Yeni Üyelik
42.
Bölüm

42. Bölüm

@saturnsring

'Ona ihanet ettiğin için beni öldürmek istedi. Senin yüzünden tüm çocukluğum sevgisiz geçti Hülya hanım'

 

Kendi gerçeğimin bu olması tüm hayatım boyunca hissettiğim en büyük nefrete sebep oluyordu. Ellerimin arasında duran sıcak su bana anda kalmamı fısıldarken kapının sesi kulağıma doldu. Annem hareketsiz bir şekilde beni izlerken soruma cevap vermiyor oluşu beni iyiden iyiye delirtiyordu. O sustukça kafamın içindeki sesler canlanıyordu. Beni onlarla baş başa bırakmamalıydı. Bana bir gerekçe vermeliydi. Bundan önce yaptığımız konuşmanın bir yalan olduğu fikri aklımda dolaşırken herkese lanetler yağdırmak istiyordum. Tam da şuan keşke bir gücüm olsa da hiçbirini tanımamış olsaydım diyordum.

 

Salona giren adam ile annemin gözleri şaşkınlık ile açılırken ikisinin bu karşılaşmasını izleyemiyordum bile. Avucuma yayılan kaynar suyun sıcaklığı içime doluşan buzlara karışırken aklımı bardak ile oyalama çalışıyordum. orda bir yerde duran İhanet söylevleri arasında ölmüş adamı düşünmek istemiyordum. Ondan asla duyamacağım soruların cevabını bana bu insanlar verecekti ama onlara da inanmıyordum ki. Mete'nin nasıl bir planı olduğunu anlayamıyordum mesela. Önceden onu düşündüğümde aklımda dolaşan ilk kelime sen onun ilk tercihisin olurken şimdi geçen ilk düşünce oda biliyordu olmuştu. Gözlerim Alin ile kesiştiğinde yüzünde ki ifade midemi bulandırdı. Bir kaç saat önce benden nefret ediyordu şimdi ise babam değiştiği için bana hüzünle bakıyordu. Herkes birbirinden kötü hissetmeme sebep olurken koluma değen parmaklar ile yeniden salona döndüm.

 

'Merhaba Helin'

 

bana doğru eğilmiş olan adama ne diyeceğimi bilemiyordum. Bende ki tepkisizliği görmüş olacak ki geriye doğru çekilip boş bir koltuğa yerleşti.

 

'Biz sizi yalnız bırakalım'

 

Meryem hanımın anlayışlı sesi beni rahatsız ederken yanımda duran adamdan uzaklaştım.

 

'Sizde kalın Meryem hanım ne anlatılacaksa herkesin bildiği şeyler belli ki'

 

'Helincim'

 

Annemin şaşkınlığını çabuk toparlamış sesi kulağıma dolduğunda elimdeki fincanı önümdeki zemine bıraktım. Burnuma yayılan yatıştırıcı kokudan uzaklaşmış olarak onlara baktığım da tanımadığım adamın yüzünden akan pişmanlık ifadesi ile anneme baktım. Annem di dimi?

 

'Bahadır senin onun kızın olmadığını başından beri biliyordu. Benden intikam almak istemişti eğer Kemal ile gidersem seni benden alacağını söylemişti. Ve yapa bilecek güçteydi. O yüzden onun söylediğini kabul edip senin varlığını Kemal'den gizledim ve bir daha da hiç karşılaşmadık'

 

'Keşke kemal beyle gitseymişsin o zaman belki beni sizden aldığında biraz olsun sevebilirdi. Oysaki sen korkak birisi gibi davranmışsın benim elimden tüm iyi ihtimalleri almışsın. Bana baktığında kendine yapılan ihaneti gören bir adama baba dememe sebep olmuşsun. Komik olan beni senden almasından korktuğunu söylüyorsun ama sen zaten o evin içinde de yoktun ki ne fark etti gitmemiş olman.'

 

'Helin'

 

Mete kolumu tutarken ona baktım sakin olmamı fısıldarken benden beklenilen sakinliğin ne olduğunu anlayamıyordum gayet sakindim. Tüm hayatım tek bir kadının kararı ile alt üst olmuştu tüm hayatım koca bir yalandı ve ben gayet sakin bir şekilde onları dinliyordum.

 

'Siz ne zaman öğrendiniz benim varlığımı'

 

Sorum onu şaşırtmış olacak ki oturduğu yerden öne kayan adamı izledim. Babam olduğu söyleniyordu benim babam dün ölen adam değildi.

