Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Komşu

@saturnsring

Merhabalar 💜
Bölüm içinde fikirleriniz için yorum yapmayı unutmayın 💙

'GEREK VARMIŞ Kİ YAPTIM.' Parlak neon ışıklarla bir tabelaya yazılmış gibi beynimin içinde yanıp duruyordu bu cümle. Eski dizilerde başına tuzlanmış patates saran teyzeler gibi koltuktan zemine doğru uzanıyordum. Tek düşünebildiğim bu mesajdı. Ecren arayıp bir saat ne yaptığımı ihtimalleri anlatmıştı. Cevabım çok basitti ben onu takip etmiyorum ayrıca zirveye kadar çıkmışken basit bir sevgili iddiası beni yerle bir etmezdi. Birikimimde ömrümün sonuna kadar yeterdi. Benden istediğini alamayınca telefonu kapatmış ve beni uzun süreli düşünme denizine bırakmıştı. En azından Adrei'den bir hamle yok diyen iç sesimle yatış şeklimi değiştirdim. Beynime kan gitmiyordu yoksa baktığım her yerde gördüğüm şey bir mesaj ekranı olamazdı.

Bir insanı unutmak ne kadar zamanınızı alırdı. Uzmanlar her duygunun aslında çok kısa süreli olduğunu iddia ediyordu. Peki bu un süren aşk masalları hangi şartlarda gerçekleşiyordu da vazgeçilmez kişiler oluyordu bu kişiler. Sürekli cevap vermediğim mesaja bakıp ekranlar arasında geçiş yaparak o takipten vazgeçmesini bekliyordum. Tıpkı yıllar önce bir anda terk edilmiş hissetmem gibi güçlü bir hisse ihtiyacım vardı.

'Biliyordum bu adamın seni böyle mahvedeceğini biliyordum. Kafa üstü koltuktan sarkmak nedir Ayşin'

Kevin'ın içeriye ateş gibi giren adımları ve sesi kulağımda durmadan yana bir ateş gibi beynime dolarken gözlerimi kapattım. Hemen başımın önünde dikildiğini biliyordum. Ona tepki vermemi derin bir soluk vererek yanıtlarken olduğum yerde doğruldum. Vermediğim cevapları almaya buraya gelmesi de biraz şovdu. Özelliklede tasarımları için kampa gideceğini söyledikten sonra. Gözlerim adeta karabasan gibi tepemde durmuş sarışın yüzüne değdiğinde bir an için kızgın ifadesine aptal gibi gülümsedim.

'Kev'

'Kev yok Ayşin her şeyi bırakıp buraya geldim belli ki sen bu aralar kendinde değilsin.'

'Ben bir şey yapmadım.'

'Yaptın ayrıca yapıyorsun planladığımız etkinlik programı orda yapılırken neler olacak görüyor musun?'

'Belki de o yüzden beni takip etmiştir'

'Çocukluk fotoğraflarınız paylaşılıyor. Aynı dondurmayı yiyorsunuz mesela fotoğrafta

'Onu buldular mı?'

'Ayşin'

'Ne yapmalıyım Kevin ayrıca ben bir şey yapmadım bile merak etme kariyerim bir ilişki haberi ile mahvolmaz'

'Kariyerin mahvolmaz ama sen ilk tanıştığımız zamanı ben hatırlıyorum Ayşin bir daha öyle olmanı istememek en yakın arkadaşın olarak hakkım.'

Aklıma ilk tanıştığımız zamanlar gelirken üniversiteye zor bela gidiyordum. Sürekli düşünmekten beynimin üstünde bir portal açılmıştı. Partime çalıştığım markette reyonlar arası geçişte bazen ağlıyordum. On sekiz yaşında ihanette uğramış gibi hissetmek berbat bir histi ve bende kaldıramamıştım. Şimdi yirmi altı yaşımda aynı duruma düşecek değildim.

'Aynı hale düşmem o zamanlar çocuktum'

'Büyüdün ve geliştin yani?'

