Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. BÖLÜM “AİLE YEMEĞİ”

@sedbus

Bölüme geçmeden önce vote vermeyi unutmayın ⭐

Keyifli okumalar 💘

___________________

Aradan 1 hafta geçmişti. Genç kız odasından çoğunlukla çıkmıyor ortalıkta görünmüyordu. Bu bir hafta içerisinde de Selimi çok nadir görmüştü.

O eve geldiğinde Hüma odasından çıkmıyor, o evde olmadığı zamanlar karnını doyurup odasına geçiyordu.

Sabah erken saatlerde kalkıp üzerini değiştirdi. Mutfağa inip kahvaltı hazırlayan yaşlı kadına baktı.

"Günaydın Sevda Teyze"

"Günaydın güzel kızım. Kocan uyandı mı?"

Bir de Sevda teyzeye oynadıkları evcilik oyunu vardı tabii.

Yaşlı kadının yanında mutluluk pozları kesiyorlardı. Tabii Merdanoğlu her zaman ki gibi rahatça oyunculuğunu sergiliyor olan Hümaya oluyordu.

"Bilmiyorum Sevda Teyze."

Sevda hanım genç kızın mavi gözlerine baktı.

"Kızım daha bismillah, 1 hafta oldu. Hemen kavga mı ettiniz?"

"Ne kavgası Sevda Teyze"

Kapıda gördüğü adamla rahatladı. Biraz da o hesap versin diye düşündü.

"Ne kavgası olacak Yiğit efendi. Ne bu hal? Kavga mı ettiniz siz?"

Merdanoğlu yaşlı kadının hazırladığı kahvaltı sofrasına oturdu.

"Kavga falan yok"

Yaşlı kadın uzatmadı. Uzatsa da biliyordu ki karşısında ki genç istediği şeylere cevap verirdi.

Hüma da sofrada adamın karşısında ki yerine oturdu.

Merdanoğlu bugün kızda bir şeyler olduğunun farkındaydı. Fazla sessiz ve fazla dalgındı.

Kahvaltısını bitirip arkasına yaslandı genç adam. Hala tabağında ki peynirle uğraşan kıza baktı.

"Ne oluyor Hüma? Ne bu hal?"

Hüma başını kaldırıp Selime baktı.

"Bir şeyim yok. Bahçede yürümek istiyorum. Sen söylemedikçe izin vermiyorlar. Söyle de izin versinler"

Merdanoğlu kızda ki halin farkındaydı. Elbet çıkardı kokusu.

"Kış bahçesine çık şimdilik bahçeye sonra çıkarsın"

Kış bahçesine izin vermesi de bir şeydir diye düşündü Hüma.

Ayağa kalkıp kış bahçesine yürüdü.

Bugün o karanlık günle yüzleşmesinin 5. Yılıydı. 25 yıllık mevzuyu 5 yıl önce öğrenmişti.

Yiğit Selim salonun büyük penceresinden kış bahçesinde oturan kıza baktı.

"Abi."

Bakışlarını kızdan çekip Yasire döndü.

"Söyle"

"Bugün şirkette toplantın var 1 saat sonra. Hatırlatayım dedim"

Koltuğun üzerinde ki ceketini alıp evden çıktı.

Hüma kış bahçesinde oturmuş gözlerini diktiği çiçeklerle derin düşüncelere dalmıştı.

Sevda hanım genç kızın yanına gitti.

"Neyin var güzel kızım senin?"

Hüma oturuşunu düzeltip yaşlı kadına baktı.

"Bir şeyim yok Sevda Teyze. Biraz kendimi dinliyorum sadece"

Yaşlı kadın kızın ellerini tutup sıktı.

"bir şey istersen mutfaktayım"

Hüma giden kadının ardından tekrar daldı.

Merdanoğlu toplantısını bitirip Yasirle beraber Emirin evine geçti. İki adam da iyileşmiş ayaklanmıştı.

"Abi yenge de gelseydi. Ya da o gelmesin biz gidelim Sevda ana mis gibi yemekler yapmıştır. Yeriz"

Merdanoğlu boş boş baktı gence

"Yenge deme demedim mi lan ben sana!"

Emir kaçıncı kez uyarılmıştı bilmiyordu ama hala daha kıza yenge demekten vazgeçmiyordu.

"Hem otur kendi evinde zıkkımlan. Sinirlendirme beni"

Elinde ki sigaradan bir nefes daha alıp söndürdü Merdanoğlu.