 

' Geçen sene öğrendim. Daha doğrusu emin değildim ama Mete bana yardımcı oldu'

 

'Nasıl bir yardım'

 

'Ülkeden ayrıldıktan sonra geriye hiç bakmadım Helin belki bakmış olsaydım seni daha önce fark edebilirdim. Ama o zamanlar herşeye öfkeli bir adam olarak gitmiştim. Sonra Mete ile beraber iş yapmaya başladık ve ortak tanıdıklarımızı fark ettik daha doğrusu düşmanlarımızı'

 

'Amcam'

 

Söylediğim şey onu rahatsız etmiş gibi bir ifade yüzünden geçip gittiğinde Mete'nin ne kadar şeyi önceden planladığını düşünüyordum. Benim bile bilmediğim şeyleri biliyor olması ve benden gizlemiş olması.

 

' Evet Selçuk sonra Hülya'nın bir kızı olduğunu öğrendim yaşın ikimizin ayrıldığı döneme denk geliyordu. Sonra benzerliğimizi fark ettim. Mete'den yardım istedim oda yardımcı oldu senden aldığımız DNA örneği ile gerçeği öğrendim'

 

'Bir senedir biliyorsunuz ama gelip karşıma çıkamadınız. Birde dün kahramanlık havasında kızıma dokunamazsın falan diyordunuz. Müthiş gerçekten müthiş'

 

'Bir anda çıkamazdım Helin, Selçuk'lardan intikam almamız lazımdı. Mete bana seni oradan kurtaracağını söyledi dediğini de yaptı.'

 

Benimle evlenme fikrinin en başı demek ki buydu Ferit abimin benim adımı vermiş olması şimdi mantıklı bir noktaya dokunduğunda onunda Mete'nin planı olduğunu fark ediyordum kendi yazmıştı yönetmişti ve diğerlerine oynatmıştı. Ortağına verdiği sözü tutmuştu ortağıda ona verdiği sözü tutmuştu belli ki babam ölmüştü. Amcam içerdeydi. Onlara halen aileden biri gibi sesleniyor olmak boğazıma yapışırken bunun benimle ne kadar süre daha kalacağına emin olamıyordum. Bir gecede babam değişmişti.

 

'Hülya hanım başta izin vermemişti bu evliliğe ama ona Kemal beyden bahsedince geri adım attı. Seni o evden çıkarmak istiyordu.'

 

Mete annemin bahsettiği ona verilmiş söz muhabbetini açıklarken nasıl bir oyunun içinde yer aldığımı düşünüyordum. Beni bataklıktan kurtarmak için uğraşmışlardı beni bataklığa hapsedenler. Mete yüzüme bakarken kendimi gülmekten alı koyamadım. Aklım sınırlarda dolaşıyordu kendime bile yabancı gelen bir hale bürünmüştüm. İhanet insanı canavar yapıyor diyen adama hak veriyordum. Hemde beni öldürecek noktaya geldiğini bildiğim adama. Öfkesini kırgınlığını aldatılışını omuzlarımda hissediyordum.

 

'Demek beni hapsettiğin çukurdan çıkarmak istedin anne. Ne tatlı'

 

'Helin '

 

'Desenize Meryem hanımın dediğini yapıp rezillik çıkarıp bu nişanı iptal ettirebilseydim. Tüm planınız elinize patlıyormuş. O zaman ne yapacaktınız Hülya hanım yada siz nasıl karşılaşma planlamıştınız Kemal Bey'

 

'Anne'

 

Mete'nin şakın sesi kulağıma dolarken bir yandan da salonda ki insanları süzüyordum. Gerçekten de bir döngüye hapsolmuştum ve bunu kıramıyordum bir şekilde herşey Meryem hanımla yaptığımız o konuşmayı haklı çıkarıyordu. Ona baktığımda yüzünde ki hüzün ile bana bakışına gülümsedim. Haklıydı oğlunu böylesi bir beladan uzak tutmak istemekte haklıydı. Onlara lanetimizi bulaştırmamızdan korkmuştu belki de sonra bana acımıştı o evde ölürsem sebep olmaktan korkmuştu ve geri adım atmıştı. Sayesinde gördüğüm sevgi bile şuan beni iyi hissettiremiyordu.

 

'Annen haklıydı onu şimdi daha iyi anlıyorum. Doğru söylemiştiniz Meryem hanım ben sevilmeyi bilmiyorum o yüzden sevilmek benim üzerimde eğrelti oluyor. Ama sizde gördünüz böyle bir trajedi benimde beklentimin üstündeydi. Siz biliyor muydunuz ?'

