İpek: Pişt! Mafya beyyy 💅

İpek: Çiçekler çok güzelmiş. Koklaya koklaya kokularını bitirdim neredeyse.

İpek: Siz her başarımda böyle yapacaksanız? Şımarırım ki.

İpek: Bu arada annemlerden kaçtığını fark etmedim sanma. O tanışma gerçekleşecek e nihayetinde.

İpek: İşim çıktı deyip de kurtulamazsın.

Emin: Sana da günaydın hatun.

Emin: Sabahın dokuzunda sizi uyandıran sebebi öğrenmek isterim.

Emin: Hani Çiçek almamı istemiyordun?

*İpek: Bu arada annemlerden kaçtığını fark etmedim sanma. O tanışma gerçekleşecek e nihayetinde.*

Kaçmadım hatun. Sadece daha müsait bir zamanda düzgün bir şekilde tanışmak istiyorum.

İpek:

*Emin: Sabahın dokuzunda sizi uyandıran sebebi öğrenmek isterim.*

Çok mu çok yakışıklı bir horoz bana tonla Çiçek yollamış da. Onun sebebinden.

İpek: O iş başka. Hem o zaman kavgalıydık ve sen bu yüzden Çiçek aldın. İçinden geldiği için değil.

İpek: Onlar da seni görmüşler beğenmişler Allah'ın emriyle peygamberin kavliyle seni bana istiyorlarmış.

İpek: Pek bir utangaç bir delikanlı diyorlar.

İpek: Bilmiyorlar ki kuduruk herifin teki olduğunu.

Emin: 

Yazıyor...

Çevrimiçi...

İpek: Hiç itiraz etme. Kuduruk horozun tekisin.

Emin: Öyleyim.

Emin: Kuduruğum var mı diyeceğin!

İpek: Yok, ne diyeceğim. Allah'tan irade isterim sadece.

Emin: Çiçekler hoşuna gittiyse her gün bir demet getireyim hatun?

Emin: Bizzat kendimle beraber.

İpek: Çiçek getireceksen yanına çikolata da getir mayfa bozuntusu. İyi gider yanında.

Emin: Bu bir evlenme teklifi mi?

Emin: Öyleyse şu an nikah işlemlerini hallederim.

Emin: Yanımda olursun ömür boyu ;)

İpek: Herif kudurdu yine!

İpek: Ay imdat evlilik için ilk önce... ay bak yine unuttum dingil Horoz!

İpek: Annemin senin sevmesinin birinci kuralı; çikolatadan geçer.

Emin: Annen beni sevmiş bence. Baksana istemeyi bile hemencecik onaylamışlar.

Emin: Bence sen, sana çikolata almam için bahane arıyorsun.

İpek: Sen de bu fırsatı kaçırmazsın mafya bozuntusu değil mi?

İpek: İsteseydim, sevgilimden mi çekineceğim. Gecenin üçü de olsa Emin koş bana çikolata getir derdim.

Emin: Gecenin üçünde aşerip benden çikolata istemesen ben bu hayalin ta içine *** (Gönderilmedi)

Emin: Dersin hatun. Acımazsın bana. Uykumdan eder aldırırsın. O potansiyel var sende.

İpek: Sana şu an göz deviren emoji yollamak vardı da sen şimdi ondan da kendine pay çıkarırsın.

İpek: Üzerime kuru iftira atma lütfen. Ben anlayışlı, sevdiğine kıyamayan, uslu, hanım hanımcık bir kadınım.

Emin: Uslu ve hanım hanımcık kısmından şüpheliyim?

Emin: Onu değiştir sen hatun.

İpek: Beni bulmuş da kusur arıyor adam.

İpek: Ah ah şu kalbim sen diye atmayacaktı var ya?

Emin: Ama bir kere attı. Kurtuluşun yok hatun. Yaşlana kadar beni çekeceksin.

İpek: Yaşlandıktan sonra ne yapacaksın acaba?

Emin: Rahat bırakacağım. Çok çene nereye kadar değil mi?

İpek: Beynime teşekkür ediyorum. Yine fesatlaştı. Allah'ın cezası seni (Gönderilmedi)

İpek: Çok sağ ol ya mafya bozuntusu! O kadar iyisin ki!

Emin: Ama..

Emin: Bana bol bol öpücük verirsen daha erken susarım. Hiç huysuzlanmam. Bak söz de veriyorum.

İpek: Tövbe kudurdu bu herif yine (Gönderilmedi)

Yazıyor...

Çevrimdışı...

*Emin kişisini sessize aldınız.*

Ekranı kilitleyip telefonu masanın üstüne koydum. Koltukta arkama yaslanırken yüzümde istemsiz bir tebessüm oluşmuştu.

Kuduruk muduruk ama çok şebek kendisi.

Mafya şebeği.

"Yüzünü güldüren o çocuk mu?" Diyerek yanıma oturan annemle korkuyla irkildim. "Ay imdat!" Elim damağımı bulunca "Öyle birden gelinir mi anne ya! Ödüm koptu!" Dedim homurdanarak.

"Bırak şimdi onu bunu. Anlatsana, aranızda ne var?" Annem meraklı modunu anında açarken gözleri heyecanla parıldadı.

"Ne olacak anne ya hiçbir şey?" Gözlerimi kaçırdım.

