@sedbus
|
bir karar aldım. Bölüme 100 yorum gelmeden yeni bölüm atmayacağım hepinizden vote ve yorum bekliyorum ❤️ Keyifli okumalar 🧚🏻♀️ Sabah gözlerini açtığında yanında ki kadının saçları kendi yüzüne dağılmıştı. Dağınık uyuyordu Hüma. Yüzünde ki saçları elleriyle itip karısını sarsmadan kalktı Merdanoğlu. Saat henüz erkendi, üzerini değiştirip, karısının alnını öptükten sonra odadan çıkan adam, mutfağa girip kahve makinasına yöneldi. Sade kahvesini içerken bir yandan da telefonuna bakıyor gelen arama ve mesajların önemli olup olmadığını kontrol ediyordu. Kahvesi bitince evden çıktı. Emir ve Yasir ikilisi arabanın önünde ki yerini çoktan almıştı. Yanlarına yaklaşan adamla duruşlarını düzeltip dik duruşa geçtiler. "Günaydın beyler" Emir, Merdanoğlunun kapısını açarken konuştu. "Güneşin bundan haberi var mı abi?" Hepsi arabada ki yerlerini aldığında Emir kafasını arka tarafa çevirip Merdanoğluna baktı. "Yani abi affedersin ama karga daha kahvaltısını yapmadan biz niye kalktık?" Merdanoğlu elinde ki teşbihi bir tur daha çevirdi. "Erken kalkan yol alır aslanım, ondan bu saatte gidiyoruz" Merdanoğlu ve asla aşılmaması gereken çizgileri... Emir durumu kabullenmiş olacak ki önüne döndü. Merdanoğlu sessiz bir şekilde araba kullanan Yasire baktı. "Akşam işin var mı Yasir?" Abisinin kendisine bir emiri olacağını anlayan adamın planı varsa bile artık yoktu. "Yok abi" "Akşam bahçede yemek yiyelim o zaman" Yasir ağzını açacakken Emir konuştu "Çok iyi düşünmüşsün abi tabii ki yiyelim" Davet edilmese bile kendisini davet ettirmeyi bilirdi. Ee Emir Aksoy'la baş etmek kolay mıydı? "Senin davet edilmeden geleceğini bildiğimden Yasire söyledim zaten" Emir sanki söylenenler kendisine değilmiş gibi devam etti "Ben akşam gelirken rakı da alırım abi. Felekten bi gece olur" Merdanoğlu sabır çekip duruyordu. Sabah sabah sınanıyordu yine "Lan karım da olacak o masada hayvan herif! Ne rakısı" Emir son anda Hümayı hatırlayıp kırdığı pottan dolayı yüzünü ekşitti "Pardon abi unuttum bi an" Genç kız gözlerini açtığında yanında ki boşluğa baktı. Banyonun açık olan kapısı adamın orada da olmadığını gösteriyordu. Banyoda işlerini halledip üzerine kot pantolon- tişört ve dizlerine kadar gelen ceketini giydi. Başına rahat bir penye şal geçirip çıktı odadan. Kocası gelene kadar evin içinde kapalı dolaşıyordu. Çünkü her an ne olacağı belli olmuyor ve bahçeden on küsür adam duruyordu. Merdanoğlu geldiğinde ise evin içini görecek tarafta ki adamları başka yöne gönderiyordu. Mutfağa indiğinde kahvaltı masasını hazır gördü. Sevda teyze de radarına girdiğinde ona doğru yürüdü. "Günaydın sevda teyze. Selimi gördün mü?" Yaşlı kadın elinde ki son tabağı masaya bıraktı. "Günaydın güzel kızım, görmedim Yiğit oğlumu" Saat daha 08:00 sularıydı. Bu adam kaçta çıkmıştı ki? "kahvaltı hazır kızım" Sevda hanımın sesini duyunca masaya yöneldi. Geçen gece yaşananlar aklına gelince gülümsedi Kendisini güç bela attığı yatakta önce saçlarına bağladığı tokayı çıkarıp salık bıraktı. Başını yastığa koymadan kocası içeriye girdi. Önce banyoya gideceğini düşündüğü adam kendisine doğru