'Tabi hem sürekli ters yapıyorum alanıma sokmuyorum bu sefer yelkenlerim inmeyecek'

Yelkenlerim inmeyecek derken titreyen sesim ile bana sarılan arkadaşım bir an için ağlamak istememe sebep oluyordu ama o zamanı hatırlatacak hiçbir şeyi yapma düşüncem yoktu. Kendimi duvarlardan yeniden inşa etmeyi düşünmüyordum o yüzden gerekirse onu ait olduğu ringe gömerdim.

'Bir şeyler yedin mi hadi bugün en yakın arkadaş günü ilan edip biraz gezelim.'

' Kamera görmek istemiyorum'

'En az kamera sen görüyorsun inan bana evini bile ulaşılmaz bir yerde seçtin insanlar yolu yüzünden gelmiyor buraya'

'Evimi seviyorsun sanıyordum'

'Seviyorum müthiş bir inziva köşesi tasarımlarım için çatı katına kapanmama izinde veriyorsun ama biraz sosyal yerlerde kalman belki de daha iyidir'

'Son bir yıldır buradayım Kev yeterince burnumun dibinde kamera ile yaşadım. Her şeyim gayet yeterince eleştirildi yerden yere vuruldu.'

'Ama şimdi zirvedesin'

'Evet ama canım çıktı o yüzden uzakta kalmam daha iyidir '

Bana hak verdiğini biliyordum. İnsanların çelimsiz, yürümeyi bilmiyor gibi en basitten başlayıp ölmeme isteyecek kadar nefret ettiği çokça an vardı ve yaptığım tek şey makenlikti. Bir anda en zirve yerden de başlamamıştım. Yavaş yavaş adım adım yükselmiştim ama bu bile tepeden inme söylemlerine engel olmuyordu. Sevdikleri insanların sözleşmeleri bitince eğer ben o firma ile sözleşme imzalamışsam ölsem en iyisiydi. Ama şimdi bulunduğum yerde kanaat önderi gibi seviliyordum. Herkes için mükemmel bacaklar yada mükemmel kariyer eşittir Ayşin Öztürk. Tüm bu kaos halen yorumlarımda haber başlıklarının altında devam ederken şehrin kaosu bana iyi gelmiyordu o yüzden de buraya kaçmıştım. Her ne kadar şuan aksini söylese de Kevin'da bu evi seviyordu son koleksiyonunu bu evde tamamlamıştı ve onun konfor alanı da otomatik olarak burası oluyordu. Belli aralıklarla onunla da adımı yazıyorlardı ama artık bizim gülüp geçtiğimiz komik bir başlıktı bu haberler. Dünya üzerinde tanıdığım en hızlı çapkındı birini tavlamasının on saniye sürdüğü bir an bile vardı. Çok çeşitli arkadaş grupları da vardı ama sonunda ikimizde son bir yıldır bir şekilde bu evin bir odasına kaçıyorduk. Sabit bir yardımcının olmamasının sebebi bile buydu birileri burayı tam olarak keşfetsin istemiyorduk.

'Ayşin ne hissediyorsun'

'Kendimi aynı hatayı tekrarlarken bulmamak için her şeyi düşünüyorum'

' o zamanlar gençtiniz belki de farkında değildi ve şuan iki bambaşka insansınız'

'O zaman yanlış zamandı ama şimdi doğru zaman mı?'

'Belki de hep doğru zamandı ama fark edemediniz. Onun da düzenli bir ilişkisi yok yıllardır.'

'Belki gizliyor'

'Hadi ama kadın hayranlar her şeyi bulurlar '

Yüzünde ki kendinden emin ifade tüm tezlerime tezat şekilde bana gülümserken ona omuz silktim. Uzun zaman sonra dizlerimi döve döve ağlamak istiyordum hatta.

