@sbeyza97
|
Saye’nin öfkesinden deliye döndüğü anlardan saatler geçmişti. Canı oldukça yanmıştı. Eğer o kızların yanında kalsaydı biliyordu ki kendini açığa çıkaracak ve planlarını berbat edecekti. O yüzden uzaklaşmayı seçmişti. Saatlerdir uçurumun kenarında oturmuş dalgaların şiddetli dansını seyretmişti. Bu dalgaların dans etmesi gibi o da o canavarlarla dans edebilmeyi hayal etmiş ve bundan oldukça zevk almıştı. O kızlar mutlaka kardeşinin hakkında konuştuklarının cezasını çekmelilerdi. Öyle bir şey yapmalıydı ki bir daha kardeşinin adını anarken bin kere düşünmelilerdi. Saye tüm o düşüncelerin ardından aklına gelen bir planı uygulamak için o akşam harekete geçmişti. Aren’in onu durdurma çabalarına rağmen aklına gelen bir planı o akşam uygulamıştı. O plan ne miydi? Saye o akşam Aren’e bir planı olduğunu anlatıp mesaj atmıştı ve attığı konuma Atay hocanın korsan taksisini de alarak gelmesini istemişti. Kendisi ise Gaye olma yolundaydı. Önce kendi evine gidip Gaye gibi olmak için aldığı peruğunu takmış, Gaye’nin göz rengindeki lenslerini takmış ve yüz hatlarını tamamen ortaya çıkaracak makyajı silmişti. Gözlerini dikip aynaya baktığında artık karşısında Saye değil, Gaye vardı ve Gaye onlar için geri dönmüştü. Saçını topuz yaptı ve şapkasını geçirip saçlarını sakladı. Son olarak gözlüğünü de takarak evden çıkmıştı. Gittiği konum ise o kızları en son bıraktığı bardı. Onların orada olup olmadığını öğrenmek için yoklamış, orada olduklarını öğrendiğinde ise planını uygulamaya başlamıştı. Onlara bir ölünün arkasından gülmek ne demek gösterecekti. Barın oraya geldiğinde tam barın kapısına bakan köşe bir yere gizlenip onları beklemişti. Plan şuydu: Ceyda ve Dilara sarhoş oldukları için taksiye bineceklerdi ama o taksi Aren’in taksisi olacaktı. Sonrasında ise iş Saye’ye kalıyordu. Dilara ve Ceyda’nın bardan çıktığını görünce Saye de arabasıyla onları takip etmeye başlamıştı. Aren önde o ise arkalarından yol almıştı. Sonunda Aren sokağın bir köşesinde Dilara’yı indirince Saye ters istikamete gidip Dilara’nın karşısına çıkmaya karar verdi. Saye ise şapkasını ve gözlüğünü çıkararak Dilara’nın karşısına çıkmaya hazırlandı. Yemini karşısında görmek onu heyecanlandırsa da sakin ve gerçekçi olmaya çalışmıştı. Hatırladığı kadarıyla Dilara tek yaşıyor ailesi biraz daha uzakta kalıyordu. Saye ona yürürken bu akşamdan sonra hiçbir akşam huzurla uyuyamaman dileğiyle diyerek harekete geçmişti. Tam yanından geçerken Dilara’nin ayağı burkuldu ve düşerken Saye onu tutmuştu. “Ah teşekkür ed..” derken kafasını kaldırıp yüzüne bakınca beklenen çığlık gelmiş, Dilara bembeyaz olmuştu. “S..Sen…” demişti kekeleyerek. Saye gülümseyerek “Ne olmuş bana?” diye sorunca afallamış korkarak geri kaçmıştı. “Sen… Sen ama… Ölmüştün.” “Bilmem öyle mi ki? O zaman sen düşerken seni nasıl tuttum?” demişti Saye. Onu ikilemde bırakmak, korkutmak istemişti, başarılı da olmuştu. Gerçek hayatta saygısını göstermedikleri kardeşinin ölüsüne saygıları olmalıydı. Saye, Dilara’nın sokakta bıraktığı çığlıklarla oradan ayrılmış aynısını Ceyda’ya yapmak için Aren’in