Yeni Üyelik
27.
Bölüm

Gamze

@saturnsring

 

 

 

Merhabalar ⭐

 

 

 

Yorum ve beğeni bırakmayı unutmayın 🐺🖤

 

Bir kaç saniye önce kahkaha atarken bir anda böyle bir anın içine nasıl düşmüştü. Gözlerim Kevin ve onun arasında giderken koltukların arasından gözüken telefonun açık ekranında gördüğüm isim az çok neler olduğunu fısıldıyordu. Annesi ile ilgili bir şey olmuştu. Ağlamaya devam eden hali ile sorumun yanıtını bulabilmek için Kevin’a baktım .

‘Annesi babası ile beraber merkezden ayrılmış’

Aklımda dolaşan ihtimalleri yüzde doksanından fazlasının onun içinde büyüyen korkuya sebep olduğunu biliyordum.

‘ Bulmuşlar mı?’

‘ İkisi de kayıp’

‘ O zaman hemen yola çıkalım’ arka tarafa arkadaşımın yanına yerleştiğimde başını omzuna doğru çekip ona sarıldım. İyi temennilerin yetmediği bir andı arabanın kapısı kapandığında kısa bir an yalnız kaldık bir kaç saniye gibi kısa bir sürede zorla duyduğum sesi içini yaktı.

‘Kimsesiz kaldım Ayşin’

Biz varız demenin basit kalacağını hissedebiliyordum. Annesinin öldüğüne inanıyordu ve bunun tersini kanıtlayacak tek bir fikir aklıma gelmiyordu onunla beraber bunu benimde kabullendiğimi fark ediyordum. Araba hareketlendiğinde her şey için çok geç olmamış olmasını diliyordum.

‘ Kevin geride kalanları halledecek en kısa sürede varacağız sakin olmaya çalış Burcu’

Asla bunun kolay olmadığını oda biliyordu ama yine de kendimize umut vermeye çalışmak ilk yoldu.

Hayatımın en uzun yolculuğunu yaptığımı hissediyordum bir bilinmezin bizi bekledi nokta sanki her saniye uzaklaşıyordu. Annesini biz gitmeden bulmuş olmalarını istiyordum ama çalmayan telefon bunun tam tersini söylüyordu.

‘ Bulunur dimi bir an unuttuğu için çıkmıştır dışarı. Orda bile bulduğuna göre annemi yanıma almam şart hem biliyorsun Ayşin sevmiyor o adamı’

Zorlukla çıkan sesi içimi burkuyordu. Gözlerinin kenarları çoktan kızarmış burnu ile aynı tonlara gelmişti küçük bir çocuk gibi konuşmasına devam ediyordu.

‘ Belki de kendi çıktı doğru diyorsun sonrada yolu unuttu’ bu ihtimal hoşuna gitmiş olacak ki başını yeniden omzuma yaslarken yüzünde minik bir tebessüm vardı.

Bir kaç defa Burcu’nun gösterdiği fotoğraflardan gördüğüm yapının önünde durduğumuzda bir süredir hepimizin yaptığı tek şey derin soluklar almaktı.

O önde biz arkada binanın koridorlarında adımlarken bir kaç çalışan çoktan arkadaşımın yanına gelmiş olayla ilgili bilgi veriyordu. Adamın kaçak yollardan böyle bir yere girmesi için onlarca opsiyon vardı. Ama bir hasta ile çıkması kısmı tam bir deli saçmasıydı.

Müdürün odasına ilerlerken bir yandan da hızlıca haber almak için dua ediyordum. Birine bir şeyler olması fikri yeterince kötüyken bir de bunun sevdiğin insanlardan oluşan küçük çemberde sınırlı kalması berbat bir histi.

‘ Ekipler tüm arazi boyunca araştırmalarını genişlettiler Burcu hanım kasaba çıkışları da ilk anlardan beri tutulmuş bir şekilde ben hızlıca bulunacağına inanıyorum ‘

‘ Buraya gelmek için dört saat harcadık ama bulunmadılar’

‘ Bir evde saklandıkları düşünülüyor annemizin durumu düşünülünce bu oldukça yüksek ihtimal’

‘ Peki bizler beklemek dışında ne yapabiliriz’

Arslan’ın sorusu ile müdürün yüzündeki ifade bir an için değişir gibi olsa da yeniden eski halini aldı.

