Yeni Üyelik
69.
Bölüm

The End

@saturnsring

Yüzüme yayılan sıcak esintiler saçlarımı dalgalandırırken ayaklarıma değen kumların iç gıdıklayan hissi ile gözlerimi en sevdiğim renge kitlemiştim. Hemen ardımdan beni takip eden ayak izlerim adeta yürüdüğüm tüm yolları bana hatırlatmak ister gibi izlerini kaybetmemişti. Ruhumda en derinlerde hissettiğim o dermansız acının yerinin hafifleyip bambaşka şeyler ile dolmasını izliyordum. Aynaya baktığımda gördüklerim bile uzun zaman sonra değişmiş gibi hissediyordum.

 

Halen süren kırgınlıklarım vardı ama bunları kendime yük olarak yüklemek yerine kendimce affetmeyi deniyordum. Hayatı sıkı sıkıya yönetmek yerine akışta kalmaya çalışıyordum. Zamanında verilen yanlış kararların sonuçları ile uzun yıllar boyunca yüzleşmiştim o yüzden kendi adıma pişmanlığım olsun istemiyordum.

 

Duygularımı yönetmeyi öğreniyordum. Sanki büyümek için bu zamanı beklemiştim ve bir anda çiçek döken ağaçlar gibi kendi içimde yeni yeni huylarımı fark ediyordum. İyileşiyordum ve bunu başka birinin söylemesinden çok kendi içimde hissediyordum. Mete’nin ilk başlarda söylediği şeyin ne kadar önemli olduğunu bu anda daha iyi anlıyordum. Birisinin beni ayağa kaldırabilme şansı yoktu bana iyi gelecek şey yine kendimdin tökezlediğimde beni dinleyecek omuz olacak birisi vardı ama yolumu değiştirmeden kişisel kararlarım ile çizdiğim yolda yanımda birisi ilerliyordum. Kendimi iyileştirdikçe bundan keyif alıp beni destekleyen insanları görebiliyordum.

 

Kopması gereken ipler koptuktan sonra yükselen balonlar gibi özgürdüm. Sevmediğim şeyleri söylerken gülümserken yada nefes alırken artık özgürdüm. Uzun yıllar kendime ait küçük bir dört duvar ararken şimdi elimde kocaman okyanus vardı.

 

O duvarın ardına hiç çıkamamaktan korkarken şimdi etrafımda duvarlar yoktu. Hudut çizgisi gözlerime alan ormanlar yada denizlerdi gri duvarlar değil.

 

Kumsaldan yayılan sıcaklık ile yeniden havayı derince soluduğumda olduğum yerin kıymetini hissediyordum. Yaptığımız tatilde uzakta olmanın ikimize de iyi geldiğini fark etmiştik. Ama bana en iyi gelecek yerin İspanya olduğuna benden önce karar vermişti Mete çünkü ne yaparsam yapayım gözlerimin önündeki bazı yükleri hafifletemiyordum. Kaçmaktan çok nefes almak için bir süreliğine buraya yerleşmiştik. Çok sevdiğim seram bir süreliğine Meryem hanıma emanetti. Bense babamın bağları arasında günlerimi bitiriyorum. Günün sonunda evde olmak hissi ilk defa bu kadar anlamlı olduğu için Mete ile buradaki zamanımızı uzatıyorduk. Kulağımda sürekli Efe abinin söylenen sesi dolaşırken onunda olanak sağladığı bu yeni hikaye için müteşekkirdim.

 

Mete’nin bir şekilde her noktadan işleri yönete bilmesine olanak sağlaması ve bir ay değil belkide birkaç yıl sürecek olan bu plana olan olumlu yaklaşması işleri daha kolay hale getirmişti.

 

Babam ve Mete’nin hemen hemen her yerde çalışabilme özellikleri Car’ın en büyük alay konusu olurken onun bu neşesine eşlik etmek bana iyi geliyordu.

 

 

 

‘Gerçekten de buraya taşındığımızdan beri sabahları benimle karşılamak yerine güneşi selamlamana alınmaya başlıyorum?’

 

Mete’nin kolları belime dolanırken sıcak nefesi saçlarımın arasında kayboluyordu. Bu ara en büyük sorunumuz sabahları yaptığım bu kısacık yürüyüşlerdi. Boynuma değen dudakları gülümsediğini fısıldıyordu.

 

‘Bir tür meditasyon şekli gibi düşünebilirsin’

 

‘Meditasyona eşlik etme iznim var mı?’

