@sedbus
|
Duyurular için profilimi takip etmeyi unutmayın🧚🏻♀️ Bölümü okumaya geçmeden vote vermeyi unutmayalımmm😍🫶🏻 satır arası yorumlarınızı bekliyorum 🧚🏻♀️ Keyifli okumalar 💘 Adamın isteği karşısında ne cevap vereceğini bilemedi genç kız. O annelik nedir görmemişti ki çocuk sahibi olsun. Adamın cevap bekler hali karşısında daha da geriliyordu. Şimdi olumsuz yanıt alsa nasıl davranırdı bilemiyordu. Daha bilemediği bir çok şey aklına gelmeye başlamışken Yiğit Selim tekrardan konuştu "Gözlerinde ki korkuyu görebiliyorum. Ama korkarak ilerleyemeyiz" Adam bir yandan saçlarıyla oynuyor bir yandan da kısık ama kızı rahatlatır şekilde konuşuyordu. "Babalık benim için de yeni bir şey olacak, anneliğin senin için yeni olduğu kadar." Adamın göğsüne başını yaslayıp içinde ki korkuları anlattı Hüma "Ben aile olmayı bile seninle evlenince öğrendim Selim. Annelik görmedim ki ben, bir çocuğu nasıl büyütürüm?" Kızdan gelecek yanıtın olumsuz olduğu belliydi. Baba olmak Merdanoğlu için dünyanın en güzel duygusuydu. Ne biliyorsa öğretecekti çocuğuna. Belki de çocuklarına. Ama karısının korkar hali karşısında da konuyu fazla uzatamıyordu. "Söylemedim say yavrum. Sen canını sıkma. Kapatalım konuyu" Merdanoğlunun ne kadar baba olmak istediğinin farkındaydı Hüma. Adama hayır diyerek içinde ki o heyecanı da kırmıştı. 'Bu adamdan çok güzel baba olmaz mı Hüma? Hayal etsene' Hem de çok güzel baba olurdu iç ses...Çok Adamın yanında hayal ettiği küçük bedenle gülümsedi. Selimin babalığı güzel olurdu ama Hüma henüz hazır değildi annelik sorumluluğuna. Adama bile yeni alışıyordu şimdilik çocuk fikri fazlasıyla erken geliyordu. Başı adamın göğsünde uyudu. Sabah erken kalkan adam yanında ki boşluğa baktı, kapı açılma sesiyle doğruldu yataktan. Hüma banyodan çıkmış saçlarını elinde ki havluyla kuruluyordu. Yatakta doğrulan adama bakıp elinde ki havluyu berjere bırakıp yatağa ilerledi. Adamın dün gece ki konuşmadan dolayı kırgın olmasını istemiyordu. Yatağa yaklaşıp kocasının yanağını öptü. "Günaydın sevgilim" Merdanoğlu karısının saçlarını öpüp geri çekildi Kendisi de banyoda işlerini halledip odaya döndü. Karısı hazır bir şekilde kendisini bekliyordu. Hızlıca hazırlanan adam karısını bekletmeden karısıyla salona ilerledi. Kahvaltıyı hazırlayan yaşlı kadın masaya doğru gelen ikiliye baktı. ikisini gördükçe dilinden duaları düşürmüyordu. Kahvaltı sessiz sedasız geçerken Merdanoğlu ayaklanmıştı. Kocasının ayaklanmasıyla Hüma da ayaklanıp kapıya kadar geçirdi. Adamın ceketini kendisi giydirip her sabah olduğu gibi gömleğini düzeltti. Adamın kendisine bakmasıyla başını yana eğdi Hüma "Küs müyüz?" Karısının kendisine çocukça sorduğu soruyla güldü. "Yavrum biz çocuk muyuz? Ne küsmesi?" Hüma adamdan duyduklarıyla derin bir oh çekti. Adamın soğuk yaptığını düşünmeye başlıyordu. Kocasının yanağını öptü. "Hayırlı işler kocacığım" Merdanoğlu başını iki yana salladı. "Hüma Hüma! Deli