‘ Açıkçası beklemek dışında pek bir seçenek yok’

‘ Annemin odasında beklemek istiyorum’

‘ Tabi ki arkadaşlar sizi hemen odaya götürsünler’ kolidor da bize eşlik eden kızlardan birisi yeniden yanımıza geldiğinde gözlerim boşluğa bakmak dışında pek sesi soluğu çıkmayan arkadaşımdaydı.

Küçük odanın kapısında durduğumuzda Alp’e döndüm. ‘Ben buralardayım gelişmelerden haberdar ederim’

‘ Teşekkür ederim’ Odaya giren arkadaşımın yatağa uzanışı izlerken bir an için umut etmenin nasıl kederli bir şey olduğu yüzüme vurdu. ‘Sence iyi midir ?’

‘ İyi olduğunu düşünüyorum’ yalan olduğunu yüzde yüz seçebildiğim sesi bir temenni gibi aramızda dururken bunun gerçek olmasına ihtiyacımız vardı.

Annesinin yatağında uzanmış öylece bahçeyi izleyen camlara bakmaya devam ederken bende bir kenarda oturmuş bu sessizliği bozacak haberi bekliyordum.

‘ İnsan böyle bir adama aşık olur mu?’ hırıltılı sesi zorla çıksada odadaki tek ses kaynağı o olduğu için duyabilmiştim. Belki kendi içinde sorup durduğu bir sorunun böyle bir anda canlanması gerekiyordu.

‘ Annen o adamın yaptıklarını hatırlamıyor ki sadece ilk anları var aklında’

‘İnanır mısın? Bazen unutmadığını düşünüyorum yani o delirdiği anı beraber yaşamasak bu dediğime yüzde yüz inanacağım’

‘Peki unutmadıysa neden bunu dile getirmesin?’

‘ Çünkü o adama çok aşık hatta saplantılı bir şekilde belki de sırf onun gerçeğini göz ardı edebilmek için böyle davranıyordur’

‘hiç kimse tüm ömrünü böyle bir sebepten kaynaklı bir odaya hapsetmez bence’

‘Takıntılı duygular görmemişsin Ayşin. Bazen bir noktada annem gibi olacağımdan korktuğum için hep yanlış hamleler yapıyorum.’

‘ Sen sınırlarını çözebilen bir kadınsın Burcu o yüzden benzer olma şansınız bu konuda yok.’

Aldatıldığı ihtimalini ilk öğrendiği an nasıl Nate’i terk ettiğini hatırlıyordum. Bir ilişki öncesi nasıl detaycı olduğu da ortadaydı.

‘Umarım sen haklısın Ayşin’

‘Haklı olduğumu biliyorsun’

Sadece bilmesini değil buna inanmasını istiyordum. Gözlerim yeniden onun izlediği manzaraya takıldığında yeni bir sessizlik bizi hızla buldu. Kapı çalınıp sessizce açılana kadar devam eden bu sessizlikte ilk hareketlenen ben oldum. Burcu zorlanarakta olsa ayaklandığında kolundan tutup ona destek oldum. Alp ikimizi kısa bir an süzdükten sonra yüzündeki o rahatlamış ifadeden iyi bir haber aldığını hissettim.

‘ Annen geliyormuş Burcu durumu da gayet iyi ‘

‘ Doğru dimi ‘

‘ kapıda karşılamak istersin diye düşünüyorum ‘

İlk anda bana dönen gözleri hızlıca boynuma dolanan kolları takip ettiğinde bende rahatladım. Halen Alp’i süzüp kuşkularımı dindirmeye çalışıyordum. Yüzündeki rahatlamış ifade bir saniye bile dağılmadığın da söylediklerinin gerçek olduğuna ikna oldum. Benden ayrılan arkadaşımı hızla kapıya ilerlediğinde onun adımlarını takip ettim.

Bir kaç saat içinde yaşanan tüm bu süreçler yeni doğan güneşin altında sarılan anne kız ile berrak bir suya dönüştü. Kavuşmanın tam anlamını izliyordum. Burcu ve annesine bir süre zaman tanımak için dışardaki bankalara oturduğumuzda halen gözlerim artık orda olmayan iki insanın kavuşma anını izliyordu. Annesinin boynuna sardığı kolları ile gözümde ufacık kalan bir kız ve hareketlerini kopyalayarak aynı şekilde sarılmaya çalışan bir anne.

‘ Üşüyor musun ? arabaya geçelim istersen’

Beni süzerek konuşmasına devam eden mavilerine tepkisiz kaldığımda gerçekten üşüyor muyum diye düşündüm? Üzerimde ki polar gayet sıcaktı. Halen pijamalarım ile oturuyordum.

