52. Bölüm
Satürn`ün Halkası / Zamanın İzleri / Kurabiye

Kurabiye

Satürn`ün Halkası
saturnsring

 

 

 

selammmm mm🐤

 

 

yorum ve yıldız bırakmayı unutmayın🦊

İnanılmaz iyi hissediyordum ve bunu taçlandırmak için kurabiye yapmak gibi fikirlerim vardı. Kendim için olmasa bile annemin çayının yanına uyacak harika bir tarifi kovalıyordum. Görüntülü aramada durum değerlendirmesi yapmaya devam eden arkadaşımın anlattıklarını dinlerken bir yandan da mutfak çekmecesinden ve dolaptan ihtiyacım olan malzemeleri çıkarıyordum.

‘Neşeli insanlar yemeklerle kafayı bozuyor sanırım’

‘Yanılıyorsun programımım dışına çıktığım anlarda hemen toparlıyorum’

‘Nasıl gidiyor sen ve Alp’

‘Sanırım hiç olmadığı kadar iyi gidiyor. Hemen her gün beraber koşuyoruz sonrasında sahilin havasının tadını çıkarıyoruz’ Yüzüme engel olamadığım tebessüm dağıldığında benim için yaptığı salıklı bowl kaselerinin görüntüsü düştü kendince röportajlarımdan yola çıkarak yeni tabaklar yapıyordu.

‘Tadını nasıl çıkarıyorsunuz’ İma yüklü sesi ile ona doğru döndüğümde uzandığı yerden bana bakmaya devam ediyordu. Onun yatarken görmeye alışkın olmayan yanım halen bu durumu biraz garipsiyordu.

‘Kev ‘

‘Hadi ama biraz dedikodu ver bana yoksa bu evde delireceğim’

‘Dedikodu mu ummmm’ buraya geldiğimden beri geride kalan herkesten kopmuş gibiydim Kevin dışında birkaç kez ecren ile görüşmüştüm oda programımı düzenlemek içindi. O yüzden ona verebileceğim bir skandal yada dedikodu yoktu.

‘Sanırım sende iş yok ama arkadaşın onu da çözdü Nick ve Elle görüşüyormuş’

‘Ne’

‘Tahmin ediyordum öyle bir olaydan sonra sektöre döndüğü ilk işi Nick’leydi. Umarım gerçek duygulardı da çıkar ilişkisi değildir’

‘Kevin bunu nerden duydun. Ayrıca Elle pek duygusuz hareket edebilen birisi değil. Eğer bunu başarabilseydi şuan bambaşka bir yerde olurdu’

‘Onu doğru dedin o gün çıkan kavgada hemen düştü ve saldırdı ‘

‘Sence Burcu çıkacak mı?’

‘Muhtemelen evet onun suçlu bulan bir delil yok ama sonrasında neler olacak kestiremiyorum. Andrei suçlu bulunmuş ve kefaretle çıksa da sanırım geri adım atar’

‘Atmazsa da babam onu çıktığı deliğe geri yollayacaktır. Onu ilk defa bu kadar kararlı görüyorum’ Babasının onun için nasıl endişelendiğine şahit olmadığı için bu durumu hayretle karşılayan halini süzdüm. Bunca zamandır aileden uzak olmanın iyi geldiğini savunuyordu ama şuan bana bakan gözleri bunun tam tersinin kanıtı gibiydi.

‘İyi görünüyorsun’

‘İyi olmak dışında şansım yok yakında organik beslenmekten bitkiye dönüşeceğim’

‘Neden bahsettiğimi biliyorsun’

‘İyiyim’

Kurabiye hamurumu yoğurmaya devam ederken dalgın gülümsemesi ile beni izlemeye devam etti sanırım kendi anıları ile baş başa bir gün geçiriyordu. Onu ait olduğu yerde görmek için sabırsızlanıyordum ama buna halen biraz vakit vardı. Hemen yan tarafında tuttuğu bir kağıdı bana doğru gösterdiğinde çizdiği elbiseye göz attım.

‘Bunu giymen için sabırsızlanıyorum’ Kırmızı asya esintilerinin yoğun olduğu elbiseye çok detaylı bakmama fırsat vermeden geri bıraktığında onun bu tuhaf heyecan verici teşviklerine kahkaha attım.

‘Birde resmini çektim insanlar seninle problemim olduğunu sanıyor story atıp onları yalancı çıkaracağım. Ben dışında seni kim kurabiye yaparken görebilir sonuçta’

‘Gerçekten dramalara bayılıyorsun’

‘Dramalar her zaman ilham kaynağım olmuştur. Ayrıca senin yapışkan manitanda kıskansın biraz’

‘Alp’i delirtmek hoşuna gidiyor’

‘Çünkü senden dolayı bana hiçbir şey diyemiyor’ Annem mutfağa girdiğinde kurabiyelerimi fırına vermiştim. Kevin’ı selamladığında ikisini konuşurken bırakıp odama yöneldim. Kurabiyelerden Alp’e götürme fikri ile hızlıca hazırlanıp alt kata indiğimde arkadaşım annemi kahkahalara boğuyordu.

