Berkin ve Revân'ın hikayesi.
"Güzel kadınlara şiir okunur" derince yutkundum. Tırnaklarımın avuç içlerine uyguladığı basınç ve acı gözlerimi yummama sebep oldu. Ama yummak daha da acı verdi. Gözlerime inen perde bana yapılanları hatırlattı. Çenemi kavramasıyla gözlerimi araladım. "Devam et" dedi merak eden emreder ses tonuyla. Sesim çatallaşmıştı. Nefesim titrekti. Karşısında bu kadar güçsüz olmak ona kurbân gitmek demekti. Her ne kadar yıkılmış gibi dursamda omuzlarımı kaldırıp "bana hep küfrettiler" dedim. Gözümden bir yaş düştü. Ama daha da yandığım bu ateşte onun da yanmasını istedim. Yine kıyamadım.. Beni anlamıyordu. İstemezdi de. "Anlıyor musun?" kaydıraktan kayan bir çocuğun 1 saniye yaşadığı bir atak vardır. Tıpkı şu anda gözlerinden geçen derin düşünceler gibi. Bir çocuktu o. Ama tüm dünyamı alt üst etmişti. Sanki gelen misafirmiş gibi yıkıp dökmüştü. Ama haddinden fazla bırakmıştı. Çenemi daha sıkı kavrayıp belime baskı uyguladı bacağıyla. İçimde ki yara tıslamama sebep olurken ağız kenarıyla güldü. "Asıl anladığım şey, milyonlarca duygu içerisinden beni ortaya bırakman. Beni babanın ölümüne seçmen. Ve siktir olup gittiğim halde hâlâ bir umut beklemen." Çenemi okşadı ve devam etti. "Ama küçüğüm umudu yine yırtık cebine koymuşsun." Revân'ım |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |