tarafa oturduğunda yanındaki sandalyeye oturdum. Gözleri üzerimdeki elbiseye gittiğinde hafif gülmesi ile göz kırptım.

 

' Anlaştığımız gibi sarı değil '

 

' Sarı çiçekli '

 

'O kadar belli oluyorlar mı?'

 

Abartılı tepkime ek olarak elbisemi süzdüğümde yeniden güldü. Gülen yüzüne baktığımda kisilan gözleri ve çene gamzesi ile ben burdayım diyordu. Bu görüntüden hoşlanmadım. Tam karşımda oturan Meryem hanım ise bu durumdan gayet memnun bir şekilde oğluna bakıyordu.

 

Annemin gözleri ile uyaran bakışları altında tabağıma bir kaç parça bir şey aldım yiyormuş gibi görünmekte ustalaşmıştım. Tabağımdakileri çatalın ile deşerken keşke peynirin yerinde olsalar dediğim isimleri düşünüyordum. Annemlerin neşeli hali , iki hafta içinde düğünü organize etmek isteyen tavırları sinirimi bozarken yerimde durmadım.

 

'İki hafta mı?' diye isyanım sesli bir şekilde masaya düştüğünde herkes yeniden bana döndü evet gelin olan benim düğün hakkında fikrim alınmıyordu.

 

'Evet tatlım '

 

'Kuzecim biz herşeyi yetiştiririz iki hafta muhteşem bir düğün olur '

 

' Öncelikle lütfen kendi çocuklarınızın yada kendinizin düğününe karar verirsiniz .Bizim Mete ile bu düğün hakkında fikrilerimiz net dimi Mete '

 

Çatalındaki böreği azına atarken başı ile beni onayladı.

 

'Sade bir nikah istiyoruz. İki hafta içinde olacaksa hem daha kolay olur'

 

' Doğan kızı da kendine mi benzettin iki dakikada. Tek oğlumun düğünü bu içimden geldiği gibi yapmayacak mıyım?'

 

Meryem hanımın sitem dolu sözleri ve hafif dolan gözleri ile masanın geri kalanına baktım İdil'in keyifli ifadesi ile iyice sinirlenirken geri adım attım.

 

'Belki nikah ardından bir saatlik eğlence olsa olur mu Meryem hanım '

 

Gözleri oğlundan bana döndüğünde ifadesi yumuşamıştı. Halen ekşi puandaydı hele ki bu düğün kararı ile iki eksiden gidiyordu.

 

'Tabiki öyle olur '

 

'Mekan ,organizasyon herşeyi ikimiz hallederiz ,lütfen siz sadece kendinize odaklanın yardım gerekirse annem ve sizden yardım alırım Meryem hanım eminim zarif tercihleriniz olur'

 

Yengemin çatalını tabağına sinirle bırakması ile ona döndüm.

 

'Ama Helincim biz ne güne duruyoruz'

 

'Ne kadar çok fikir o kadar karışıklık getirir o yüzden yardıma ihtiyacımız olduğunda annemler ile hallederiz. Hem yakında Ferit abim yada İdil evlenir onların düğününde fikirlerin çok değerli olur boşuna bende harcanmasınlar'

 

Gözlerinden çıkan kıvılcımlar ile sakince gülümsedim. Başıma örülen çorap zaten sevgili kocasının marifetiydi. Birde düğüne elleri değse gerçekten çatalın ile onlara saldıra bilirdim. Meryem hanım emin olmadığı bir çekingenlikle önce oğluna sonrada bana baktı.

 

' Doğan genelde müsait olmuyor ikinizin halledebileceğine emin misin kızım '

 

Kızım diyen ses tonu içimde bir yerlere düşerken istemsizce anneme döndüm. En başından beri gözleri ile beni izlerken aklından geçenleri düşünemiyordum. Muhtemelen nefret etmişti işine karıştığım için. Biraz fazla sessiz kalmış olmalıyım ki böreklerden sonunda ayrıla bilen Mete benim yerime cevap verdi.

 

' İşleri Helin'e göre ayarlarım olmadı Alın yardım eder yada sen hem Hülya hanımda var anne eminim dört kadın çok güzel bir düğün çıkarırsınız'

 

' O zaman öyle olsun ev için beraber bir şeyler bakalım ama Helin hepsini tek başına yapamazsın '

 

'Olur Meryem hanım '

 

Annemin gözleri bardağında dolaşırken sessizliği beni boğmaya başlamıştı. Bir saat kadar devam eden yemekte hanımlar bambaşka konulardan konuşmaya devam ederken hiç dokunmadığım tabağım önümden alınana kadar kendince onları dinlemiştim.