‘Vay canına yeni bir elbise keşfedilmiş orada’

‘Sürekli giyinmesem şu dediğine inanacaklar’

‘Normalde pijamaların ile takılıyordun’

‘Bu kadar boş vaktim olmamıştı daha önce’

‘Eminim öyledir’ imaların ardı arkası kesilmiyordu ve bundan büyük keyif aldığı ortadaydı. Onun gözünde saçımı toplasam Alp için açsam Alp içindi o yüzden kendince çıkarımlarına göz devirmeye devam ettim. Tabiki de biraz daha özenliydim ama gerçekten elbiselerimi giymeyi özlemiştim. Daha doğrusu yazın sıcaklığını tenimde hissetmeyi de özlemiş olabilirdim.

‘Ayşin ben sana gelinlik çiziyorum’

‘Ne’ normal bir şeyden bahseder gibi olan tavrına hayretle baktığımda gerçektende bunu yaptığını biliyordum.

‘İlk defa yaptığım bir şey olduğu için biraz amatörce ama yinede bir bakarsın’

‘Çuval diksen giyinirim’ parlayan gözleri ile kameraya daha çok yaklaştığında ona doğru adımladım.

‘kız kardeşimi bir tanrıça gibi göstereceğim’

‘Eminim’ duygusallığımız yeniden can bulduğunda huysuz bir burun kıvırma kazandım. Gerçekten kardeşi olan insanlara imrenmeyi Kevin sayesinde bırakmıştım benden büyük olduğu halde kendimi küçük afacan bir kardeşe sahip gibi hissediyordum. Onun ev turunu izlerken pişen kurabiyeleri bekledim. Söylediğinin aksine gayet normal duran ev dışarıdan bir şatoydu ama konunun bununla hiç alakası yoktu.

 

Elimdeki saklama kapı ile mekana ilerlediğimde etrafta koşturan adamlara başım ile selam verdim.

‘Kolay gelsin’ sanki bir uzaylıymışım gibi hissetmeye devam ediyordum. Neyseki varlığıma alışan birkaç kişi cevap veriyordu. Mekanın yeniden işlev görmeye başlayan kısmına ilerlerken bu mesafeden bile kum torbasının canının çıktığının sesini duyabiliyordum.

‘Yenge’ Oğuz’un o gıcık ses tonu kulağıma dolduğunda onu bekledim. Bir türlü beni gıcıketmekten vazgeçmiyordu.

‘Elinde ki nedir?’

‘Kurabiye yapmıştım’

‘Yok artık sen mankensin kızım’kahverengi gözleri muzip bir şekilde kısıldığında beli deli etmek için söylediği şeylere omuz silkip ilerlemeye başladım.

‘İnanır mısın arada nefeste alıyorum’

‘Biliyor musun dergide fotoğraflarını görmesem sana ünlü demezdim’

‘Tam olarak ünlülerden beklentin nedir?’

‘Ulaşamamak ‘

‘O zaman seni gördüğümde yolumu değiştirmeye başlıyorum’

İçeride birkaç kişinin torbalardan çok birbirini yumrukladığı alana girdiğimde gördüğüm sarı saçlar ile gözlerimi devirdim. Her fırsatta burada olamazdı ama hiç mi bir işi sorumluluğu yoktu acaba. Neyse ki Alp torbası ile oldukça meşguldü. Adımlarımı onun olduğu tarafa yönlendirdiğimde gözlerindeki öfke ile yumruklarına devam ediyordu. Ringin yanındaki tellere yaslandığımda onu bu mesafeden izlemek nefesimi kesiyordu. Tüm kaslarının belirgin olduğu heybetinin oldukça arttığı ve bu anlarda gerçek bir tanrı efekti vardı.

‘Barbar’ gerçek bir barbarı andıran hali ile bana döndüğünde yumuşayan gözlerine gülümsedim. İfadesi sakinleşip bana doğru adımladığında yanda duran havluya uzandım terden hasta olmazdı ama yine içimde bir taraf bunu yapmak için deliriyordu. İplerin arasından bana uzandığında havluyu uzayan saçalarına sardım bana doğru gülümseyen gamzesine dudaklarımı bastırıp geri çekildiğimde aldığı soluklar teklemişti.

‘Alp’

‘Barbar diyordun’

‘Barbar beni görünce kayboluyor’

‘Doğru ‘

‘Sana sağlıklı kurabiye yaptım’

‘Sağlıklı mı’

‘Yani yüzde doksan sağlıksız ama insanlar sağlıklı diyor’ saçlarını kurulamaya devam ederken söylediğim şeylerden çok başka bir yerde gibi duran bakışlarına gülümsedim. Aklından geçenleri okuyamadığım anlardan biriydi.

