@sedbus
|
Bildirim ve duyurular için profilimi takip etmeyi unutmayın ❤️ Okumadan önce vote vermeyi unutmayın⭐ Keyifli okumalar 💘 ___________________ İki adam da abilerinden gelen emirle şaşırdı. "Abi, ne nikahı?" "Yıldırım nikahı da olur aslanım. Elini çabuk tut vaktim yok" İki genç adam da Merdanoğluna ters düşmeden evden hızla çıktı. Aradan birkaç saat geçmişti ki Merdanoğlu çalan telefonuyla başını önünde ki dosyadan kaldırdı. "Söyle" "Abi her şey hazır. Nikah memuru saat 3'te gelecek. İmamı da ayarladı Emir. O da aynı saatte evde olacak." Abilerinin istedikleri saate nikah ayarlamak için iki adamın da göbeği çatlamıştı. Ama sorgulayamıyorlardı da. Merdanoğlu ne yapıyorsa vardı bir bildiği Kolunda ki saate baktı genç adam. 14.32 İlyasın az önce getirdiği karton poşeti eline alıp Hümanın odasına çıktı. Kapıyı birkaç çalışının ardından uykulu gözlerle açtı kapıyı genç kız. "Bir şey mi oldu?" Elinde ki paketi kıza uzattı. "hazırlanıp aşağıya gel" Hüma paketi alıp odaya geçti. İçerisinden düz beyaz elbise ve kenarı dantel işlemeli şal çıkmıştı. İyi de ne içindi? Selimi sinirlendirmemek için bir an önce hazırlanmaya başladı. Elbiseyi giyip şalının yaptı. Hala bu hazırlık neyeydi bilmiyordu. Elbisesinin eteklerine dikkat ederek merdivenleri indi. Selim yine her zaman ki koltukta oturmuş elinde ki telefonuyla ilgileniyordu. Beyaz gömleğinin kolları yine katlıydı. Bu ona çok yakışıyordu. Adamın karşısında ki koltuğa oturdu. Merdanoğlu beyazlar içinde ki kıza baktı. "Ben bunları giydim ama. Ne için?" Hüma merak ettiği soruyu direkt muhatabına sordu. "Nikah için" Hüma kaşlarını çatıp baktı. "Kimin?" Yiğit Selim kızın mavi gözlerine baktı. Cidden hala anlamamış mıydı? "Bizim" Yanlış duymamıştı değil mi? Adam biz demişti. "Umarım bu biz lafına ben dahil değilimdir Selim. Çünkü ben nikahım olsa bilirdim" Başını biraz daha kaldırıp kıza baktı genç adam. "Öğrendin işte" Bu kadar kolay mıydı? "Öğrendin ne demek Selim? Ben istiyor muyum sordun mu?" Kapıdan giren adamları görünce ayaklanıp kızı da ayağa kaldırdı. "Şimdi uslu dur. Nikahtan sonra kavganı edersin" Adam anlamamakta ısrarcıydı. Hüma sordun mu? Diyordu adam sonra kavga edersin diyordu. Emir ve Yasire kötü kötü baktı. Kendisi onların hayatını kurtarmıştı. Oysa o adamlar hayatını kaydırmaya çalışıyordu. İçlerinde en mutlusu Sevda hanımdı. Ettiği dua eşref saatine mi denk gelmişti bilmiyordu ama. Şimdi o kız gelini oluyordu. Nikah memuru ve imam yerlerini alınca Hüma ve Selim de karşılarına oturdu. Yasir ve Emir de şahitleri olmuştu. "İbrahim kızı Hüma. Kudret oğlu Yiğit Selimi eş olarak kabul ediyor musun?" Yanında ki adama baktı. Şimdi hayır dese adamdan kurtulamazdı tüm bakışlar üzerinde ondan gelecek cevabı bekliyorlardı İçinde ki duyguları toplayıp nikah memuruna döndü. "Evet" Selim de kendisine sorulan soruyla Hümayı eş olarak kabul etmişti. Nikah memuru cüzdanı kıza uzattı. "Mutluluklar" İşi biten nikah memurunu geçirip tekrar salona döndü Emir. İmam dini nikah işlemini başlatıp nikah memurunun sorduğu soruyu 3 kez sordu. Merdanoğlu kendisine yakışır şekilde mehir olarak 3 ev ve 2 arazi vermişti genç kıza "Ettim" "Ettim" "Ettim" Edilen duanın ardından imam da çıkmıştı evden. Emir abisine yaklaşıp sarıldı. "Bekarlıkta sırtımı dayadığım kale yıkıldı be abi" Merdanoğlu karşısında ki adama bakıp güldü. "Zevzeklik yapma yolda gördüğüm ilk kızla nikahını kıyarım haberin olsun" Yasir Emiri çekip abisinden ayırdı. Emir bu sefer de Hümaya döndü. "Artık yengemizsin Doktor. İyi yanından bakalım yenge kontenjanından bedava muayene kazandık" Merdanoğlu Yasire baktı. "Al götür şunu gözüm görmesin." Ev tamamen boşaldığında. Sevda hanım gelip Hümayı öptü. "Hayırlı olsun kızım" Yaşlı kadının olan bitenden haberi olmayınca sanki istekle evlenmişler gibi tebrik ediyordu. Silik bir gülümsemeyle karşılık verdi. Sevda hanım Selimin yanına gidip kolunu tuttu. "Hayırlı olsun yiğidim. Allah pişman ettirmesin" Sevda hanım yeni Evli çifti yalnız bırakmak için evden çıktı. Hüma üzerini değiştirmek için odasına çıkacakken. Merdanoğlu durdurdu. "Adının yanında Merdanoğlu yazdığı