'Bir film izleyelim beraber'

'Peki'

Üst kata hazırlanmaya çıktığımda oda mutfağa ilerledi bizim için içecek hazırlayacaktı. Bazı şeyleri artık ezbere hareketlerle yapıyorduk. Üzerime geçirdiğim bol kot pantolon ve beyaz kalın askılı badi ile şapkamı kafama takıp saçlarımı şakanın arka kısmı ile topladım. Küçük çantalarımdan birine ihtiyacım olacak bir kaç şeyi atıp spor ayakkabılarımı elime aldım. Şarkılar mırıldanan arkadaşıma baktığımda elinde tutuğu termosu bana uzattı. Burnuma dolan kahve kokusu ile ona baktığımda. Yeni keşfettiği bir aromayı deneyecek olmanın gerginliğini hissediyordum. İçinde neler olduğunu sormak istemiyordum. Sevdiği şeyleri karıştırıp inanılmaz buluşlar ile bana denetme takıntısına eşlik ettim. Sürücü koltuğuna yerleştiğim de bize yakın bir sinema salonunun konumunu açtı.

Yol tahminim aksine sakin bir şekilde devam edip son bulduğunda arabayı park edip elimde halen denemeğim termosum ile bizi götüreceği filmi seçmesini bekledim. Etrafımızdan geçen bir kaç fısıldama ile uzaktan çekilen resimlerimizi hissedebiliyordum. İnsanların bir kısmının halen bir erkek ve kadının arkadaşlığını kabul etmediği bir hal vardı. Ama ikimizde buna pek aldırış etmiyorduk. Çünkü içerde yaşanılan şeyleri biliyorduk ben küçük kız kardeştim ve oda her yerde saçınızı çekme potansiyeli olan abiydi.

'Berbat bir film buldum.'

'Berbat'

'Evet aşırı aşk varmış içinde gişede ki kız beni onu izlememiz için ikna etti.'

Gözlerimi kasadaki kıza değdiğinde Kevin'ın yüzündeki gülümseme anlam kazandı. Muhtemelen kızı beğendiği için konuşurken onun dediği şeyi kabul etmişti. Bize gülümseyerek bakan kıza gülümsediğim de arkadaşımın bizi yönlendirmesi ile saati beklemek için koltuklara oturduk. Elimde ki termosu bomba tutar gibi tuttuğum için halen içmeye cesaret edememiştim.

'Demek hanımefendi yüzünden berbat bir film izleyeceğiz'

'Kafamız dağılır güleriz hem'

'Tabi kafamız çok yerinde dağılmalı'

'Halen cevap vermedin dimi ona'

'Hayır ne diyeceğim ki'

İkimiz de verecek bir cevap bulamıyorduk. Az çok içten içe ikimizin de bu hareketi yanlış yorumlamaktan korktuğu bir gerçekti. Yine de sessiz kalışımız çoktan kabullendiğimiz gerçeğini gösteriyordu. Bir diğer denklemde henüz bana yazmamış olan Andrei'di umuyordum ki vazgeçmişti. Ama onunda bir anda ortaya çıkma huyu vardı ve ne zaman ne olacağını bilemiyordum.

'Andrei sana yazdı mı?'

'İlginç bir şekilde hayır zaten aklımı en çok karıştıran buydu. Deli gibi seninle buluşmak için uğraşan adam neden iki gündür sessiz'

'Belki de podyumda gördüğünü beğendiğine karar vermiştir '

'Hadi ama podyumda ki kişide sensin'

'Kevin insanlar görsele kolay aşık olur yada beğenir bunu ikimiz arasında en iyi sen biliyorsun'

Gözüm gişedeki kadına döndüğünde oturduğu yerde dikleşti. Bazı gerçekler maalesef ki değişmiyordu. İnsanlar önce görseli beğeniyordu yüz yıllardır. Eğer bu gerçek bu kadar doğru olmasaydı kadınlar kiloları, saçlarının boyu, giydikleri kıyafetler gibi en basit konularda sürekli yaftalanmazdı. Telefonun da bir şeyler kurcalayan arkadaşım ile bende telefonuma baktığımda gerçekten de halen takipten çıkmadığını gördüm. Bir kaç gün sonra annesi ile konuşacaktım ve bu duruma duyduğum umutsuz sevincin o zamana kadar geçmiş olmasını istiyordum.

