@sedbus
|
Keyifli okumalar 🫶🏻 Vote ve yorumda bulunmayı unutmayın 💖 Adamın söyledikleriyle kaşlarını çattı Hüma. "Anlamadım? Ne gitmesi Selim?" Adam sessiz kaldıkça Hüma geriliyordu. "Haftaya bebeğimizin kontrolü var biliyorsun değil mi?" Adamın bebeğini taşırken bir anda gideceksin demekte neydi? Merdanoğlu kadını kendisine çekip saçlarını öptü. "Sadece birkaç gün güzelim. İşler epey yoğunlaştı bu aralar sen de kötü etkileniyorsun. Hem tek olmayacaksın. Bade ve Sevda hanım da gelecek seninle. Kadın kadına bir kafa dinleyin" Açıklama içini rahatlatmıştı. "Ben senin yanında iyi hissediyorum. Gitmek istemiyorum Selim." Zaten kadından hamile haliyle uzak kalmaya içi rahat değilken bir de kadının bu şekilde konuşması durumu daha da zorlaştırıyordu. "Yavrum, biraz uzak kal istiyorum. Stres iyi değil biliyorsun. Hafta sonu gelip seni alırım bebeğimizin cinsiyetini öğreniriz. Tamam mı benim güzelim?" Hüma sessiz bir onay verdi. Zaten adam aklına koymuştu. "O zaman uyuyalım, zaten bir hafta birlikte uyuyamayacağız" Hüma biraz daha konuşursa adam vazgeçecekti. Göğsünde yerini alan kadının saçlarını okşadı. Sabah yüzleşmenin ardından o adamı gebertmeden eve dönmeyi düşünmüyordu. Elini kadının karnının üzerinde gezdirdi. Ne karısına ne çocuğuna gelebilecek herhangi bir kötülüğe tahammülü yoktu. Sabah erken vakitte uyanıp üzerini hızla giyindi Merdanoğlu. Yatağın yanına yaklaşıp karısının saçlarını öptü. "Uyan artık Hüma kuşu. Sabah oldu" Hüma birkaç mırıldanmanın ardından gözlerini açtı. "Sen ne ara hazırlandın Selim ya? Hiç beklemiyorsun beni?" Merdanoğlu mızmızlanan karısının burnunu iki parmağı arasına kıstırdı. "Ne yapsak yaranamıyoruz anasını satayım. Biraz daha uyu diye uyandırmadım ama hanıma yine yaranamadık" Hüma doğrulup adamın yanağını öptü. "Sen harika bir kocasın sevgilim" Ardından elini hızlı tutarak hazırlandı. Sevda hanım sabahın erken vakitlerinde Merdanoğlunun isteği üzerine valizleri hazırlamıştı. Kapının önüne ki valizlere baktı Hüma. Gitmek istemiyordu ama bebeğinin sağlığı için gitmeliydi. Kahvaltı için salona indiğinde masanın çevresinde ki insanlar yüzünü gülümsetmişti. "Günaydın. Hoş geldiniz" Kocası baş köşeye oturunca o da kocasının sağ tarafında ki sandalyeye oturdu. Kalabalık sofrada şen şakrak kahvaltı yapılmıştı. Artık kadınların gitme vakti geldiğinde herkes ayaklanmıştı. Bade ve Yasir bahçenin ilerisinde vedalaşırken Hüma ve Yiğit Selim salonda duruyorlardı. "Selim, kötü bir şey olmadığına eminsin değil mi?" Baş ve orta parmağının tersiyle karısının yanağını okşadı Merdanoğlu. "Yavrum kafanı dinle diye kadın kadına tatile kendi ellerimle yolluyorum hala yaranamıyorum sonra lafa gelince sen çok iyi kocasın Selim" Hüma kıkırdayıp kocasına sarıldı. "Seninle de gidecek miyiz tatile peki?" Nazlı nazlı konuşan karısının alnını öptü. "Bebeğimiz doğsun üçümüzün gideceği daha birçok yer var" Merdanoğlu karısının ellerinden tutup bahçeye çıkardı. Sevda hanım arabaya yerleşmiş, Yasir ve Bade hala ileride konuşuyorlardı. "Sürekli ararım ben seni badem şekeri. Hem sıkılacak vaktiniz bile olmaz. Çok güzel bir yer valla iş güç olmasa çıkar ben de gelirdim" Sanki küçük çocuğu kandırıyordu Yasir. "Aslında iyi gelebilir. Zaten evdeyken yüzünü bile görmüyorum. Biz dönene kadar bitsin tamam mı bu yoğunluk?" Yasir karısının uzun saçlarını öptü. "Tamam badem şekeri" Emir en son dayanamayıp yüksek sesle konuştu. "Ya hadi bilader ne kıymetli karın var ya