54. Bölüm
Satürn`ün Halkası / Zamanın İzleri / Parla

Parla

Satürn`ün Halkası
saturnsring

 

 

 

 

hellooo🐤

 

 

 

 

geldik💅

 

Yüzümdeki yanma hissine rağmen Alp’in evinin önünde duruyordum. Kendi evime son olan olaylardan sonra tek başıma gitmek gibi bir planım yoktu en azından bir süre o yüzden Alp’in evinde kalmak gayet makuldü. İnsanların bu evden haberinin olmaması da ekstra güvenli bir alan sağlıyordu. Benim evimin aksine koyu tonların hüküm sürdüğü mutfakta kendime bir bardak su alırken aklımda birkaç saat önce yaptığım telefon konuşması vardı. Kadının bunu kendinde hak görüp birde rahat bir şekilde telefonu cevaplamasını her hatırladığımda sinirlerim daha da yükseliyordu. Ama bunun üzerine gidip ona istediği o hikayeyi vermemek için olduğum yerde kalmayı tercih etmiştim.

 

 

Üzerime giydiğim rahat pijamalarım ile misafir odası olduğuna emin olduğum odaya ilerlerken buraya en son geldiğimdeki durumumu es geçtim. Hayat akmaya devam ediyordu ve bir şekilde günü kurtarmak gerekiyordu Ayrıca uykumu alıp yarın yapacağım işlere odaklanmalıydım.

 

 

Gecenin karanlığında duyduğum kapı sesi ile zaten zor daldığım uykudan uyandığımda elime alabileceğim ilk sağlam vazoyu sıkıca kavradım. Adım seslerini takip etmek için kapıya yaklaştığımda gelenin kim olabileceği sorusundan çok uzaktım. Tüm sinir uçlarım tetikteydi ve saldırmaya hazırdım hafif aranan kapının arkasına saklanarak öne çıkan adama doğru elimdeki vazoyu savurduğumda gelen ah sesi çok yakınımdan bir insana aitti.

 

 

‘Sonunda kafamı kırdın’

 

 

‘Alp’ evinde uyuduğuna emin olduğum adamın önümde yerde duruyor olmasının şaşkınlığı ile ışığa dokunduğumda gerçekten de burada oluşu ile irkildim. Neden gelmişti ki hemde gecenin bu saatinde.

 

 

‘Bende seni seviyorum hayatım ama şiddet meyilli tarafını benden uzak tutmalısın’

 

 

‘Burada ne arıyorsun’

 

 

Eli ile tuttuğu kısma uzandığımda yara olmaması ile derin bir nefes bıraktığımda karşımda gülen yüzüne yumruk atmamak için derince bir soluk verdim. Kısılan gözleri yorgun haliyle idmandan sonra koştur koştur yola çıktığı ortaydı. Telefonuna dönmemiştim yarın dönmeyi planlıyordum ve geldiğimiz durum ortadaydı.

 

 

‘Telefonuma dönmedin ve yanlış anladığını sandım’

 

 

‘tanrım gerçekten de telefonu o kız açtı diye sana dönmediğimi sandın sadece uyumuştum’ Uydurduğum ilk yalanın inandırıcı olması için çantamda öncesinde bıraktığım telefonuma uzandım. Defalarca aramış olduğu çağrılara bakarken yüzüne yayılan rahatlamaya fırsat verdim. İçten içe yanan volkanın farkında değildi ve kendinin neyin beklediğini asla bilmiyordu.

 

 

‘Ama açıklamanı dinleyebilirim’

 

 

‘Telefon bankın üstündeydi ve bende ringteydim duymadım yanına gittiğimde de senin aradığını söylemedi seni aramamak için hareket ettiğimde fark ettim’

 

 

‘Hmmm demek küçük oyunlara gelebiliyorsun’

 

 

‘Ayşin ‘

 

 

‘hmm’

 

 

‘Beni sevdiğini söylemedin normalde hep söylersin’

 

 

‘Düşünüyorum’ düşen yüzü ile yanından kalkıp yatağa oturduğumda yatağın önünde oturan halini izledim. Bir süre sonra düşen omuzları ile kahkahamı tutamazken bana dönen gözlerine omuzlarımı silktim.

 

 

‘Bazen çok saf oluyorsun’

 

 

‘Sende benim canımı okuyorsun’

 

 

‘Fırsatım varken neden olmasın’ yatağın kenarına ilerleyip ona üsten bakmaya başladığımda başındaki vurduğum yere dokundum eğilip öptüğümde yüzüne yayılan gülümsemeyi görmeden tahmin edebiliyordum.

 

 

‘Seviyorum’

 

 

‘Seviyorsun’ kısık çıkan sesi boyun boşluğumu bulduğunda çoktan etkisi altına girmiştim. Yüzüme dağılan o sarhoş gülümsemeyi bir ayna gibi hissedebiliyordum. Onun çekim alanı benim zaafımdı.

 

**

 

 

Alp beni provalara götürürken uykuma devam ediyordum. Radyoda çalan kısık müzik ve camdan içeriye sızan yaz rüzgarı içimi ısıtmaya ve beni dinç tutmaya çalışıyor gibiydi. Gözlerim duran arabanın camından otopark manzarasına açıldığında saçlarımın arasına değen dudaklar ile gözlerimi ona çevirdim.

 

 

‘Geldik’

 

 

‘Çalışmak istemiyorum’ tüm kariyerim boyunca ilk defa kurduğum cümle ile ona baktığımda buna çoktan razı olduğu ortadaydı.

