25. Bölüm
Satürn`ün Halkası / Zamanın İzleri / Bir an

Bir an

Satürn`ün Halkası
saturnsring

 

 

 

Merhabalar ⭐

 

 

 

​​​​​​O kadar çok ara ara yazabildimki maalesef izinsiz çalışıyorum bu sebepten kaynaklı bir hatam olmuşsa affınıza sığınıyorum ⭐🙏

 

 

 

Yorum bırakmayı unutmayın 🖤

 

 

‘ Bazı açılardan baktığımızda iyi bir fikir gibi duruyor’

‘ Hangi açılar mesela Kev?

Ofis olarak kullandığı yere geldiğimden beri muhtemelen bir saat geçmişti. Bu bir saatte Arslan’ın muhteşem fikrini ona anlatmıştım ve bir anda bunu savunmaya başlamıştı. Halinden ve hareketlerinden bunun öncesinde ikisinin bu konu hakkında konuştuğuna emindim. Arkadaşım açık bir mektup gibi mimikleri ile her şeyi belli ediyordu. Sadece anlamıyormuş gibi yapmaya devam ediyordum.

‘ Burcu’nun babasını diyorsa o bana neden saldırsın’

‘ Bu sistemde bu gün çok sevilen birisi olabilirsin ama yarın ne olacağını bilemezsin Ayşin ayrıca takıntılı hayran profilide var ve sen gittikçe ünleniyorsun’

‘ Yani çok ünlü olduğumda birileri bunu mazeret edip bana hesap sorabilir bunu mu demek istiyorsun?’

Tabiki de bunu demek istiyordu daha önce tanık olmadığımız bir şey değildi. İnsanlar nasıl çok sevebiliyorsa o kadarda nefret edebiliyordu hatta nefret duygusu her duygudan daha ağır olabiliyordu. Bir kaç hektar alanda dünyayı birbirimize yaşanmaz kılıyorduk. Tabii bu demek değil ki tanınan bir sporcuyu korumam yapmalıyım. Ayrıca her gün bunun haberleri ve dedikodularını duymakta tatsız olurdu.

‘ Gerçekten neden izin vermemek konusunda bu kadar ısrarcısın’

‘ Öncelikle farkındaysan oda ünlü ‘

‘ Pekte önemsemiyor gibi duruyor Ayşin hem onun kitlesi böyle şeylere takılmaz gibi duruyor’

‘ Ama ben takılıyorum Kev ben kafama da takıyorum ben her detayı ile bunu istemediğimi biliyorum’

Birisinin beni koruması fikri en başından beri karşı olduğum ilk şeydi. Şimdi birde buna talip olan kişi işleri daha zor hale getiriyordu. Yaptığım işten kaynaklı korunma fikri kadar kadın olduğum için hu fikrin daha çok ön planda olması da canımı sıkıyordu. Erkek meslektaşlarımın çoğunluğu bu duruma zorunlu bile kalmıyordu ama söz konusu kadınlar olunca işin boyutu da seçeneklerinde büyüyordu.

‘ Erkeklerin koruması yok’

‘Olanlar da var ama’

‘ Benimde ihtiyacım yok ama Kev’

‘ Konu Arslan bence Ayşin bundan öncede bu konuyu tartışmıştık ve o zaman bu kadar soğuk bakmamıştım bu fikre’

Bir kaç arkadaşımız zor durumda kaldığı için bir gün bunu yaşamamak adına bir süre düşündüğümüz bir fikirdi. Haklı olduğu bir noktada vardı ki oda korumadan çok beni korumayı talep eden kişi oluyordu ve bunu kaçırmamıştı.

‘ Onunda etkisi var yalan yok korumam olması demek onu kişisel alanıma almam demek. Beraber yasama kısmını geçtim bile’

‘Belki geçen gün konuştuklarınız doğru çıkar ve sende haksız yere adamı suçlayıp gerçekten terk etmiş olmamak içinde bu fikirden kaçıyor olabilirsin bir ihtimal’

Aklıma yeniden onu terk ettiğimi haykırışı gelirken gerçekten de bu ihtimalin yeniden zihnime yerleşip kendime eziyet etmemesi için sessiz kaldım. Gerçekten de korumaya ihtiyacım yoktu varsa bile bu o değildi. Yaptığı iş başlı başına buna engel olurdu maç takvimi fiyr bir gerçek vardı.