ağaç olduk ağaç" Arabaya ilerleyip şoför koltuğunda ki İlyasa baktı Yasir "Hepsi sana emanet dikkatli gidin" İlyas, Merdanoğlundan ayrı, Emirden ayrı, Yasirden ayrı uyarı almıştı. Kadınlar arabaya yerleştiğinde Merdanoğlu tekrar İlyas ve Ömere baktı. "Ulaşır ulaşmaz beni arayın" "Tamam abi" Merdanoğlunun gözleri karısını bulduğunda göz kırptı. Araba koca bahçeden çıktığında Merdanoğlu arkasında ki iki adama baktı. "Gidelim şu şerefsizle de bi görüşelim" Normalde kimsenin yağına gitmeyen Merdanoğlu konu karısı, çocuğu ve ailesi olunca bazı şeylere taviz verebiliyordu, işte bu da onlardan biriydi. Yasir merdanoğluna bakıp "Abi kadınları göndermekle iyi yaptın. En azından aklımız kalmayacak" Merdanoğlu başını sallayıp yanlarına yaklaşan arabaya bindi. Saat henüz yeni 10:00 sularındaydı. Kendilerine atılan konuma ilerlerken Merdanoğlu konuştu. "Herifi sağ istiyorum. Dikkatli olun ikiniz de" Araba durduğunda çevreye baktı üç adamda. Dışarıdan kıraathane duran dükkanın önünde ki adam başını sallayıp geldikleri yerin doğruluğunu tasdikledi. Merdanoğlu yanında ki iki adamla ilerleyip dükkana girecekken kapının önünde ki adam üzerlerini aradı, telefonları alıp geri çekildi. Yasir dükkana girerken konuştu "Adamlar sadece telefonları aldı bu işte bir şey var" İçeride görünürde kimse yoktu. Çektiği bir sandalyeye oturup bekledi Merdanoğlu, Emir ve Yasir her ihtimale karşı ayakta bekliyorlardı. Az sonra içerisi kararmış, karşı duvara projeksiyonla görüntü yansıtılmıştı. Kıvırcık saçlarının bir kısmını sağa yatıran adam giydiği boğazlı kazak ve siyah paltosuyla ekranda belirdi. "Hoş geldin Merdanoğlu" Görüntülü konuşmada ki adamı üçü de tanımıyordu. "Sözünden dönenleri sevmem, gel dedin geldik, neredesin ulan sen?" Adamın kahkahası dükkanı doldurdu. "Daha güzel bir yerde oturmak bana daha cazip geldi deniz havası alayım dedim." Merdanoğlu adamın esas konuya gelmesini istiyordu. "Sadede gel" "Fazla sabırsızsın Merdanoğlu. Karın nasıl tahammül ediyor sana?" Merdanoğlu sessizliğini korurken ekrana tanıdık araba belirdi. Üç adam da şimdi gerilmişti. "Ha kendisi de geldi işte ona soralım en iyisi" Merdanoğlunun kasları gerilirken iki araba İlyasın şoförlüğünde ki arabanın önünü kesti. Arabadan önce İlyas ardından Ömer indi. Eli silahlı iki adam İlyas ve Ömeri ayaklarından vurup yere yığılmalarını sağladı. Merdanoğlu gözlerini kapatıp dişlerini sıktı. "Kimsin lan sen?" Ekranın diğer tarafında ki adam arabaya ilerleyip kapıyı açtı. Ekranda korku dolu gözlerle bakan üç kadın vardı. Adam Hümayı kolundan tutup indirecekken Bade engel oldu. Adamın sert tokadıyla yüzü yana düşmüştü Badenin "Senin hatunda fazla asi çıktı Yasir. Sen karından ne iş yaptığını bile saklarken o burada hala bana karşı geliyor" Bade kanayan dudağını elinin tersiyle silip suskunluğunu korudu. "Sen kocanın silah ticareti yapan bi adam olduğunu bilmiyordun değil mi Bade? Sana basit bi mimar olduğunu söylemişti. Ah aile dramı" Ardından Hümayı hızla arabadan indirip yere fırlattı. Dizlerinin üzerine çöken Hümanın ağzından acı bir inleme çıkmıştı. Sevda hanım ve Bade Hümanın yanına gitmek istese de onları tutan adamlara engel olamıyorlardı Emir kapıya doğru adımlayıp dükkandan çıkacakken, demir kapının üzerlerine kilitlenmiş olduğunu gördü "Şerefsiz" Diye bağırmasının ardından ekrana döndü. Cebinden çıkardığı silahıyla kilide ateş etse de demir sandığı kapı bana mısın demiyordu. Merdanoğlu yerinden kalkıp