@selenay
|
Telefonumun çalma sesiyle uyandım normalde telimi hep sessizde kullanırdım ama dün annemin bana ulaşamamasından sonra bikaç gün bu şekilde kullanma kararı vermiştim ama şimdi uyandırılmış olmanın verdiği sinirle kararımı sorguluyordum.
Yattığım yerden kalkmadan telefonuma uzandım arayan Denis'di. Telefonu açıp kulağıma koydum, uykum kaçmasın diye gözüm kapalı konuşuyordum "Efendim Denis" "Kanka hala uyuyo musun?" "Evet niye ki?" "Saatin kaç olduğundan haberin var mı?" "Evet" diyip ekrandan saatin kaç olduğuna baktım "iki" "Ee işte Lal'i alcaktık ya bugün" "Hii" Anında bütün uykum kaçmıştı yattığım yerden hızla ayağa kalktım "Unuttum" dedim dolabımı karıştırırken. "Tamam aşağıdayız çabuk olcakmışsın" "Çabuk mu olcakmışım?" "Evet Batu öyle diyo." Arkadan Batu'nun "Kapat artık şu teli." dediğini kısık sesli olsa da duymuştum.
İçime bi sıkıntı geldi, doğrusu aramızın bozuk olduğunu unutmuştum. Aslında küçük küslüklerimiz normalde de oluyodu ama bu nedense farklı hissettiriyordu. İlk kez aramızı düzeltmek için ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
Seçtiğim kot tulumu üstüme geçirip olabildiğince sessiz bi şekilde merdivenleri indim, bugün babama görünmeden evden çıkmak istiyordum. İstediğim gibi de oldu, sessiz sedasız evden çıktım.
Kapının az ilerisinde Helinlerin Range duruyordu. Hızlı adımlarla arabaya doğru gitmeye başlamıştım ki şoför koltuğundaki kişiyle konuşan babamı görmemle yavaşladım.
Araba içinde Batu da vardı ya yine dünkü gibi olursa korkusu doldu içime. Eğer babamın güldüğünü görmeseydim de odama dönüp gelmeyeceğimi söylemeyi düşünmüştüm. Ama güldüğünü görünce rahatlamış bi şekilde arabanın yanına gittim.
Babam gülümseyerek "Geldin mi kızım?" dedi. Üzerimden hala etkisi geçmeyen dünkü olay yüzünden soğuk bi şekilde sadece kafamı salladım.
"Çocuklar seni almaya gelmiş, geç otur." Ön tarafın kapısını açtı ve beni oturtturdu "Kemerinizi bağlayın, dikkatli sür Batu oğlum."
Babamın dediği şeyle sürücü koltuğuna doğru kafamı çevirdim. Batu efendi gülümsemesiyle babama dikkatli olucağına dair bi şeyler söylüyordu.
Batu araba kullanmayı biliyordu ama ehliyeti yoktu ve ben her zaman araba kullanmaya çalıştığında onu durdurur, sorumsuzluk yapmaması konusunda kafasının etini yerdim. Böyle toplu gidilecek yerlere de ya Suzan teyze ya da Batuların babası Kenan amca götürürdü.
Şimdi bana inadına mı sürmek istemişti? Bi de üzerine babam nasıl buna bi şey demiyordu?
Arka koltukta oldukça sakin bi şekilde oturan Denis ve Helin'e baktım benim dışımda kimse endişeli gözükmüyordu.
Babam yanımızdan gidince bunu yapmamasını söylemek için Batu'ya dönüp ağzımı açıcaktım ki soğuk suratıyla arabayı çalıştırdığını görünce küs olduğumuzu hatırladım.
Dün akşam yeterince üzgün olmama rağmen beni anlamaya çalışmayıp gitmiş olmasını hatırlamak sinirimi daha da bozuyordu. Bu yüzden gururumu ezipte ilk laf atan taraf olmak istemiyordum.
Gergin ve sinirli bi şekilde önüme dönüp kemerimi taktım. Yola çıkmıştık gerginliğimi müzik dinleyerek azaltmak istedim arabanın radyo kısmına uzanan elimi zorla durdurup, kulaklığımı kulağıma taktım ve şarkıyı telefonumdan açtım.
Gözlerimi kapayıp biraz olsun rahatlamaya çalıştım ama telefonuma gelen bildirim sesiyle anlık huzurum bozuldu. Yine de takmadan uyumaya çalışmaya devam ettim yazan kimse biraz daha bekleyebilirdi.
Tekrardan kendimi müziğe kaptırmışken bu sefer telefonumun aranmasıyla iyice modumdan çıktım. Arayan Helin'di.
Sıkıntıyla nefes verip kulaklıklarımı çıkarttım ve arkama Helin'e döndüm "Ne?"
Gözleriyle konuşmadan telefona bak işareti yaptı, yazan oydu demek. Bildirime tıkladım ve yazdığı mesajı okudum "Bana kızgın mısın?" Tekrar uyumaya çalışmama dönmek için hızlıca yazdım "Değilim." ve yine yatış moduma geçmeye hazırlanmıştım ki Helin bi mesaj daha attı "O zaman niye konuşmuyorsun benimle?" "Konuşuyorum ya şu an." "Yok soğuksun bi." "Keyfim yok." "Niye noldu? Sen dün ağladın mı?" "Nerden çıkardın?" "Furkan söyledi."
Gözlerimi devirdim şaşırmamıştım söylemediği birisi kalmış mıydı acaba? Mesaja geri dönmedim dün geceyi hatırlamak sinirlerimi bozmuştu, gözlerimin dolduğunu hissettim. Helin'den bi mesaj daha gelince gözyaşlarımı tuttum. "Doğru yani." yazmıştı cevap vermeme karşılık. "İyi de Furkan bunu nerden biliyo?" "Yanımdaydı"
Helin arka koltuktan şokla bağırdı"Ne!?" Arabanın soğuk sessizliğine öyle alışmıştım ki korkudan yerimde hafifçe zıpladım.
"Ne yapıyordu ki senin yanında?" Konuyu kapatmak için Helin'e doğru ağzımın içinden fısıldadım "Ben sana sonra açıklayacam." ama Batu gıcık bi şekilde gülerek "Sarılıyorlardı." dedi ve ortalığı iyice karıştırdı.
Sinirli bi şekilde gözlerimi devirip Helin'e tekrar sonra açıklayacağımı söyleyip önüme döndüm ama Batu'nun konuyu kapatmaya niyeti yok gibiydi "Açıkla tabi, seversin sen açıklamayı."
Dün geceden beri içimde biriktirdiğim tüm öfkemle bağırdım "Sen böyle bütün gün somurtup alttan alta laf mı sokucaksın?"
Helin aramızdaki soğukluğu anca fark etmişti "Kavga mı ettiniz siz?" Batu'nun bi şey demesine izin vermeden lafa girdim "Etmedik sadece Batu özel gününde olduğu için tripli biraz."
Bütün yolculuk boyunca sessiz olan Denis sadece on yılda bir duyabildiğimiz tuhaf kutsal kahkahalarından birini attı "Ayh çok iyiydi."
Ortamın gergin havasının hiç farkında değil gibiydi. Bikaç saniye anlam veremeyip birbirimize baksakta daha sonra hiç komik olmayan bi şeye kahkaha atmasına güldük. Böylece bi şekilde konu yol boyunca bi daha açılmamak üzere kapanmış oldu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ~Denis~ |
0% |