‘ Bence bir şans ver Ayşin belki de düşündüklerinden farklı olur’

‘Böyle bir ihtimal yok’

Başını onaylar şekilde sallarken bir yandan da dudak ucundan tıslama benzeri bir ses ile gerçek fikrinin göreceğiz olduğunu fark ettiriyordu.

‘ Şu defile bittiğinde bir daha görüşmeyeceğiz’

‘İnanarak yalan konuşmanda biraz şov oldu. Adamın hemen burnunun dibinde evi var farkında mısın?’

Unuttuğum detayları benden hızlı hatırlayan arkadaşım sayesinde köşede boş boş duran sandalyeye çöktüğümde üzerimdeki yorgunluğu yorabileceğim bir neden bile yoktu. Gerçekten ittifak kurmak için Arslan’ı seçmesi bana da şok olmuştu. En yakın arkadaşımı nasıl ikna ettiği kısmı ise tam bir muammaydı. Çünkü detay vermiyordu konuşmaları hakkında.

‘ Bazen insanlara fırsat vermelisin’

‘ Seni nasıl ikna etti bu adam’

‘ Ondan da dinledim hikayeyi ve kaçırdığın detaylar olduğunu düşünüyorum’

Kaçırdığım detaylara diye başlayan sövgülerimi geri yollayıp oturduğum yerden kumaş yığınına odaklandım. Bu durması gereken noktaydı ve bunu bildiği için sessizce işine döndü. İç hesaplaşmam başlamadan önce buradan ayrılmak istiyordum. Son detayları halletmek üzere olan arkadaşım tahminimden daha az bir sürede buradan ayrılacağımızı gösteren en büyük detaydı. Yıllar öncede ayrılmış buradan o zaman ki gidişim ve şuan arasında ki fark o kadar belli oluyordu ki. O zamanlarda ki toyluğum kendimi kanıtlama ihtiyacına karışırken bugün artık kim olduğumu biliyor olmak. Bu haldeyken bile duygular konusunda bu kadar toy olmak.

‘ Ben eve gidiyorum’

