Yeni Üyelik
31.
Bölüm

Kavuşmalar

@saturnsring

 

merhabalar 🐥

 

sonunda uygulama beni içeri kabul etti😿

 

yorum yapmayı unutmayın 🦫​​​​​​

 

 

 

Buna bulutların üzerinde olmak halimi deniyor bilmiyorum ama içimdeki uzun süredir tartışan sesler bile onun teması ile geri çekilmişti.

Bir kaç saniyeden fazla sürmeyen teması son bulurken yüzümdeki elleri yerini korumaya devam ediyordu. Alnını yasladığı alnım ile onu duymaktan çok uzakta bir gerçekteydim.

‘Özür dilerim öncesinde izin almalıydım ama bir an'

Kişisel alanım ile alakalı yaptığı açıklamayı hayal mayal duyarken gözlerim kısılmış mavilerinde gezinip duruyordu.

Bir kaç saniye önce ne olmuştu öyle. Aklımda tekrar tekrar dönen sahne ile her seferinde yeni bir detaya takılırken bu ana dönemeyeceğimi benden önce fark eden yine o olmuştu. Saçlarıma kondurduğu öpücükler ile aklımı iyiden iyiye kaybetmeme sebep oluyordu.

‘Ayşin içeriye dönelim'

Gözlerim etrafımızdaki bahçeye değdiğinde beni yönlendirmesine izin verdim. Açıkçası ne konuşacağımı da bilmiyordum. Bir kaç adımda evimin salonuna vardığımızda gözlerim ilk defa görüyormuşum gibi koltuklarda ve duvardaki tablolarda geziniyordu.

‘Ayşin'

Adımı ezberlemek için tekrar tekrar söylemiyorsa oda kendi içinde tekrar edip duruyordu durumu.

‘ Alp'

Ne söyleyeceğimi bile planlamadan adını söylediğimde yeniden göz göze geldik.

‘ Efendim'

Mavi okyanusları dalgalanıp dururken aklıma söyleyebileceğim bir kaç soru bile gelmiyordu. Hadi ama gerçekten böylemi oluyordu.

‘Sonra konuşalım mı'

‘ Ne hakkında' yüzündeki ifade saçmaladığımı söylerken yine de sorumun arkasında durmaya çalıştım.

‘ peki Bir dakika sonra da biz şimdi neyiz diye tartışacak mıyız?’

‘ İyi fikir gibi duruyor.’

Yani bunu da tartışmazdık ama üzerindeki bu tutukluk hali gidecekse bunun davasını güdebilirdim.

‘Uyumaya ne dersen'

‘ Beraber mi?’ dudaklarından çıkan kahkahası ile afalladığımda ne söylediğimi yeni fark ediyordum. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın kafasında bir insan olduğum için geri adım atmayıp beklemeye geçtim.

‘ Sabah benden önce uyanıp evi terk etmeyeceksen neden olmasın?’

‘Bunu hep söyleyecek misin? Böyle bir planın varsa görüşmemek daha mantıklı.’

‘ Ayşin'

‘ Bana bir saniye veremez misin?’

Dudaklarına fermuar çeker gibi yaptığında onun bu durumu hemen kabullenmesine hayret ettim. Yada ben neden şoktan şoka giriyordum. Lanet olasıca KeV burada olmalıydı. Saçmalamama engel olmalıydı.

‘ Eee sonuç olarak beraber mi uyuyoruz?

Önüme doğru uzattığı yüzü ile bana göz kırptığında yüzüne bir yumruk atmak istedim.

‘ Ayşin ‘

‘ Düşünüyorum da aramız bu kadar hızlı mı normale dönmeli sağlıklı mı bu?’

‘ Öncelikle bu saatten sonra mümkünse yan yana iken hesaplaşıyoruz. Almak istediğin intikam falan varsa mümkünse hemen elli santim yanımda durarak alıyorsun. Ayrıca beraber uyumayı teklif eden sendin' son anda beni gıcık etmek için söylediği şeye göz de girdiğimde keyifli hali dağıldı.

