Yeni Üyelik
5.
Bölüm
@saudadesisu

Bu bölüm biraz buruk olacak sanırım:)

 

Bölüm şarkımız

--> Aydilge Sade Şarkı

 

Başlangıç tarihiniz lütfen💗

 

Keyifli okumalar ✨

 

Gamze'den

 

Sabah dünün burukluğu ile uyanmıştım. Abim gece gelmemiş, Aramalarıma da geri dönmemişti. Keşke beni bir dinleseydi.

 

Odamı güzelce toparlayıp, kendime kahvaltılık bir şeyler hazırladım. Kahvaltımı hızlıca yapıp üzerimi giyinmeye odama gittim. Özenerek giyinmeye gerek yoktu.

 

Üzerime bol bir t-shirt giyip altıma da yüksek bel bir pantolon giyindim. Yanıma telefonumu ve otobüs kartımı alıp evden çıktım. Ulaş ile konuştuktan sonra Selin' in yanına gidecektim.

 

Tekrar şansımı deneyip abimi aradım. Aramalarıma hala bakmıyordu. Bir kaç mesaj atıp yoluma devam ettim. Ulaş'a yola çıktığıma dair kısa bir mesaj gönderip telefonumu cebime koydum.

 

Aklıma Arel gelmişti. Dün sabahki mesajlaşmamızdan sonra hiç bir şey yazmamıştı. Acaba abim yanında mı diye arasa mıydım.

 

En sonunda Arel'i aramaya karar verdim. Telefonumu çıkarıp numarasını buldum, üzerine tıkladım ve açmasını beklemeye başladım.

 

Gerçekten bugün bana ikisininde garezi mi vardı. Aramalarıma ikisi'de cevap vermiyordu. Sinirle içimden ikisine küfürler ettim.

 

Kafamı çevirip camdan dışarıyı izlemeye başladım. Yarım saate yakındır otobüste ilerliyordum. Gözüme çarpan bir araba olmuştu. Bu plakayı bir yerde gördüğümü hatırlıyordum. Ama nereden olduğunu çıkaramamıştım.

 

Bir on dakika sonra arabadan indim. Şimdi bu konu tamamen kapanacak ve bir daha açılmayacaktı.

 

Hızlı adımlarla sokak aralarından geçip buluşacağımız kafeye gittim. Cam kenarında iki kişilik bir masa da oturuyordu. Beni görünce ayağa kalkıp yanıma geldi. "Hoş geldin güzelim" diyerek bana sarıldı.

 

Kendimi geri çekip "oturalım" dedim. Masaya oturduk biz oturur oturmaz garson yanımıza geldi.

 

"Hoş geldiniz efendim ne alırdınız" dedi. Ulaş orta şekerli bir kahve söyledi. Ben ise sadece su istedim. Gelen garson sinir bozucu bir şekilde beni süzüp gitti.

 

Daha fazla konunun uzamasını istemediğim için direk konuya girmeye çalıştım. Garson suyu ve kahveyi getirip gitti.

 

"Benimle neden buluşmak istedin Ulaş? Benimle konuşmak istediğin konu nedir?" Diye sordum.

 

Ulaş'ın bakışları direk beni buldu. "İyiyim sağ ol" dediğinde sabredecek gücüm kalmamıştı. Bir an önce bu konunun kapanmasını istiyordum. "Kurusa bakma sormayı unuttum bu önemli konunun ne olduğunu düşünürken" diye cevapladım.

 

"Önemli değil. Madem öğrenmeyi bu kadar çok istiyorsun ilk önce soruma cevap vermelisin" dedi Ulaş. Önemli değil se niye sorun yaratıyorsun ! "Tabii sor" dedim.

 

"Mezuniyette dans ettiğin o herif gerçekten sevgilin miydi?" Diye sordu. Selin Ulaş konusunda haklıymış. Bu kız şerefsiz den anlıyor. "Bunun ne önemi var" dedim, soğuk bir tavırla. Bakışları daha da koyulaştı.

 

"Sana karşı olan duygularımı daha rahat ifade etmem için önemli Gamze!" Dedi ve elleri masanın üzerinde olan ellerimi tuttu. Ellerimi ellerinden kurtarmaya çalıştım ama bırakmadı.