‘ Dikkatli sür’

~~~

Cam bir fanusun içinde bir o tarafa bir bu tarafa durmadan ilerleyen balıkları anladığım bir andaydım. Kuliste herkes hızlı olmak için yarışıyordu. Dışarıda devam eden yeni modacı doğuyor yarışmasına dair gördüğüm tek şey gerçekten yeni mezun gençler olmalarıydı. Onun dışında sadece kuliste üzerimize yapışmak zorunda olan çiçeklerle ilgileniyordu. Tenimin çizildiğini hissedebiliyordum. Her yaprak tanesinin görüntüsü için ince eleyip sık dokumaya devam ediyorlardı. Derin bir sessizlik içinde durup olanı izlemek uzun zamandır yapmadığım bir kulis eylemiydi. İlk zamanlarımda gibi hissediyordum. İlk anlarda bana bakan yargılayıcı gözleri halen bazen fark ediyordum. Ama artık konumum bu bakışların hepsinin üstündeydi. Sırf onlar gibi olmamak için kendime verdiğim sözden kaynaklı kulisleri eğlenceli hale getirmeyi alışkanlık haline getirmiştim ama bugün kendime bile garip gelen bir sakinlik ile sadece akışı izliyordum. Dışarıdaki seslerden az çok manzaraya dair tahminlerim vardı dalgaların sesi gelmiyordu ama tuzlu su kokusu buraya kadar geliyordu. Evet Kev istediğini yaptırmış ve ormanlara uzanan sahile podyumu kurdurmuştu.

‘ Kendimi açık hedef gibi hissediyorum’

‘ Ne açıdan Burcu’

‘ Etraftan gelebilecek şeylere karşı işte sonuçta güvenlikler bir binayı daha kolay korurdu.’

Bir kaç gün önce çekimden geri geldiğinde beri daha tetikte olan halı bir şeyler yaşadığını fısıldıyordu. Ama yıllar boyunca öğrendiğim ilk şey o kendini hazır hissettiğinde konuşabildiğimiz gerçeğiydi. O yüzden onun açılmasını bekliyordum. Bir süre sonra o yolu açmazsa ben bir yol bulacaktım ama şuan o an değildi.

‘ Kızlar sizin için son on dakika en ufak bir hareket istemiyorum herkes podyum anına kadar sabit kalsın’

Biraz daha böyle kalırsak gerçekten bir bitki kökü olacaktık. Organizasyon için sessizliğime devam ederken hayatımın en uzun on dakikası içinde gibiydim.

Sıraladığımız ilk anda gözlerim yeniden Burcu ile kesişti ikimizin de ilk defa bu kadar gergin olması beni korkutuyordu. Ayaklarım olduğu yerden kaçmak isteği ile dolup taşarken çoktan bizim grup için anonslar açıldı.

İçimde büyüyen gerginlik hemen önümde şarkı mırıldanmaya çalışan arkadaşımla yarışırken sorunsuz geçeceğini kendime fısıldadım.

‘ Öyle mi olacak dersin?’ beni duyduğunu bildiğim için sadece onay cümleleri döküldü dudaklarımdan

‘ her zaman olduğu gibi’

Bir kaç saniye içinde önüm boşaldığında o anın geldiğini hissedebiliyordum. Bu yürüdüğümüz diğer podyumlardan birisi kadar kolay değildi benim için çünkü ilk kez dışarıdaki kişileri net bir şekilde tanıyordum. Kimin nerde oturduğunu bile biliyordum. Doğup büyüdüğüm bu yerde herkesin gözünün önünde yürümek diye fısıldayan sesim sıranın bende olduğu anonsu ile derinlere gömüldü.

Işıkların altında gözüktüğüm anda burnuma dolan o tuzlu koku ile adımlarımı bu eski tanıdığın kumlarının üzerine yerleşen podyumda ilerlettim. Podyum ışıklar yerine doğal bir an içinde olduğumuz için insanların tepkileri daha belirgindi.

Yine de adımlarım podyumun ucunda durduğunda o on saniyede buzdan bir dağ olduğumu biliyordum. Adımları bir saniye yavaşlatarak içerdeki hazırlığa da fırsat tanıdım. Yeniden çıktığım o karanlığın önünde durduğumda kulisin sesini alabiliyorsun.

Kuliste içeri girdiğim ilk anda özenle yerleştirilen çiçekler sökülerek üzerimden alınırken adeta cam bir fanus gibi hissettiren elbisenin içine girmeye çalışıyordum. Buz mavisi kumaş bedenime yarışırken mermerden oyulma bir heykel gibi hissediyordum. Omuzlarımın üzerindeki kuşlar sanki kumaşı üzerime bırakan onlarmış gibi bir ifade ile elbiseye tutturulmuştu. Derin göğüs dekoltesinin etrafında yine minik çiçekler vardı. Gözlerim yeşil tonundaki elbise ile bana bakan Burcuya kaydığında ikimizin de benzer kıyafetlerde olduğunu fark ettim. Bir madolyonun iki yüzü gibi benzer ama farklılıklarımız vardı. Gözlerim onun omuzlarında ki detaylarda dolaşırken yeniden o anın geldiğini biliyordum. bu sefer diğer sefere nazaran daha yavaş ilerlerken yüksek müzik sesine rağmen fısıltılar duyduğumu hissettim. Çok kısa bir an süren bu an beynimin bir oyunu bile olabilirdi.

Adımlarımın hızı yeniden kendi temposuna dönerken başladığımız çıkış kapısının önünde Burcu’nun yanında yerimi aldım. İkimizin gözleri yan yana gelmeden önce yeniden kesiştiğinde gerginliğini bu mesafeden görebiliyor olmak ilk defa bu kadar keskindi.

