*Sabah çalan alarm ile kalkmam gerektiğini anladım. Sabha saat altı buçukta hazırlanmak zor olsa da sürüne sürüne hazırlanmaya başladım. Üstüme beyaz, uzun kollu bir bluz giydim. Üstüne mavi kot korsemi taktım. Altına korse setinin devamı olan mavi kot eteği giydim. Beyaz Nike spor ayakkabımı giydim ve makyajıma başladım. Hafif bir siyah eyeliner çektim, yüz hatlarım için kontür uyguladım. Yanaklarımı allık ile kızarttıktan sonra aydınlatıcı ile parlattım. Dudağımı dudak kalemiyle çerçeveledim ve rujumj sürdüm. Saçımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Beyaz kol çantamı hazırladıktan sonra evden dışarı çıktım. Arkadaşım İpek'in yanına geçtim ve kahvaltı yaptık. O da hazırlandıktan sonra sabah saat 08:30 gibi evden çıkıp floryada ki Galatasaray tesisine geçtik. Ben medikalci olarak çalışıyordum. Ayrıca futbolcuların sakatlıklarında, problemleri ile ben ve ekibim ilgileniyordu. İpek ise diyetisyen olarak çalışıyordu. Futbolcuların yağ kilo endeksi ile ilgileniyordu. Tesise vardığımızda saat 08.53'tü. Okan hocayı görüp onun yanına gidio sorduk:*

Ben(Ecrin):"Hocam bugün antrenmanı baya böleceğiz çünkü sağlık kontrolleri olacak."

Okan hoca:"Benim için sıkıntı yok kızlar. İlk kimi göndereyim? Sıra ile mi gidiyorsunuz yoksa ben mi gönderiyorum?"

İpek:"Hocam sistemdeki sıraya göre gittiğimiz için sıra ile gidiyoruz. Siz bana ilk Berkan'ı gönderin. Ecrin'e de Kerem'i gönderin."

Okan hoca:"Tamamdır kızlar benimkiler geldiği an hemen gönderiyorum." Diyerek yanımızdan ayrıldı Okan hoca.

*Yaklaşık olarak on-on beş dakika sonra Kerem geldi. Genel kontrolden geçirip tam kan aldım. Laboratuvara gönderdiğim sonuçlar ile beraber Berkan'da kontrolden geçti. Böyle ilerleyen birkaç saat sonunda yorulsam da son yolcu kısmına ulaştığım için mutluydum. Bu arada son yolcum Barıştı.

Ben:"Korkuyorum musun, iğreniyor musun Barış iğneden(!)? Bak çok acıtacak bence de korkmalısın(!)" dedim ve kahkaha attım.

Barış:" Hadi da ne yapıyorsan hızlı yap bakmaya da iğreniyorum zaten. Allah'ım sen beni kurtar yarabbim!" Dedi ve kendi kendine güldü.

Evet... Kafası ile adam deviren kişi iğneden 24 yaşında dahibolsa bile tiksiniyordu.

Ben:"Kalk yürü git işin bitti senin. Akşam saat 7'deki halı sahayı unutma ekibi topla! Bahane istemiyorum canım."

Barış:" Tamammmmmm. Aklımda o merak etme. Birde sonuçlar ne zaman çıkar?"

Ben:"Çıktığında ben sana atacağım zaten sonuçları merak etme. Zaten herkese anlatıyoruz."

Barış:"Ya onu biliyorum da maç var maçtan önce çıkar mı?"

Ben:"Bilmiyorum Barış! Çıkar 1-2 güne... Haydi çık git odamdan bir ton işim var daha." Dedim ve ittirerek kapıya kadar yolladım tam çıkacakken Konuştu:

"Futbolcuyu odadan şiddet uygulayarak çıkarmak ha. Bu yalnız 1 yıldan başlıyor haberin olsun(!)"

Dediği şeye kahkaha atarak tepki gösterdim. O sırada Barış gülüşümü izleyip dudağında ki gülümseme ile odadan çıktı. Kalan saatlerimi çalışarak geçirdikten sonra saat beş gibi eve geçtim. Yemek yedikten sonra halısahaya hazırlamaya koyuldum. Siyah bol Nike şort giydim. Onun üstüne Galatasaray formamı geçirip kramponlarımı çantama koydum. Saçımı sıkı bir topuz yapıp bozulmayacağından emin oldum. Çantamın içine su, krampon gibi şeyler koyup evden çıktım. Halısahaya vardığımda ekibin çoğu toplanmıştı. Herkes gelince hakemi İpek olması gerektiğine topluca karar verdik. Takımlar şu şekildi:

Benim takım

★Yunus, ★Ben, ★Efe, ★Kerem,★Güneş ve ★ Günay olarak belirledik

Karşı takım

★Barış, ★Muslera, ★torreria, ★Berkan, ★Metehan olarak belirlediler.

Bizim takımın kaptanı Kerem, karşı takımın ise Muslera idi.

Sakatlanmamak, kırık çıkık olmaması için esneme hareketleri yapıldıktan sonra heyecan dolu 105 dakika başladı.

Hello guys! Bu benim ilk kurgum. Yazım yanlışlarını lütfen çok dikkate almayın. Yeni bölümü en yakın zamanda sizinle birlikte olacağını bilmenizi isterim. Kendinize iyi bakın!