Yeni Üyelik
38.
Bölüm
@saudade47

Emin:


*Ekran görüntüsü alındı*


*Ekran görüntüsü alındı*


*Ekran görüntüsü alındı*


Alihan: Abi, neyin Ekran görüntüsünü aldın?


Alihan: Söyleseydin ben hallederim.


"İmdat! Bildirim mi gidiyor Ekran görüntüsü alırken? Ne diyeyim ben şimdi bu yancı herife?"


Emin: Bir şey değil. Ekran dondu bir anda. Ayrıca sana hesap mı vereceğim?


Alihan: Estağfurullah abi. Ben şeyden dolayı dedim.


Alihan: Bir yardım varsa diye.


"Tabi tüm işini bu herife yaptırınca, yardım istemeyince şaşırdı. Ama var ya bu telefon harika bir şey. Seninle dalga geçecek bir şey buldum ya." Genişçe sırıtmayı sürdürürken öndeki adam bana döndü.


"Bir şey mi dediniz yenge?"


"Ay bismillah." Korkuyla damağımı kaldırdım. "Demedim." Diye cevap verip telefonu kurcalamaya devam edince çalmaya başladı. Elimde aniden düşürecekken son anda tutmamla Emin'e sövdüm. Bir anda aranır mıydı?


"Bu abimin telefonu?" Diyen öndeki adam arkaya doğru tekrar dönünce bakışları elimdeki telefondaydı. Ters ters yüzüne bakıp kaşlarımı çattığım sırada bir daha çalınca "Yenge alabilir miyim o telefonu? Abim çok kızacak." Derken sesinde tedirginlik vardı.


Bir yandan da elini bana uzatmış telefonu istiyordu. Nah veririm sana! Elime bu fırsat geçmişken kolay kolay tepemem.


"Sana mı kızacak sanki. Dön önüne, kızacaksa bana kızar."


"Yenge..."


"Yengene başlatma! Nereden yengen oluyorum senin be? Dön önüne yoksa kafa yersin suratına." İlk başta tereddütte kalsa da önüne dönerken bu seferde gelen mesajı okudum.


Kerem: Arabamı almışsın?


Kerem: Telefonumu alsaydım bari gitmeden.


Emin: Ne o kızdırdım mı yoksa Mafya beyi?


Emin: Geri dönmeye üşendim. Artık dönünceye kısmet.


Kerem:


Yazıyor...


Çevrimiçi...


Emin: Böyle de çok yanlış anlaşılmaya müsait. Sonra dedikodu çıkar mazallah, tövbe:)


Emin: Sen benim numaramdan yazmaya devam et mafya bozuntusu. Mesajlar özel alanına giriyor neticesinde değil mi ;)


Kerem: Sen ne ima ediyorsun bana küçük hanım?


Kerem: O göz kırpışını yanımdayken bir daha yapacaksın.


Emin: Hiç...


Emin: Sadece Alihan ile aşk mesajlarınızı okudum da baya iyiymiş. (Gönderilmedi)


Kerem: Arıyorum, aç.


Tekrardan ekranda arama belirlediğinde bu sefer açıp kulağıma yasladım. Gülmemeye çalışıyordum ama elimde değildi. Bir tıkırtı dudaklarımdan dökülünce yumuşak sesini duydum.


"Neye gülüyorsun Böyle güzel, acaba?"


"Hiç öyle." Desem de inanmadı.


"Telefonumdaki resimlerinle mi karşılaştın?"


Ne? Ben daha o kısmı kurcalamadım ama!


"Benim fotoğraflarımın sende ne işi var dingil Mafya?"


"Hayret bu sefer kurcalamamışsın şahsi eşyamı? Şaşıracak şey, İpek hanım merakına yenik düşmedi."


Aslında bakılırsa kurcalamıştım ama sadece Alihan ile olan mesaj kısmını.


Sessizliğimden kurcaladığımı anladığı vakit gür bir kahkaha patlatırken "Bir şey mi arıyordun küçük hanım? Hala mı?" Diye sormuştu.


"Evet." dedim itirafta bulunarak. "Ve elime çok güzel bir şey geçti?" Dememle kendi kendine mırıldandı.


"Hımm, ne geçti eline? Bu sefer beni batıracak ne buldun?"


"Sen niye bu kadar rahatsın peki?" Kuşkulanmıştım bu tavrından.


"Tedirgin olmam mı lazımdı?"


"Tabi ki! Telefonunu yeniden ele geçirdim sonuçta."


"Canın sağ olsun İpek."


"Ne?" Bu adam kafayı mı yedi? Ne diyordu bu adam?


"O telefonun bir özelliği var?"


"Öyle mi, bana verdiğin telefon gibi patlıyor mu yoksa başkasının eline geçince?"


"Öyle olsa çoktan havaya uçmuştunuz İpek."