Anons ile beraber iki yana geçerek açtığımız boşluktan arkadaşımız gözüktü yüzünde mutlu olduğu anlarda oluşan ifadesi ile önce bir adım öne çıkıp bize döndü. Elleri ile bizleri gösterip saygı ile eğildiğinde her defasında tam bu anda ağlamak istediğimi düşünüyordum. Sonrasında onun için gelmiş olan konuklarına dönüp saygı ile eğildi. Yeniden hareketlendiğimiz onu bir adım gerisinden takip ediyorduk. En uç noktada durduğunda artık bittiğini biliyordum. İçimde yükselen adrenalin ile onun ardında karmaşık şekiller çizerek hareket etmeye başladığımızda gerçekten de bir çiçek bahçesini andıran podyumda ilerliyorduk. Podyumdan ayrılmadan önce kısa bir an gardımı düşürüp orda olduğuna emin olduğum adama baktım. Yüzündeki gülümseme ile irkildiğimi hissediyordum. Adımlarım alışkın olduğu kulise ilerlediğinde kalbimin ağzımda attığını biliyordum.

Sevinç çığlıkları ile kucaklaşmanın arasına karıştığımda gerçekten de bittiğini bildiren Kev’in sevinç çığlıklarını duyuyordum. Bu kaos hayatımda sahip olduğum en iyi şeyler listesinde ilk üçteydi.

‘ harikaydı millet’

Üzerimizdeki kıyafetler zarar görmeden yeniden koruyucu kılıflarına konulmak üzere çıkarıldığında hayatımda sahip olduğum ikici en iyi anı yaşıyordum. Her şeyin sonunda üzerinize giydiğiniz rahat pijamalar. Onun üzerine giydiğim polar hırka arkadaşlarımın imalarının odağı olurken göz devirip bana elbise gibi gelen polarım ile onların dans gösterisine katıldım. Boynuma sarılan Burcu’yu alnında öperken onunda rahatlamış olması daha iyi hissetmemi sağlıyordu.

‘ Gerçekten de bu seferde başardık’

‘ Burcu sence ikimizin bu hayatta yapamayacağı ne var’

Gözleri söylediğim şey ile tatlı bir eda kazanırken bir munzurluk yapacağını biliyordum.

‘ İlişki konusunda reziliz mesela’ yüzde yüz haklı olduğu tespitine göz devirip onu kolumun altına aldım.

‘Doğru anda onu da hallederiz biz’

‘ Ayşin ‘

‘ Hmm’

‘ Kapının ardında seni bekleyen adam ile ne yapacaksın peki’

Diğer gerginlik sebebimi hatırladığım da halen aynı noktada tökezlediğimiz adam ile aramda duran bir kaç parça plastiğe baktım. Bunu da atlatırız diyen iç sesim ile elime makyaj temizleme malzemelerini aldığımda bir yandan da ufaktan dağılmaya başlayan alanı izliyordum. Kev bir kenarda tebriklerini kabul ederken gözlerim diğer kızların üzerinde gezindi.

Elimde gözlerimi sildiğim pamuğum ile açıklığa ilerlediğimde beni beklediğine yüzde yüz emin olduğum adam ile karşı karşıya geldim.

‘ muhteşemdi’

‘ Biliyorum Alp ilk kez şov yapmıyoruz’ gıcık bir tınıda özelikle söylediğim şeyler ile beni onayladığın da gözleri elimdeki pamukta gidip geliyordu.

‘ Makyajı mi siliyorum neden öyle bakıyorsun’

‘Aklıma eski bir anı geldi’

‘ Şuan değil Alp’

‘ Evet şuan değil önce tebrikleri kabul etmen lazım ailen, benim ailem geniş bir topluluk olarak seni bekliyorlar.’

Benim ailemin neden onun ailesi ile yan yana olduğunu zaten tahmin edebiliyordum. Ama gözlerinde özellikle bu yakınlığı vurgulayan ifade ile anlatmak istediği şeyi görmezden geldim. Çıkışta bulunan kalabalığa doğru ilerlemeye başladığımız da arkadaşlarımı da arıyordum. Bizimkileri gördüğüm anda duyduğum çığlık sesi ile sadece bir an afalladım. Tahmin ettiğim şeyin olmasından korkarak sese doğru koşmaya başladığımda. Çıkış alanın ilerisindeki arabalara doğru baktığımda sadece Kev’i görebildim aklıma burcu ve babasına dair onca senaryo düşerken bir an tökezlediğimi hissettim. Adımlarım onlara ulaşırken burcunun arabanın içinde ağlayan hali ile kalakaldım.

Bir kaç saniye önce kahkaha atarken bir anda böyle bir anın içine nasıl düşmüştü.

 

 

 

 

Yeniden merhabalar 🌻

 

 

 

Kadınlar olarak gerçekten çok zor bir zamandan geçiyoruz. Bir çoğumuzun aynı korku ve endişeler ile yaşamaya çalışıyor olması gerçekten yüreğimi burkuyor. Ama biliyorum ki Türk kadını her zaman ayakları yere sağlam basan kendine inanan güçlü kadınlardır. O sebeple ses çıkarmaya devam edelim. Bize verilmeyen adaleti ellerimize alabilmek için.

 

 

 

Ek olarak kendinize çok dikkat edin güvende hissetmediğiniz ortamlardan uzak durun. Biber gazı, yüksek ses çıkaran minik cihazlardan bulundurmaya çalışın hatta imkanınız varsa kendinizi savunmak için kickboks öğrenmenizi tavsiye ederim.

 

 

 

Umarım yolunuz kötülüklerle ve kötü ruhlarla karşılaşmadan ilerler🤲

 

 

 

Daha aydınlık bir gelecek dilerim ki çok yakındır hayırlı geceler ⭐ 💫

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 08.10.2024 22:39 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...