Yeni Üyelik
27.
Bölüm
@saudade47

Katıksız salaksın kızım sen! Aptalsın hatta. Telefonuna sahip çıkamayan tek bir sen varsın zaten. Ah ah, ne yapacağım ben şimdi ya? Şehir dışında tek başıma kimseye de ulaşamıyorum.


Numaraları da ezbere bilmiyorum ki birilerine ulaşayım? (Eyüp hariç. Onu da görmek istemiyorum. )Kızım sen harbi geri zekalısın. Allah'ın cezası İpek!


Bu kimin telefonuydu acaba? Ay bu sefer de tetikçinin telefonuyla karıştırmışsam? Allah korusun ben bir panik atak daha kaldıramam.


Allah kahretmesin ki bu telefonda şifre vardı. İstesem de birilerine ulaşamazdım.


Yoldan bir taksi çevirip kaldığım otele geri dönerken bir yandan da telefonumu nerede karıştığımı hatırlamaya çalışıyordum.


İçindekiler önemli olmasa bu kadar üstelemez şehrime geri dönerdim ama Allah kahretsin ki önemliydi.


Acaba Emin benim yokluğumu fark etmiş midir? Ay ne fark edecek o mafya herif! Anca birilerini kesmekle uğraşsın zaten.


Akşama dans vardı ve hala hazırlanmış değildim. Oflayarak dolabıma doğru ilerleyip kıyafet bakındım en son.


🕯


"Alihan burası olduğuna emin misin?"


"Evet abi. Bu otelde kalıyormuş?" Der demez resepsiyona doğru ilerleyip sekretere döndüm.


"Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim size?" Diyen kadınla burun kemerimi sıktım.


"Burada kalan bir müşteriniz, adı İpek Derin. Hangi odada kalıyor."


"Malesef efendim, bilgi veremeyiz." Diyen kızla öfkem harlandı. Ellerim sertçe masayı bulurken "Bana derhal kaldığı odanın numarasını verirsin yoksa..." derken sözümü Alihan bozdu.


"Abi, yenge dışarıya çıkıyor?" Demesiyle bakışlarım anında kapıyı buldu. Üzerine giydiği kırmızı elbiseyle bir yere gider gibiydi. Gecenin bu saatinde nereye giderdi bu kadın?


"Peşinden gidelim mi abi?" Elimi hayır dercesine havaya kaldırdım. "Sen kal Burada ben geliyorum." Diyerek peşinden ilerlediğimde taksiye binmek üzereydi. Eli kapısına giderken benim elimde kapıya gitmesiyle konuşmaya başladı.


"Beyefendi acelem var. Lütfen başka taksi tutar mısınız kendinize."


"Tutamam." Dememle kaskatı kesildi. Sesimi tanımasıyla bana dökerken şirinlikle sırıtıp el salladı.


"Dingil... Emin." Son anda lafını çevirmesiyle taksiye yaslanıp "Merhaba küçük hanım." Dedim ben de dudak kıvırıp.


"Nereden çıktın sen ya?"


"Niye rahatsız mı oldunuz?"


"Beni nasıl buldun?" Dedi bu sefer konuyu değiştirerek.


"Bulurum ben."


"Pek şaşmamak lazım aslında."


"Şehir dışına çıkmışız?"


"Ne o korumaların pasif çıktı diye bu sefer kendim mi takip edeyim dedin?"


"Ta en başından öyle yapmam gerekirdi." Dememle eli kapıyı buldu.


"Müsaade edersen yetişmem gereken bir yer var?"


"Ben bırakırım." Anında itiraz etti.


"İstemem. Kaçırma ihtimalin hala yüksek. Güvenmiyorum sana."


"Asıl gelmezsen kaçırırım!" Desem de fayda etmedi.


"Senden bana rahat yok. Sana hala sinirliyim ve sinirim geçmeden gözüme gözükme demiştim. Şimdi defol git başımdan aa!" Öfkeyle kaşlarını çatıp taksinin kapısını nihayet açabildiğinde tam binecekti ki durdurdum.


"Dur bir saniye."


"Ay imdatt ne be? Ne oldu yine bay mafya bey!"


"Al bunu." Deyip telefonu eline bıraktım. Avucundaki telefonuna anlamayarak baktığında açıklama yaptım.


"Bir daha telefonunu kaybetme diye önlem aldım. Bundan sonra telefonunu karıştırsan da anında fark edeceksin."


"Hadi ya o nasıl olacakmış?"


"Senden başkası dokunduğu an..." sözümü hızla keserek telefona korkuyla bakıp elime bıraktı.


"Ay bomba gibi patlayacak mı yoksa? Ruh hastası herif seni, istemem o bombalı telefonu! Git bir yerlerine..."


"Uçtun yine sen? Ne bombası, alarm çalacak o kadar." Diye kaşlarımı çatarak Öfkeyle soluduğumda ha der gibi dudaklarını oynattı.


"Ha... Ben şey zannettim..." aklına bir şey dank etmişçesine bana şaşkınlık baktı.


"Sen benim telefonumu karıştırdığımı nereden biliyorsun?"


"Bana yazdı." Dedim yalan söyleyerek. Aslında bir nevi doğruydu fakat ilk yazan bendim.


Kaşları çatıldı. Taksi hala bekliyordu. "Alihan'cığın bu sefer de yanlış kişiye mi durum rapor etti yoksa?"


"Hayır! Ne alakası var?"


"Bilmem." deyip omuz silkti. İmayla gözlerime baktığında eline telefonu verip taksi kapısını araladım.


"Arkandan takip edeceğim. Bin şimdi taksiye."


"Binmezsem?"


Bu kadın sabrımı sınıyordu. Kulağına doğru yaklaştım. "O çok istediğin Kaçırma var ya şu an şu saniye gerçekleşir." Dememle anında taksiye bindi.


"Dingil Horoz!"


Taksi önümden geçip gittiği gibi Alihan aracı bulunduğum tarafa getirip ön kapısını açarken kendisi de gaza bastı.


"Abi neden gitmesine izin verdin ki?"


"Ne yapsaydım Alihan, zorla arabaya mı bindirecektim!"


"Olması gereken o değil miydi zaten? Sonuçta bu kadına hala güvenmiyoruz her an bir falso yaratıp bizi yokuşa sürükleyebilir."


"Çok konuşuyorsun Alihan, sus ve takip et sadece."


"Peki abi."

Loading...
0%