 

‘ Aslında bitirdim’

 

Tıslamaya benzer çıkan nefesi ile yüzüme yayılan gülümsemeye engel olamadım. Onu kızdırıyor olmak en büyük keyif kaynaklarımdan birisiydi ve buraya taşındığımızdan beri fırsatını bulduğum her an bunu yapmaya devam ediyordum.

 

‘Kahvaltı vakti’

 

‘Tabii kahvaltı vakti. Car veledi benden önce gelmek için öne atıldı ama onu atlattım’

 

Kardeşim ile arasındaki dinamik sözlere dökülürken toksik bir hal alıyordu ama içten içe birbirlerini sevdiklerini biliyordum. Carlos’un kendi her şeyi söylerken başka birinin Mete’yi kötülemesi fikrine şiddetle karşı çıkıyor olması ve Mete’nin burada olduğumuz süre zarfında babama karşı fark ettirmeden kardeşimin hatalarını ortadan kaldırıyor olması bunun en büyük göstergesiydi.

 

‘Kardeşimin önüne geçmek için tam olarak nasıl bir basamak kullandın’

 

‘Omuz atmış olabilirim ama oda yolumun üzerindeydi sonuç olarak’

 

Yüzüme yayılan saçlarımı kulağımın ardına bırakırken sesinden yayılan o gıcık ton ile bende ona omuz attım. Gözlerini kısıp bana baktığı anda onu ardımda bırakarak eve doğru koşturmaya başladım.

 

‘Demek kardeşini tutuyorsun’

 

‘Biliyorsun ki o küçük kardeşim’

 

Neşeli sesim ile ona karşılık verdiğimde evin verandasına tırmanmıştım hemen ayaklarımın altında ki kumları temizlediğimde bana yetişti. Gözleri verandanın kapısına yaslanmış olan kardeşime değdiğinde ikimiz ile baş edemiyor oluşu ile bir adım geri attı.

 

‘Abla sana mükemmel bir tarif yaptım’

 

‘Kendin mi yaptın?’

 

‘Evet sanırım bir türk kahvaltılığı keşfetim de gördüm. O yüzden sabah kalkıp iyi kardeş olma görevi mi üstlendim’

 

Gözlerinde ki heyecanlı ışıltılar bana bakmaya devam ediyordu. Yüzüme yayılan gülümsemeye engel olamadım. Parmak uçlarımda yükselip en sevdiğim şey olan saçlarını karıştırma eylemimi gerçekleştirdiğim de bir kolunu omzuma dolayıp beni ilerletti. Fark etmediğimi sandığı bir anda Mete’ye attığı uyuz ifadesine seslice güldüğümde onun hızına eşlik ettim.

 

‘Aslında Mete abiden yardım aldım ama sen sadece ben yapmışım gibi davran olur mu?’

 

‘Hangi ara beraber mutfağa girdiniz’

 

‘Tatlım sahilde fazla zaman geçiriyorsun’

 

Kısık sesi ile gizli sırrı ifşa eden çocuklar gibi olan tavrına istemsizce onun gibi karşılık vermeden duramıyordum. Yan yana geldiğimizde ikimizin de akıl yaşı bir anda düşüyordu. Geniş mutfak balkonuna kurulmuş olan sofraya doğru ilerledik. Babam masanın başında elindeki dosyaları okumaya devam ediyordu.

 

İkimizde sabahı erken karşıladığımız için diğer aile üyelerinden önce beraber vakit geçiriyorduk. Beraber geçirdiğimiz bu vakitlerin aramızda çok önceden oluşması gereken o bağın gittikçe güçlenmesini sağlıyordu. Car babamın yanına otururken bende hemen onun yanına yerleştim. Diğer tarafıma oturan Mete ile yan tarafımdan gelen homurtular ile kendime engel olamadım ikisinin bu anlaşma şeklini dışarıdan izlemek oldukça eğlenceliydi. Car’ın heyecanla önüme doğru çektiği bakır sahanda ki menemen ile ona göz kırptığımda huysuz homurtular devam ediyordu.

 

 

‘Kendi ellerimle yaptım abla mükemmel oldu bence’

 

‘Oğlum Mete ile beraberdiniz mutfakta yanlış görmediysem’

 

Belicia hanımın keyifli çıkan sesi ile kardeşimin kaşlarının çatılması aynı anda oldu. Gerçektende annesinin onu ele vermesinden hoşlanmamıştı.