'Senin ki bir Rus ile dövüşecekmiş '

'Rus mu?'

Kafasını telefonundan kaldırmadan bana doğru çevirdiği ekranda gördüğüm poster ile aklıma kolunun sakatlığı geldi. İyileşmiş miydi ki maça çıkıyordu bu adam. Paraya da ihtiyacı yoktu malum dedesi karun kadar zengindi. Daha önceden planlanan bir maç olma ihtimali aklımda dönerken erteleme şansı yok muydu bunları.

'Gidecek misin?'

'Gidemem şimdi herkesin dikkatini çekerim'

'Kulisinden izlersin'

'Kev'

'Ayşin bu durumun düzeleceği yok biliyorsun dimi bir yola girdin hissetmiyor musun?'

'Ne yolu'

'Ah gerçekten adamın profilinde şirketleri, kendi yat firmaları, annesinin yemek sayfası kardeşi ve ne hikmetse sen varsın'

'Sporcuda var'

'Gerçekten mi yani on kişi arasında kabak çiçeği gibi bellisin'

'Ben ortada atılmış bir adım hamle görmüyorum ayrıca o hamle gelse bile kolay olmayacağı da kesin'

Zihnimde her ne kadar neon ışıkta mesajı dursa da. Bir kısmın halen onu kırmızı tehlike ile anıyordu ve hiçbir şekilde değiştirme fikride yoktu. O kısım sayesinde ters yapabiliyor ve bir duvar gibi durabiliyordum. Yoksa her şeyi affedebilen bir yapı ile çoktan gül bahçesi olmuştuk. Açılan salonun kapısı ile koltuklarımıza geçtiğimizde hemen yanımda koltuğunun konumundan şikayet eden arkadaşıma baktım koca salonda ikimiz vardık ve bir kaç saniye sonra başlayacak filmi tek izleyecek kişiler olarak istersek merdivende bile yatabilirdik.

Aklımı asla vermediğim film ve yanımda sürekli hay ben aklımı diyen Kevin ile iki saatin sonuna ulaştığımızda iki elini teslim olur gibi havaya kaldırmıştı. Onun bu pişman halinin fotoğrafını çekip paylaştığımda bu durumdan daha da şikayetçiydi.

'İnsanlar film zevkimi kötü sanacak'

'Zaten kötü '

'Ayşinnnnnnnnnnn'

Kulağımın dibinde çınlayan sesi ile bize yemek yiyebileceğimiz lokal bir yer arıyordum. Kalabalık olmayan bir yerde rahat rahat yemek yerdik. Tamda aradığım gibi bir yer bulduğum da halen ağlar gibi bana bakan arkadaşımı peşimden sürükledim. Elimdeki konuma doğru yürürken bir kaç sokağın arasında geçmiştik. Mekanın dıştan görüntüsü doğru yerde olduğumuz söylerken içerideki sakin ortama adım attık. Kapıda bizi karşılayan biraz yaşlı amcaya gülümsediğimde bizi alabileceği sakin bir yer gösterdi. Mekanın içindeki otantik eşyaların hoşuma gidenlerinin bir kaç kare resmini çekerken arkadaşımın çoktan masaya yerleştiğini gördüm. Sonrasında paylaşım yapmak için bir kaç resim daha çektiğimde Kevin çoktan yiyebileceğimiz şeyleri seçmişti.

'Menüye bende baksaydım'

'En güzel olanını seçtim ben'

'Film gibi olması'

'Ayşin ayrıca burası güzel bir yermiş paylaştım ve herkes şunu yemelisiniz yazmış'

Hangi fırsatta resim atmıştı emin değildim ama onun fotoğrafını paylaştığım için misilleme yaptığı ortadaydı. Servis yapan amcaya gülümsediğimde onu yaşlarında bu kadar dinç kalır mıydım acabaları vardı aklımda.

