Helin'i sitede evlerinin önündeki salıncakta bulmuştum. Genelde üzgün olduğunda buraya gelirdi. Salıncak biraz yüksek bi yere kurulmuştu ve direkt denizi görüyordu huzur bulmak için mükemmel bi yerdi yani. Çantamı kucağıma alıp tahta salıncağın boş kısmına oturdum.

"Baksana peşimden bile gelmedi."

"Aslında geliyordu ben durdurdum ama bu bi mazeret değil tabi."

"Normalde sorun etmem biliyorsun."

"Bence etmelisin flörtün başka bi kızı oturmaya masaya çağırıyor bu bana pek doğru gelmedi."

"Hayır sorun o değil" diyip elleriyle oynamaya başladı bu da söyleyeceği şey konusunda çekindiğini gösterirdi. Bu yüzden ona biraz cesaret vermek amacıyla sordum.

"Ne o zaman sorun?"

"Hande onun eski flörtü."

"Ne!"

Bu çocuk gerçekten şerefsiz miydi yoksa yaptığının yanlış olduğunun farkında değil miydi?

"Evet hatta Hande'nin hala kendisiyle görüşmek istediğini söylemişti."

"Bi de bu kişiyi yanlarında oturmaları için davet mi etmiş? Inanamıyorum şaka gibi ya."

Helin bi şey söylemedi bikaç kere burnunu çekti gözleri kızarmıştı. Daha bir ay bile olmamıştı ama arkadaşım yine fazla kaptırmıştı kendini işte. Çantamdan peçete çıkartıp ona uzattım.

"Hiç ağlama madem bu ilişkiye saygısı yok o zaman onunla zaman kaybetmene gerek yok aşkım. Hem iyi oldu erken bitirdi kendini."

"Ama cok iyiydik beni cok mutlu ediyordu."

Helin'in telefonun çalmasıyla ikimizin de dikkati dağıldı. Telefonunu çantasından çıkarıp arayana baktı. Tepkisinden kimin aradığını anlamıştım kaşla göz arası telefonunu elinden aldım.

"Açmıyorsun boşver onu madem o istediği gibi davranıyor bizde öyle yapıcaz."

Telefonunu geri almak için uğraşmadı bile belli ki o da kızgındı kızarmış yeşil gözleriyle bana baktı.

"Ne yapıcaz ki?"

Ani bi kararla ayağa kalktım Helin'i de kolundan tutup kaldırdım.

"Hadi kalk hazırlan bu gece seni dışarı çıkarıyorum."

"Ne nereye gidicez ki?"

Helin'i arkasından eve doğru ittirirken ona cevap verdim "Dünyanın en yakışıklı erkeğini bile düşünmeyeceğimiz bi yere."

~~~~~~~~~~~~~~~~