müddetçe attığın her adımda bunu düşünerek hareket et, soyadıma laf getirecek hiçbir şey istemiyorum!" Hüma kolunu adamdan çekip konuştu. "Sana da hayırlı olsun Selim." Adamı ardında bırakıp odasına çıktı. Üzerinde ki elbiseyi çıkarıp dolaba fırlattı. Uzun süre beyaz görmek istemiyordu. Az önce evlenmişti. Durumu yeni yeni idrak ediyor olması gülünçtü. Hüma Merdanoğlu... Tam düşünmeye dalmışken kapının hızla çalmasıyla yerinden sıçradı. Evde bir tek Selim ve kendisi vardı. Merdivenleri inip kapıyı açtı. Karşısında önce polisleri, ardından polislerin arkasında ki Kayayı gördü. Bu adam delirmiş miydi? Selimin onu öldürmesi için her şeyi yapıyordu. Merdivenlerden gelen sesle arkasına döndü. Selim yeni giydiği mavi gömleğinin kollarını katlayarak merdivenleri indi. Hümanın karşısında ki Polislere baktı. Kayadan beklediği hamle tam da buydu. Hümanın yanına gelip koluyla belini sardı. "Yavrum misafirlerimiz neden kapıda kalmış? Buyurun memur bey içeriye geçin" Adamın rahat tavrı arttıkça Hümanın telaşı artıyordu. Yanlış bir şey demekten korkuyordu. "Hakkınızda Hüma Erdemi alıkoymak suçundan ihbar var Yiğit bey" Konuşan yaşlı Polise baktı Merdanoğlu. Ardından dönüp Hümaya baktı. "Yanlışlık olmasın memur bey?" Kaya dayanamayarak konuştu. "Yanlışlık falan yok! Kaçırdın işte Hümayı" Selim Hümaya bakıp gülümsedi. Tehlikeli adamdı, hatta Hüma adamın oscara aday gösterilmesi gerektiğini düşündü. Her türlü oyunculuğu hiç zorlanmadan yapıyordu. "Güzelim memur beylere durumu sen açıklamak ister misin?" Oyunculuk srası kendisine geçmişti demek. Hakkını vermeliydi yoksa Selimin elinden kurtulamazdı. Elini uzatıp Merdanoğlunun sağ eline kenetledi. "Yanlışlık olmuş sanırım memur bey. Selim benim eşim. Alıkonulma gibi bi durum yok" Gülümseyerek Merdanoğluna baktı. "Nikah cüzdanımızı getirir misin hayatım? Memur beyler görmek ister." Yerini bilse kendisi de getirirdi ama en son masanın üzerine fırlatıp odasına çıkmıştı. Selim salondan nikah cüzdanını alıp geldi. Ortamda duruma inanmayan tek kişi Kayaydı. Merdanoğlu çifti öyle güzel rol yapıyordu ki dışarıdan bakan herkes onları mutlu bir çift olarak görürdü. Polisin elinden nikah cüzdanını alıp baktı Kaya. "Burada bu günün tarihi yazıyor. Belli ki birkaç saat öncesi. Hüma bir şey desene, neden yalan söylüyorsun" Hüma Kayaya baktı. Eli hala Selimin elindeydi. "Yalan söylemiyorum. Ben burada kendi isteğimle kalıyorum." Merdanoğlu kurcalamaya çalışan adamın elinden nikah cüzdanını aldı. "Fazla beklemek istemedik. Aile arasında kıyıldı. Seni çağıramadık doktor. Ama telafisini ederiz" Kaya Hümaya hayal kırıklığıyla baktı. "Pişman olursan benim kapım yine de sana hep açık olacak Hüma. Çünkü ben bu nikaha da bu evliliğin gerçekliğine de inanmıyorum" Merdanoğlu adamın dedikleriyle bir adım attı "Ne diyorsun lan sen?" Gerilimin devam etmesini istemeyen memur araya girdi. "Kusura bakmayın Yiğit bey yanlış anlaşılma olmuş. Rahatsızlık verdik. Hayırlı olsun Mutluluklar" "Estağfurullah memur bey görevinizi yapıyorsunuz siz de." Polisler malikanenin bahçesinden çıkana kadar kapının önünde bekledi genç çift. Hüma eve girecekken hala adamın elini tuttuğunu fark edip elini çekti. Şimdi neden evlendiklerini anlıyordu. Demek ki Selim Kayadan böyle bir adım bekliyordu, Polislerle başı derde girmesin diye de onunla evlenmişti. Merdanoğlu kızı kendisine çekti. "İyi oyundu Doktor. Ben bile inandım" Genç kız geriye çekildi. "Uğraşma benimle Selim" Salona geçip koltuğa attı bedenini. Başını arkaya yaslayıp gözlerini kapattı. Başına daha ne gelecekti acaba? Tanımadığı adamla bile evlenmişti. Burnuna gelen adamın kokusuyla gözlerini açtı. Selim karşısında oturmuş ona bakıyordu. Bir süre o da adama baktı. "Ne düşünüyorsun? Beni nasıl öldüreceğini mi?" Merdanoğlu kadının dedikleriyle başını iki yana salladı. "Fazla takıyorsun kafana, biraz rahat ol yoksa bana kalmaz fazla düşünmekten kendini öldürürsün" Ölümü kendi elinden mi olurdu bilmiyordu ama, günden güne korkusunun arttığı adamdan olmaması için dua edecekti. Haydi herkes bölümde en beğendiği kısmı yazsın💘 Bir sonra ki bölümde görüşmek üzere... |
0% |