‘ben ciddiyim Ayşin mümkünse yanyana dururken hesaplaşmaya devam edersin. ‘

‘ Sen peki beni hatalı bulmuyor musun? ‘

‘ Bunu düşünmek için süre istemiştim ama bana engel oldun bu saatten sonra geri adım atmam'

İkimizinde pek geri adım atma geçmişi olmadığını düşünürsek söylediği gayet akla mantıklı gelendi. Ama içimdeki kuşkucu geveze çoktan bir senaryo oluşturmuştu bile.

‘ Alp daha kötüsü olmaz dimi.’

Sorudan çok bir temenni cümlesi dudaklarımdan dökülürken yüzündeki ifade ciddi bir hal almıştı. Kıstığı gözleri ile bir süre beni izledikten sonra yeniden konuştuğunda bu noktayı başlangıç olarak kabul etmeyen hazırdım.

‘Yaşamadan bilemeyiz ama zaten en kötüsünü gördük yıllardır Uzak olmaktan kötüsü olamaz.’

Uzak olmaktan kötüsü olabilirdi pek tabii ama şuanı yaşamaktansa gelecekten korkmak pek mantıklı bir plan gibi durmuyordu. Gelecekte kimin nasıl hissedeceğini bilemezdik. Kendimizde bu denkleme dahildik.

‘ Duygusal bir kavuşma hayal ediyordum hep'

‘Yeterince duygusal değil mi?’

‘ Ağlayacağını düşünmüştüm hep’

Göz devirip aramızdaki azalttığı mesafeye baktım.

‘ Bir erkek için ağlamayı uzun zaman önce bıraktım.’

Bir kaç gün önce kim için ağlıyorduk diyen iç sesim ile ona baktığımda yüzündeki keyif ifadesi yerini korumaya devam ediyordu. Kısılmış gözleri dalgalanıp duran mavileri ve her daim ordaymış gibi duran gülümsemesine eşlik eden gamzesi. Ne manzara ama dimi diyen aşık ses ile altı üstü bir adam diyen diğer ses eşlik ediyordu. Gelgitli halimi o an en iyi anlayacak kişi şimdi yatağında kıvrılmış uyuyordu.

‘ Mutluluktan ağlatma hedefimi durdurmalıyım o zaman'

‘ Onu o an gelince tartışırız Alp'

Bacaklarımı kendime doğru çekip etrafına kollarımı sardım. Dizlerimin üzerine yaslandığımda zaten Kevin ile konuşurken mutluluktan ağlayacağımı ön görebiliyordum. Yüzüme dağılan saçlarımın arasındaki boşluktan ona baktığım kısa bir anın sonunda saçlarıma değen parmaklarını hissettim. Yüzümdeki saçları kulağımın ardına bırakırken bir kaç saat öncesi ile aynı kişi olmadığımı hissediyordum. Çok büyük bir parçam geri gelmiş ve ait olduğu yeri doldurmuş gibiydi.

‘Uyumalısın'

‘sende uyumalısın' mırıldanma gibi çıkan sesim ile cevap verdiğimde. Yüzündeki tebessüm ile saçlarımla oynamaya devam etti.

‘beraber uyumalıyız'

‘ evine dönmelisin'

‘ Hayır Romeo burada kalmalı'

Lise zamanında oynadığı tiyatro oyunu aklıma gelirken onun bu söylediğine kahkaha attım. O zamanki savruk saçlı ergenin halleri gözümde canlanmaya devam ediyordu.

‘ Lakabın Barbar değil miydi?’

‘ O ringde ki bu sana özel' göz kırpması ile kahkaham hafif bir tempoya dönüştüğünde küçülen gözleri ile esnemesini izledim. Pekala halen aynı numarayı yapıyor olması çok tatlıydı.

‘ En son bu numarayı annemi kandırmak için yapıyordun'

‘ Bu sayede sabaha kadar oyun oynuyorduk’

‘Doğru sabaha karşı uyuya kaldığımız için sabah kahvaltısında ağlayıp duruyordun'

‘ Ağlayan sen oluyordun Ayşin'

‘ Evine dönmelisin'

‘ Evimdeyim ‘

Gözleri tablolarda dolaşırken söylediği şey ikimiz içinde ortak bir gerçekti.