‘Böyle şımarmaya alışırsam sen olmadığın zaman ne yapacağım’ birkaç gün sonra çekim takvim yeniden aktif oluyordu ve bu onun yanına geleceğim süreyi düşürüyordu. Pek tabiki buraya gelemek için koşacaktım ama bunu şuan bilmesine gerek yoktu. Onun bu uzak kalacağız mutsuzluğunu izlemek bir noktada beni eğlendiriyordu

‘Ummm sanırım öyle zamanlar için sana stok yapacağım’

‘Ayşin’

‘hmm’

‘Sanırım ben senin peşinden geleceğim’

‘Hayır burada kalıp maçına hazırlanacaksın. Ayrıca ben varken odaklanamadığını söylüyordun o yüzden bu fırsattı çalışmak için değerlendirmeye devam etmelisin’

‘Acaba emekli olup seninle mi yaşasam’ çocuk gibi sorduğu soru ile kahkahama engel olamazken onunda gülen yüzüne baktım. Alnına değdirdiğim dudaklarım ile ona sarıldığımda belime sarılan kollarının sıcaklığının tadına varıyordum.

‘Ben sana bakarım koca oğlan’

‘Bende yemek yaparım ‘ Önerisi ile yeniden gülümsediğimde gözlerimi ona diktim.

‘Öylece yanımda durmana izin var’

‘Bunu sevdim sadece seninle dolaşmak istiyorum’

‘Alp’

‘Hmm’ erkeksi sesi kulağıma dolaşırken boynuma gömdüğü başı ile soluklanmaya devam ediyordu aramızdaki iplere rağmen yuvasını bulması tuhaf bir histi ama güzel olduğu da netti.

Ringden inip yanıma geldiğinde kolunun altında diğerlerin yanına ilerledik. Kızların sürekli burada olmasını her geçen gün daha fazla garipsiyordum ama doğrudan sormak gibi bir fikrimde yoktu. Akışta gözlemleyerek öğrenecektim. Alp oturduğunda önünde durarak yenilenen alanı izliyordum. Duvarlara birkaç maçtan kareleri ve kemerleri asmışlardı. Her tarafta yumruklanmaya hazır torbalar ve şişme rakipler vardı. Birkaç resmini çekmek için delirdiğim Alp’in maç görsellerine göz atarken adımlarımı onlara yönelttim. Birkaç adım ilerimde onları tek bıraktığımda aynı zamanda mekanın dinamiğini de çözmeye çalışıyordum. Alp kurabiyelerimi elinin altında tutmuş beni izlemeye devam ediyordu. Çektiğim bir iki kareden sonra yanlarına doğru ilerledim. Fotoğraflardaki yaralı yüzüne uzun süre bakmak içimi düğüm düğüm yapıyordu işi bu olsa da.

‘Sporcu diyetine uygun mu kurabiyeler’ o ince tiz sese göz devirmemek için Alp’in sevgiyle baktığı kurabiyelerime baktım şekil olarak iç açıcı değillerdi ama tatlarına bakmıştım. Sorusuna cevap alamadığı için gözleri bana dönen kıza gülümsedim. Bölgemi işaretledim diye bağırmak istiyordum ama kurt değildik sonuçta yada kedi falan.

‘Bende tadına bakacağım ‘ Oğuz’un uçarak kurabiyeye ulaşması ve çekilmesi arasında birkaç saniye varken yüzündeki şaşkın ifadeye baktım. Gerçekten nefes aldığıma şaşıracaktı yakında.

‘Diğer çocuklara da ver ‘

‘Sadece benim olduklarını sanıyordum’

‘Hadi ama evde var ayrıca fazla yiyemeyeceğini biliyorum’

Yan taraftan birine eli ile işaret yaparken gözleri halen ona teslim ettiği kurabiyelerdeydi. Stefan elindeki kurabiye kutusu ile diğerlerine ulaştığında gözlerim yeniden Alp’i buldu. Beni kendine doğru çekip başını karın boşluğuma yasladığında saçları ile oymaya başladım. Gittikçe uzayan saçları onlarla uğraşmak istememe sebep oluyordu.

Her huzurlu anın ortasında görünebilecek o kesif gri bulut yanımda bir tıslama koyverdiğin de unuttuğum varlığını yeniden hatırlattı. Neyse ki onu fark eden sadece bendim

 

~~~

 

 

 

bana şarkı önerebilir misiniz 🐞

 

 

 

hikayenin gidişatı ile beklentilerinizi buraya bırakabilirsiniz 🦋

 

 

 

kendinize iyi davranın🐒

Bölüm : 07.04.2025 21:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...