 

‘Yumurta kırmamı söyledi sadece’

 

‘Gerçekten öyle mi oldu Doğan’

 

‘Tabi ki Belicia hanım ben sadece Car yaparken onu izledim ‘

 

Gerçeği bildiğim halde onun kardeşimi ele vermemesi ile Carlos’a göz kırptığımda. Yüzünde ki yalancı huysuzluk gözlerindeki neşeye ulaşamamıştı. Tabağıma bırakılan menemenin tadına bakarken her iki tarafımda da onay bekleyen birisi vardı.

 

‘Yani Mete doğru tarif edememiş sanırım’

 

‘Helin’

 

Hayal kırıklığına uğramış gibi abartılı bir ses ile tepki verişine kahkaha attığımda Car’ da bana eşlik etti. Gülümsemenin bulaşıcı etkisi tüm masayı sararken. Gerçekten mutluluk duygusunun daha hızlı yayıldığını fark ediyordum. Babam başımın üstüne bıraktığı öpücük ile işi giderken geride bıraktığı bizler uzun uzun oturduk masada. Masada oturup sohbet etmeye ilk defa bu kadar hazır oluşumla beraber uzun uzun anlatılanlara güldüm ve eşlik ettim. Ait hissettiğin kalabalık sofralar en güzel anıları yaratıyor diyen iç sesimle uzunca bir süre Belica hanımın Car’a takılmasını izledim. Aralarında ki o tatlı atışma halini izlemek bana keyif veriyordu. Hemen yan tarafımdaki hareketlilik ile Mete’nin de gideceğini anladım. Saçlarıma ve boynuma değen dudakları ile ayağa kalkmama engel olduğunda bizi masada baş başa bırakarak dosyalarına doğru ilerledi.

 

 

 

*******

 

‘Güzelim’

 

‘Geliyorum Mete’

 

‘Bu kadar uzun ne konuşuyorsunuz iki kardeş bilmiyorum’

 

‘Sende Alin ile uzun uzun konuşuyorsun’

 

Yatak odasının kapısından tüm kolidora yayılan sesine karşılık verirken bir yandan da Carlos’un ikimiz için aldığı yeni oyunu inceliyordum. Boş vaktimizde oynamak üzere sözleştiğimiz konsol oyununu hemen almıştı.

 

‘Sanırım bu gecelik ayrılık vakti ufaklık’

 

‘İyi geceler abla’

 

‘Sana da iyi geceler’

 

Hızlı adımlarım ile geniş kolidoru adımlarken hemen karşımda kapı pervazı ile adeta bütünlemiş Mete’nin kısık gözlerini izliyordum. Yüzünde ki peşimden çıkıp ona laf atmasını beklediği kardeşimi görmediği için oluşmayı bekleyen gıcık gülümseme bozulup sakinleştiğinde onun bu haline güldüm.

 

‘Bu sefer ev aktivitesi yapacağız’

 

İçten içe son vukuatlarımızdan dolayı dolaşan endişeyi hissedebiliyordum. İki kardeş bela radarını her daim üzerimizde dolandırdığı için istemsizce açıklama yapmıştım.

 

‘Geçen seferde aynısını demiştin karakolda soluğu aldık’

 

‘Onlar bize bulaştı Mete biz gayet masumuz’

 

‘Ölmek için çok gencim güzelim birazcık hayır mı desen acaba kardeşine’

 

Ona iyice yaklaşan adımlarıma karşılık bana doğru ilerlediğinde söylediği şeyde ciddi olmadığını biliyordum. Yüzünde ki sabit tutmaya çalıştığı kaslar gülümsemesini gizlediğini fısıldarken bana doğru uzanan kollarının arasına girdim. Yüzü saçlarımın arasına daldığında aynı hareketlerle buradaki odamıza ilerdik. Başımıza sorunlar açsak bir şekilde kendi kardeşleri ile olan bağı gibi bir bağa sahip olmamı istediği için ikimizi de kurtarmaya devam ediyordu. Yoksa yaşadığımız vukuatlar bu hızla devam ederse babamı çileden çıkarabilirdi.

 

‘Mete’

 

‘Efendim güzelim’

 

‘ Belki de sende bize katılmalısın’

 

Yeni bir suç ortağı isteme güdüm ile yaptığım teklifle benden ayrıldı. Yüzünde ki zaten suç ortağınızım diye bağıran ifadeye rağmen başını olumsuzca salladı.