 

'Bilmiyordum Helin '

 

'Emin olamıyorum ki '

 

Emin olamıyorum ki hiç birinizden artık emin olamıyordu ki oturduğum koltuk beni boğan bir çamura dönüşürken oturduğum yerden ayağa kalktım. Öğreneceğim bir şey kalmamıştı sanırım. Ayağıma değen ıslaklık ile gözlerim zemine değdiğinde halının üzerine bıraktığım fincanı döktüğümü anladım. Gözlerim halıya dağılmış olan sıvıdayken kendimi tutamadım.

 

'Özür dilerim Meryem hanım benim hatam sonra yeni bir halı yönlendiririm size.'

 

Sesimin boğulmak üzere gibi gelen yabancı tınısı ile beraber salondan çıktığımda nereye gideceğimi bilmiyordum. Hiç bir yere ait olmayan birisi nereye giderdi ki. Açtığım kapıdan ön bahçeye çıktığımda etraftaki adamaların bana bakan gözleri bir saniye sonra yeniden yere değdi yada başka taraflara gerçekten de berbat bir halde olmalıydım.

 

'Nereye gidiyorsun'

 

'Onu düşünüyorum'

 

'Helin şuan verebileceğin bir karar değil bu'

 

'Öyle mi dersin oysaki ben tamda şuan karar vermem gerektiğini düşünüyorum'

 

Ön kapıya doğru giderken bir yandan da etraftaki ormanı izliyordum. Diğer evlerdeki Mete'nin akrabaları aklıma gelirken aslında onunla da ne kadar yabancı kaldığımı fark ediyordum. Hiçbir arkadaşı ile tanışmamıştım. etrafındaki güvendiği insanları bilmiyordum. Erkan'ı bile şirkette görene kadar gerçekten bir ortağı olduğunu bilmiyordum içerdeki bir kaç kişi dışında hiç kimseyi tanımıyordum. Gerçi kendi gerçek ailemi bile tanımıyordum ki. Telefonumun yanımda olmasını isterdim belki bir kaç saçma video izlemek beni tüm bu düşüncelerden uzaklaştırırdı yada psikoloğumu arayıp bunlar oldu ne yapacağım diyebilirdim ama elimde hiçbir şey yoktu. Üzerimde ki Mete'nin bana bol gelen lacivert pijamaları ile onun minik bir kasabayı andıran arazisinde öylece yürüyordum. Gideceğim yeri bile bilmiyordum. Annemi nasıl affedecektim yada diğerlerini tüm bu anlatılanları babamdan öğrenmemiştim ki belki ondan dinleseydim ona hak verecektim. Onu doğru bulacaktım. Nasıl seve bilirdi beni ki yüzüme her baktığında bir şekilde o adamı ve annemi görüyordu hem de yıllardır. Seni öldürmek istedi diyen iç sesime hayır sadece ihanet edenlerden intikam istedi tıpkı hemen ardımda yürüyen adam gibi tıpkı içerdekilerin intikam istedik demeleri gibi.

 

' Hepiniz sözde intikam istemişsiniz'

 

'Helin'

 

'İçlerinde bir seni anlaya biliyorum. Babanı kaybetmek nasıl bir şey artık biliyorum çünkü. Aklından o senin baban değil geçiyor farkındayım ama ne yaparsak yapalım onunla büyüdüm ve onu o konumdan nasıl çıkaracağımı bilemiyorum şuan'

 

'Zamanla sakinleşeceksin ve o zaman Kemal Bey'ide anlayabileceğine inanıyorum'

 

'Ortak mısınız onunla da'

 

'Ortak değil de fikir alış verişi yapıyoruz daha çok'

 

'Kadir iyi mi?'

 

'İyi bir kaç güne çıkacak hastaneden'

 

'Sevindim'

 

'Bir süre nefes almak istersen uzaklaşmanı sağlayabilirim '

 

'Aklım benimle Mete ve daha her şey bitmedi annen Efe ile ne zaman buluşacak'

 

'Bu kısım artık Efe'ye kalmış durumda hemen bu akşam bile olabilir.'

 

Meryem hanımın yaşayacağı kırgınlığı tahmin edebiliyordum. O kırgınlığa rağmen onu karşılayacak olan sevinci hissedebiliyordum. Bir kaç güne onun bir yarasının iyileşecek olmasını bilmek iyi olan bir şeydi sanırım. Aklımda geçen tonlarca düşünce zihnime ağırlık yaparken bir anlığına bomboş bir zihin diledim. Birazcık nefes alabileceğim kadar boş kalsın istedim. Gözlerim uzaktan görünen seranın camlarında dolaşırken Meryem hanıma aldığım çiçek geldi aklıma. Bir kaç ay öncesi ile bu an arasında gidip geliyordum ve bunu değiştiremiyordum.