 

"Ne duygusu Ulaş sen benim arkadaşımsın" dedim sinirle. Ulaş tam konuşacakken tanıdık bir ses kalbimin ritmini değiştirmeye yetmişti.

 

"Sevgilimin ellerini tutabilecek kadar yürekli olduğunu düşünmemiştim." Dedi. Arel'in adımları sert ama bir o kadar da sakindi. Masanın yanına geldiğinde sinirli olduğunu yeni fark etmiştim. Kelimelere bastırarak konuşmaya devam etti.

 

"Sevgilimin ellerinden çek ellerini yoksa o ellerini kırıp münasip bir yerine tıkarım." Dedi. Tabii ki bozuntuya vermeyecektim. "Arel?" Dedim. Sonra hızla ellerinden ellerimi çekip ayağa kalktım. "Senin burada ne işin var?" Dedim.

 

Bunu ciddi ciddi sormuştum. Ne işi vardı burada?!

 

Arel soğuk bakışlarıyla gözlerime baktı. Oyarım ben bunun o ela içine düşmek istediğim gözlerini. Ay ne diyorum ben kendine gel Gamze! "Sevgilimin bir başkası ile buluştuğu haberini aldım" dedi ve devam etti. "Bana haber vermeden buluştuğun şahsiyeti görmek istedim" dedi.

 

Haber vermeden mi? Ben kimi aradım lan telefonumu açmadın!!

 

Aynı tavırla bende ona cevap verdim. "Eğer sevgilim telefonuna bakmayı akıl etseydi aradığımı görürdü" dedim. Arel'in bakışları yumuşamaya başlamıştı. Ulaş'a dönüp "Sakın bir daha sevgilimi arama yoksa daha farklı konuşuruz" deyip. Beni kolumdan çekip dışarı çıkarttı.

 

Kolumu elinden kurtardım. "Sen ne yapmaya çalışıyorsun?" Diye bağırdım. Etrafı kontrol edip, elimi tuttuğu gibi arabasına doğru hızla yürüttü. Tabii ya bu o araba! Sabah gördüğüm. "Bunu sonra konuşalım cadı" deyip göz kırptı.

 

Koca dev ne olacak! Demek beni hatırlamıştı. Ayrıca aramızdaki boy farkını şimdi fark etmem normal miydi?

 

Arabanın kapısını açıp oturdum. Arel'de sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. "Nereye gidiyoruz" diye bir soru yönelttim. Kısa bir bana bakıp tekrar yola döndü. "Sevgilim nereye gitmek ister" diye sordu. "Yanlızken bana sevgilim deme" dedim. Yutkunduğunu görebiliyordum "Neden?" Dedi. "Sevgilim değil misin?" Sırıtarak yüzüne baktım. "Sevgilin miyim?" Dedim.

 

"Nereye gidiyoruz sen karar ver." Dedi sorumu yanıtsız bırakarak. "Beni Selin'e bırakır mısın?" Dedim. Yüzüme bile bakmadan sadece başını aşağı yukarı sallamakla yetindi. Sinir Loading...

 

Sıkıcı ve uzun bir yolun ardından şükür ki eve gelebilmiştik. İstanbul trafiğinin yoğunluğu kusmama neden olacaktı. Beni bıraktığı için Arel'e teşekkür edip, evin zilini çaldım. Ben içeri girene kadar kapıda beklemişti.

 

Selin benim geleceğimi bildiği için güzel bir sofra hazırlamıştı. Kimin yengesi bee! "Ee noldu şimdi? " Diye sordu. Neyi sorduğunu anlamadığım için yüzüne mal mal bakarak "Ne noldu" dedim.

 

Gözlerini kısarak üzerimi süzdü "Ay kızım sen Ulaş ile buluşmaya gitmedin mi ne alaka Arel" dedi.

"Bilmiyorum sordum ama haber almış birilerinden" dedim abime imada bulunarak. Selin'in gür kahkahası odayı doldurmuştu. "Gelecekteki kocam eniştesini seçmiş bile baksana size nasıl yol yapıyor" dedi.