edeceksin beni" Ardından evden çıkan adam karısının ne yapmaya çalıştığını çok rahat görüyordu. Dün gece kendisine olumsuz yanıt verdiği için tavır yaptığını düşünüyordu. Ama karşısında ki adamı tanımıyordu. Tavır yapmazdı Merdanoğlu. Sabreder istediği şeyin kendisine gelmesini beklerdi. Kapının önünde ki adamlara baktı. "Evin korumasını arttır İlyas. Gözünüzü dört açın" Bugün pek işi yoktu. Ama aklı hala Azizin bahsettiği adamlardaydı. Abisini dalgın gören Emir konuştu. "Şerefsiz öldü hala ruh gibi peşimizde anasını satayım" Üç adam öylece oturmuş düşünüyorlardı. "Ben demiştim demek istemiyorum ama size bunun oyun olduğunu söylemiştim" Yasirin haklı olduğunu biliyorlardı. Emir yüzünü sıvazladı. "Haklı haklı konuşup sinirimi bozma lan daha fazla" Merdanoğlu ayaklanınca diğer iki adam da ayaklandı. "Gözünüz kulağınız açık olsun" Sorunu çözemedikçe daha da sinirleniyordu. Kendi odasına geçeceği sırada telefonu asistanına uzattı. "Ben söyleyene kadar kimseyi istemiyorum" Odasına geçip koltuğa oturup başını arkaya attı. Karısına gelecek her tehlikenin ayağını kırmak için birçok önlem almıştı. Ama kızın yanından ayrıldığı her dakika içine düşen kuşkular geriyordu onu. Gözlerini kapatıp daha da yerleşti koltuğa. Masanın üzerinde ki telefona aynı anda gelen iki mesajla kadının gözleri masada ki telefona çevrildi. Ekranda yazan isime bakınca odaya girip girmemekte kararsız kalıp girmemeye karar verip oturdu yerine. Ne de olsa patronu 'kimseyi istemiyorum' demişti. Gelen iki mesaj sesiyle tekrar telefona döndü. Patronunun karısının ısrarcı olduğu belliydi. Ama kadının garibine giden şey herkese öldürür gibi yaklaşan adamın karısını telefona kaydediş şekliydi. Kadını daha fazla merakta bırakmamak için sohbete girdi. Hüma Kuşu 'Sevgilim ne yapıyorsun?' 'Bir kerede baksan keşke şu telefona' 'Yoksa küs müyüz?' 'Hani çocuk değildik?' Gelen mesaj sesiyle heyecanlanan Hüma ekrana baktığında mesajın kocasından gelmesiyle daha da gülümsedi. Sohbete girdiğinde okuduğu mesajla kaşlarını çattı. 'Merhaba Hüma hanım. Ben Yiğit beyin asistanı. Kendisi telefonunu bana bıraktı şuan odasında. Telefonu kendisine vermemi ister misiniz?' Mesaj yazmak yerine aramayı tercih etti. İlkte açılan telefonla hemen konuşmaya girdi. "Telefonu Selim'e götürür müsünüz rica etsem?" Duyduğu adım sesleri sanki saatler sürmüştü. Bir iki anlamadığı konuşma sonrasında kulakları dakikalardır beklediği sese kavuştu. "Söyle yavrum" Hafif öksürüp konuştu. "Telefonun neden yanında değil Selim?" Hesap sormak için paçayı sıvamıştı ama derenin derinliğinden haberi yoktu. "Güzelim önemli bir şey mi oldu?" Adamı delirtmeye yemin etmiş kız konuştu. "Hayır ama bir daha telefonunu asistanına vermeni istemiyorum. Ya ben normal mesaj yerine karı-koca arasında özel mesajlar atsaydım sana? O zaman ne olacaktı, rezil olacaktık kıza" Karşı taraftan duyduğu adamın kahkahasıyla daha da sinirlendi. Merdanoğlu