ona attığı konuma gitmişti. Ceyda ise bu duruma evinin penceresinden bakarken yakalanmıştı. O da en az Dilara kadar korkmuştu çünkü hemen WhatsApp gruplarına neler olduğuyla ilgili ağlamaklı bir ses kaydı atmıştı. Şimdi ise geriye tek bir kişi kalmıştı. O kişi ise Aleyna’ydı. Artık sıra ondaydı. Bu gece onun da canı yanacak, korkudan tir tir titreyecekti. Aleyna ile gittikçe daha samimi olmayı başarmıştı Saye. Her ne kadar ondan midesi bulansa da intikamı için düşmanına yakın olmalıydı. O da bu akşam Seçkin Özenlerin evine girerek bunu yapacaktı. Saye sabah okul için hazırlanırken Aren daha fazla dayanamayarak: “Sen gerçekten delirdin.” Dedi. Saye ise mutluluğunun engellendiğini görünce oldukça sinirlendi. Çünkü özellikle Aleyna’ya yapacakları için oldukça hevesliydi. “Aren her yaptığımı sorgulamak için mi buradasın?” “Sorgulamıyorum Saye hatta sorgulamadan yapıyorum ama bu onayladığım anlamına gelmiyor.” “Neyi onaylıyorsun ki? Başından beri onaylamıyorsun ama farkında değilsin galiba onlar benim kardeşimin ölümüne sebep oldular.” Aren gözlerini çevirerek yere bakıyordu. “Kendini tehlikeye atıyorsun.” Dedi sessizce. O eve gitmesini istemiyordu. Ama en başından beri plan buydu. Sadece o eve değil o aileye yakın olmalıydı. “Hiç sevdiğin insan biri tarafından öldürülüp sonra öldüren kişi serbest kaldı mı?” dedi onun gözlerinin içine bakarak Saye. “Ben ölümü göze alarak bunu yapıyorum Aren. Çünkü biliyorum ki ben bir şeyler yapmazsam onlara hiçbir şey olmayacak.” Sonra durup bir süre bekleyip “Ulan benim kardeşimin ölümüne gözümün içine bakarak güldüler lan. Güldüler güldüü.” Diye bağırdı. “Bu ne kadar acımasızca farkında mısın?” “İçimde öyle bir ateş var ki istersen beni toptan denize at ya da istersen bütün okyanusları getir yine de sönmez. O ateş onları her gördüğümde daha da büyüyor, benzin dökülmüş gibi harlanıyor ve sana yemin ederim o ateş ancak onların canı da en az benim kadar yandığında sönecek. İşte o zaman ben kendi ellerimle onu söndüreceğim. Ama onun dışında başka hiçbir şey onu söndüremeyecek.” Saye’nin gözleri deli gibi bakıyordu. “Ve sana yemin ederim gerekirse kendimi de onları da canlı canlı yakarım.” Onun gözündeki hırs, öfke, kin ve başka ne varsa Aren’i gerçekten korkutuyordu. Saye’yi gördüğünde delirmiş birinden başka bir şey görmüyordu. İntikam için yanıp tutuşan biri vardı karşısında. Onu bu hale getiren şey çok sevdiği birinin haksız ölümü müydü? Bir insan gerçekten de bu kadar değişebilir miydi yoksa içinde hep bu vardı da Gaye’nin ölümü mü onu tetiklemişti? Gerçi insanlar canavarlaşmaya her zaman oldukça yakındılar. Sonuçta insan vahşi bir varlıktı. Peki bir insanı insanlıktan çıkaran şey diğer insanlar mıydı? “Ben asla senin gibi yapmazdım. Ben ne olursa olsun onları öldürmek değil direkt adalete teslim etmeyi seçerdim.” Dedi Aren kafasını sallayarak. Saye incinmişti çünkü Aren gerçekten onu hiç anlamıyordu. Onu anlamayan biri bu planda yanında da olamazdı. Hayal kırıklığıyla yerinden kalkan Saye ona bakarak “Bu dediğini asla unutma.” Dedi yüzünü onun yüzüne yaklaştırarak. “Umarım sevdiğin birini elinden almazlar ve umarım sen kendi adaletini sağlamak zorunda kalmazsın!”