'Teşekkür ederiz'

'Afiyet olsun'

Önümüzdeki soğuk mezeler ve tavuklu karışık kaseye baktığımda Kevin'ın her şeyden denemek istediğini fark ettim resmen tezgahta gördüğüm her şeyin bir yansıması vardı masada. Gözlerinde ki ışıltılar ile mezelerden birine uzandığında önce onun tatması için bekledim. Yüzüne yayılan gülümseme ile bana baktığında bende denediği mezeye uzandım. Damağıma yayılan patlıcan ile şaşkınlığı mı gizleyemedim. Asla patlıcan gibi görünmeyen mezeye baktığımda gerçekten de yemeğin bir sanat olduğuna karar verdim.

'Tesadüfün böylesi'

Kulaklarımın yanlış duyduğuna emin olduğum bir ses bana ulaştığında ağzıma attığım yemeği yutarken boğulmuştum. Sırtıma hafif hafif vuran ve su uzatan adam hayal ürünümdü sanırım. Patlıcan bana rüyalar gösteriyordu sanırım.

'Merhaba Alp Arslan ben'

Kevin bana gözlerini belertirken ben halen önümüzde uzanan ele bakıyordum. Bu gerçekten yaşanıyordu sanırım.

'Merhaba Aslan bende Kevin'

'Arslan Kev'

Kendime engel olamadan düzelttiğimde ikimizin de gözleri yeniden kesişti. Yüzünde ki gülümseyen ifadeye yumruk atıp dağıtmak istiyordum. Gözleri ikimiz arasında gidip gelirken Kevin'ın bana seni aptal der gibi bakışına denk gelmemeye çalışıyordum.

'Otura bilir miyim?'

'Tabi buyurun sizin içinde bir servis isteyelim'

Kevin'ın ona hiç hakaret yağdırmamış gibi sakin ve iyi tavrına bakmaya devam ederken yanıma oturması ile nefesim içime kaçtı. Burada olmasını hazmedememişken hemen yanımda oturuyordu. Burnumdan içeriye dolup genzimi yakan koku ile bir kaç saniye gözlerimi kapattım. Halen beraber seçtiğimiz parfümü kullanıyor olması şaka gibiydi.

'Nasılsın Ayşin'

'Müthişim sen'

'Bende uzun zamandır gelmediğim bir yerdi şansa bakın denk geldik.'

Benim evime onun evinden kesinlikle daha yakın bir noktadaydık. Yani aramızda bilmem kaç kilometre vardı ve buraya geliyordu. Benimle aynı şeyi düşündüğüne emin olduğum arkadaşıma baktığımda onunda şaşkınlık dolu bir halde olduğunu gördüm.

' Ne zaman geldin ki '

'Burada olduğum zamanlar da uğruyorum'

'Burada olduğun zaman '

'Burada evim var Ayşin bilmiyorsun sanırım'

Bilmiyorum bilmiyorum lanet olsun nerde evi vardı. Arkadaşımın yüzünde de benimle aynı karmaşa varken gözleri ile ne alaka diyordu bana sanki biliyordum da alakayı kuracaktım. Önüne açılan servisle beraber onun için de bir kaç ekleme yapıldı. Ben halen anlamaya çalıştığım gerçek ile ona bakmaya devam ederken o çoktan bir kaç mezeye uzanmış tabağında ki yemeğine ekliyordu.

'Tam olarak burada derken'

'Komşuyuz fark etmemiş miydin? Oysa ki biliyorsun sanmıştım'

'Komşu derken benim evime en yakın ev en az on dakika '

'Araba ile üç dakika falan her halde.'

'Vay canına bir komşumuz varmış Ayşin bende o evi hayaletli sanıyordum'

Zorlanarak yediği yemeği ile ortama giriş yapan arkadaşım ile bende tabağıma döndüm. Araba ile üç dakikalık mesafe diyordu bir de . Nefesim yeniden boğazıma yapışırken gerçekten de ne yapacağımı bilemiyordum.