"Kurtulurdun sende işte."


"İpek?" Sesine öfke yayılmıştı.


"Ne özelliği varmış peki?" Kurnazca sırıttım.


"Beni, eve geçince öpersen neden söylemeyeyim?" Sesine munzur eklenince kaşlarımı çattım. Benimle dalga geçiyormuş dingil Horoz!


"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"


"Daha erken anlarsın sandım, tüh! Ama öpücük teklifim geçerli."


"Avucunu yalarsın kuduruk horoz!" Bunu duyan öndeki adam bana tedirginlikle bakarken Emin ise gülüyordu.


Manyak horoz.


"Dudakların varken mi?" Ağzım şokla aralanırken telefonu yüzüne kapatıp kenara koydum. Adam hala ekmek peşinde!


"İmdat yemin ediyorum İmdat ya! Nereden buldum ki ben bu horozu acaba? Yarabbim tamam yollarımızı birleştirdin ama neden bu kadar kuduruk ki?"


Bir mesaj sesi daha gelince hızlıca açtım.


Kerem: Telefonu yüzüme kapatmanı ayrı konuşacağız küçük hanım? Şimdi işe dönmem gerek.


Kerem: Kendine dikkat et bebeğim. Çıkışta yanına geleceğim;)


*Kerem kişisini engellediniz *


🕯


Dansım bittiği gibi kendimi eve atarken yorgunluktan yere bile yığılabilirdim. O kadar yorgundum ki üzerimdekileri değiştirmeye bile mecalim kalmamıştı.


Eser ise gitmiş gibi görünüyordu. Aman gitsin zaten yavşak herif.


Saçlarımı açıp koltukta uzanırken bir mesaj sesi geldi. Aldırmayıp gözlerimi yumduğumda bir mesaj daha gelince oflayarak telefona baktım.


Emin: Danstan çıkmışsın?


Emin: Geleyim mi?


İpek: Seni pataklamam için geliyorsan buyur gel.


Emin: Hala mı sinirlisin?


İpek: Neden sinirli olayım mafya bey?


Emin: Seninle uğraşmak hoşuma gidiyor ama.


İpek:


Yazıyor...


Çevrimiçi...


İpek: Uyuyacağım dingil Horozu. Sonra meşgul et beni! Şu an enerjim eksilerde.


Emin: Bensiz mi?


İpek: Sen yokken de sensiz yatıyordum mafya beycim.


Emin: Ama şimdi ben varım, benimle uyuyabilirsin.


İpek: Olmaz.


Emin: Neden?


İpek: Rahat durmazsın kuduruk horoz.


Emin: Bana taktığın hitaplara hayranım gerçekten.


Emin: Rahat durmayacağımı nereden biliyorsun küçük hanım?


İpek: Bende kendime hayranım teşekkür ederim 💅


Emin: Bana?


İpek: Kuduruk diye boşuna mı söyleniyorum sana aa!


*Emin: Bana?*

Hiç heveslenme zındık yok sana. O iltifat gelmeyecek.


Emin: Göreceğiz. Var mı yok mu?


İpek: Bu arada sen şu yancın nerede?


Emin:


Yazıyor...


Çevrimiçi...


Emin: Alihan'ı niye soruyorsun?


Emin: Beni sormak varken o şerefsizi niye ağzına alıyorsun? Siktirme şimdi bana tövbe tövbe! (Gönderilmedi)


İpek: Yanında hiç görmedim sözde sağ kolun. Bu nasıl sağ kol!


İpek: İnsan hiç patronunu yaban eline tek bırakır mı? Ayıp.


Emin: Boş ver şimdi o ibneyi!


Emin: Bana odaklan.


İpek: Odaklanayım mafya beycim?


Emin: 


Yazıyor...


Çevrimiçi...


Emin: Kadının mesajı bile cilveli. (Gönderilmedi)


Emin: Ne diyecektim lan ben?


Emin: Aklımı alıyorsun aklımı!


İpek: Ben masumum. Ne demişim sanki?


İpek: Sana odaklanmamı istemedin mi? Bende odaklanıyorum işte.


Emin:


Yazıyor...


Çevrimiçi...


Emin: Uyu. İpek. Git uyu!


İpek: Aaa delinin zoruna bak!


İpek: Kendi kendine kudurdu yine!


İpek: Uykum kaçtı uyuyamam.


Emin: O zaman geliyorum?


İpek: ALIŞMA GELMEYE AAA.


Emin: Tamam, ne bağırıyorsun kadın!


İpek: Ok basılı kalmış. Ama şimdi imdat diye bağıracağım ay!


Emin: Bağırsana imdat diye. Çok güzel deliriyorsun öyle oldu mu?


İpek:


Yazıyor...


Çevrimiçi...


İpek: Ay, imdatt manyak adam! (Gönderilmedi)

Loading...
0%