@saturnsring
|
Merhabalar ⭐
Attığım bölümlerin bildirimini almak için sanırım kitabı takip etmek gerekiyor çok emin değilim programı henüz tam çözemedim çünkü 🤭
Keyifli okumalar 💐
Küçük yaşlarımda kendime ait kimsenin bilmediği gizli bir oda hayal ederdim içine girdiğimde yaşadığım yerden çok başka bir hayata ışınlana bileceğim. Deli bir istekti bu dün geceden beri Erkan'ın çalışma odasını tamda bu sebepten dolayı gaspetmiştim. İçimde bir yerlerde yanmayan devam eden delilik ile kendimi kaybetmek üzereydim evden ayrılamıyorduk ciddi ciddi her şey yasaktı hatta üst katlarda cam kenarları bile yasaktı. Tüm bunların sebebinin babam olduğunu bilmek şaka gibi ürkme hali veriyordu bana. Tüm bu korumaları aşıp bize ulaşamayacağını hissediyordum. Ama içten içe onun çok daha yakınımda bir yerde olduğunu söylüyordu. Herkesin ezbere bildiği o yüzü çoktan bu evin duvarlarına ulaşmış gibi hissediyordum. Kapıdaki adamların hiçbiri bunu önleyemeyecek gibi geliyordu bana.
Anneme sabah bunu anlattığımda onunda benim gibi düşündüğünü yüzünden anlamıştım. Diline dökülmese de kocasını tanıyordu tıpkı benim babamı tanıdığım gibi. Geliyordu hemde sessiz bir çığlık gibi yaklaşıyordu. O gelene kadar kendimi bu odaya kapatmıştım. Çünkü önce bana ulaşması diğerlerini tehlikeden uzaklaştırırdı.
küçükken ne zaman saklansam tüm o adamlardan önce o bulurdu beni ve her defasında 'Kolay avsın Helin avcılar hemen bulur seni' derdi. Şimdide yine öyle bir döngüdeydik. Ailem günlerdir haber sitelerini alt üst ederken amcamın resimleri nasıl bir cani olduğu ile ilgili haberleri süslerken diğer caninin gelişini bekliyorduk. Her haber bir öncekinden kötüydü düşen hisseler nerdeyse batma noktasına gelmişti ve babam hiçbir yerde görülmemişti. Tüm bunlar olurken bu kadar sessiz kalması bana çocukken beni bulmadan önce büründüğü o sessizliği hatırlatıyordu.
Bazen beni uzun uzun izler ona hiç benzemediğimi söylerdi. Annem ile olan benzerliğimi sevmezdi çünkü annemin aciz birisi olduğunu söylerdi. Oysa ki o zamanlar benim için annem bir tanrıça gibiydi. Güzelliği ile etrafta dolaşırken kendimi onun etrafında dolaşan pervaneler gibi hayal ederdim. Bir türlü beni sevmiyor oluşunun onun gözünde de babama benzememden kaynaklı olduğunu düşünüyordum. Ama bu tezim bir kaç hafta önce yerle bir edilmişti. İkisinin çocuğu olduğum gerçeği herkesin gözü önüne olmasa üvey olduğumu düşünürdüm. Ama işte benziyorduk babam gibiydim bazen bende sessizce beklerdim istediğim şey bana geldiğinde onu elde ederken sessiz olmayı tercih ederdim. Anneme yüzümün benziyor olması bile yeterliydi ama ondanda berbat bir gen almıştım çok kolay manipüle edilebiliyordum. Oysaki çoğu zaman babam gibi olmam gerekiyordu.
Şimdi oturduğum deri koltuk adeta ikinci bir beden gibi beni sararken odanın dışında yükselen sesleri bile dinlemiyordum. O sessiz bekleyiş evresindeydim. Geliyordu gelecekti.
~~~
Neyse ki bekleyişim uzun sürememişti Mete'nin babasının davası görüldüğü haberleri basında yer bulurken amcam yeni bir ceza alıyordu. Hepimizin gözleri ekrandaki haberlerde dolaşırken Alin'in gözleri beni boğmak ister gibi bir boşluktaydı. Belki de içten içe benim ölüşümü hayal ediyordu. Ama sanırım dileği kabul olmuş olmalıydı ki kapının dışında çok büyük bir patlama duyduk. Evin yerinden oynamasını sağlayacak kadar yüksek olan patlamanın etkisi camları üzerimize doğru fırlatırken hepimizin o anın şiddetti ile farklı yerlere savurdu. Sırtımda hissettiğim yanma hissi boğazıma baskı yaparken annemi aradım salonun diğer tarafında Meryem hanımla beraber yerde uzanıyorlardı.
