İki haftaya yakındır yaralıydım ve telefonlara bakacak kadar iyi değildim. O süre zarfında nedense sinirim bilinmedik bir nedenle daha fazlaydı. Önüme kim gelirse gelsin çatıp duruyordum.

Bir gece karokeye gittiğimde ise her zaman ki gibi kapüşonumu giymiş locada otururken onu gördüm. Hemen yanında ise o sırığı. Boğazımdan yukarıya doğru çıkan yutkunup öfkemi harlarken bir dizimi sıktığımın farkında değildim. En son İpek'in dansa kalkıp ahenkli bir şekilde etrafında sallanıp durmasıyla kendimi bir anda onu dansa davet etmemle buldum.

Reddetmekle kalmayıp lafını sokunca bir hışımla o sırığı kolundan tutup dışarıya çıktıklarında daha da delirdim.

Hızla dışarıya çıkarken nesaj atıp duruyordum. Kalbimdeki sancı da neyin nesiydi?

O sığır herif İpek'in kolunu sıkınca bence şalter kopmuştu. Mesaj atıp yanlarına ilerleyecekken İpek nihayet telefonlarına bakma gereği duyup mesajları okuyunca parmakları sinirle telefonun klavyesini buldu. Birkaç saniye geçmeden telefonum titreyince küçük bir münakaşa girmiştik.

En son da sert tavrını ortaya koyunca istemsizce dediğini uygularken buldum kendimi. Anında çevrimdışı olunca o sığırı orada bırakıp gittiğinde peşinden korumalar da ilerlemişti.

Alihan'ı arayıp iki dakika içinde burada olmasını emrederken Eyüp'ü paketlenmesini söyledim. Bendeki değişikliği hala şaşkınlıkla karşılık verince de sertçe uyardım yeniden.

Hiç kimse küçük hanımın canını bilerek ya da istemeyerek yakamazdı. Yakarsa bedelini öderdi.

🕯

Dingil Mafya: Vardın mı eve?

İpek: Gecemin mahvettin hala yazıyor musun?

Dingil Mafya: Geceni ben mahvetmedim o sığır mahvetti.

Dingil Mafya: Ha beni suçluyorsan telafi de edebiliriz sıkıntı yok ;)

İpek: Bak yine aynı emoji 👊 (Gönderilmedi)

İpek: Sen de fırsat ayağına beni göreceksin ne kadar akıllısın sen öyle?

Dingil Mafya: Ben seni her saniye görebilme şansına sahibim zaten.

Dingil Mafya: Kolun acıyor mu? Krem falan yoksa Alihan getirsin.

İpek: Doğru. Sağ olsun bana güvenmediğinden korumalar dikmiştin başıma.

İpek: Güvenmediğin kadını merak etmeler :) hayırdır mafya bey bir kalbe mi sahipsiniz de bu kadar endişe ettiniz?

Dingil Mafya: Benim bir kalbim hep vardı küçük hanım. Belki de taşlaşmış kalbimi birileri eritmiştir.

İpek:

Yazıyor...

Dingil Mafya: Krem var mı evde?

İpek: Yok, desem gelecek misin?

Dingil Mafya:

Yazıyor...

Çevrimiçi....

Çevrimdışı...

Dingil Mafya: Geleceğim.