@saudade47
|
Adem: İpek ben gelemiyorum. Çok mühim bir işim çıktı. Bir bu eksikti zaten! Son dakika gol atılır mı durduk yere. Sinirle kursun olduğu binaya ilerleyip çantamı güvenlikten geçirirken ne yapacağımı düşündüm. Yeni bir partner bulmak imkansızdı bu saatten sonra. İptal de edemezdim. Koridordan geçip çantamı koluma asarken birkaç dakika içinde karşıdaki odayı görüp içeriye geçtiğim de birkaç çift kenarda bekliyordu. Gerçekten o kadar katılımcı vardı ki hepsini ayrı bir güne ayarlamak güzel olsa da yorucuydu da. Gülümseyerek karşılık verdiğimde kursa gelenler de bana gülümseyip yerlerine geçti. O sırada tek başıma olduğumdan içlerinden bir partner seçmek zorundaydım. "Buraya diğer arkadaşımız daha gelecekti. Fakat acil işi çıktığından bana yardımcı olacak biri lazım." Diyerek gözlerine baktığımda kararsızca birbirine baktılar. Güven verurcesine gülümseyip "Elbette endişenizi anlıyorum ama buraya zaten öğrenmek için gelmiyor musunuz? Korkmayın, ben zaten hareketleri göstereceğim size." Dediğimde içlerini rahatlamaya çalıştım. Tam biri öne çıkacaktı ki kapıda beliren siluet, adımlarımı tam karşımda durdurup sert bakışlarıyla "Ben gelirim." Diyerek gözlerimin içine baktı. O an sertçe yutkunuşum nefesimi keserken buraya geleceğini bu kadar ileri gideceğini tahmin edemezdim. Üzerine giydiği takım elbise kıyafetime uyması tesadüf olamazdı değil mi? "Ne işin var senin burada?" "Partnerinin acil işi çıkmış sanırım. Şimdi yeni birini bulmakla uğraşma diye..." "Ben geleyim dedin?" Dedim sözünü tamamlayarak. "Evet." "Tangoyu bilmiyorsun sen?" Etrafına bakındı yavaşça. "Buradakiler de bilmiyor?" Dediğinde kötü kötü gözlerine baktım. "Onlar öğrenmek için buradalar!" "Bu kadar tedirgin olma İpek. Bir dans sadece." Deyip dansın hareketlerine uymak için bir melodi telefonundan açıp beni kendine doğru çekti ve tangoya başladı. "Fırsatçı!" "İçine mi oturdu seninle dans etmediğim için kıyamam." Yalandan üzülmüş gibi davrandığımda kulağıma doğru eğilip fısıldadı. "Valla çok içime oturdu. Telafisini vermen lazım." Deyip beni kendine doğru daha çok çekip tangonun ileri geri hareketlerine uydu. "Mafya horozu!" Diye söylenirken kısıkça konuşuyordum. "Bana bir daha öyle seslenirsen?" "Ne yaparsın?" Bakışları dudaklarımı buldu. "Bulurum bir şey." "İyi! Bulunca haber ver de ona göre tedbirli olayım." Derken bir bacağımı bacağı arasına sıkıştırdı. Gözlerimi sinirle kısıp "Hani sen bu dansı bilmiyordun?" Diye sorduğumda bana göz kırpmakla cevabını verdi. "Bunu bende bilmiyordum. Tüh." "Yalancı!" "Hadi itiraf etsene?" "Neyi?" Daireler şeklinde adım attığımızda "Kıskanç biri olduğunu?" Dedim gözlerine bakarak. "Kıskanmadım." İki dudağım yana doğru kıvrıldı alayla. "Kıskandığını değil kıskanç biri olduğunu söyledim." "İkisinin arasındaki fark ne?" Diyerek nefesini dudağımın üzerine doğru üfledi. "Bence salağa yatma. Bal gibi arasındaki farkı biliyorsun." "Biliyorum. Ve dosdoğru itiraf ediyorum." Son hareket için elini belime atıp kendine doğru çekerken "Seni kıskanıyorum." Diyerek boynuma doğru dudaklarını bastırıp kokumu içine çekti. Cüretkar davranışları benim ondan ayrılmamla sona ererken gözlerindeki tutku büyüdü. Kendime gelmek için zaman tanırken o sırada kursa gelenler de benim gösterdiğim hareketlerin son hareketlerini yaparken aklım benden çoktan gitmişti. 🕯 İpek: Yazıyor... Çevrimiçi... Yazıyor... İpek: Ne yazacağımı karıştırıyorum. Of! (Gönderilmedi) İpek: Yazıyor... Çevrimiçi... İpek: Aklımda çıksana! Ay imdat. (Gönderilmedi) İpek: Emin. (Gönderilmedi) İpek: Aklım ve kalbim birbirine girdiği için seni öldüreceğim mafya bozuntusu! (Gönderilmedi) İpek: Ama olmaz. Bunu yapamam. Üzgünüm. (Gönderilmedi) İpek: Biliyor musun? Seninle telefonlarımız karıştığı sırada senin telefonu kurcalıyordum. Resimlerine falan bakınıyordum. Seni oyalamak içindi.(Gönderilmedi) İpek: Hesap edemediğin nokta ne biliyor musun? Sen o mesajları sildin ama ben onları çoktan bilgisayara aktardım ve bunu fark etmedin bile. (Gönderilmedi) Emin: İpek ben sana sırılsıklam aşık oldum. |
0% |