'Ne oldu böyle'
Alin'in korku dolu sesi kulağıma gelirken Kadir'in dışarıda talimatlar veren sesi kırılmış camlardan eve doluyordu. Kulağımın içinde ki uğultu söylediklerini duymama engel olurken hemen yanımda duran Alin'in ağlama sesi kulağıma doluyordu. Kendimi zorlayarak ona döndüm.
'Korkma birazdan Kadir gelir'
'Helin abla abime haber vermeliyiz. Bacağımda ağrıyor'
Günler sonra duyduğum abla kelimesi beni sarsarken zorlanarak aldığım nefese rağmen yine de sakin kalmaya çalıştım. Bacağına baktığımda ters giden bir şeylerin olmadığını görmek içimi rahatlattı.
'Düşmekten kaynaklı bir ağrı olabilir. Alin şimdi Handan ablan ile çalışma odasına gitmeni istiyorum.'
Gözlerim bana ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bakan Handan ile kesiştiğinde ona Erkan'ın odasını gösteriyordum. Annemlere baktığımda bize doğru geliyorlardı. Annem söylediğim şeyden planladığım şeyi anladığında ona sadece gülümsedim. Bana bir şey yapmaz demek için takındığım bu tavır onun yüzünde bir acıya sebep olurken Handan'ın Alin'i odaya götürdüğünü gördüm. Onları takip eden Meryem hanım ile anne kız kaldığımızda uzun zaman sonra ikimizde bu kadar kötü görünüyorduk. Yüzünü yakalayıp duran yaşlar ile bana bakarken ben çok büyük bir rahatlamanın içinde gibiydim.
'Helin ona güvenemezsin'
'O benim babam anne '
'Helin'
'Diğerlerine bir şey olsun istemiyorum istediği sadece benim. Onlara ihanet edeni istiyorlar '
'Helin '
'Meryem hanımların yanına git anne ve sessiz kal'
Dışarda ki sesler gittikçe yaklaşırken bir yandan da onu itiyordum. Kabullenişi ile yanımdan ayrılırken etrafıma baktım. Belki bir silahım olsa daha güvende hissederdim ama şuan etrafta pekte silah yoktu. Gözüme ulaşan cam parçaları arasında işime yarar bir şeyler aradım. Salona yaklaşan adım sesleri ile bulunduğum yerde dikleşmeye çalıştım. Evin tüm duvarlarından duyulduğuna emin olduğum bir ses salona dolduğunda istemsizce güldüm.
'Sana hep diyorum kolay bir avsın Helin ve kolay yakalanıyorsun'
'Hoş geldin baba'
Yüzünde ki kahkahanın sınırlarında gezen bir gülümseme ile beni izleyen kahveleri bende gördüğü şeylerden daha da memnun olmuş şekilde keyiflendiğinde olduğum yerde ayağa kalkmaya çalıştım.
'Helin Helin'
Sayıklar gibi söylediği ismimi nefret ile mırıldanırken bir kaç adım uzağımızda olan odadan uzak durması için ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.
'O kadın demek seni ortada bıraktı. Lanet olsun Hülya bir türlü kızına sahip çıkamadın'
'Sende pek sahip çıkmak ister gibi değilsin baba'
'Küçük Helin daha minicikken bile her şeyi bildiğini sanan bir çocuktun ve bu huyundan nefret ederdim'
Delilik sınırında gibi duran tavırları ile etrafımda dolaşırken gözlerim dışarıda dolaşıyordu Kadir'e ve diğerlerine ne olduğunu merak ediyordum. Ama odağımın onda olmamasından hoşlanmamış gibi yeniden görüş açıma girdiğinde bir elini bana doğru kaldırdı ama sonra tiskinir bir ifade ile geri indirdi.
'İhanet etmeyi annenden miras aldın sanırım'
'Ben kimseye ihanet etmedim baba'
'Baba baba baba'
Yeniden kendi kendine sayıklarken aramızda ki bu sağlıksız diyalog beni korkutuyordu. Gözleri evin içinde dolaşırken bir kaç dakika önce açık olan televizyon ekranına göz attı. Evin her yerinden belli olan yıkımı izlemek hoşuna gitmişti.
'Gidiyoruz '
'Nereye gidiyoruz'
'Kurtarıcın gelmeden seni buradan çıkarmalıyım.'
'Ne biliyorsun geleceğini'
'Alın onu'
Fark edemediğim köşelerden çıkan adamlar bana doğru gelirken elimde sıkıca tuttuğum camı avuç içime bastırdım. İki kolumdan tutup beni kapıya çıkarırlarken dışarda ki yıkımın evin içinden daha kötü olduğunu görüyordum Etraftaki adamların hareketsiz haline bakarken içlerinde tanıdık yüzler arıyordum. Çok sürmeden beni bir arabanın arka koltuğuna fırlattıklarında düştüğüm pozisyonu değiştirmedim. Başımı sayladığım yerden gözüken gökyüzüne bakarken babamın arabasında gittiğim yeri hayal etmeye çalıştım.
