@saudade47
|
İpek: Geçen de kıskandığını itiraf etmişti. (Gönderilmedi) İpek: Pişt mafya bey ben kesinlikle fesat anlayan insanım. İpek: Yanlış görmedim değil mi? Emin: Yazıyor... Emin: Fesat olduğunu kabullendin yani? İpek: Ay konu bu mu şimdi mafya bozuntusu! Emin: Konu neydi ki küçük hanım? İpek: Salağa mı yatıyorsun sen? Emin: Salak malak hoş olmuyor. İpek: Ya sabır ya selamet. İpek: Senin aşık hallerin böyleyse almayım hiç mafya bozuntusu. İpek: Aşk insanı aptallaştırırmış da inanmazdım. Emin: Sana nasıl bir aşk hali lazım küçük hanım? Emin: Bilelim önceden de gözünüzü korkutmayalım. İpek: Konuyu saptırma dingil Mafya! İpek: Kendine gel sen mafyasın! Emin: Yazıyor... Çevrimiçi... Emin: korkmam en doğal hakkım değil mi İpek? Emin: Benim de korkacak anlarım olamaz mı? Emin: Sana ulaşamayınca ne kadar korktum, başına bir şey geldi diye kafayı yedim. (Gönderilmedi) İpek: Olabilir. İpek: Sonuçta benim elimde kanıtlayamadığım deliller mevcut. Her an ifşalanma korkusu sarmış olabilir normal yani. Emin: Hay ben olmayan delillerini sikeyim! (Gönderilmedi) Emin: Burada her şey net bir şekilde ortada. Ben değil de sen sanki anlamazlıktan geliyorsun? Emin: Öyle değil mi küçük hanım? İpek: Aa, kuru iftira. Hiç de anlamazlıktan gelmiyorum! Emin: Geliyorsun. Emin: Misal senin için endişelendiğimi görmezden geliyorsun. İpek: Yazıyor... Çevrimdışı.... Emin: Telefonuna dön İpek. Emin: Evin içinde çığlık atma. Deli zannedecekler seni. İpek: Çevrimiçi.... Yazıyor.... İpek: Korumalardan bilgi almayı keser misin! İpek: Ben deliyim ya sen zır delirmişsin orası kesin. Emin: Sen de korumalarımdan uzak dur! Emin: Delirdim. Saçlarını ruh haline göre boyayan bir kadın için delirdim hem de. (Gönderilmedi) İpek: Benim suçum yok ki, kahrolası cazibeme yenik düşüyorlar ben ne yapayım 💅 Emin: Senin cazibene düşmeyenin aklı yoktur. İpek: Yazıyor... Emin: Yine de bir tek ben düşsem yeter. Diğer sünepelerin düşmesine gerek yok. İpek: Ne dedi o ne dedi!! (Gönderilmedi) İpek: Ay imdattt bu adam kudurmuş iyice. (Gönderilmedi) İpek: Bu bir itiraf mı yoksa iltifat mı? Emin: Sen söyle sence bu bir itiraf mı yoksa iltifat mı? İpek: Bana kelime oyunu yapma dingil Horoz! İpek: Ay gerçekten yanık bu adam! Stockholm Sendrom ters mi tepti ne? Beni kaçıracağına aklını kaçırdı. (Gönderilmedi) Emin: Bu konuyu senin karşında konuşmak varken bir telefon uzağında konuşmak istemiyorum. Emin: Geliyorum. Emin: Ve sen de dürüst olacaksın! İpek: Ne konuda mafya bey? Aklını kaçırdığın konusunda mı? Olur. (Gönderilmedi) Bu kurguyu yazarken o kadar iyi eğleniyorum ki diğer kurgularıma bölüm yazasım kaçıyor sdsdsdd şimdi değil ama ilerde olursa diğer kurgular bittikten sonra bu kitabın düz halini yazıp paylaşmak istiyorum. |
0% |