Ayağa kalkıp kendisiyle beraber kalkan adamlara baktı.

"Hadi koçum iyi akşamlar size"

"İyi akşamlar abi"

Merdanoğlu arabaya geçip evinin yolunu tuttu.

Kapının sesiyle mutfaktan hızla çıkıp kapıya baktı yaşlı kadın.

"Hoşgeldin oğlum"

"Hoş buldum Sevda hanım"

Odasına çıkmak için merdivenlere yöneldiği sırada durdurdu onu yaşlı kadın.

"Yiğidim. Sen gittiğinden beri Hüma o bahçeden çıkmadı. Soğuk dedim girmedi, hasta olacaksın dedim girmedi. Bir bak karına neyi var bu kızın ben anlamadım. Kocasısın sen sana söyler"

Merdanoğlu ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını katladı.

Bahçeye açılan büyük kapıyı açmasıyla soğuk rüzgarın yüzüne çarpması bir olmuştu. Bu havada Hümanın o bahçeden hiç çıkmamasına şaşırdı. Bu soğukta delirmiş miydi bu kız?

Kış bahçesine girip kıza baktı. Gözlerini çiçeklere dikmiş belli ki bir şeyler düşünüyordu.

"Derdin hasta olmak mı?"

Hüma adamı yeni fark edip gözlerini çiçeklerden ayırıp Selime baktı.

Merdanoğlu kızın yanına oturup sorduğu soruya cevap bekledi.

Cevap alacağını sanan Merdanoğlu kızın sendisine sarılmasıyla şaşırdı.

Hüma kollarını adamın beline dolayıp başını göğsüne yasladı.

Genç adam kızda olan halin hal olmadığını daha net anladı. O kendisine laf çarpan, inatlaşan kız gitmiş kedi gibi sokulan kız gelmişti.

Hiçbir şey demeden kızın kendisine sarılmasına izin verdi.

"Neyin var Hüma?"

"Bugün 5 yıl oldu Selim"

Merdanoğlu anlamamıştı.

"Aslında 25 yıl olmuş ama ben 5 yıldır öğrendim. 25 yıl acı çekmekten kaçıp yalnızca 5 yılını yüklenebildim"

Daha sıkı sarıldı adama. Başını daha da gömdü göğsüne.

Adam kızabilirdi. Ama bu şuan umurunda olacak son şey bile değildi.

"Ben onlara daha bir kere sarılamadan gittiler. Ben doğmasaydım olmayacaktı bunlar. Benim yüzümden hepsi."

Merdanoğlu kızdan duyduklarıyla kaşlarını çattı.

Kızın çenesinden yavaşça tutup gözlerine baktı.

Bakışlarını adamdan çekip tekrar başını adamın göğsüne sakladı Hüma.

Merdanoğlu gözlerini kapatıp bir süre bekledi. Kız bu haldeyken bir de kendisi üzerine gitmek istemiyordu. Ama öğrenmesi de gerekiyordu.

"Bugün neyin olduğunu anlat. Sevda Teyze gördüğü yerde soruyor neyi var karının diye"

Hüma adamın karının demesine takıldı.

Karısıydı onun. Adama göre sıradan olan bu cümleye hala alışamamıştı Hüma.
Kendisinden cevap beklediğini Biliyordu. Oturuşunu bozmadan konuşmaya başladı.

"Ben çocuk esirgemede büyüdüm. 20 yaşıma geldiğimde ailemi araştırdım. Annem ve babam kaçarak evlenmiş. Bir çocukları olursa dedemler affeder diye düşünmüşler. Ama öyle olmamış. Dedem beni görünce daha da sinirlenmiş. Bir de çocuk mu peydahladın diye kızmış. Annemleri evden kovmuş,üstüne bir de peşlerine adam yollamış öldürsün diye. Annem öleceğini bildiği için beni kuruma bırakmış. Sonrasında da ikisi de öldürülmüş"

Merdanoğlu kızın anlattıklarının ardından kızın kolunu okşadı.

Hüma bir kere konuşmaya başlamıştı. Susmuyordu.

"Sana Kayayı öldürme demiştim ya. Bu yüzden işte. Birinin daha benim yüzümden ölmesine izin veremem. Vicdanıma bir yük daha ekleyemem"

Merdanoğlu yerinden kalkıp Hümayı da kaldırdı.