 

‘İkinizin arasındaki bağın güçlenmesini böyle bir adım geriden izlemek bana keyif veriyor. Hem gürültücü herifin teki bazen tahammül edemiyorum’

 

‘Kardeşim için doğru cümle tercihleri istiyorum’

 

Söylediğim şey ile kafasını sağa doğru yatırıp bir süre beni izledi. Cam tarafındaki yerime yerleşirken hemen yanıma uzandı. Aklında ki düşüncelerin yüzüne yansımadığı bir andı.

 

‘Peki o zaman çok konuşan genç bir adam ve ben biraz yaşlı olduğumdan başım kaldırmıyor’

 

Bir anda söylediği cümleler ile kahkahamı tutamadığımda bana göz kırpan haline hayret ettim. Gerçekten değişiyordu. Değişimin bir şekilde sürekli devam ettiğine inan ben bile bazen Mete’nin yeni normalimiz içinde değişen durumlarına hayret ediyordum. Handan onun bu kadar neşeli birine dönüştüğünü görse neler diyeceğini düşünmekten geri duramıyordum.

 

Kolları arasına çekildiğimde başımı yasladığım göğüs kafesinin altında atmaya devam eden kalbinin ritmini dinlemeye başladığımda her gece devam eden bu döngünün beni olduğumdan daha sakin bir hale getirmesi sessizce bekledim. İçimde kopan fırtınaların durduğu koşarak geçtiğim yolların bittiği, etraftaki kaos sesinin azaldığı zamanın yavaşladığı ve derin bir sessizliğin tüm hücrelerime yayıldığı bu anlarda zihnimde ki tek ses bir kalp atışına aitti. Aşkın coşkun bir ırmak gibi olmasını bekleyen bana sakin berrak bir su olması farkındalığını tam olarak böyle anlarda hissediyordum. Bunu uzunca bir süre düşündükten sonra uzmanımın söylediği “ Belki de aşk sana iyi gelecek şekilde şekilleniyordur Helin , Hem duygular kişilere özeldir” sözleri ile bu sakinliği daha çok kabul etmeye başlamıştım.

 

‘Yarın sabah beraber meditasyon yapmaya ne dersin’

 

‘Uykucu birisi için gerçekten zor planlar bunlar’

 

‘Senin için uykusuz kalabilirim Helin’

 

‘O zaman sabah beşte hazır olmalısın’

 

Saçlarımla oynayan elleri gözlerimin rahatça uykuya yenik düşmesini ister gibi sakince hareketlerine devam ederken bir yandan onun sesini duymaya çalışıyordum.

 

‘Beşte’

 

Sesindeki sızlanma karışımı emin olamamak hissi ile gülmemeye çalıştım. Gerçekten uyku bağımlısıydı yine uyurken yaptığım en ufak hareketi fark ediyor oluşu da ayrı bir konuydu. Buraya geldiğimizden beri bir süre sabahları uyanmamı takip etmiş bir sorun olmadığını anladığında bana ait bu kısa sürede uzaktan izleme kararı almıştı.

 

‘Beşte Mete’

 

‘İyi uykular güzelim’

 

Saçlarıma değen dudaklar alnımın hemen bitişiğine doğru alıştığı o rotayı çizerken etrafıma saran sıcaklık ile gözlerimi huzurlu uykunun kollarına bıraktım. Uyku beni içine çekmeden önce aklımda her doğan güneşin diğer günden farklı olduğu ama her zaman her koşulda bir çözüm bulacağımın fısıltıları dolaşıyordu. Birde her gece uyumadan önce duyumsadığım Mete’nin sesi aynı şarkıyı mırıldanır gibi fısıldıyordu.

 

‘Seni seviyorum güzelim’

~~~~~

 

 

 

Öncelikle buraya kadar hikayeye şans vermis okumuş yıldız atmış yorum bırakmış herkese sonsuz teşekkürler ❣️

 

 

 

Ara ara özel bolumler atacağım o zaman bildirim alabilmek için kitabı takip etmeyi unutmayın 💙

 

 

 

Yada söylediğim gibi bu hesap için Instagram oluşturup bir kanal açabilirim sanırım 🧚‍♀️ Bu iki seçenekten birine hangisi kolay olur derseniz uyarım 🌻

 

 

 

Ek olarak bir kusurum olmuşsa affola 🥺

 

 

 

 

Kendinize ve hayatınıza iyi bakın başka hikayelerde görüşmek üzere şimdilik

 

 

 

Hoş kalın 💫🪐

 

 

 

​​​

 

 

 

 

 

 

                                                                                   

Loading...
0%