‘ O zaman koltukta uyumalısın, diğer oda Kevin’in ve seni orda görmek onu delirtebilir. ‘

‘ Neden bir odası var’

‘ Çünkü benim de onun evinde bir odam var.’

Yıllarca aynı evi paylaştıktan sonra birbirimizi özlediğimiz zamanlarda evlerimizde kalmak için bulduğumuz bir yöntemdi bu.

‘ Yani bu demek oluyor ki bir odada yaptırmam lazım'

‘ Tam olarak nereye ‘

Kafasının çalışma mantığının hiç değişmemiş olması şaka olmalıydı. Çoktan plan yapmış ve Kevin için düzenleme yapıyordu. Bu hareketi beni etkilediğinden çok Kevin'ı etkileyecekti.

‘ O zaman senin odan da uyuyoruz Ayşin hem sen teklif etmiştin kararından dönmek olmaz'

‘ Ben bunu teklif etmedim'

‘ Tam olarak 45 dakika önce bunu teklif ettin'

‘ Alp'

‘ Hadi ama Ayşin yarın bu durumun değişmeyeceğimden emin olmam lazım'

Kabullenmişlik ile düşen omuzlarımla ayağa kalktım. Beni takip eden adımları ile odama doğru ilerlerken karnımda bir ateş topu var gibi hissediyordum. Adımlarım odamın önünde durduğunda gerçekten doğru olanın bu olup olmadığı fikri bir anlığına aklımdan geçti.

Ama günün sonunda bunu yapmadığım için pişman olmaktansa yapmış olduğum için pişman olmak mantıklıdır iç güdüm ile o kapıyı açtım. Giyinme odasına geçerken bir yandanda onun odamı incelemeye başlamasına göz atıyordum. Dünyanın en sade tasarımına sanki detaylarında bir anlam bulacakmış gibi bakmasına anlam yüklememek için onu yalnız başına bıraktım.

Gerçekten de planladığım her şey şimdi bambaşka bir gerçeklikte bana göz kırparken derin bir nefes aldım. İçine toplanan hava ile yeniden odama döndüğümde gözlerim ayakta durmuş bahçeyi izleyen hali üzerinde kaldı bir süre.

‘senin bahçeni de düzenleyebiliriz istersen'

‘ Ayşin ‘

‘ Efendim'

‘ Uyandığım da lütfen burada ol'

Söyleyecek bir şey bulamadığımda yatakta en sevdiğim tarafa geçtim. Evet yıllar sonra yeniden beraber uyuyacaksınız deseler Kevin ile bu duruma kahkaha tufanı yaratırdık ama şimdi tam olarak bu andaydık. Yüz yüze uzandığımızda ikimizde karanlığa alışan gözlerimiz ile birbirimizi süzdük.

