Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Kuytu Köşeler

@selenay

 

 

Bazen kimsenin beni anlamadığını hissettiğim anlar olurdu. O anlarda kendimi hep özel yerimde bulurdum ve yine burada bulmuştum kendimi.

 

Denizin kenarında sitenin az ilerisindeydi. O kadar kuytu köşede kalıyordu ki dikkatli olmayan birinin fark etmesi çok zordu. Saat gece ikiydi yine uyuyamamıştım. Deniz sesi belki biraz olsun düşüncelerimi dindirebilirdi.

 

Yıllar boyu taşa kazıdığım tarihlere baktım. Yanında da günlere özel yazdığım minik notlarım vardı. Sırf bu yer için çantamda asetat kalem taşıyordum.

 

Kalemi çıkartıp kazıdığım tarihin altına notumu yazdım. Sadece küçücük "hoşlanıyorum" yazısını..

 

Biri okusa bile çok bi şey anlamayacaktı zaten öyle minik yazmıştım ki okuyabileceğini de sanmıyordum.

 

Dalgalara kaydı gözüm hırçın ve düzensiz bi şekilde kayalıklara çarpıyorlardı. Etrafta çok ıssızdı. Eğer sitenin yanında olmasaydım bu kadar cesur davranamazdım muhtemelen. Denizin ilerisi çok karanlık ve sonsuz gözüküyordu.

 

Içime bir ürperti geldi. Normalde böyle tedirgin olmazdım. Arkamdan da bana doğru gelen adım sesleri duymamla içimin ürpertisi parmak uçlarıma kadar yayıldı. Nefesimi tuttum çığlık atmak için her an hazırdım ama arkama dönmeye cesaretim yoktu. Donup kalmıştım sanki.

 

Bi an aklıma denize atlamak geldi. Ama arkamdaki her neyse durmuştu. Bi cesaretle arkamı döndüm ve yarı rahatlamış yarı şokla bağırdım "Furkan!" o da şaşırmış olmalı ki aynı şaşkınlıkla karşılık verdi "Selen!" ve ardından ikimizde aynı anda sorduk "ne işin var burada?" Yüzüm iyice şaşırmış bi hal aldı "Ne işim mi var? Ben buraya hep gelirim." "Gece ikide?" dedi tuhaf bulduğunu belli edercesine.

 

Cevap vermedim. Kimseye açıklama yapmaya hevesim yoktu özellikle Furkan'a hiç yoktu.

 

Onu görmezden gelip arkamı döndüm. Bu tavırlarımı dikkate alıp gururlu bi şekilde yanımdan gitmesi gererkirdi ama Furkan gurursuzluk konusunda master yapmış biri olduğu için gelip yanıma oturdu.

 

Sinirli bi nefes verdim. Iyii ki yalnız kalmak , kafamı dinlemek istemiştim. Furkan bana verdiği rahatsızlığın farkında değilmiş gibi yüzsüzce konuşmaya başladı "Bende bu yazıları buraya kim yazdı diyordum."

 

Aslında yine cevap vermiyecektim ama en son yazdığım not geldi gözümün önüne ve panikle konuştum "Ben yazmadım geldiğimde buradaydılar."

 

Inanmadığını belli edercesine güldü ve sesli bi şekilde kazınmış son tarihi okudu bi anlık refleksle altına yazdığım notu elimle kapadım. Şaşırmış bi şekilde geri çekildi. Aferin bana gerçekten "Gel bu notu oku" diye bağırsaydım daha az dikkatini çekerdi.

 

Ama o beni ilk kez şaşırtarak okumaya çalışmayıp kendini geri çekti. Geri çekildiğini görünce ben de kendimi toparladım.

 

Ne kadar süre bilmiyorum ama uzun bi süre sessizce sadece denize izledik. Sessizliği ilk bozan Furkan oldu "Kimseye söylememişsin. Sağ ol"

 

Konusu açılınca o korkunç gece geldi aklıma ve içim ürperdi.

"O kişi.." dedim sesim konuyu açmak konusunda tereddütlü çıkmıştı.

"Babam" dedi Furkan hızlıca. Tiksinerek söylemişti, nefretle...

 

Buna rağmen oldukça sakin şekilde cümlesine devam etti "Boşanıcaklar merak etme bi daha bu şekilde davranmayacak bize."

 

Rahatlamış bi şekilde kafamı salladım ne diyeceğimi bilemiyordum. Ne denirdi ki böyle bi durumda "Sevindim" mi? "Senin için üzgünüm" mü?

 

"Keşke" dedim fısıltıyla "Keşke herkes baba olmasa."

~~~~~~~~~~~

Loading...
0%