ise az sonra kızı utandıracak kelimelerini toplamıştı. "Nasıl mesajlarmış o özel mesajlar? At bakalım bi tane de göreyim" Hüma adamın dedikleriyle ofladı "Koyun can derdinde kasap et. Sana ne diyeceğimi şaşırdım ben artık" "Akşam kalan diyeceklerini dersin güzelim" Ardından telefonu kapattı Merdanoğlu. Bozulan moralinden habersiz kadın tek telefonla neşesini ona geri veriyordu. Üzerine ceketini geçirip çıktı şirketten. Son sürat bahçeye giriş yapan arabayla tüm adamlar yine hazır ola geçmişti. Merdanoğlu başıyla hepsini selamlayıp eve girdi. Ortalıkta göremediği karısıyla mutfağa ilerledi. Mutfakta yemek yapan yaşlı kadına baktı. "Kolay gelsin Sevda hanım. Hüma nerede?" Yaşlı kadın gülümsedi "Sağol yiğidim. Hüma kızım odaya çıktı az evvel" Adımlarını odaların çevirip ilerledi. Kapıyı açtığı an odada bir kapı daha açıldı. Hüma karşısında adamı görmeyi beklemediğinden ufak bir çığlık attı. Merdanoğlu banyodan yeni çıkan karısına baktı. Hüma bornozuna biraz daha sarılıp konuştu. "Senin ne işin var bu saatte evde?" Merdanoğlu karısına yaklaşıp bir koluyla belini sardı diğer eli ise bornozun kuşağındaydı. "Onu boşver de sen ne yapıyordun? Bana atacağın o özel mesajlara hazırlık mı?" Hüma duyduklarıyla iyice gözlerini açtı. "Edepsiz" Kocasının kollarından kurtulmaya çalışsa da adamın gücünün üstüne geçemiyordu. Adamın kuşağında ki elini tuttu. "Ben giyinsem iyi olur" Yiğit Selim kızın boynun yaklaşıp derince bir nefes aldı. "Giyinmeni değil, benim olmanı istiyorum" Dudakları kızın dudaklarını bulmuşken karısının kendisine teslim olmuş hali adamın içini rahatlattı. Hümanın sırtı yatakla buluştuğunda gözlerini kapattı. Yasir karşısında oturan adamın telefonuna gelen mesaj sesleriyle sinirlendi. "Lan yeter bakacaksan bak yoksa sessize al şunu" Emir telefonun ekranına bakıp sessize aldı. "Yapıştı bırakmıyor abi kız. E yani haksız da sayılmaz. Buldu benim gibisini" Yasir başını kaldırıp derin bir of'ladı "Başladı yine" Emir Yasirin delirdiğini gördükçe seviniyor daha da üzerine gidiyordu. "Bazen merak ediyorum biliyor musun" Yasir cevap vermese de adamın konuşacağını bildiğinden cevap verdi. "neyi?" "Bu kadar kız peşimde ama bakalım hangisi alacak beni? Kim alacak bilmem ama baya şanslı kız orası kesin" Yasir elini Emirin omzuna atıp sıktı. "Allahtan bol sabır dilerim o kıza şimdiden" Gece etrafı sarmış koca villanın bahçesini ise koca lambalar aydınlatıyordu. Arka bahçeye bakan odaya dolan ay ışığının vurduğu yüze baktı Merdanoğlu. Mavi gözlerini göz kapakları perdelemiş birkaç saatliğine ayıracaktı ondan. Kadının alnını öpüp göğsüne yasladı. Hüma ise adamın kendisini öpmesinden sonra kıpırdamış daha da sırnaşmıştı adama. Hüma kuşu mutlu olduğu,ait olduğu yerdeydi şimdi. Bölümde en sevdiğiniz kısım neresiydi? En sevdiğiniz karakter kim ve neden? Bu bölüme 150 yorum ve 150 vote gelir gelmez yeni bölüm gelecek🫶🏻 Yeni bölümde görüşmek üzere 💘 |
0% |