******* Dilara ve Ceyda o günden sonra içkiyi ağızlarına sürmemiş ve Gaye’nin adını ağızlarına almamışlardı. Ama Aleyna tam tersi inadına her gün Gaye’den bahsediyor ve yüreği varsa benim de karşıma çıksın diyordu. Saye onun oldukça kaşındığını düşündü ve ona istediğini vermenin zamanı olduğunu artık anlamıştı. Bu akşam o akşamdı. Dilara ve Ceyda o günden sonra sürekli kötü rüyalar gördükleri için sabahları erken kalkamıyor, okula gelmiyorlardı. Yani o gece psikolojilerini oldukça alt üst etmişti. Bu gece ise Aleyna’nın sırasıydı. Saye son dersten çıkarken telefonunu çıkarıp onlarla olan grubuna: “Neredesiniz?” diye mesaj attı. Bir süre mesaj gelmedi. Sonra Ceyda: “Bu akşam da hiç uyumadım dışarıya çıkacak halim yok. Bana gelin.” Diye mesaj attı. “Abartıyorsunuz artık.” yazmıştı Aleyna. Kızgın yüz emojisi koyarak. Arkadaşlarıyla böyle bir şeyden korktukları için oldukça dalga geçmiş ve Gaye’yi küçümsemişti. “Bende hiç iyi değilim. Ceyda’ya geçiyorum.” Yazdı Dilara da. Aleyna’da oraya gittiğini belirtince Saye okuldan çıkıp dışarıda duran arabasına bindi. Ceyda’nın evine gitmek iyi olacaktı onun odasının ne tarafta olduğunu öğrenmek istiyordu. Kaç güvenlikleri vardı, babası ve annesinin ne iş yaptığını ne zaman evde olduklarını… Hepsini öğrenmeliydi. Hızla arabasına binip yola çıktı. Onların günlerdir uyuyamaması Saye’yi oldukça keyiflendiriyordu. Aleyna’da uyumamalıydı. Hatta bir daha Gaye’nin adını bile ağzına almamalıydı. Ona Dilara ve Ceyda’ya yaptıklarından daha fazlasını yapacaktı. Bu arada o günden sonra Arenle araları baya açılmıştı ve konuşmuyordular. Saye ona oldukça sinirliydi. İlay ise Saye’den daha heyecanlıydı. Özellikle Aleyna için hazırladığı plan da Aleyna’nın yüz ifadesini canlı canlı izlemeyi çok istediğini söyleyip uzaktan izlemek için ısrar etmişti. Ancak tüm ısrarlarına rağmen Saye kabul etmemişti. Ceyda’nın attığı konuma yaklaşmıştı. Buraya daha önce geldiğini kesinlikle belli etmemeliydi. Bunun için arabada biraz hazırlık yaptı. Endişeli gözükmeye çalışarak konuşmaya çalıştı. Bir süre arabanın içinde provalar yaparken evin önüne geldiğini fark etti. Geçen geldiğinde Ceyda’nın evinin görüntüsünü inceleyecek vakti bile olmamıştı çünkü sadece Ceyda’ya- onun yüz ifadesine- odaklanmıştı. “Ben geldim.” Yazmıştı gruba. Evi dışarıdan incelediğinde 3 katlı bembeyaz bir bina olduğunu görmüştü. Pencerelerin kenarları siyahtı. 3. katta bir teras mevcuttu. Geçen gece terası hiç fark etmediğine dikkat etti. O evi incelerken bir araba sesi duydu. Gelen Aleyna’ydı. Saye onu görünce arabadan indi. Aleyna da arabasından inerek saçma sapan bir yüz ifadesiyle: “Naber? Hemen de gelmişsin.” Dedi. Saye anlamsız anlamsız baktı ona. Hemen de gelmişsin de ne demekti? Zaten kendisi çağırmıştı. Acayip dengesiz bir insandı. “Kızları merak ettim.” Dedi Saye dümdüz bir sesle. “Bir sorun mu var Aleyna?” “Yok canım ne sorunu. Tatlı kız.” Dedi yanağını sıkarak. Bu kızın gerçekten psikolojik problemleri vardı. Beraber içeri girdiler. Bahçenin