ekrana yaklaştı. "Karımın veya orada ki herhangi birinin kılına zarar gelsin, seni bulurum yaşatmam" Ekranın diğer tarafında ki adam diz çöken Hümanın arkasına geçti. "Benim burada ki kimseyle derdim yok, benim derdim seninle Merdanoğlu" "Niye burada değilsin lan o zaman?" Adam elinde ki silahın namlusuyla yüzünü sıvazladı. "Aziz Kül'ü tanırsın değil mi Merdanoğlu?" Merdanoğlu duyduğu isimle kaşlarını çattı. "Kim olduğumu soruyorsun sabahtan beri, ben egon yüzünden öldürdüğün Aziz Kül'ün manevi yeğeni, hatta manevi oğlu Kartal Akbulut" Üç adamın da duydukları isimle içlerinde ki öfke arttı Merdanoğlu ağzında ki küfürü savurup ekrana dikkat kesildi. Şuan elinden hiçbir şey gelmiyor oluşu deli ediyordu onu Kartal, Hümanın yanına oturup konuşmasına devam etti. "Kocan amcamı öldürdü Hüma. Ama amcam ona dedi. Seni rahat bırakmazlar, karını rahat bırakmazlar dedi ama senin bu kocan akıllanmıyor. Baksana seni kendi elleriyle gönderdi bana. Sevmiyor seni galiba. Ya da belki istemiyordur artık. Bilemiyorum bunları sonra siz aranızda tartışırsınız karı- koca kavgası sevmem ben" Tekrar ayaklanan adam telefonu karşısında ki adama verip geri çekildi "Merdanoğlunun baba olacağını duyduğumda çok şaşırdım. Bu adamdan baba olacağına nasıl inandın Hüma?" Hüma sessizce ağlarken deli gibi de korkuyordu. Kendi canından değil bu adamın bir delilikle bebeğine zarar vermesinden korkuyordu. "Korkma Hüma öldürmeyeceğim seni. Sadece ufak bir intikamın aracısı olacaksın" Merdanoğlu korktuğu olmasın diye karısının ona öğrettiği iki üç duayı tekrarlıyordu sürekli. "Bana ne yaparsan yap, ama ne olur bebeğime zarar verme" Kartal söylenenleri duymuyordu. "Cinsiyeti belli mi?" Diye sordu aniden. "Hayır, hayır değil" Korkuyla cevap veriyordu sorulan sorulara. Merdanoğlu hattın diğer ucunda savurduğu küfürlerle ve deliye dönmüş haliyle bir sağa bir sola gidiyordu. "Amcam benim babam yerindeydi Hüma. Öz amcam bile değildi. Ama çok baba adamdı. Bir insanı babasından ayıran adamdan baba olur mu? Merdanoğlundan baba olmaz Hüma" Adamın elinde ki silah Hümanın karnını bulduğunda genç kadın titredi ardından hıçkırıklarının arasından yalvarmaya devam etti. "Yapma ne olur, onun bi suçu yok. Çok küçük o. Alma onu benden" Kartal ekrana dönüp Merdanoğluna baktı "Bakalım sattığın silahlar söz ettiğin kadar iyi mi?" Kulağını gelecek yalvarmalara kapatan adam tetiği çekip Hümanın karnından vurdu. Duyduğu çığlıkla Merdanoğlu dizlerinin üzerine çöktü. Bade ve Sevda hanımın çığlıkları da doldurmuştu odayı. Kartal bakışlarını telefona çevirdi. "Şimdi ödeştik Merdanoğlu. Ama ben senin kadar cani değilim tabii. birazdan ambulans gelir. Karın yaşar ama bebeğe pek ihtimal veremiyorum doğrusu." Ardından telefona iki adım daha yaklaştı. Merdanoğlunu göremiyor ve sesini duyamıyordu ama onun kendisini duyduğuna emindi. "İntikam acı verir Merdanoğlu, yetişirsen gel karını kurtar" Telefonun kapanmasıyla kapının kilidi de aynı anda açıldı. Üç adam hızla arabaya bindiklerinde şoför koltuğuna Emir geçmişti. Hız ibaresinin son gösterdiği sayıyı bile aşmak istiyordu elinden gelse. Merdanoğlu ise oturduğu koltukta yumruklarını sıkmış bir vaziyette oturuyordu. Başka çaresi yoktu genç adamın, ya yetişip kurtaracaktı karısını ve bebeğini, ya yetişip kurtaracaktı. Kestiiikk🎬 sınır:250 yorum💝 Evet ne diyorsunuz? Kaosun oku yaydan çıktı, neler olur sizce? herkesten bir cümle istiyorum🤓 Bir sonra ki bölümde görüşmek üzere ♥️ |
0% |