"Bende bunu yedim. Çocuk sana yiyecekmiş gibi bize de utangaçca bakıyordu."

Gözlerim anında kocaman olurken "Ay anne ne diyorsun ya. Yok öyle bir şey. " Tam da öyleydi neyse.

"Pek de utangaç canım. Sen, çocuğu bize yemeğe çağır tamam mı? Kızımızın gönlünü çalan delikanlı kim daha iyi tanımış oluruz."

"Yok öyle bir şey diyorum anne ya!"

Bacaklarıma cimcik atmasıyla yerimde sıçramam bir oldu. "Yalan söyleme. Eser de sizin sevgili olduğunuzu söyledi bana."

Vay yavşak herif. Yememiş sıçmamış anneme dökmüş her şeyi.

"Eser yine iftira atıyor bana. Onun sözlerine inanılır mı?"

"Babana söylememi istemiyorsan dökül."

Anında dilim çözüldü.

"Adı, Emin. Sevgiliyiz. Oldu mu?"

"Nerede tanıştınız?"

Es geçemiyor muyuz bu soruyu acaba? Sertçe yutkundum. "Avm'de." Dedim pat diye. "Telefonlarımız karıştığı gün tanıştık." Dedim üstü kapalı. Ki annem de bilir. Benim ne kadar salak olduğumu bu konuda. Her seferinde telefonumu karıştırıyordum.

"Ay hemen ara gelsin yarın akşam." Hevesle el çırpıp ayaklandı.

Arkasından bağırsam da duymazlıktan.

"Çağıramam anne ya. Hem adamın işi gücü var." İş de mayfacılık oynamak.

"İtiraz kabul edilmedi. Derhal ara damadımla tanışmak istiyorum. "

"Hani duymuyordun sen?"

"İpek! Kızdırma beni. Utangaç çocuğu çağırıyorsun!"

"Babama ne diyeceğim ben ya! Adam kalpten gider vallahi Ay imdat."

"Damadın var diyeceğiz ne diyeceğiz!" Anında oyunbozanlık yapan anneme ters bir bakış attım.

"Hani babam öğrenmeyecekti?"

"Yalan söyledim kızım."

İmdatlar olsun. Bu kadar erken düşünmemiştim ben.

İpek: Bizim ilk seferinde söylediğimiz şeyler neden daha ilk sefer de kabul oluyor mafya bozuntusu.

İpek: Bize görücüye çıktın haberin olsun. ;)

Emin: 

Yazıyor...

İpek: Annemler, seni yarın akşam bize çağırdı. Tanışmak için.

Emin: Evrene mesaj çok hızlı gidiyorsa demek ki?

Emin: Ah bir de diğer duam da kabul olsa?

İpek: Neymiş ya senin şu iç çeker gibi yazdığın duan?

Emin: Söylersem kabul olmaz bu sefer. O yüzden bende kalsın.

İpek: Ama ben meraklı bir kızım 👉👈

İpek: Söylenmezsen seni darlarım.

Emin: Darla hatun. Şikayet eden mi var?

İpek: Yok kalsın. Annem seni bir güzel darlayacak üstüne ben darlamayım.

Emin: Benim hakkımda hala utangaç biri olarak mı konuşuyorlar?

İpek: Yok, ben dedim ki anneme

İpek: Bu horoz kuduruğun önde gideni. Utangaçlıkla uzaktan bile alakası yok. Hatta o kadar kuduruktur ki dedim bir öpücükle tav oluyor.

Emin: Bir öpücükle değil de neyse (Gönderilmedi)

Emin: Eh, gelelim bakalım kayınvalidemizin evine.

Emin: Bakarsın seni istemeden çıkmam. Basarız nikahı.

İpek: Oha oha imdat!

İpek: Dur bir bismillah. Seni alacağımı nereden eminsin?

Emin: Eminim de ondan.

İpek: Ay espriye bak. Seni yine sessize almayım sus lütfen.

Emin: Ben sessize alınacak biri miyim hatun?

İpek: Yok sen daha çok kuduruk bir herifsin.

Emin: Annenlerin yanında da böyle deme. Şimdiden kaynanamın gözünden düşmeyelim.

İpek: Sen hayatta uslu duramazsın.

Emin: Var mısın bir şeyine?

İpek: Varım. Sen bir dakika olsun uslu duramazsın. Annemler arkasını döndüğü an öpersin beni.

Emin: Tamam hatun. Benim için çok eğlenceli olacak.

Emin: Kazanırsam her gece koynunda uyurum.

İpek: İmdatlar olsun yine. Kuduruk horoz üzgünüm ama sen hayırdır? Fırsat bu fırsat deyip her gece yanıma mi geleyim dedin?

İpek: Bu olmaz. Genç bir kızın evine erkek giremez. 🫸

Emin: O koltukta neler yaptık hatırlatmak istemem.

İpek:

Yazıyor...

Çevrimiçi...

İpek: KUDURUK MAFYA BOZUNTUSU.

Emin: Ben de seni seviyorum hatunum.

İpek:

Yazıyor...

Çevrimdışı...

İpek: Gelirken çikolatanın yanında kolonya da al. Kaybeden mazallah tansiyonu düşer kolonya iyi gelir.