giriş kapısından evin kapısına kadar taşlık bir yol vardı. Sağ tarafta ise kocaman bir havuz göze çarpıyordu. Saye etrafına bakarken Aleyna onu inceliyordu. “Senin evin bu kadar büyük mü?” dedi dalga geçer bir sesle. Madem Aleyna böyle konuşmak istiyordu o zaman kendisi bilirdi. Saye omuz silkerek “Büyük mü derken?” deyip bir kahkaha attı. “Ben burada lüks bir dairede kalıyorum biliyorsun sadece ailem burada değil. Ama ailemin evi bunun üç katı. Bu oldukça küçükmüş.” Dedi küçümseyen bakışlarla. Aleyna’nın verdiği cevaptan bozulacağını sanan Saye onun gülümseyerek elini omzuna atmasıyla şaşkına döndü. “Bunu sevdim.” Dedi. Sonra gülümseyerek “Seni de sevdim. Bana benziyorsun.” Dedi. Saye istemsiz de olsa gülümsedi. Tabii ki de ona benzeyecekti zaten amaç oydu. “Hadi girelim.” Dedi Saye’nin koluna girerek. İçeri girip 3. Kata çıktılar. Ceyda köşeye sıkışmış bacaklarını kafasına kadar çekmiş, iki büklüm olmuştu. Sayelerin geldiğini duyunca kafasını kaldırıp halsiz halsiz “Hoşgeldiniz.” Dedi. Saye onu saçları dağılmış ve gözlerinin uykusuzluktan mosmor olduğunu görünce kendini gülmeden zor tutmuştu. Terasta bulunan L koltukta çaresizce oturuyordu. Saye içinden “Bu iyi günleriniz. Daha çok kötü günler sizleri bekliyor.” Dedi. O sıra Dilara siyah güneş gözlükleriyle içeri girdi. “Ah kızlar hiç iyi değilim.” Diye sesi titreye titreye konuştu. Aleyna dayanamayarak “Ne oluyor size?” Diye bağırmaya başladı. Saye onların çırpınışlarını izliyor keyfinden gerim gerim geriniyordu. “Bana inanmıyorsun ama onu gördüm. O günden beri de her gece rüyalarıma giriyor.” Dedi Ceyda. Bu arada Dilara de gözlüklerini çıkarmış mosmor gözaltlarıyla Ceyda’ya bakıyordu. “Bende bende.” Diye atladı hemen. “Kaç gündür kimden bahsediyorsunuz kızlar?” dedi Saye. “O işte.” Dedi Ceyda. İşte böyle bundan sonra kardeşinin adını anarken bile dikkatli olacaklardı. Bundan sonra onun arkasından konuşsunlar bakalım neler oluyordu? “Gaye.” Dedi Dilara sessizce. “Aaa bu geçen bahsettiğiniz kız.” Dedi Saye tüm şaşkınlık içeren yüz ifadesiyle. “E..Evet. Keşke ondan bahsetmeseydik. Ölülere saygımızı korumalıydık.” Dedi Dilara korku dolu sesiyle. “Bir dakika bir dakika yani siz Gaye’yi gördünüz öyle mi?” diye sordu o gülmeye başlayınca Saye de arabada fazlasıyla yaptığı provasıyla Aleyna’ya katılarak “Hani şu ölmüş olan kızı mı? Saçmalamayın.” Diye gülüyordu. Aleyna bir an durup “Kızlar siz o gece çok sarhoştunuz herhalde. Bence hayal gördünüz.” “Sen görmedin mi yani?” “Hahhaha benim karşıma çıkmaya cesaret edebilir mi?” dedi Aleyna ukalâ ukalâ. Saye kafasını sallayarak içinden “Bu akşam nasıl karşına çıkacak gör bakalım.” Diyordu. Dilara ve Ceyda birbirine anlamsız anlamsız bakıyordular. “Bir daha o kadar içmeyeceğim.” Dedi Dilara. “Doğru belki de gerçekten çok içtiğimizdendir.” “Bir de bir daha ondan bahsetmek istemiyorum.” Dedi Dilara irkilip etrafına bakınarak. Aleyna gülerek “Gerçekten korkuyor musunuz? Öyle bir şey varsa bana da gelsin. Hadiii neredesin gel.” Diye bağırmaya başladı. Sonra Saye sessizce Aleyna’ya yaklaşarak “Aleyna dikkat et öyle