 

"Aferin Sherlock nasıl anladın ya abim benimle konuşmuyor Selinciğim haberin olsun" dedim. Gülmeyi bırakıp ciddiyete bürünmüştü. Şükür. "Sebep!" Dedi. Dün gece olanları anlattım. Selin abimi boğma hayalleri kurmaya başlayınca konuyu değiştirmeye çalıştım ama başarısız oldum.

Selin hızla telefonuna uzanıp bir şeyler yazdı. Kime ne yazdığını sorunca telefonu arka cebine atıp beni geçiştirdi.

 

Bu gece Selin de kalmaya karar verdiğim için üzerime onun pijamaların'dan geçirdim. Beraber birkaç atıştırmalık hazırlayıp kenara koyduk Selin soğuk bir şeyler söylemek istedi. Siparişlerimiz gelene kadar bizde güzel bir dizi seçelim dedik. Bu gece bize uyku yoktu.

 

Çok geçmeden kapı çaldı. Selin hızla kapıya ilerledi. Kapıdan elinde poşetlerle içeri giren abim ve Arel'i görünce şaşırmadım desem yalan olurdu.

 

Dünden beri bana bir suçum olmamasına rağmen tirip atan abim'di. Şimdi sıra bendeydi intikam vakti. Geldiğini umursamayıp dizileri araştırmaya geri döndüm. Abim elindeki poşetleri Selin e verip karşımdaki tekli koltuğa oturdu. Arel de onu takip edip yanında ki üçlü koltuğa oturdu.

 

Abim burada olduğunu belli etmek için boğazını temizler bir ses çıkardı. Yüzüne bile bakmadım. Selin elindeki poşetleri mutfağa bırakıp tekrar geldiğin de bir dizi bulmuştum ama izlemeyecektik. Selin ne yaptığımı anladığı için dudaklarını oynatarak 'aferin benim kızıma' dedi. Tabi ben durur muyum? Hayır!

 

"Selin benim uykum var yatalım mı başka sefere izleriz."dedim abime hiç bakmadan. Abimin sinirli bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ama takmadım.

"Gamze" dedi abim. Sadece gözlerinin içine boş boş bakıyordum. "Biraz konuşalım mı?" Dedi.

 

Sanki konuşmayı biliyor ya anca azar çek zaten. Ben bunu niye içimden söyledim vur kız dışarıya! İç sesimin verdiği gazla abime "abi sanki konuşmayı biliyorsun ya dinlemeden azar yemeyecegim ne malûm" dedim.

 

Abim o sırada sabır çekmekle meşguldü. Benim sayemde;) "Tamam kızım işte özür dilerim" dedi bağırarak. Telefonum titremesiyle abime belli etmeden telefonuma baktım.

 

Arel: Artık affet şunu benim anamı ağlatıyor

 

Mesajı görür görmez gülmemek için kendimle o kadar çok savaştım ki gözlerim dolmaya başlamıştı. Hep böyle oluyordu ya duygularımı saklamaya çalışıp kendimi zorlayınca hep gözlerim yaşarırdı.

 

Oflayıp ayağa kalktım. "Kalk" dedim emir verir bir tonda. Abimin gülüşü ortaya çıkmıştı. Ayağa kalkıp bana sarıldı bende kollarımı beline doladım. Her zaman sarıldığında yaptığı gibi saçlarımın üzerine öpücükler bıraktı. "Bana bak" dedim kollarımı belinden çekip, "bir daha yargısız infaza baş vurursan seni boğarım"dedim.

 

Abim teslim olmuşcasına ellerini havaya kaldırdı. "Yok vallahi bir daha yapmam hem ben kardeşimi özlüyorum sarılamayınca" dedi tekrar beni sararken. Selin atıştırmalıkları getirdi. Abim benden ayrılıp elindekileri aldı.

Açtığım diziyi kapatıp güzel bir film bulduk. Hep beraber oturup filmi izlemeye başladık.

 

Filmin yarısında telefonuma bir mesaj gelmişti. Arel'in yanın'da oturduğum için o da telefonumdaki mesajı görüyordu. Mesajda okuduklarım nefesimi kesmeye yetmişti...

 

1200 kelime ✨

 

Sizce gelen mesajda ne yazıyor olabilir?

 

Bakalım bundan sonra ne gibi zorluklarla uğraşacak Gamzemiz

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum güzellerimm🤭☺️

 

 

Loading...
0%