@selenay
|
"Selen buradayızz" elini heyecanla sallayan Helin'i görür görmez oturdukları masaya doğru yürümeye başladım. Lenslerimi takmayı unutmuştum gözlüğü de sevmediğim için her şey şimdi 240p gözüküyordu. Gözlerim kısık baktığımı gören Batu "Yine lenslerini mi unuttun yoksa" dedi bana sarılmak için ayağa kalkarken."Boyun uzamış" dedim sorusunu es geçip.
Sarılmak için yanıma yanaşan Helin'e gözüm ilişince "Siz ikiniz uzamayı ne zmn bırakıcaksınız?" diye homurdandım. Helin "Rize genleri canım" diye cıvıldadı ve Batu kenara çekilince boynuma atladı. Yüzümü bi gülümseme kapladı onun bu enerji dolu hallerine bayılıyordum.
"Denis ne zmn geliyormuş?" "Gelmiyo." Şaşkınlıkla masaya yerleşirken sorumu cevaplayan Batuya döndüm. "Nasıl gelmiyo?" "Uyuyacakmış" dedi Helin sinir olduğunu belli edercesine bi imayla. Tepkisine kıkırdadım. "Bu kız niye böyle ya?" "Bi de Batu görmüş oyundaymış en son." Batu Helin'i onayladığını belli ederek kafasını salladı. "Hii vay hain." "Hain demişken" dedi Helin bi anda fısıldayarak. Yüzünün aldığı şekilden kimi gördüğünü anlamıştım.
Bazen ailelerinizin arkadaş olmasının bile arkadaş olmanıza yetmeyeceği insanlar vardır. Hande onlardan biriydi. Salına salına yanımıza gelişini gördükçe Helinle yüzümüz daha çok buruşuyordu.
"Selam Batu naaber" dedi bizi tamamen görmezden gelerek ve cilveli olduğunu sandığı ama oldukça itici şekilde incelttiği sesiyle konuşmaya devam etti "Geldiğinden haberim yoktu." "Olmasına gerek yok zaten." Batuyla ben Helinin cevabına güldük. "Seninle konuşmuyorum canım." "Konuşma zaten cınım."
Hande Helinin onu taklit etmesine sinir olmuş bi şekilde arkasını dönüp "her neyse" diye homurdandı. Herhangi bi masaya yerleşirken peşinden gelen grubu da onu takip etti.
"Hiç değişmemiş olmasına her yaz şaşırıyorum" dedim hayretle. "Karakteri böyle ölene kadar değişmez o" diye söylendi Helin ve ardından heyecanla ekledi "Kanka ne öğrendim bill" ben de aynı heyecanla masadan ileri doğru atılıp çığlık attım " Ne!" Batu ise bu halimize gözlerini devirdi.
"Sitedeki satılık evi alan aile bu yaz geliyormuş üsteliik bizim yaşlarımızda bi çocuklarının olduğunu duydum." "iyi de nereden öğrendin ki bunu?" "Kadın annemi aramış eve gelmeden kime temizletebileceğini sormak için. Annem sitenin çalıştığı kadına evlerini temizletti bile. Çocuğun adını öğrenmeye çalıştım instasına bakmak için ama-" "Bana bu kadar dedikodu yetti kızlar" dedi Batu Helinin lafını bölerek. Helin "Kalkıyor musun?" diye sitem etti. "Evet hem Selen'i görmeye gelmiştim bi bizimkilerle buluşayım." "Aman hemen koş geri kalma hovarda arkadaşlarından."
Batu gülerek "şımarma" dedi ve Helini yanağından öptü. Bana da "görüşürüz" diyip yanımdan geçerken yanağımdan makas aldı. Karnımda bi şeylerin kıpırdadığını hissettim.
"Selen Selen!" "Efendim" dedim anlık duraksamayla. "Daldın gittin yine sana bi şey söylicem aslında Batunun gitmesini bekliyordum." "Ne söyle" "Dur ama önce bi şeyler söyleyelim çok sıcak." "Tamam ben alıp geliyorum ne istersin?" "Iced latte" "Oki bekle."
Hızla masadan ayrılıp az ileride bulunan büfeye girdim. Büfenin sahipleri Denis'in ailesiydi. Burası küçük bi yerdi ama oturma alanı çok genişti o yüzden her masaya ulaşılması çoğu zaman ağır oluyordu. Bundan dolayı Denis de bazen ailesine büfe konusunda yardım ederdi. Hizmeti ağır olsa da müthiş bi lezzeti vardı ve en iyi özelliği deniz kenarında olmasıydı bu yüzden Bodrum'un en popüler mekanlarından biriydi insanlar mekanın rahatlığını doğallığını seviyorlardı.
Büfenin içine kafamı sokup içeriye seslendim " Merhaba biri var mı acaba?" kimse cevap vermedi.
"Heey" diyip kafamı daha çok içeri soktum. Sonra onu gördüm yerde kapşonlusunu kafasına yastık yapmış telefona bakan bir çocuk. Üzerinde büfenin üniforması olmadığı için çalışan olduğuna inanmayarak sordum "Burada mı çalışıyorsun?" cevap vermedi telefonda her ne yapıyorsa çok odaklanmıştı.
"Sana diyorum beni duyuyor musun?" "Bir dakika bekle" Yüzüm afallamış bi hal aldı. Şaşırdığımdan mı bekledim bilmiyorum ama bekledim. Geri çekilip bi kaç dakika hediyelik eşya standında gözlerimi gezdirdim.
"30 saniyen var." Bi anda sesin geldiği yöne baktım ayağa kalkmıştı. Baygın kayıtsız gözlerle hemen gitmemi ister gibi bana bakıyordu. "Ne anlamadım?" "Öldüm. Siparişini almak için bi de artık 20 saniyen var." "Şaka mı yapıyorsun?" dedim ve gerçekten şaka olduğunu düşündüğümden yüzüm her an gülmeye hazır bi hal almıştı ama bana aynı kayıtsız bakışlarla "15 saniye" dediğinde bi anda ciddileştim ve olabilecek en hızlı şekilde bi iced latte ve karamel soslu vanilyalı milkshake istedim.
"Tamam hazır olunca getiririm" dedi ve tekrar uzanmak için yere eğildi. Afallamış bi şekilde "Ne zmn hazır olur?" diye hızlıca sordum. Çocukla her an bağlantım kopabilirmiş gibi geliyordu. Yerden yine o kayıtsız ses yükseldi " Gelince görürsün" ve bağlantımız koptu.
~~~~~~~~~~~~~~~ ~Helin-Batu~
|
0% |