Çok uzun yollardan gelmiş gibi bir halimiz vardı. Kendi içimde durmadan yükselen sesler ve kalbimin gittikçe hızlanmasına engel olamıyordum. Bir eli yeniden saçlarımı bulurken gözlerimi kapattım. Sessizliğin hissedilir olduğu bir anda diğer kolu ile beni kendine doğru çekti. Saçlarımdaki eli başımı boyun çukuruna yaslarken aldığım nefeslerin yetmediğini hissediyordum. Yıllar önce duyduğum ezgi dudaklarından mırıltı olarak can bulurken bu kısık ses ile uykunun karanlık kollarına çekildiğini hissettim.

~~~~

Uyurken hayal ettiğim normal bir uyanmaydı. En fazla tez uyanıp bir süre onu izlerim diye düşünüyordum. Ama kulağımda yankılanan ses bir kaç saniye sonra infilak etmek isteyen bir bomba gibiydi. Kevin'ın tiz çığlığı kulağımı denerken beni saran kolların arasından onu görmeye çalıştım. Görememem sebebim durmadan hareket ederek kendince bir şeyler söylüyor olmasıydı. Ne sabah ama kulağıma dolan ‘günaydın' sesi ile Alp'e baktığımda yüzündeki neşeli ifadeye eşlik ettim. Gerçekten günaydın dı.

‘ Sakin ol Kev'

‘Eve erkek atmışsın Ayşin ‘

Sesindeki çocuğunu yakalamış ebebeyin efekti ne göz devirdim.

‘Kev'

‘ Alt katta sizi bekliyorum en fazla iki dakika yoksa yeniden buraya çıkarım'

Kapıdan çıktığında derince bir soluk bıraktım. Yanımda kahkaha atan adama bakmak yerine dediğini yapacağına yüzde yüz emin olduğum arkadaşımım peşinden gitmek için hızla ayaklandım. Deli birisini daha fazla delirtmek tehlikeli bir durumdu. Kolumdan tutulup geri döndürüldüğümde Alp'in mavileri ile diğer gerçeği fark ettim. Biz beraber uyumuştuk. Bu şaşkınlık halime tebessüm ettiğinde ona karşılık verdim. Alnıma bastırdığı dudakları ile sakinleşmeme engel oluyordu.

‘Alp'

‘ Efendim'

‘ İnmeliyiz'

Onuda peşimde sürüklediğimde salonumun ortasında elinde patlamış mısır ile dolanan Kevin yüzündeki aptal sırıtma ile ellerimize bakıyordu.

‘ Sanada günaydın Kev'

‘ müthiş bir sabah Ayşin sence de öyle değil mi?’ yüzündeki imalı bakışa göz devirdim. Elindeki pakete uzandığımda hızla geri çekti.

‘ Önce açıklama küçük hanım ‘

‘ Kevin'

‘Ah sen değil Aslancık arkadaşımla konuşuyorum'

‘ Kev bunu sana anlatacağımı zaten biliyorsun ama daha dün gece oldu'

‘Dün gece ‘

‘ Evet'

‘Hmmm' homurdanma ile ikimizi sürmeye devam ettiğinde Alp'in görmediği açıda bana göz kırpıyordu. İçimin içini yediğine emindim ama sessizce sahiplenici abi modunu açmıştı.

‘Kahvaltı yapalım mı'

‘ Olur ‘

İkisinin adımlarıda beni takip ederken gerçekten komik bir anın içindeydik. Dolaptaki malzemelere bakarken bir yandan da arkadaşımın Alp’in süzmesini izliyordum.

‘Omlet yapalım mı?’ ikiside sessizce onayladığında ocağın başına ilerledim. Alp bir yandan geride kalan malzemeleri masaya dizmeye başlamıştı. Yüzümün önüne uzattığı başı ile görüşümü kapatan arkadaşım sırıtmaya devam ederken aklından geçenleri az çok biliyordum.

Omletleri hazırlayıp tabaklara aldığımda. Alp'in yanına oturdum ikimizin karşısında oturan arkadaşımı görmezden geldim.

‘İlişkini halka ilan edecek misin?’

‘Henüz konuşmadık bunu ‘ daha olduğumuz duruma alışamamıştım. Nefes aldığım süre kaç saat olmuştu ki.

‘ Bu tamamen Ayşin’in kararı ama bir noktada açıklamak zorunda kalacak'

‘Zorunda kalacak derken Alp Bey'

Kevin’ın ciddi bir şekilde ikimizi süzdüğünde aklından geçeni yüzüne yansıtmaktan geri durmuyordu.

‘ Evlendiğimizi duyurur diye düşünüyorum'

Öyle normal bir konudan bahseder gibi kahvaltısına devam ederken söylediği şey ile çatalım elimde kaldı. Benim şaşkınlığıma keyifle kahvaltısını yapmaya devam eden arkadaşım göz kırptığında gerçekten gerçekliği kavrayamıyordum

‘Evleniyor muyuz? ‘

‘Bir noktada aile kurmalıyız diye düşünüyorum. Sence çok mu uzak ihtimal bu? ‘

 

 


iyi akşamlar🌟

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%