Ölüme gidiyorsun diyen iç sesime rağmen ben kendimi bir pikniğe gider gibi hissediyordum. Hızla yoluna devam eden arabanın içinde sadece ikimizin nefesleri dolaşırken kendime engel olmadan güldüm. Gözleri aynadan bana döndüğünde yeniden güldüm.
'En son beni arabana bindirdiğinde seninle pikniğe gitmiştik baba aklıma o geldi.'
'Hatırlıyorum o zamanlar seni sevmeye çalışıyordum'
'İnsan neden kendi çocuğunu sevmeye çalışır ki. Zaten seviyor olman gerekmez miydi? Ne yapacaksın baban sende abin gibi beni mi öldüreceksin?'
'İhanet etmenin bedeli vardır'
'Dilara ihanet mi etmişti'
'Kaçıyordu plana sadık kalmadı.'
'Bu sebep olabilir mi?'
'Abime göre sebep. Ama bak senin sebebin onu da geçti sen babanları içeri attırdın Helin'
Söylediği şey yeniden gülmeme sebep olurken gerçekten de delirdikleri için önlerinde duran gerçekten bu kadar uzaklaşmış olmalarına gülüyordum. Babam sonunda arabayı durduğunda halen gökyüzü maviydi. Onun ardından arabadan indiğimde geldiğimiz yerin ıssızlığı ile ona baktım. Hesaplaşma olacak yer için fazlası ile sessizdi tıpkı onun gibi.
'Diz çök'
'Hayır'
Onu reddedişim hiçbir işe yaramamıştı bacaklarıma attığı tekme ile yere düştüğümde elindeki silahla başımda dolaşıp duruyordu. Beklediği şey neydi bilmiyorum ama bir an bu ıssız yerde ölmüş olduğumu görüyordum beni kaç günde bulurlardı.
'Düşünüyorum Helin'
'Neyi baba kanımda boğulmama sebep olacak ölüm şeklini mi?'
'Biliyor musun bu tavrın varya hayatın diğerlerinden aldığı intikam.'
Söylediği şeyler zihnimde hiçbir karşılık bulmazken yeniden göz göze geldik. Uzun uzun beni izlerken ilk defa beni öldüreceğinden emindim. Artık o noktaya gelmişti. Elimde sıkı sıkıya tuttuğum cam parçası ile gözlerimi yerlerde dolaştırdım. Bir taş bulsam muhteşem olabilirdi.
'Buranın benim için bir anısı var o yüzden buraya geldik'
'Ne gibi bir anı'
Konuşuyor olmasını fırsat bilip etrafımı iyice tararken onunda dalıp gittiğini fark ettim sanki buradan çok uzakta gibiydi ama bana yavaş yavaş doğrultuğu silah halen burada olduğunu gösteriyordu.
'Yıllar önce burada anneni öldürmekten vazgeçmiştim. Onu ilk defa burada yapılan bir piknikte görmüştüm. Sonra buraya geldiğimizde senin yerinde o vardı.'
'Neden annemi öldürmek istedin'
'Bana ihanet etti ama beni ilk defa merhametli davrandım hayatımda tek bir an merhamet ettim ve o da bugün karşımda bana ihanet etmiş bir halde duruyor.'
'Ben sana ihanet etmedim baba'
'Bu sefer merhamet yok'
Yüzüne yayılan gülümseme midemi çalkalarken olduğum yerden fırlayıp üzerine doğru atladım. Hamlemi hesap edememiş olacak ki geriye doğru düşerken elinde ki silah düşmüştü. Avuç içimi yakan sızılar ile elimdeki camı koluna geçirirken adrenalin patlamasından ölecek gibiydim. Hareketlerime karşılık verdiğinde ilk defa bu kadar güçsüz olduğuma isyan ettim. Saçlarıma uzanan sağlam eli beni kolundan uzaklaştırırken yüzümü zemine doğru bastırdı. Düştüğü yerden kalkarken ondan uzaklaşmak için koşacak gücü arıyordum. Dizlerim beni taşımazken sürünerek kaçmaya çalışıyordum. Silahını ayarlayışının sesi kulağıma dolduğunda ona baktım son kez.
'Baba ihanet etmedim'
Sesime eş zamanlı kulağıma dolan silah sesi ile gözlerimi kaplayan karanlığa sığındım.
~~~
🦋💫
|
0% |