Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@sedefinyo

"Sana söyle dedim!" Diyerek bağırdı birkaç günde oldukça uzamış olan saçlarımı geriye doğru çekerken.

Unuttuğu bir şey vardı;

"Türk," derken nefesim kesildi iki kere öksürüp boğazımı temizledim. Kafamı bana doğrulttukları kameraya döndürüp sırıttım.

Yanımdaki terörist kafamı silahın kabzasıyla arkaya doğru ittirdi.

"Ne diyorsun köpek! Sesli söyle." Diyerek bir yumruk daha attı. Acıdan hiçbir şey hissedemez olmuştum canım öyle böyle yanmıyordu... Yansındı.

"Türk askeri geride adam bırakmaz!" Diye bağırınca suratımın ortasına bir tekme yemem kaçınılmaz olmuştu. Ve bam.

Kurşun sesini duymamla beraber kayıt yapan terörist yeri boyladı. Devamında kurşun sesleri devam etti ve tam 6 dakika 13 saniyede tüm teröristler ölmüştü. Sona kalan bir teröristi de bağlı olan ellerim arasında boğup öldürünce ortalık temize çıkmıştı.

100 metre civarı bir uzaklıkta biri otların arasından çıkıp yanıma gelmeye başladı.

Yanıma geldiğinde önüme geçip ellerimdeki ipi çözdü. Nazik dokunuşlarından karşımdakinin bir kadın olduğunu farkettim. Yüzündeki maskeden hiçbir şey anlaşılmıyordu. Ellerimi çözdükten sonra maskesini indirdi.

"Üsteğmen Beliz Elay Korkmaz, Hilal timine yeni atandım. Böyle tanışmak istemezdim ama ne yapalım komutanım." Derken gülümsüyordu. Bu kadın kalbimde ılık rüzgarlar estirecekti, hissediyordum.

Acıyan ellerimi oluşturup kafamı kaldırıp, bir süre yüzünü izledim.

"Yeni birini istediğimi hatırlamıyorum Üsteğmenim," dediğimde yüzü dumura uğradı.

"Ama ne yapalım emir demiri keser öyle değil mi?" Diyerek onu taklit ettim.

Yüzüne bakmadan; avucumun içi gibi bildiğim arazide topallayarak ilerlemeye başladım. Ardımdan uzun bir of çekti. Sırıttım. Bu kadını kendi ellerimle seçip almıştım timime, ama bilmesine gerek var mıydı?

"Öylece durmaya devam edecek misin asker? Helikopter nerde?" Derken arkamdan hızlı hızlı yürümeye başladığını ezdiği otlardan anlamıştım.

"250 metre kuzeyde komutanım. Doğukan üsteğmen ve diğerleri sizi bölgenin güneyinde arıyorlar. Bu bölge içerinde olduğunuzu tespit etmiştik fakat genel arama yapmak için dağıldık.. -" diyince suratımı hızla ona dönüp, sinirle soludum.

"Seni ilk günden yalnız mı bıraktılar?" Bunlara sağlam bir cehennem haftası şarttı 1 haftadır ortalıkta yokum diye iyice hamlamışlardı belli.

"Hayır komutanım, Yasin Yarbay beni özellikle bu bölgeye yönlendirdi."

Demek öyleydi, Yasin Yarbayımın bir planı vardı. Olsundu bakalım.

Helikoptere yetiştikten 3 dakika 11 saniye sonra timimdeki diğer askerlerde gelmişlerdi. Helikopter hareket etmeye başladığında;

"Maşallah komutanıma ya!" Diyerek üstüme atlayan hüsoydu tabii ki.

"Lan oğlum dur, adamı belli ki sağlam deşmişler." Diyerek onu geriye çeken de tabii ki Oktaydı.

"Sağolsun Beliz Üsteğmen yetişti, siz hangi dağda uluyordunuz lan?" Diyip derin bir nefes aldım. Çok şükür, Beliz'e de teşekkür etmiştim. Şimdi kadına o kadar şey dedikten sonra pişkin pişkin teşekkür etmem ne kadar doğruydu karar veremedim.

"Komutanım, biz..."

Elimi kaldırıp gerek olmadığını ifade ettim.

"Tamam Doğu, yuvaya dönelim bir de, bakarız size bize. Her tarafım ağrıyor." Dediğimde hep bir ağızdan; "Emredersiniz komutanım." Demişlerdi.

Helikopterden indiğimizde hepimiz yanyana dizildik. Yere çöküp toprağı öpmemek için zor tuttum kendimi. Nazlı nazlı dalgalanan bayrağımı görünce Allah'a binlerce kez şükrettim.

1 hafta için çatışma ortasında sağ karın boşluğumdan vurulmuş, tim geri dönmek isterken köy düşmesin diye ileri emri vermiştim. Tek başıma üstüme gelen 8 teröristi etkisiz hale getirsem de sonunda kan kaybına dayanamayıp bayılmışım. Uyandığımda bir mağaradaydım.

O 1 hafta boyunca deşilmedik yerim kalmadı. Parmak uçlarıma iğneler mi batırılmadı, sırtıma ısıtılan demirle mühür mü basmadılar, sağ omzuma tornavidayla delik mi açmadılar.

Hepsine dayanmıştım ama 2 gün önce benden bir şey istediler. Uzun zamandır Genel Kurmay Başkanlığının hazırlık yaptığı gizli operasyon hakkında zorla bilgi almaya çalıştılar.

Böyle bir planın detaylarını bilmeyi geç, varlığının bile tespit edilememesi gerekliydi. Bu da demek oluyordu ki içimizde bir muhbir vardı. Zamanı gelecekti onunda ipi çekilecekti.

Helikopterden inince bizi Yasin Yarbay karşıladı.

"Komutanınızı alıp gelmişsiniz, aferin asker!" Dedi.

"Sağolun komutanım!" Dediler hep bir ağızdan.

Sonra Yasin Yarbay bana dönüp "Sedye geliyor 2 hafta istirahatlisin. Hızlı toparlanmaya bak Kağan Yüzbaşım." Diyerek arkada bağladığı ellerini çözdü.

"Emredersiniz komutanım! Fakat yarın başlarım ben." Dedim. Bunu dememle Hüseyin'in erkeksi kıkırtısını duymam bir oldu.

"Ben demiştim size, komutanım demirden diye. Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin abiciğim ya." Dedi.

Yasin Yarbay, "Ne dediysem o Kağan. O hastaneden tam olarak iyileşmeden çıkarsan tabura almam seni." Diyince hepsi suspus oldu.

"Emredersiniz komutanım." Diyip benim için getirilen sedyeye uzandım ve hastaneye gitmek için ambulansa bindik.

Loading...
0%