‘ Ayşin anne kız uzun süre ayrılmazlar arabada oturmak daha iyi olur hem uyursun da’

‘ acil bir şeye ihtiyaçları olursa’

‘Araba hemen burada çok uzak değiliz’

Gözlerim arabasını park ettiği yere döndüğünde arkadaşımın dışarı çıktığında bizi aramaması için ona yerimizi mesaj attım. Önümde ilerleyen adımları takip edip arka koltuğa yerleştiğimde ayakkabılarımı çıkarıp bacaklarımı topladım. Kollarımı bacaklarıma dolayıp dizlerime başımı yaslarken yan koltuğa yerleştiğini bilmek içimde ki endişeyi farklı bir konuya çeviriyordu.

‘İstersen uyu ben seni uyandırırım’

‘İkimizden birisi uyuyacaksa bu sen olmalısın o kadar zaman araba kullandın. Dönüşü de düşündüğümüz de mantıklı olan bu’

‘Daha uzun süreler uykusuz kaldığım oldu’

‘ Benimde’ ikimizin de aynı konudan kaynaklı uykusuz kalmış olma ihtimalini hissedebiliyordum ama şuan doğru zaman değildi.

‘ Alp o adamla mı berabermiş bulunduğunda?’

‘ Öyleymiş Burcu üzülmesin diye söylemedik’

‘ Arkadaşım için teşekkür ederim bunu öğrenmiş olsa tüm inandığı şeyler değişecekti. Ama aklımın almadığı bir durum olduğunu da inkar edemeyeceğim.’ Birini tüm hafızanı silmişken buna kendi çocuğunda dahil herkesi unutmuşken sana hayatındaki en büyük zararı vermiş adamı hatırlayabilmek nasıl bir duygunun eseriydi.

‘ Ben kadının hatırladığını düşünüyorum yada kendini bir ilüzyon da kaybettiğini’

‘ Burcu’da hatırladığını düşünüyor hatırlıyorsa neden böyle bir adamın peşinden gidiyor anlayamıyorum sevgi böyle bir şey mi’

‘Ayşin sevgi zarar vermeyen bir duygu birini sevdiğin zaman tüm dünyan onunla doluyor ama bu demek değil ki gidip zarar verme hakkım var bir ilişki iki taraf içinde yorucuysa gitmek en sağlıklısıdır ve sevgi bu duruma olanak tanır onların arasında ki bağ takıntılı hastalıklı bir duygu bence’

‘ Seninle benim aramdaki bitmeyen bu durumda böyle bir duygu mu?’ asla planlamadığım cümleler ikimizin arasında bir fısıltı ile can buldu. Bana bakan göz bebekleri sözlerim ile büyürken sarıldığım dizlerimi daha çok sıktım.

‘ Seninle benim aramdaki şey böyle bir şey değil. Yıllar önceden çözümlememiş bir konu var ve bunu tamamen bitirmeden yeni bir yolda yürümek imkansız. Bir kaç küçük yanlış anlaşılma hayatımızın bir bölümünü birbirine kördüğüm etti. Denedim mesela ben ama aklımdaki acaba sorusu neden sorusu bir türlü çözülmedi’

‘Neden daha önce hesaplaşmaya gelmedin. Benim maçlarına geldiğimi görüyorsan gelip bana hesap sorabilirdin’

Yüzüne yayılan gülümseme yavaş yavaş dolarken gamzesinin silinişini izliyordum.

‘ Sen uzakta kalmak istiyordun önünü kesemezdim. Belki seçtiğin yolda ilerleyebilirsin diye bekledim. Kafanı karıştırmak alacağın bir kararı değiştirmek istemedim. Ama görüyorum ki sende bu durumun içinde debelenip duruyorsun’ ikimizi de böyle kısır bir döngüye kendimin hapsettiğini hazmedebilmek için sessiz kaldığımda o devam etti.

‘Yoluna devam edebilseydin yine gelmezdim ama sende dönüp dolaşıp geri dönüyorsun bu da ikimizinde aynı durumun yansımasından olduğumuzu gösteriyor.’

‘Deniyorum yoluma devam edebilmeyi’

Yüzünün asılması bahsettiğim kişinin Andrei olmasını anlamasından kaynaklıydı.

‘ Yüzün onun yanındayken rahatsız duruyor ama, bir sıkıntın varmış gibi davranıyorsun sence gerçekten doğru kişi olabileceğini hissediyor musun?’