bir şey varsa onu kızdırmamalısın.” Aleyna ürkmüş gözükse de pek bir şey demeyerek sadece sırıttı. “O kız Sungur’un nişanlısıymış Sungur onun ölümünden oldukça etkilenmiş olmalı.” Dedi Saye onların ağzından laf almaya çalışarak. “Yooo hiç etkilenmedi hatta yokluğuna sevindi bile.” Dedi Aleyna omuz silkerek. Dilara araya girip “Nasıl etkilenmedi Aleyna? Sungur bir ara terapiye bile gidecekti.” “Neyse ne.” “Sen üzülmedin mi Aleyna? Dilara’nin Instagram’ındaki fotoğraflarda dördünüzün fotoğraflarını görmüştüm samimi gibiydiniz.” “Üzülmedim. Ben ona kardeşim için katlanıyordum. Eziğin tekiydi zaten.” “Bence de öyle gözüküyor.” Dedi Saye birden. Tüm yüzler ona çevrilmişti. “Sungur’a daha havalı kızlar gidermiş. Sungur’un kız zevki biraz nasıl desem basit.” Dedi Saye aynı Aleyna gibi konuşmaya çalışarak. İçinden bunları söylediği için kardeşinden özür diliyordu ancak Aleyna’nın gözüne girmeliydi ve asla şüphe çekmemeliydi. Aleyna’nın kahkahası adeta odanın içinde yankılanmıştı. “Değil mi? İşte bu ya. Bende bir ara çok güzel olduğunu düşüneceksin sandım.” “Anca basit zevki olanlar öyle bir kızı güzel bulur.” Dedi elindeki yumruğu sıkıp kendini gülümsemek için zorlayarak. “Bu gece bana geliyorsunuz değil mi? Pijama partisi, dans, içki falan…” dedi etrafında gülerek. “Ben geliyorummm.” Dedi Saye hevesle. Gerçekten de hevesliydi, günlerdir bu günü bekliyordu. Dilara ve Ceyda araya girerek “Biz gelemeyeceğiz.” Dediler. “Offf siz bilirsiniz biz yeni kankimle içeriz.” Dedi elini Saye’nin koluna koyarak. Saye onun kolunu ittirmemek için kendini zor tutarak gülümsedi. “Saye o zaman beraber gidelim. Ama önce dergiye uğramamız gerek.” Dedi Aleyna. “Olur.” “Sizde dikkat edin ha. Gaye tekrar gelmesin. Ha bir de görürseniz selam söyleyin. Ona yaptıklarımı oldukça özlüyorum.” Saye de ona eşlik ederek gülmüştü ama gülmesinin ardında yatan neden bu akşam Aleyna’ya yaşatacaklarıydı. Keyifle akşam olmasını bekliyor o an için sabırsızlanıyordu. ****** Aleyna’nın büyük bir binanın önünde durduğunu görünce Saye’de durdu. İşte gelmişlerdi. “Özenler” isminde büyük bir binanın önündeydiler. Gerçekten de kocaman bir binaydı. Aleyna arabasından inerek yanına geldi. “Nasıl? Baya büyük he?” Yine o omuzlarını kabartarak bir şeylerden övünüyordu. Bu kızın kendiyle alakalı güzelliği hariç övünebileceği hiçbir şeyi yoktu. “Çok büyük ve güzel.” Dedi Saye onu onaylayarak. “Değil mi? İşte bu koca holding ilerde bana ait olacak. Kendini kanıtlarsan ileride burada tasarım bölümünde çalışmana izin verebilirim.” Saye alay edercesine gülümseyerek kafasını salladı. Aleyna bir kaşını kaldırıp ona bakınca “Bu benim için harika bir şey.” Diye toparlamaya çalıştı. “Hadi girelim.” İçerisi gerçekten oldukça büyüktü. Kocaman tavanı vardı. Tam ortasında ise güvenlik duruyordu. Saye güvenlik yazısı olmasa da o adamın güvenlik olduğunu anlardı çünkü o kadar kalıplıydı ki Saye yanında küçücük kalıyordu. Özenlerin asıl işleri tasarım ve dergi olsa da birçok alanda bulunduklarını Saye biliyordu. Özel okullar, barlar ve oteller gibi birçok işletmeninde sahibiydiler. Ve