 

'Sana da bir sera yapabilirim'

 

'O babanın fikri'

 

'Annem ile benzer olduğunuz noktalar olması benim planım değildi'

 

'Yeterince plan yapmışsın Mete ama anlamadığım nasıl Dna örneğime ulaştığın'

 

'Sana daha öncede karşılaştığımızı söylemiştim. Sen farkında olmadan benim etrafımda dolanıyordun'

 

'Senin etrafında '

 

'Yani tam olarak öyle köşelerde takılıyordun ve bende o köşelerde telefon ile görüşüyordum diyebiliriz'

 

'Peki nasıl aldın örneği saçımı falan alsan hissederim'

 

'İçtiğin içeceği bıraktığın yerleri takip etmiyorsun neyse ki'

 

İçtiğim içecekler söylediği şey mantıklıydı o yüzden üzerine devam edecek laflarımı geri çevirdim Yerlere sürten paçaları izlerken yanımda yürüyen adımlarını izliyordum. Aklımdan daha neler bilmediğim geçiyordu.

 

'Kemal Bey'i iyi tanıyor musun?'

 

Sorum ile bana doğru gülümsediğinde bunu sormamı beklediğini fark ettim. Gerçekten beni benden önce çözüyor olamazdı.

 

'Tanıyorum emin ol bekleyecektir. Doğru zamanlar seçmeyi sever ikiniz için gerçek bir konuşma için doğru bir an gelecek'

 

'Şaka gibi resmen tüm akrabalık bağlarım tek bir an ile değişti'

 

'Sevmiyordun zaten'

 

'Konu bu mu? İyi yanında mı bakmalıyım yoksa?'

 

Aklıma gelen aile yemekleri ile yeniden tüm hayatımın koca bir yalan olması hissi etrafımı sararken doğru bir şeyler arıyordum. Beni sevmemekte haklı oluyorlardı artık sanırım. Bir türlü oluşmayan bağlar için artık geçerli bir sebep var gibiydi

 

'Kardeşim falan var mı?'

 

'Bir erkek kardeşin var aranızda biraz yaş farkı var ama '

 

'Onunla tanıştın mı'

 

'İspanya'da tanışmıştım. İyi bir çocuk hatta neşeli '

 

'Anlıyorum'

 

Sahip olmayı istediğim kardeşin bambaşka bir yerden çıkıp gelmiş olması ile olduğum yerde kaldım. Acaba tanışırsak nasıl olurdu. Aklımdan geçen bir sürü senaryonun sonunda beni yeniden eve doğru yönlendirmiş olan Mete'yi fark ettim. Bir şekilde beni yeniden güvenli alana sokuyordu. Onun bu habersizmiş gibi davrandığı oyununa ayak uydururken kapıya yaklaştık. Kapıda duran adam ile adımlarım yavaşlarken Mete elime uzanıp sıkıca tuttu belli aralıklarla elimi sıkıp bırakırken bende onu izledim. Kemal Bey yani öz babam bizi beklerken yanında duran adama baktım korumasının onu izleyen hali bana Kadir'i hatırlatırken iyi olduğunu telkin ettim kendime.

 

'Helin ben şuanlık gidiyorum ama istediğin an kendini hazır hissettiğinde beraber oturup konuşalım isterim'

 

'Size haber veririm'

 

'Çok sevinirim. Mete sana iletişim bilgilerimi verir '

 

Onu onayladığımda bir kaç görüşürüz kelimesinden sonra uzaklaşan arabasını izledim. Gerçek bağlarım diye fısıldayan iç sesim ile yeniden eve girdiğimde evdeki o yoğun öfke hafiflemiş gibiydi. Yerdeki halı kaldırılmış yerine yenisi gelmişti. Meryem hanım elindeki fincandan çayını içiyor ekranda oynayan günlük dizisini takip ediyormuş gibi bir tavırdaydı. Annem en kenardaki koltukta halının yüzeyini izliyordu Handan ortalarda yoktu Alin annesinin kolunun altında gözlerini kapatmış bir şekilde duruyordu. Bir kaç dakika önce yaşanan o gürültülerden uzaklaşmış gibiydiler.

 

'Odaya çıksam iyi olur sanırım'

 

'Çıkalım '

 

~~~

Merhabalar 💜

Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur 😻

Fikirlerinizi yorum olarak belirtirseniz çok sevinirim 🌌

 

Güzel bir güne uyanın 🦋

 

Loading...
0%