'Yemekleri beğenmediniz mi? Oysaki güzellerdir sen seversin bu tarz hafif yemekleri'

Doğrudan bana söylenen sözler ile yeniden ona döndüğümde bana göz kırptı. Bir an için bambaşka bir yerdeydim. Burnuma tuzlu su kokusu geliyordu mesela elindeki salatayı bana uzatıp 'annem yeni bir şeyler deniyor sen seversin diye getirdim' diyordu. Zihnimde kare kare bana doğru uzattığı salata varken gözleri ile önümüzdeki bir tabağı gösteriyordu denemem gereken bir şey olduğunu söylüyordu. Bense onun bu sakin haline bakmaktan başka bir şey yapmıyordum.

'Ne iş yapıyorsunuz Aslan Bey buralarda genelde bizim gibi inziva sevenler var sanıyordum'

' Bu bölgede bir firma ile ortak bir inşaat işi yürütüyoruz o yüzden ara ara gelip gidiyorum. Şehir karmaşa pek sevmediğim içinde bu bölgede yerleşmek en mantıklı seçimdi.'

' Demek inşaat sektöründesiniz'

'Bir kaç koldan birisi ama kendim kickboks yapıyorum'

'Kickboks ve inşaat kulağa biraz garip bir karışım gibi geliyor.'

Adamının her şeyini bilen arkadaşımın sorularını dinlerken ilk defa duyuyormuş gibi davranan haline göz devirmemek için kendimi zor tutuyordum. Ona cevap verirken bir yandan da bana gözü ile denemem için ısrar ederken yiyemiyorum ulan diye bağırmak isityordum.

'Sevdiğim şey spor iş olarak yapmaktan kefiy alıyorum. Ama aile işini de yapmak gerekiyor. Siz modacıydınız dimi'

'Evet modacıyım'

'Ayşin'in bir kaç defilesini izlemiştim. Oradan hatırlıyorum'

Defileye davetli isimleri düşündüğümde onu adı hiç aklıma gelmiyordu takma adı da yoktu listelerde. Nerede izlemişti beni neden izlemişti beni.

'Demek defilelere ilgi duyuyorsunuz'

'Annem ilgi duyuyor ve Ayşin sevdiğimiz birisi o yüzden onu izlemek için gelmiştik'

Sevdiğimiz birisi zihnimin hemen kaptığı bir detaydı. Gözlerim arkadaşımın üzerinde gezinirken sakinleştiğimi hissediyordum. Aklımda düşünecekler listesi oluşurken yeniden tabağıma döndüm. Bir şeyler atıştırmak boş durmaktan daha mantıklı bir eylemdi.

'Demek annenize eşlik ettiniz '

'Biraz istediği her şeyi yaptırabilen birisidir. Ayşin tanıyor zaten'

Kafam ile onayladığımda yemeğime devam ettim. Tadına baktığım herşey oldukça lezzetliydi. Bir süre sessizliğin hakim olduğu masada yemek bitmek üzereyken Kevin kurtlanmıştı bile. Bu kadar süre sakin kalması beni bile şaşırttığı için gelecek olanı bekledim.

'Siz Ayşin ile yakınsınız gibi anlattınız ama ben isminizi hiç duymadım'

Yüzü kızarmadan yalan söyleyen arkadaşıma baktığımda keyifli gülümsemesi ile beni izle kızım diyordu adeta. Bana doğru dönen yüzüne bakmamak için bir kaç parça daha tabağıma aldığımda derin bir nefes verdi.

'Eskiden yakındık belki o yüzden duymamışsınızdır.'

