Yeni Üyelik
15.
Bölüm

En Yakın Arkadaş

@selenay

 

 

Burnumda peçete Batu'nun su getirmesini bekliyordum. Gördüğüm o çarpıcı sahneden sonra bi de arkamdan araba çarpmıştı. Kemerim de takılı olmadığı için burnumu direksiyona vurmuştum. Hayatımda ilk kez burnum kanıyordu.

Helinler yanımda kalmak için çok ısrar etmişti ama ben istememiştim. Hem Helin'e kızgındım hem de başımda öyle boş boş beklemelerine gönlüm el vermemişti ama Batu benimle kalma konusunda ısrar etmişti.

 

Başımın sızısıyla gözlerimi acıyla kapattım ve daha fazla kan gelmesin diye kafamı yukarı kaldırdım.

 

"Daha iyi misin?"

Gözümü açtım Batu elinde bi şişe su, bana endişeli gözlerle bakıyordu. Gözlerimi devirip onu görmezden geldim. Elindeki suyu kenara koyup yanıma oturdu.

 

"Hala küs müyüz?" Cevap vermedim gözlerimi öylece etrafta gezdirdim. "Selen bana bi bakar mısın?" Onu takmamama devam edince sıkıntıyla bi nefes verip eliyle çenemi tuttu ve kendinde çevirdi.

 

Yine kalbim hızlanmaya başladı. Gözlerini gözlerime dikti sanki içimi okumaya çalışıyor gibiydi. Bu sefer endişeden gözlerimi kaçırdım. "Değilim, küs değilim." Sesim titremişti.

 

Bu çocuğun karşısında ben neden ıslak kuş gibi kalakalıyordum. Yine bütün sinirim uçup gitmişti işte.

 

Bi süre öylece bana baktı konuşup konuşmamak arasında gidip geliyo gibiydi ve bikaç saniye sonunda konuşmaya karar verdi.

 

"Sende bi şeyler değişti farkındayım." İtiraz etmek istesem de edemedim haklıydı. "Ne olduğunu anlatmıyorsun sorun değil, kendini nasıl iyi hissediyorsan öyle olsun."

 

Gözlerimi yere çevirdim bi sıkıntım olduğunu düşünüyordu, ondan sakladığımı ama aslında ben artık ona normal bakamıyordum. Aramızdaki ilişkinin tamamen mahvolmaması için mantığım bunu dese bile kalbim buna izin vermiyordu.

 

Gözlerinin içine baktım o da sanki kaçıp gitmemden korkar gibi ellerimi tuttu.

"Ama benden kaçıyorsun kaçma. Ben en yakın arkadaşımı geri istiyorum."

 

Yüzümü kaplayan hayal kırıklığını saklayamadım. "En yakın arkadaşını.." dedim garip anlamsız bi hüzünle. Kalbimin acısını öyle derin hissetmiştim ki sanki birisi kalbime milyonlarca iğne batırıyor, avucunun içine alıp sıkıyordu.

 

"Ben artık senin arkadaşın olmak istemiyorum ki sesini duymak bile beni heyecanlandırırken nasıl sadece arkadaşın kalmaya devam edebilirim?" diye bağırmak düşüncelerimi haykırmak istedim ancak çalan telefon sesiyle kafamdaki bütün sesler uçup gitti.

 

Hızla ellerimi ellerinden çektim ama telefonu acmak için hiçbir girişim yapmayıp öylece durduğunu görünce az önceki tuhaf ortamında etkisiyle çekinerek "Açsana" dedim.

 

"Su an önemli bi şey konuşuyoruz."

Çalan telefon susmuştu bi iki saniye sonra tekrardan çalmaya başladı.

 

Bu can sıkıcı sorgudan kurtulmak için hızla " Aç belki önemlidir." dedim. Sinir olduğu yüzünden belliydi can sıkıntısıyla telefonu açtı.

 

" Ne oldu Helin?... Tamam söylüyorum." Ardından telefonu kaparken bana döndü "Sema teyze seni eve çağırıyormuş."

 

Dediği şeyle hemen çantamdan telefonumu çıkardım annemden bir sürü cevapsız çağrı vardı. İçimi bi huzursuzluk kapladı normalde annem beni hiç arkadaşlarımlayken bu şekilde ısrarla çağırmazdı bi şey olmuş olmalıydı.

 

Çantamı ve suyu yanıma alıp ayağa kalktım. Batu'nun modunun düştüğü belliydi ama sanki az önce sessizliğimle onu kırmamışım aramızdaki her şey normalmiş gibi sordu "Bırakmamı ister misin?"

 

"Yok teşekkür ederim. Sen şimdi kızları yalnız bırakma."

Böyle diyeceğimi tahmin etmiş gibi kafasını salladı. "Peki madem."

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

 

Loading...
0%