Hissetmiyordum bunu açıkça da belli ediyordum. Adamın bana olan ilgisine karşılık veremiyor olmamda benim kusurum diyecek gibi oluyordum ama bir görünüp bir kaybolması içime kuşkular düşürüyordu.

‘ Bahsettiğim şey bu durum işte bilerek yanlış bir şey yap istemiyorum emin olduğunu hissetsem bu konuda yorum yapmazdım. Bir zamanlar arkadaştık Ayşin birbirimizi iyi tanıdığımıza eminim ve ben sende gördüğüm şey yüzünden uzak dur diyorum’

‘ Yanlış bir karar olsa da benim kararım sonuçta bunu etkileyemezsin’

Başı ile beni onaylarken gözlerimi ondan çektim.

‘ Hiç bir zaman kararlarını sorgulamadım Ayşin ama yanlış bir hisse kapıldığımda seni uyarmadan duramam’

‘ Sekiz yıl boyunca bu kararlarla yaşadım’

‘ Ne demek istediğimi biliyorsun.’

Biliyordum tıpkı onunda benim kararlarımı kimsenin etkileyemediğini bilmesi gibi. Acaba o zamanlar karşısına geçip söylediklerini sorsaydım bugün ne durumda olurduk sorusu halen canlılığını korurken aldığım karardan pişman olmadığımı biliyordum. Tüm bu süreçte yaşadığım tek pişmanlık geçen gün dediği gibi acaba yanlış anlamış olabilir miyim kısmıydı.

‘ Duygular değişebilir ama sen o gün benim en yakınımıda elimden aldın Ayşin o yüzden bir türlü düzeltmediğim bağlarım var bir noktada bu sana bağlı kalan bir yanımın olması gibi’

Kendimde cezalandırdığımı biliyordu. bir çok konuyu düzgün yapmış olsam da kaçar gibi gitmek yerine bazı şeyleri koparıp atmam yada konuşmam gerektiğini biliyordum. Ergenlik dönemi diye kendimce kendime hak verdiğim noktalar uzun zamandır acabalarla doluydu. Çünkü o gün bile ben ne dersem koşa bilecek birini geride bırakmıştım. Kendime olmayan güvenimden ve bir türlü kabullenip ondan gelecek olan adımın önüne set vurmuş olduğumu biliyordum. Onun tarafından hiç bir zaman değerlendirmediğim bu korku şimdi öylece ikimizi de sessiz bırakıyordu. Kendimi yorduğum kadar onu da yormuştum. Açık açık henüz konuşmasak da tahminlerimin yönü gidişatın çoğu kısmını açıkça belli ediyordu. Anlık karar alma güdümü törpüleme sebebimde bu noktadan kaynaklıydı.

Benim sessiz kalışıma eşlik ederken başını cama yaslayıp gözleri kapattı. Uyulmadığını biliyordum ama konuşmamızın bittiğinin en belirgin halı buydu. Bir süre onu izlemeye devam ettim. Yıllar içindeki değişimini fark etmek gibi bir şeydi göz çevresinde hafif belli olan kırışıklık ve asla tam olarak kesmediği sakallarının arasındaki gamzeye gidip geliyordu gözlerim. Canım sıkıldıkça o çukura parmağımı bastırdığım çocukluk anılarım zihnimde dönerken gamzem olmadığı için ağladığım onunda bu gamze senin olsun istediğinde görebilirsin dediği o an canlanmıştı bile çocuk aklımla bu duruma sevinip heyecanla herkese anlattığım anı tuşa basılmış gibi tekrar tekrar canlanırken elimde ondan aldığım oyuncak traktör ile annemlere yeni gamzemi gösterdiğimi hatırlıyordum.

Parmaklarım bu güdü ile karıncalanırken bir an o noktaya dokunacak gibi oldum. Çok kısa bir an ona doğru uzanan elimi görüş açımda gördüğümde hızla geri çektim. Hakkım olmayana dokunmak diyen iç sesim hayır hakkımız diyen ses karışıyordu. Gözlerimi camdan dışarıya diktiğimde hızla atan kalbimin gümbürtüsünü duymamaya çalışıyordum.

‘Neden geri çektin elini’

Uyumadığı gerçeği durumu içinden çıkılmaz kılıyordu. Sessiz kaldım cevap vermediğim onca sorudan biriside bu olsun dedim. Oda bunu anladı her zaman anladığı gibi.

‘ Buna da sus bakalım’

 

 

 

 

Kendinize iyi davranın ❣️

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%