 

 

‘Eve dönebiliriz’

 

 

‘Hayır dönemeyiz sorumluluğu alıyorsun ve bugün benim yerime her şeye koşturuyorsun’

 

 

‘Tamamdır’

 

 

Kapıda gördüğüm Ecren gergin yüzü ile ikimizi de süzdüğünde içerde olan isimleri tahmin etmek zor değildi. Hemen hemen her kuliste ve her çekimde her podyumda beraber olacaktık ve buna bulunabilecek bir çözüm yoktu.

 

 

‘Hoş geldin Ayşin’

 

 

‘Merhaba canın neden sıkkın’

 

 

‘Bu seninde canını sıkacak gibi duruyor marka seninle olan işbirliğini sonlandırmak istiyormuş’ tüm uvuzlarımın aynı anda yandığını hissettiğim ilk andı.

 

 

‘Neden’

 

 

‘Burcu ile olan durumlarda onu haklı bulmuşlar’ devamını az çok bildiğim konuşmadan uzaklaşamaya başladığımda bunun bir gün banada denk geleceğini biliyor olmak içimdeki yangını hafifletmiyordu. İçimi dağlayan bir acı hissediyordum.

 

 

‘Ayşin’

 

 

‘Kaç firma’

 

 

‘Birkaç tane daha var ‘

 

 

‘Yeni programımı bana atarsın bende evde olmak istiyordum iyi oldu’ beni iyi tanıyan herkes şuanda çalışmanın abna geride kalan her şeyden daha iyi geleceğini yüzde yüz emin olurdu. Ama onlara bu hezimetin zaferini sunmayacaktım. Geriye doğru dönüp arabaya oturduğumda yeniden birkaç dakika önceki pozisyonuma geçtim.

 

 

‘Ayşin’

 

 

‘Eve dönebiliriz’

 

 

‘Konuşmak’ sözlerini tamamlamasına izin vermeden konuştuğumda kendi kendime kalmak için yanıp tutuşuyordum.

 

 

‘Şuan değil’

 

 

Bir yangının içinde hayatta tutunmaya çalışmak gibi bir andı. Yıllarca uğraştığım şeyin bu şekilde elimden alınmaya başlaması içimi kavurmaya yetiyordu. En kötü ihtimaller aklımda dolaşırken ağlama isteğimi baskılamaya çalışıyordum. En azından bu şehirden çıktıkta sonra ağlayacaktım.

 

 

Bir yerlerde çaldığına emin olduğum telefonuma bakmak bile içimden gelmediği için Alp’in sessiz soluklarının gölgesinde dışarıda akmakta olan manzarayı izlemeye devam ediyordum. Üzerimde olan gözlerini görebiliyordum ve onunla göz göze geldiğimde ağlayacağımdan emindim. Bu yüzden sürekli değişen yol manzarası her şeyden mantıklıydı.

 

 

Az çok nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyordum. Tamamen gerimi çekilecektim yoksa üzerlerine mi gitmeliydim emin değildim. Kevin’na sormam gereken onlarca soru vardı ama onu şuanda rahatsız etmek istemiyordum.

 

 

‘Hadi gele bakalım’ geldiğimiz yer arkadaşımın deyimi ile bir kaleydi. Alp’in açtığı kapıdan salona çıktığımızda üzerimdeki gözlerine bakmadan camın önüne ilerledim. Birkaç dakika hatta saat belki de gün yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. İlk hamlenin bu olması beni suçlu pozisyonunda bırakacaktı ve bu işbirliklerinin bozulma sayısı gittikçe artacaktı. Elle zamanında bunu yaşamıştı ne kadar aksini iddia etsekte kimse ne bize ne ona inanmıştı.

 

 

‘Biraz yalnız kalsam ‘

 

 

‘Peki ama hemen salonun dışındayım seslendiğin an gelirim’

 

 

‘Başka bir var mı?’ çalışanlarının olmadığına emindim ama yinede bu halde birinin beni görme ihtimalinden deli gibi korkuyordum.

 

 

‘Sadece ikimiz’

 

 

Salondan ayrılan adımlarından sonra önümdeki kayalıklara baktığımda tüm günün o acısı içimde patlamış ve ağlama krizimi kucağıma bırakmıştı. Ne yapacağım sorusuna eşlik eden sonu böylemi olacak sorusu ile bir yol bulacağımı kendime sayıklamaya devam ediyordum. Gerçek manda yaptığım her şeyin elimden alınması fikri boğazımı yakmaya devam ediyordu ve ben bunun için şuan hiçbir şey yapamıyordum. Oturduğum yerde sadece ağlamaya devam ettiğim sürenin sonunda etrafıma sarılan kollar ile ağlamam daha da şiddetlenirken bana açtığı kollarının arasında saklanmaya çalıştım. Kimse beni görsün istemiyordum.

 

 

‘Halledeceğiz’ sakinleşmem için söylenen bu sözün içimdeki korkuları daha da artırdığını hissediyordum. İçime yayılan öfke korkularım ile çelişirken kaldığım hızda ağlamaya devam ettim.

 

 

Başımı yasladığım yerden kaldırdığımda yüzümdeki yaşları silerek bana bakan adama baktım. Yeni bir göz yaşı denizi yaklaşırken onunda kısılan gözlerini izledim.

 

 

‘Parlamaya devam ediyorsun Ayşin ve söz veriyorum devam da edeceksin’

 

 

‘Ya olmazsa ‘

 

 

‘Yeniden yaparsın sen aklına koyduğu şeyi her zaman başaran o kadınsın’

 

 

 

 

 

 

iyi geceler 🥑🍎

 

Bölüm : 11.04.2025 02:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...