Kızın kolundan tutup kendisine çekti.

"Buz gibi olmuşsun"

Hüma adamın gözlerine baktı.

"Sana sarıldım diye kızdın mı bana?"

Merdanoğlu başını iki yana sallayıp baktı kıza.

"Kızmadım. Yemeğini ye uyu sonra. Bir de hasta olup uğraştırma beni"

Hüma tam da Selimin asıl karakterini unutmuştu ki adam buna engel olup hatırlatmıştı.

"yemek yemek istemiyorum, uyumak istiyorum"

Merdanoğlu hiçbir şey demeden kızı eve sürükledi.

Sevda hanımın hazırladığı sofraya geçtiler.

"İstemiyorum dedim Selim. Duymuyor musun?"

Sevda hanım kızın gün boyu bir şey yemediğini bildiğinden çoktan tabağına servisi yapmıştı.

"Bitmeden kalkma!"

demişti yalnızca adam.

Hüma oturup birkaç parça bir şeyler yedi. Bu evde onun istediklerinin bir önemi yoktu.

Yemeğinden başını kaldırıp onu izleyen kadına baktı Merdanoğlu.

"Ben lafı kaç kere söylerim Hüma?"

"Yemek istem-"

"Kaç kere söylerim dedim?"

"Bir"

Merdanoğlu tek kaşını kaldırdı

"Bitir tabağı o zaman"

"Beni de anla. İyi değilim yiyemiyorum."

Yiğit Selim daha konuşacaktı ki kapı çaldı.

Sevda hanım kapıya tek gidip yanında iki adamla döndü.

Merdanoğlu adamlara bakıp kolunu sandalyenin sırtına attı

"Hayırdır oğlum?"

Emir gözlerini masada gezdirdi.

"Aşk olsun abi, iki tabak sıcak yemeği mi esirgiyorsun bizden?"

"Evin yok mu senin lan?"

"Var abi, ben hem yemek yeriz hem muhabbet ederiz diye geldim. Yengemle de uzun uzun konuşamadık hiç"

Yasir sessiz kalmış Emirin şovunu izliyordu.

"Ne dedin aslanım? Anlamadım"

Emir, Merdanoğlunu sinirlendirdiğinin farkındaydı ama Hümayla konuşup tanışmak istiyordu.

Daha önce abisini hiçbir kadınla görmemişti. İşinde gücünde adamdı Merdanoğlu. Yıllardır bekar takılan adam ne diye bu kıza nikah kıymıştı anlamak istiyordu. Konu yalnızca Doktor Kaya olsa abisinin o işi farklı yollarla da halledebilecek güçte olduğunu en iyi bilen ikinci kişiydi, diğer bilen kişinin de kendisinden bir farkı yoktu tabii.

"Bir şey demedim abi"

konuşurken önünde ki sandalyeye de oturmuştu.

başını sağa sola yatırıp ayakta kalan Yasire baktı Yiğit Selim.

"Sen niye ayaktasın koçum? Bunun köstekçisi değil misin? Otur sen de"

Yasir abisinden aldığı emirle oturdu.

Hüma Yasirin Emire göre daha sert bir adam olduğunu biliyordu. Selimin bir alt sürümüydü

Bir yandan yemek yiyip bir yandan sohbet ettiler. Merdanoğlu yalnızca dinliyordu. Hüma Emirin şakalarına gülüyor bir yandan da adamın çaktırmadan alttan alta sorduğu sorulara cevap veriyordu.

Merdanoğlu adamın niyetini anlayıp bir sabır daha çekti.

Kızın tabağında kalanları da sohbet arasında yediğini görünce Emirle sohbetine müdahale etmedi. Hem aklı da dağılmıştı genç kızın akşam üzeri olduğu ruh halinden sıyrılmıştı.

Bu Merdanoğlu evinde uzun yıllar sonra yenilen ilk aile yemeğiydi. Hümanın Merdanoğlunun aile bildiği adamlarla ilk defa bu kadar kaynaştığı yemek olduğundan da anlamı büyüktü.

Hümanın ailesiyle ilgili yaşadığı olay hakkında ne düşünüyorsunuz? 👀

Ve merak ettiğim bir şey var. Hüma ve Yiğit Selim'i okurken aklınızda canlandırdığınız karakter var mı
Varsa kim? 🥰

Bir sonra ki bölümde görüşmek üzere 🌼

Loading...
0%