çoğu bu binadan yönetiliyordu. “Hoş geldiniz Aleyna Hanım.” “Hoş bulduk yanımdaki arkadaşım.” Dedi Aleyna onun yüzüne bile bakmayarak. “Tamam efendim.” Dedi adam ve sağ tarafı işaret edip “Bugün çekim orada gerçekleşecek.” Diye devam etti. Saye adamın işaret ettiği tarafa bakınca süslenmiş, ışıl ışıl bir mağazaya benzer bir konsept olduğunu görüp sahne düzenlemesine hayran oldu. Aleyna yürürken Saye arkasından ilerliyordu. Aleyna’nın yanına birkaç kişi gelmiş ona bir şeylerin açıklamasını yapıyorlardı. Aleyna birden bağırıp “Ne demek bekleyeceğiz ya? Ben bile buradayım amatör bir kız için çekimi mi erteleyeceğiz?” demişti. Saye arkada kalıp onun bağrışlarını izlerken arkasından kalın bir erkek sesi duydu. “Galiba Aleyna hanımın yardımcısı amatör model gelmemiş.” Kafasını döndürdüğünde alnı Sungur’un çenesine çarpmıştı. Sungur gülümseyerek “Ah pardon.” Diyerek bir adım geri çekildi. Onun gülmeye hakkı bile yoktu. Onun yüzünden kardeşi ölmüştü. Sungur yanından ayrılarak Aleyna’ya doğru giderken Saye’de onun arkasından gidiyordu. “Seni ortalığı ayağa kaldıracak kadar sinirlendiren ne?” diye sordu makyaj masasına oturan Aleyna’ya. “Sana şu modelleri düzgün seç diyorum. Yine gelmemiş amatör modelin. Ben beklemek zorunda mıyım onu?” “Sadece yarım saat gecikecekmiş Aleyna abartmıyor musun?” “Gecikmeseymiş. Ben geciktim mi? Önemseyen insan gecikmez.” Sungur gözlerini devirerek Saye’ye dik dik bakıyordu. “Gelecek olan modelle çalışmayacak mısın yani?” “Çalışmayacağım.” Diye cırlamıştı Aleyna. Sungur onun yanından uzaklaşıp Saye’nin yanına yaklaştı. Sinirleri bozulmuş gibi duruyordu. Eskiden biraz daha uzun kullandığı saçlarını artık kısa kullanıyordu. Ellerini saçlarının içinden geçirerek Saye’ye baktı ve sonra sanki bir şeyleri onaylar gibi kafasını sallamaya başladı. Saye onun hareketlerine pek takılmayıp etrafa çemkiren Aleyna’nın yanına gidecekti ki… Sungur onun kolunda tutarak: “Sana bir iş teklifi edebilir miyim?” diye sordu. Saye kolunu kurtarıp: “Ne işi, nasıl? Anlamadım.” Dedi. Kaşlarını çatmış, Sungur’un ona bu kadar yaklaşmasından hoşlanmamıştı. “Bugünlük Aleyna’ya yardımcı model olur musun?” Saye hiçbir şey demeden gözlerini kocaman açıp Sungur’a bakakalmıştı. Saye’nin bir şey demesine müsaade etmeden Sungur, Aleyna’nın yanına giderek: “Ben sana başka bir model buldum kardeşim.” Demişti. “Canını sıkma.” “Kim?” diye sordu Aleyna. Sungur, Saye’yi kafasıyla işaret etti. Aleyna’nın dudağının sağ tarafı kıvrılmıştı. Gülümsüyor gibi gözüküyordu ancak daha çok aşağılıyor gibi gözüküyordu. “Sanki o mu model olacak?” Diye üstten üstten bakıyordu. “Size yardımcı olacaksa kabul edebilirim bir seferlik.” Dedi Saye gülümseyerek. Aleyna gözlerini çevirerek “Hiç yoktan iyidir.” Dedi. Aleyna’nın makyajınızı bitiren makyöz Saye’nin yanına gelerek: “Oldukça güzelsin sadece ufak birkaç dokunuşu yeterli olacaktır.” Diyerek onu koltuğa oturttu. Gözlerine biraz far ve yüzüne biraz pudra sürdükten sonra onu kaldırdı. “Yalnız saçlarınızı biraz yapmak zorundayım.” “Tabi lütfen.” Dedi Saye. Aleyna sakinlemişe benziyordu. Elindeki son model telefonuyla selfieler çekiliyor, çalışanlara emirler yağdırıyordu. Saye saçları yapılırken birden bir tokat sesi duyarak Aleyna’nın olduğu yere baktı. Çalışan kız taşıdığı tepsiyle yerdeydi. “Sana kaç kere dedim istediğim kahveyi düzgün yapmazsan kovulursun diye. Kaç keree.” Diye bağırıyordu Aleyna. Saye tam kalkacakken Sungur yanında biterek onu kolundan tutup kafasını salladı. Aleyna tepsiye bir tekme atarak “Yenisini yap derhal! Eğer istediğim gibi olmasın yemin ederim seni kovarım. Babamdan maaş alıyorsun ama istediğim kahveyi bile getiremiyorsun.” Diye bağırmıştı kıza. Saye onlara bakmaya katlanamayıp gözlerini kapadı. Saçlarını yapan siyah kıvırcık saçlı kadın Saye’nin rahatsız olduğunu anlamış olacak ki “Aleyna Hanım çekimden önce baya stresli olur.” Dedi. “Anladım. Bence haklı yani istediği bir kahve ne kadar zor olabilir ki?” demişti. Sungur onun dediğini duyup şaşkın yüz ifadesiyle ona bakarak “Aleyna’yı mı haklı buluyorsun?” “Evet. Sonuçta yıllardır burada çekime geliyorsa kız içtiği kahveyi onun istediği gibi yapabilmeli.” Sungur kafasını şaşırarak salladı. “Neden şaşırdın anlamadım?” “Ne bileyim kalkmaya çalıştığında kıza yardım edeceksin sandım.” Saye gülerek omuz silkti. “Olur mu canım ben Aleyna’ya yardım edecektim. Çok sinirlenmiş gözüküyordu.” Sungur hayal kırıklığıyla kafasını yere eğmişti. “Aleyna kendine layık bir arkadaş bulmuş sonunda.” Diyerek Saye’ye üstten üstten bakarak yanlarında geçip gitti. Saye zafer edasıyla gülümseyerek Aleyna’ya bakıyordu. Kendisinin Aleyna gibi olduğunu kanıtlamalı ve Aleyna’nın etrafındaki kimse ondan şüphelenmemeliydi. İşleri bittiğinde kalkıp çekim için koltuğa geçtiler. Uzun bir çekim olmuştu ama Saye çabuk ayak uydurmuştu. Sungur da bu arada yanlarına gelmiş fotoğrafçının çektiği fotoğraflara bakarak onaylayan sesler çıkartıyordu. “Harika, Mükemmel.” Diyerek onları teşvik ediyordu. Yanlarına giderek bir ara “İkinizin uyumu harika.” Dedi onları tebrik ederek. Çekim artık bitmişti ama onlarda bitmişti. Özellikle Saye ayaklarındaki topuklulardan dolayı çok rahatsız olmuş, ayakları su toplamıştı. “Sayende iyi bir iş çıkardık Saye. Teşekkürler.” Dedi Sungur ona tam giyinme odasına gidecekken. “Benim için bir zevkti.” Dedi Saye gülümseyerek ve odaya girdi. Odaya girdiğinde Aleyna ona “Sungur neden bana ikizimi bulduğumu söyledi?” diye sordu. Saye’de ona Sungur’a verdiği cevabı anlatınca Aleyna oldukça keyiflendi. “Bugün harika geçti. Dergi benim güzelliğimi konuşacak.” Dedi Aleyna sonra Saye’ye dönerek “Sende fena değildin ilk çekimine göre oldukça iyiydin.” Dedi. “Evet teşekkürler amacım sadece yardımcı olmaktı. Yani bir seferlik bir şeydi.” Dedi Saye. Aleyna bunu duyunca oldukça rahatlamıştı. Saye, Aleyna’nın kendisiyle çalışmaktan hoşlanmadığını biliyordu. Çünkü Saye varken bütün ilgi Saye’ye kaymıştı. Bu da onu oldukça rahatsız etmişti. Ama Aleyna’nın bilmediği bir şey vardı. O da hiçbir şeyin tesadüfi gerçekleşmediğiydi. O modelin geç kalması, Saye’nin buraya gelmesi. Hiçbir şey tesadüfi değildi. Saye’nin amacı Aleyna’yı yerinden etmekti. |
0% |