'Ayşin arkadaşlıklarını kolay kolay bitirmez umuyorum ki kötü bir şey yapmadınız'

'Yapmadım sadece araya mesafeler girdi sizin gibi onunla beraber yaşamıyorum. Maalesef geçirdiğimiz süre az'

Kevin'ın benimle yaşadığı süre tasarımları için çatı katıma çöktüğü zamandı ve bunu biliyor olması en başından beri komşu olduğumuzu söylüyordu. Bir şey yapmamıştı bir şeyler yapmıştı. İçimde ki meraklı taraf karnımı kaşımaya devam ederken kendime engel olamadım. Ne zaman olabilmiştim ki

'Kolun sakatlanmamış mıydı? Nasıl iki sonrası için yeni bir maçın var?'

'Şuan iyiyim o yüzden sıkıntı yok'

'Sakatlık beş günde geçip giden bir şey mi ?'

'Kevin sanırım yanlış bacak tercihi vurduğun bacak bana ait. Bana söylemem gereken bir şey için seni uyarmak istedi sanırım'

Öksürük krizine giren arkadaşıma şaka mısın diye ağlayacaktım. Ama kendime engel oldum zaten o kendi kendini yer dururdu. Bana eğlenerek bakan gözlere göz devirdiğim şapkamı takıyor olmak istedim.

'Sana söyleyebileceğim nasıl bir şey arkadaşımı rahatsız edecek acaba? Yanlışlıkla olmuştur'

Kevin başı ile beni onayladığında yanımızdaki adamın keyifli kıkırtısı artıyordu. Resmen halimiz onu keyiflendiriyordu. Yediğim güzel yemekler bile modumu düzeltemezken gerçekten de içim eziliyor gibi hissediyordum.

'Mümkün sevdiniz mi yemekleri?'

'Evet güzel bir mekan '

'Kevin Bey diğer defileniz ne zaman annem merak ediyor da'

'Aslında öncesinde anneniz ile bir mini defile yapacağız bilmiyor musunuz?'

'Demek Ayşin sizden yardım istedi.'

'Her konuda yardımcısıyım '

'Arkadaşlığınız çok güzel tabi'

'Arkadaşlık mı?'

Yüzünde ki hin gülümseme ile bana göz kırptığında ikisi arasındaki güç savaşına katılmamak için arkama yaslandığımda yüzüne yansımayan gerginliğini hissedebiliyordum. Sallanana sağ bacağı yüzünde ki gülümsemeye tezatlık oluştururken onu izledim. Yüzüne ulaşamayan gerginliği ile bana döndüğünde neden böyle olduğunu anlamaya çalışıyordum.

'Aranızda başka türlü bir ilişkimi var?'

Doğrudan bana sorulan soru ile gözlerim Kevin'na dediğinde gözleri ile resmen avını izleyen bir yırtıcı kuş gibiydi. Gözlerimi yeniden ona çevirdiğimde bana bakmaya devam ediyordum.

'Bilemeyiz hayat bu'

Asla istediği cevabı vermek istemiyordum. Yalan konuşmakta becerebildiğim bir şey değildi o yüzden her tarafa çekilebilecek bir cevap vermeyi tercih ettim. Kevin neşeli bir kahkaha bıraktığında onun gözleri halen ifademi izliyordu.

'Vay canına bu beklenmedikti Ayşin'

'Tam olarak beklenmedik olan nedir'

Buram buram gerginlik akan sesi ile oda arkadaşıma döndüğünde yüzündeki keyifli ifadeye tıslar gibi bakıyordu. Nasıl bir çıkarım yaptığına emin değildim ama kesinlikle bir ay boyunca analiz dinleyecektim.

'İkimizin arasında küçük bir sır diyelim Aslan bey'

'Arslan ismin Arslan Ayşin'in düzelttiği gibi'

İsmimi özellikle vurguladığı belli olurken gerginliğinin bana geçtiğini hissede biliyordum. Yüzünde ki keyifli ifade bir an bile eksilmeyen arkadaşım bana biliyordum biliyordum diye fısıldıyordu adeta. Umut ışığı alarmı çeken beynim çoktan mesaisi için hazırlık yapıyordu ve hemen yanımda duran adam buna malzeme vermekten geri durmuyordu.

~~~~
Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur💜

Loading...
0%