geldi. Kadının üzerine eğilen Merdanoğlu önce karısının alnını öptü. "Hadi uyuyalım artık Selim" Merdanoğlu elinde ki telefonu kıza uzattı. Şaşkın olan kız bir telefona bir adama baktı "Bu ne Selim?" "Senin için, baktım karım gün içinde beni fazla merak ediyor ben de telefon aldım sana." Hüma yataktan fırlayıp adamın karşısına dikildi. "Çok mutlu oldum. Çok sıkılıyordum evde" Merdanoğlu boynuna sarılan kızın saçlarından öpüp konuştu. "Benim, Emirin, Yasirin ve Sevda hanımın numarası var. Başka kimsenin numarasını eklemeni istemiyorum" Genç kız çocuksu mutluluğuyla başını salladı. Tebessümle masanın üzerin de ki telefonunu aldı ilk mesajını kocasına dün atmış şimdi de ilk aramasını yapacaktı. Şapşal gülümsemesini silmeye çalıştı. "Üf ilk defa mı kullanıyorum telefon ya? Ne bu heyecan?" 'Tabii heyecan olacak Hüma daha önce hiç kocamızı aramadık ki?' Kocasının adını bulunca aramaya bastı. 1... 2.... 3... ancak üçüncü çalışta açmıştı adam "Neden ilk çalışta açmazsın ki Selim?" "Sitem etmeye mi aradın yavrum?" Konuyu değiştiren adam görmese de kız gözlerini devirmişti. "Sabah erkenden çıkmışsın. Neredesin?" Hüma Merdanoğlu kanı taşımayı hak eden bir kadındı. Hüküm sürdürmeyi istese de ağzından çıkan hüküm Merdanoğluna değmeden yere düşüyordu. "İşler güçler yavrum. Hayırdır bir şey mi oldu?" 'hadi Hüma biraz da biz delirtelim onu' Sesini biraz kısıp konuştu. "Kocamı özledim aramak için başka bir sebep aramadım" Adam nefesini sesli bir şekilde verdi. "Bu sözleri eve geldiğimde de duymak istiyorum Hüma hanım" Duyduklarıyla ne diyeceğini bilemeyen genç kız hızlı bir şekilde son sözünü söyleyip tekrar aynı hızda kapattı telefonu. "Neyse hayatım eve geç kalma lütfen, görüşürüz" Merdanoğlu kapanan telefonla kafasını geriye yaslayıp gözlerini kapattı. Erkenden çıkmış Azizin bahsettiği adamları araştırmıştı. Ama elde var sıfırdı. En azından şimdilik... Şimdi de karısı aramış aklında ne var ne yoksa silmişti. Ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Günü erken başlatmış erken de bitiriyordu. Kapının önünde gördüğü Emirle tekrardan hatırlatmasını yaptı. "Akşam 7'de bahçede" Ardından hızlı adımlarla şirketten çıktı. Hızlı bir şekilde bahçeye giren arabadan aynı hızda Merdanoğlu indi. Araba bahçeye girdiği andan beri evin kapısı açılmıştı zaten. Eve giren Merdanoğlu kapının önünde ki kadına göz kırptı "Kapılarda karşılamaya alıştınız Hüma hanım" Genç kız adamı duymazdan gelip boynuna sarıldı. "Hoş geldin" Merdanoğlu karısının boynunu öpüp gözlerine baktı "Fazla hoş buluyorum" Hüma kocasının ellerinden tutup salona ilerledi. "Erken geldin bugün, sofra henüz hazır değil" Koltuğa oturan adam gömleğinin iki düğmesini açtı. "Sevda hanıma söyle bahçeye kurulsun sofra. Meze, salata hazırlayın yalnızca, mangal yapacağız" Hüma mutfağa gidip Sevda hanımla hazırlıklara başladı. "Arada yaparlar böyle. Bahçeye sofra kurulur gece yarısına kadar muhabbet ederler" Aile saadeti yaşamamış kız kırık tebessümle dinledi yaşlı kadını. O daha önce bir aileye ait olamamışken şimdi damdan düşer gibi kendini bir ailenin içinde bulmuştu. Hazırlıklar