Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@screetin

Üşüyordum. Okul açılalı iki hafta olmuştu ve ben hasta olmuştum. Ateşim vardı ama evde ne ilaç vardı ne de bana bakacak biri, her hastalığımı tek başıma ilaçsız atlatmıştım bünyem artık alışmıştı.

Saat sabah dokuzdu okul başlayalı iki saat olmuştu ve benim yataktan kalkacak gücüm yoktu. devamsızlık yapamazdım yıl sonu zora girmek istemezdim. Kendimi zorlayıp yataktan çıktım. Üzerime okul kıyafetimi giyerken bile zorlanmıştım çünkü artık titriyordum üşümekten. Çantama kalemlik, bir tane defter ve kitaplarımı koymuştum ders programını bile bilmiyordum. Üzerime polar hırkamı alıp çıkmıştım. Yaz ayında polar hırka çok garip duruyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. Kafama kulaklığı koyduğumda müziği açıp yürümeye başlamıştım okul zaten evime yakındı.

 

❄︎

Sınıfa girdiğimde herkes bana bakmıştı klasikti artık. En arka sıraya geçtiğimde ceketi üzerime sarıp uyumuştum. Bir süre sonra sarsılarak uyandığım da yanımda ki kız ‘Öğlen teneffüsü yemek yemeyecek misin ?’’ demişti. Yıllardır öğle yemeği yemiyordum zaten param zar zor yetiyordu bire öğle yemeği bana temel ihtiyaç gibi değil masraf gibi geliyordu.

Kıza teşekkür edip uyumaya devam edecektim ama her yerimin uyuştuğunu fark ettim. Kafamı hafif kaldırıp saate baktığımda teneffüsün bitmesine on beş dakika kaldığını gördüm. Artık üşümüyordum ateşim düşmüş olmalıydı. Dışarı çıktım ve etrafa baktım herkes yine aynıydı her lisede olan tipler bizim okulda da vardı. Çokta umurum da değildi mezun olunca hiçbirini görmeyecektim.

Okulumuzun bahçesi küçüktü bir tur iki dakikamı alıyordu. Merdivenlerden indiğim sırada tüm gözler üzerimdeymiş gibi bir hissiyata kapıldım o yüzden koşar adımlarla merdivenlerden inip arka tarafa geçtim. Burası her zaman gölge olurdu ya sigara içenler ya da sevgilisi olanlar buraya gelirdi bir de benim gibi yalnız kalanlar. Her zaman ki gibi merdiven basamaklarına oturacaktım ama yürürken başımın döndüğünü hissettim düz yürüyemiyordum aynı sarhoş gibiydim anlık ayağım boşluğa geldi ve dengemi kaybedip yere düştüm.

O an ağlamaya başladım ama canım acıdığı için ağlamıyordum. Yalnızlığıma ağlıyordum. Yere düştüğümde elini uzatan kimse yoktu karşımda, hepsini kaybetmiştim. Bana gerektiği zaman elini uzatacak ya da gerektiği zaman yol gösterecek kişileri kaybetmiştim.

Sessiz bir şekilde ağlıyordum yerde o sırada sırtımda bir el hissettim ‘’Birazdan zil çalacak. Canın çok yandı mı ?’’ Kafamı kaldırıp yukarı baktığımda sınıfa yeni gelen çocuğu gördüm. Dizlerimi kendime çekip ayağı kalktığım sırada canım yanmıştı ama çok belli etmedim. Ayağı kalktığım sırada adını bilmediğim çocuk yürümeme yardım etmişti.

Okula yeni gelmişti kim olduğumu neler yaşadığımı bilmiyordu. O yüzden bana şuan yardım ediyordu eğer bilseydi yanıma bile gelmezdi. Çocuğa teşekkür ettikten sonra yürümeye devam ettim. Sonra sırtımda bir el hissetim. ‘’ Merdiven çıkana yardım edeyim mi? kötü düştün dizin acıyordur kesin.’’

Doğru dizim acıyordu ama belli etmek istemiyordum.’’Teşekkür ederim ama kendim halledebilirim.’’ Zaten aynı sınıfa gidiyorduk ama yardıma ihtiyacım yoktu. Yavaş yavaş basamakları çıkmaya başlamıştım ama dizim gerçekten çok ağrıyordu.

Çocuk önüme geçsin diye bir süre bekledim ama geçmemişiti. Bu çocuk sorunlu muydu? Okulda yeni olduğu için benim yanımdaydı yoksa kimse benim yanıma gelmezdi ki. Lanetliydim ben herkese göre ama olanlarda benim suçum yoktu ki. Kulaktan dolma şeylere inanıyordu herkes kimse beni dinlememişti ki.

Sınıfta sırama oturup dersin geçmesini bekledim. Dersleri okulda dinlemiyordum zaten evde bolca zamanım vardı. En azından evde bir uğraşım oluyordu. Sıramın altında bir titreşim hissettiğimde telefonumu çıkardım hoca görmezdi zaten. Batu yazmıştı.

 

Baduu: Biliyorum derstesin ama büyük ihtimalle dersi dinlemeyip zaman geçirmeye çalışıyorsun. Sormak istiyorum sadece, iyi misin?

 

 

 

 

Stabilim. Her zamanki gibi.

Sen?

Baduu: Ne kadar iyi olabilirsem o kadar iyiyim. Sanırım bu hafta sonu Türkiye’ye geleceğim.

 

 

 

Tiklerin için mi?

Baduu: Evet hem seni de görmek istiyorum. Uzun zaman oldu kendi içine atıp kimseye anlatmadığını bir sır kutusu gibi gezdiğini tahmin etmek zor değil Yıldız.

 

 

 

Sır kutusu değilim gayet düz bir insanım.

 

 

 

Ve kimse benimle konuşmuyorken ben niye onlara bir şeyler anlatayım ki?

 

 

 

Anlatacak olsam. Anlatacak bir şeyim yok ki

Baduu: Bu konuyu bilmem kaçıncı konuşumuz artık saymayı bıraktım Yıldız ama sen bir adım atmadığın sürece kimse sana adım atmayacak. Çünkü kimse gerçekleri bilmiyor ve bunu değiştiremezsin.

 

 

 

Cuma okul çıkışı elime megafon alıp bağırarak gerçekleri anlatma fikri çık aklımdan

Baduu: Bana bile zar zor anlattığın gerçeği megafonla anlatmak mı? Bunun olmayacağını ikimizde biliyoruz.

 

 

 

Konu ne ara buraya geldi?

Baduu: Neyse sen derstesin şimdi Allah korusun telefonla yakalanırsın telefonundan da olma.

Baduu: İyi ki varsın Yıldız.

 

 

 

İyi ki varsın Batu.

 

Telefonumu tekrardan sıranın altına attığımda etrafa baktım. Yeni çocuk dikkatimi çekti. Acaba biliyor muydu Sahte gerçekleri? Okulda dolanan bir sürü farklı dedikodular vardı ve hiçbirinin uzaktan yakından gerçekle alakası yoktu. Herkes saçmalamıştı. Bende buna göz yummuştum ama o dönem farkında değildim ki. Başka sorunlarım vardı.

Kalemi elime alıp çevirmeye başladım ve derin bir nefes aldım. Kim ne demiş umurumda olmayacaktı çünkü abime söz vermiştim. Bu dedikodular yüzünden ağlamayacaktım. Abime sözüm vardı.

Loading...
0%