 

' Hanımlar izninizle bana artık müsade. Siz tatlı sohbetinize devam edin.'

 

Annesinin saçlarına bir öpücük kondurup masadan uzaklaşmaya başladığında yanında onu takip ediyordum. Tabiki de kimseye laf vermeyecektim.

 

' İstediğiniz oldu mu Helin hanim'

 

'Hangi istediğim'

 

' Hizmetkarınız olarak masada iyi iş çıkarabildim mi acaba '

 

'Biraz daha çalışmalısın benim nefret ettiğim herkesten nefrette etmelisin'

 

Yüksek sesli kahkahası kulağıma ulaşırken masadakilerinde duyduğuna emindim. Koluna hafifçe vurduğumda yeniden göz göze geldik.

 

' Helin inanki çok fazla sevdiğim insan yok o yüzden beraber nefret edebiliriz'

 

' Bir şey sormak istiyorum annende Mete ismini kullanmıyor neden benden bunu istedin'

 

'Sana söyledim sana ve konumun özel olsun diye'

 

Konumuma sahte bir evlilikte ki konumuma. Sevdiği biri olan bir adamın sahte karısına tanıdığı o konuma özel.

 

'Benden başka biri kullanmıyor muydu bu ismi'

 

'Neden takıldın bu kadar'

 

Çünkü annenin yüzü sana her Mete dediğimde üzgün bir hal alıyor demek istedim. Meryem hanım'ın sakin bir hüznün kıyısından geçip bana gülümseyen hali kesinlikle bu isim ile alakalıydı.

 

'Her neyse anlatmak istemiyorsa anlatmazsın.'

 

Elimde tuttuğum telefonumu ona uzattığımda bana anlamaz gözlerle baktı.

 

'Numaranı yazar mısın sevgili nişanlım. Hazırlıklar için haberleşiriz'

 

Bende bir daha hazırlıksız yakalanıp rezil olmam diyen iç sesim ile ona bakıyorduk. Telefonumu eline alıp bir kaç saniyede işini halledip ekranı kapattp yeniden bana uzattı.

 

'Her saat seni rahatsız ettiğimden emin olacağım Mete'

 

'Uyurken bile mi'

 

'Evet '

 

'O zaman desene şimdiden evli hayatım başlıyor '

 

Yüzündeki gülümsemesi önüne getirilen arabasına kayınca ensesine vurmak istedim. İçimde anlamsızca bir yerlere vurma isteği vardı.

 

' Helin annemlerin yanına gitmeden kahvaltını yap'

 

'Sen benimi takip ediyorsun'

 

'Her an ensendeyim Helin Kurt '

 

'Benim soyadım Kurt değil '

 

'İki hafta sonra Kurt olacak sonuçta '

 

Arabasına yerleştiğin kapısını sertçe üstüne kapattım indirdiği camından bana gülümserken heni bu adam hiç gülmüyordu diye çığlık atacaktım.

 

' Görüşürüz başımın belası bir sıkıntı olursa ara '

 

Cevabımı beklemeden gaza bastığında edeceğim küfürler içimde patladı evin içine girip mutfağa yöneldiğimde benim için hazırlanmış proteinli sıvı ile göz göze geldim. Annemin bu hayatta her an takip ettiği tek şey yediklerimdi.

 

Aysun yanımda geçip börekleri masanın üzerine bıraktığında bana gülümsedi.

 

'Aysun sır tutabilir misin?'

 

'Tabi ki Helin hanım '

 

'Güzel o zaman sen kapıda gözcülük yaparken ben burda böreklerden yiyeceğim.'

 

'Ama Hülya hanım görürse çok kızar '

 

'O yüzden sen nöbettesin' dediğimi mecbur kabul eden kız bahçe kapısı ve kolidor kapısında bir kaç adım atarak gözcülük yaparken sabahtan beri Mete'nin yediği peynirli böreklerden bir taneyi ağzıma attım. Ağzıma dağılan tat ile istemsizce gözlerimi kapatırken deli gibi börek yiyen Mete gözlerimin önüne geldi.

 

Sevdiği biri olan Mete diyen iç sesim ile ikinci dilimide ağzıma attım. tartı günüme bir kaç gün vardı iki gün aç kalsak düzelir diyen iç sesim ile üçüncü dilimide yedim. Aysun'a teşekkür edip annemlerin yanına giderken Mete'nin sevdiği kızın kim olduğunu bulmam gerektiğini söyleyen iç sesim durmuyordu.

Kızı bulup ne yapacaktım?

 

 

 

Helloooooo 🌻

 

Umarım herşey güzel gidiyordur🌼🖤

 

Loading...
0%