tamamlanmışken iki kadın da bahçeye sofrayı kurmaya başladı. Genç adamlar az ileride mangalın başında bir yandan sohbet ediyor bir yandan da yemeği hallediyorlardı. "Yani abi senin de eline su dökülmez şu işte. Senden iyisi mezarda diyeceğim de zaten haberin vardır sen yolladın toprağın altına" Merdanoğlu Emirin söyledikleriyle arkasını dönüp karısı duymuş mu diye kontrol etti. Neyse ki duymamıştı. "Lan şerefsiz. İş konuşmayın evde demedim mi ben size?" Merdanoğlu tekrar mangalın başında ki işine odaklanıp konuşmadan işini halletti. Az sonra sofra kurulmuş, tüm aile masanın etrafına dizilmişti. Sevda hanıma her ne kadar ısrar etmişlerse de yaşlı kadın ısrarları reddedip evine gitmişti. Yemek sessizce devam ederken Emir sessizliğe dayanamayıp konuştu. "Eee yenge?" Topun kendisine atılmasıyla Emir'e baktı Hüma "Ne eee Emir?" Merdanoğlu sessizce yemeğini yerken göz ucuyla da bir Emir'e bir Karısına bakıyordu. "Görüşemiyoruz uzun zamandır. Kocan da izin kullanmamıza izin vermiyor gece gündüz mesai" Hüma ayranından bir yudum alıp eliyle kocasını işaret etti. "Şikayet etmek istiyorsan kocamın yüzü burada Emir. Görüş ve şikayetlerini bizzat ona ilet" Hüma'dan böyle bir yanıt beklemeyen Emir başını iki yana salladı. "Karı koca bi tuhafsınız siz ya" Yasir Emire bakıp bıyık altından güldü. "Sen karınla çok normal bir çift olursun Emir" Konuya dahil olan arkadaşıyla daha da keyiflendi. "Oluruz tabii. Ama şimdiden diyeyim karımı ne seninle ne de senin karınla görüştürmeyi düşünmüyorum." Yasir sağ elini sandalyenin ardına atıp adama döndü. "O niye?" "Niye olacak siz karımı kendinize benzetirsiniz. Benim saf masum karım senin gibi soğuk nevaleyle görüşmesin. Kesin senin karında senin gibi olur. Karımın enerjisini sömürürsünüz" Merdanoğlu çifti susmuş karşılarında ki adamların atışmasını izliyorlardı. Yasir duyduklarıyla göz devirdi. "Tamam kardeşim sen önce seni çekecek bi kız bul benimle görüşmek istemezse görüşmez" Hüma dayanamamış gülmüştü. Emir şimdi de kötü bakışlarını Hümaya çevirdi. "Aşk olsun yenge bakıyorum da baya hoşuna gitti" Hüma hala gülerken konuştu. "E hoşuma gitmedi dersem yalan olur tabii. Eltimin olması fikri fena değil" İki adamın da susmasıyla kaşlarını çatarak şüpheyle baktı Hüma. "Var mı biri yoksa?" Emir lokmasını yutup konuştu. "Yok yenge, evlilik pek bana göre değil" Yasir Hümaya döndü "Uzun ilişki beceremiyorum diyemiyor da benlik değil diyor işte yenge" İki adam hala birbiriyle atışırken Hüma sessizce yemeğini yiyen kocasına baktı. "Sessizsin bugün" Merdanoğlu karısının gözlerine bakıp gülümsedi "Dinliyorum güzelim" Hüma sesini biraz daha yükseltip üç adamın da dikkatini üzerine çekti. "Abinizin var mı hiç böyle geçmişinde uzunlu kısalı bi ilişkisi?" Emir ve Yasir hafif gülümsedi. Abilerinin bu kızdan çekeceği vardı doğrusu. Emir sinsice baktı. "Yüzü burada değil mi yenge? Sorsana ona" Hüma kısık gözlerle baktı Emir'e. Elbet sorulurdu bunun da hesabı. Merdanoğluna bakışlarını çevirip gülümseyerek baktı Hüma. "Sevgilim?" Merdanoğlu ayaklanınca diğer iki adam da ayağa kalktı. "Masada açılan muhabbeti masada bırakıp