@selaminhello21
|
105 dakikalık aksiyon başlamıştı. İlk on dakika kendi sahamızda baskı yesekte bir anda kaptığım topu Yunus'a yollayarak kontra atağa geçtik. Ve maçın 14. dakikasında kontra ataktan gol atmıştık. Beş on dakika sonra atağa çıkan Barış'ı defansta durdurmaya çalışıyordum. Dediğim gibi sadece çalışıyordum. Yaklaşık olarak bir dakika boğuştuktan sonra öküz herif üstüme çullanınca bende onun kolunu tutarak garip bir şekilde ikimiz de düştük. Tek sıkıntı şuydu, üstümde neredeyse 80 kilo vardı ve ben 62 kilo bir şeydim. Ben:"AĞAĞAAĞAĞAA EZİLİYORUM İMDAĞAĞAAT ÜSTÜME BİNA ÇÖKTÜ MK!"Herkes arkada acı kahkahalarını savururken hepsine umutsuzca baktım. Sonra Barış'a döndüğümde ellerini başımın iki yanına sabitlemiş gözüme ve dudağıma bakıyordu. Garip bir kaç saniye yaşadım ve sonra yüzüme damlayan kan ile Barış'a döndüm. Düşerken büyük ihtimalle yanağını çizmişti(Bende çizmiş olabilirim). Ayağı kalkıp kenardan hemen dezenfekte edip sargı yaptım. Maç kaldığı yerden devam ettiğinde 70. Dakika da 2-1 gerideydik. Kenardan top süren Yunus'u görünce atağa çıktım. Ceza sahasına girmeme beş metre kala Yunus topu bana yolladı. Tam kaleye şut çekeceğim zaman Berkan arkadan ayağımın içinden geçti. Ciddi anlamda ayağımın içinden geçmişti çünkü ayağımdaki o kıt sesini duymuştum. Kendimi direk yere atarak acı içinde kıvranmaya başladım. Ayağımdaki zonklama bütün bedenimde hissediliyordu ve çok ani kasılmalar canımı yakıyordu. Kerem:"Lan BERKAN ne yaptın oğlum?! Kızın ayağını kopardın!" Berkan:"Lan Ecrin iyi misin! Ambulans çağıralım mı?" Tüm takım başıma toplanmıştı. Ayağımın şiştiğini görünce Barış'a elimi uzattım. Elimden tutup beni kaldırdı. Ben:"Beyler benim hastaneye gitmem lazım biriniz gelsin sadece siz devam edin!" Kerem:"Saçmalama. Kalkın bizde gidiyoruz." Tüm ekip hastaneye geldiğimizde ayak bileğimin çatladığını ve oradaki kasların zedelendiğini öğrendik. Sadece ayak bileğimi alçıya aldırdım ve evime digru bıraktı Barış. Barış:"Ecrin bugün sende kalayım ne olur ne olmaz belki birşey olur?" Ben:"Yok, inan ki hiç gerek yok. En kötü yere yapışır sonra yeniden kalkarım. Zaten zahmet ettin daha gerek yok." Barış:"Saçmalama ecrin ne zahmeti! Bu arada kesinlikle sende kalıyorum:). Yere yapışırsan geri kalkman zor olacağı için benim olmam en sağlıklı karar olur. İtiraz istemiyorum." / Böyle yazdıklarım Ecrin'in düşünceleri/ /Öküz bir ayı olsa da düşünceli olması öküz kısmını biraz da olsa kapatıyordu. Sessizlik olduktan sonra yola odaklanmış çehresine odaklandım. Dudağında anlam veremediğim bir tebessüm vardı. Gözleri yola odaklanmış olsa da başka şeyler (mutlu şeyler) düşündüğü kesindi çünkü gözleri bir inci gibi parlıyordu. Çehresi kalemle çizilmiş gibi düzenli ve orantılıydı. Yakışıklı bir miydi? Evet. Bu yakışıklılık benim için kelimelere dökülmezdi, ancak tarih yazılırdı. Ben Barış ile taaa Rize'den tanışıyorum. Küçüklük arkadaşım ile hayallerimi gerçekleştirmek beni mutlu ve huzurlu yapıyordu. Küçüklükten beri ben Galatasaray'da oynayacağım diye etrafta gezinirdi. Ona olamazsın diyen arkadaşlarına karşı savunma yapardı. Bunu duyunca bende götle don olduğumuz için Barış'ı savunurdum. Yere düştüğümde, hastalığımda hep yanımdaydı. Eski fotoğraf albümümüzde eğer fotoğrafta birimiz varsa diğeri de kesinlikle vardı. Küçüklüğüm barışla geçmişti, şimdim de Barış ile geçiyordu.İnci gözlerini bana çevirdiğinde göz göze geldik./
Selllammmm! Kusura bakmayın derslerden dolayı bölüm atamıyorum... İlk kurgum olduğu için yazım yanlışları veya cringe şeyler olabilir. Bunun için baştan özür dilerim. Önerileriniz var ise yorumlarda belirtirseniz belki kendimi geliştirmeme yardımcı olur. Kendinize iyi bakın! Görüşmek üzere!!! |
0% |