@selenay
|
Havalimanının merdivenlere bakan kısmında, insanların içinde, ayakta dikilmiş, bikaç gün önce Deniz ve Helin'le yaptığımız pankartı tutuyordum. Ortasında LaL yazıyordu ve etrafı, harfler siyah pankartta iyice ortaya çıksın diye beyaz küçük simlerle parlatılmıştı.
Siyah Hilal'in en sevdiği renkti, o yüzden yazının ortaya çıkartılması daha zor olsa da bu rengi seçmiştik. Kenarlarını da küçük lila kalplerimle süslemiştim.
"İnmiş." dedi Helin telefonunu kapatırken. Gözlerim daha heyecanlı bi şekilde etrafı taramaya başladı ve sonunda onu gördüm bize doğru gülümseyerek yürürken gözündeki siyah gözlüklerini, kızıl saçlarını arkaya attırarak başına tutturdu. Üzerindeki siyah deri ceketi ve jeaniyle havalimanındaki en havalı kişi olabilirdi.
Helin daha fazla yerinde duramamış olmalı ki koşa koşa Lal'in boynuna atladı ve ardından Denis gitti. Ben de elimdeki pankartla yanlarına gittim. Batu gelmemişti arabada bekliyordu.
Lal pankartı görünce gülmeye başladı "Bu ne?" "Bizi tanımayıp başkasına gitme diye." dedi Denis. Lal tekrar güldü "Ne kadar uğraştınız buna?" "Yarım saatçik falan" dedim sarılırken.
Aslında pankartta yazılar "gözükür mü? gözükmez mi?" konusunda kararsız kaldığımız için, en az bi yarım saat ayrı olarak renk konusunda düşünmüştük ama bunu Lal'in bilmesine gerek yoktu tabi.
"Batu nerede?" Bavulunu elinden alıp bi yandan da ona cevap verdim "Arabada bekliyor." "Aa niye gelmedi?" Anlık Batu gelmediği için bozulduğunu düşünsem de Lal'in böyle bi şeyi takmayacağını bildiğimden bu düşünce aklımdan gitti.
Ben cevap vermeden Denis araya girdi "Regl o bugün" ve sabahki olay sanki aklında yeniden canlanmış gibi o nadir kahkahalarından birini tekrar attı.
Denis böyleydi işte uzun süre hiçbir şeye gülmez sonra da bi anda en olunmayacak şeye günlerce gülebilirdi.
Lal tuhaf zorlama bi gülüş atıp ne olduğunu anlamadığını belli edercesine bize baktı. Onun bu haline güldüm.
Arabanın yanına gelmiştik. Batu "Ooo kimleri görüyorum." diyip arabadan cikti ve Lal'e sarıldı.
"Görüşmeyeli ehliyetin olmuş. Selen nasıl izin verdi arabayı kullanmana?" Batu soruyu duymamış gibi yaptı ve "Hadi arabaya geçelim." dedi.
Gözümü devirip arka koltuğa kendimi attım. Hilal öne binmişti, aynadan bi şeyler döndüğünü anladığını belli edercesine bana baksa da, ya yorgun olduğundan ya da uygun bi an olmadığını düşündüğünden Batu'yla aramızdaki garipliğin konusunu açmadı.
Bi dahaki görüşmeye kadar da bu konu hakkında konuşmamıştık. O zaman boyunca konuyu açmadığı için memnundum çünkü Batu'yla aramızdaki bu garip tuhaf kavgaları hiç kimseye açıklayamazdım. Özellikle gözünden hiçbir şey kaçmayan Hilal'e..
Ama bu rahatlığım çok uzun sürmedi. Çünkü Hilal bi sonraki buluşmamızda sandığımdan daha fazla şeyi anlamıştı bile.
~~~~~~~~~~~~~~~ Helin~Hilal |
0% |