gelin" Adamın cevap vermemesinden işkillenen kadın da ayaklandı. Yasir abisiyle ilerlerken Emir de arkalarından ilerleyecekti ki Hüma durdurdu. "Sen dur bakalım Emir. Bana yardım et masayı toplayalım." Emir büyük yerdendi. Yengesi yardım istiyorsa yardım edilecekti. Sofra toplanırken Hüma bir yandan da sorgu suale geçmişti. "Emir, geçen gece bir anda Selim evden çıktı gitti. Eminim sen de onunla gitmişsindir." Emir sözün devamını bekledi. Hüma derin bir nefes alıp devam etti. "Nereye gittiniz?" Emir elinde ki tabağı bırakıp kıza döndü. "Sen bunları düşünme yenge. Ufak bir işimiz vardı gittik geldik" Mutfaktan çıkan adamın arkasından konuştu. "Aman hepiniz sır küpü olun zaten. Abinizin izinden gidin" Hızlıca masayı toplayıp kahve yaptı. Kahveleri adamlara dağıttıktan sonra kendi kahvesini de alıp kocasının yanına oturdu. Ortada dönen muhabbet iş ile alakalı olduğundan hiçbir şey anlamamıştı. Başını kocasının göğsüne yaslayıp dinledi. Rüzgar tatlı tatlı eserken kocasının kolları arasında muhabbeti dinlemek güzeldi. Kahveleri de şen kahkahalarla içilmiş Yasir ve Emir evlerinin yolunu tutmuştu. Merdanoğlu uykulu karısına baktı "Biz de eve geçelim artık baya geç olmuş." Hüma da ayaklanıp bardakları mutfağa götürdü. Mutfakta işlerini bitirip odaya çıktı. Merdanoğlu bir kolu gözlerinin üzerinde uzanır haldeydi. Gecenin bittiğini düşünen adam karısının sorusuyla bitmediğini anladı. "Aşağıda soruma cevap vermedin, oldu mu öyle uzun veya kısa bi ilişkin?" Merdanoğlu kolunu gözlerinden çekip karısına baktı. "Oldu veya olmadı. Senden öncesi değil sen ve senden sonrası önemli" Bu cevap tatmin etmiş miydi? Tabii ki de hayır.... Yatakta adamın yanına oturup devam etti Hüma "Öğrenmek istiyorum ama Selim" "Öğrenmeden susmayacaksın değil mi?" Kocasının sorusuyla başını iki yana salladı. Merdanoğlu kızın saçlarını koklayıp öptü. "Olmadı. Senden öncesi hiç olmadı" Bu cevap kızı sevindirmişti. Kendisi bu zamana kadar evleneceği adamı beklemiş başka biriyle bir ilişki yaşamamışken, kocasının da öyle olmasını hayal etmiş ve dilemişti. Tabii bir mafya babasıyla evlenmek gibi bir hayali olmamıştı ama en azından bir hayali gerçekleşmişti. Kocasının şakağını öptü. Bir nevi teşekkürdü. Tekrar sevimli tuttuğu sesiyle konuştu "Emir ve Yasir'i de evlendirsek çok güzel olur" Karısının bu işe el atmasını istemeyen adam hemen reddetti "Onların işine karışma sen yavrum" "O nedenmiş?" İki adamın da tabiri caizse ciğerini bilen Merdanoğlu yüzünü sıvazladı. "Evlenmek isterlerse gelir söylerler. Hem tanıyorum onları evlilik falan istemiyor o serseriler" Hüma kollarını önünde bağlayıp ofladı "Ailemiz büyüyecekti ne güzel. Sevinmiştim o kadar" Merdanoğlu kızı kendisine çekti. "Ailemizin büyümesi için o iki serseriyi beklememize gerek yok ki yavrum" Gözlerini kısarak baktı genç kız "Nasıl yani?" Merdanoğlu daha açık olması gerektiğini fark edip devam etti "Baba olmak istiyorum" Kestiiik🎬 Bölümde en sevdiğiniz kısım neresiydi? Bölüm sonu ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Yasir ve Emiri seviyor musunuz? Bir sonra ki bölümde görüşmek üzere ❤️🧚🏻♀️ |
0% |