Yeni Üyelik
12.
Bölüm

TAMAMLAMAK YA DA YARILAMAK

@selenkaya

Ablam gittiğinden beri sadece oturuyorduk. Yapacak hiçbir şey gelmiyordu aklıma saliseler saniyeler dakikalar böyle geçti en sonunda fikir sunmaya karar verdim ve konuştum.

"Film izleyelim mi?"

"Şimdi mi?"

"Sence?"

"Tamam be kızım sen de hemen darılma iyi ki bir şaka yapalım dedik izleyelim"

"İzleyelim demen için bu kadar uzatmana gerek yoktu cidden Metecan"

"Ne izleyeceğiz?"

"Ne bileyim ben al kumandaya bak bir şeyler aç"

"Sana soranda kabahat.

"Hıhı"

"Bak bu güzele benziyor ne dersin?"

Filmin konusunu okumaya başladım gittikçe güzel gidiyordu sonunda merak etmemiş değildim.

"Güzele benziyor meraklandım da açalım."

Cevap vermedim Metecan ve direkt başlattı filmi. Film bayağı güzel gidiyordu odaklanmıştık saliselerimizi saniyelerimizi dakikalarımızı hepsini filme odaklamıştık. Bir an hiç beklemediğimiz bir anda çok korkunç bir sahne gerçekleşti ve hemen bağırdım.

"Ayyyyy kapat şunu"

"Ne oldu korktun mu?"

"Soru mu bu sanki cevabını bilmiyorsun"

"Sen ciddisin titriyorsun"

Metecan titrediğimi söyleyene kadar titrediğimi fark etmemiştim. cidden titriyor muydum? O kadar merak etmiştim sonunda merak ediyordum konuştum hemen.

" Vazgeçtim kapatma sonunu çok merak ettim"

"Tamam"

Bu cevap üzerine tekrardan film başlattı ve biz tekrardan filme odaklandık saliselerimiz saniyelerimiz dakikalarımızı yine film adadık. Dakikalar geçiyordu deminki sahneler gibi korkunç sahnelerde vardı fakat ilki daha korkunçtu ilk ve son her zaman dediğimiz gibi ilk ve sonu korkunç olur ilk ve son ilk ve sondur. Dakikalar geçti filmin bitmesine geldi ve tam o anda karanlık odada böcekler dolu bir adam vardı sandalyede ve diğer bir adam adamın hiç beklemediği anda silah çıkarttı ayaktaki adam sandalyeye bağlıydı zavallı adam nasıl kurtulabilirsen tetik çekildi ve silahın vurulma tok sesi geldi. O sırada ne yaptığının farkında değildim. Metecan'a sarıldığım hatta fazlasıyla sıktığımda farkındaydım bir elimde sarmıştım fakat tabii ki de vücudunu full kaplamaya izin vermiyordu, cüsse gibi vücudu vardı. O konuşunca fark ettim.

" Mâlum bölgeme niye bu kadar baskı yapıyorsun ?"

Anlamaz gözlerle ona baktım. Malum bölgesi mi ? Ağzımı açtım ve Dünya'nın en mantıksız şeyini yaptım

" Hı?"

Gözleri mâlum bölgesine kaydı. Onun gözleri kayarken benim de gözlerim onun gözlerini takip ediyordu. O an fark ettim dediğini.

" Ahmm hmmm"

" Ne diyorsun be?"

" Garipsedim"

Neyse ki düşüncelerimi yapacak biri değildi Metecan.

" Hâlâ sıkıyorsun. Hatta daha çok sıkıyorsun."

Benim kaldığı yerden devam ediyordu ve silah sesleri geliyordu kafamı televizyon yönüne çevirdim ve film odaklanmaya devam ettik. Aradan dakikalar geçti ve konuşan ben oldum.

"Ahhh"

" Bunları derken hâlâ sıkıyorsun."

​​​​" KORKUYORUM!"

Sıkmaya devam ediyordum. Her salise her saniye her dakika daha çok sıkıyordum ama bu benim kontrolümde değildi.

"Hmmmm"

"Düşündüğümü yapmayacağız değil mi?"

Sorduğum soruyu tek nefeste cevapladı.

"Saçmalama..."

Devamını getiremedi çünkü televizyondan bir ses çıkmıştı. Silahlı adam, karanlık, böcekler. Bir anda Metecan'iın kucağına atladım. Ve yanlışıkla sürtündüm. Bir şey yapmadı Metecan. Televizyonda sesler çoğalıyordu. Metecan ise yalnızca bana bakıyordu. Kucağına yeni oturduğumu fark etmişim gibi hemem kucağından indim ve koşarak merdivenleri çıktım. Çıkarken ayağım kaydı ve düşerek yuvarlandım.

"Ahhh"

Koşarak yanıma geldi Metecan. Beni kucaklayıp yukarıya çıkardı. Beni kendi kaldığı odaya götürdü. Ve yatağa bıraktı. Odadan çıktı ve dakikalar sonra geri geldi ilk yardım kiti çantası ile. Ben ona şuan mahçup oluyordum. Ayağa kalktım ve koltuğa bıraktığı çantayı almak için zıplaya zıplaya gitmeye başladım. Fakat tam o anda ayaklarım yerden kesildi. Metecan'in beni taşıdığını fark ettiğimde omzuna vurmaya başladım. Fakat çocuğun hiçbir tepkimesi yoktu. Vurmak yetersiz gelince konuşmaya başladım

" Bebek miyim ben bırak beni Metecan."

" Ayağın sakat. Biz de seni taşımakta merak/"

Sözünü kesen full ses elefon çalma sesiydi. Benim telefonum çalıyordu. Hemen konuştum

"Telefon çaldığına göre beni indirmen gerekiyor. Sen beni indirince aşağıya ineceğim. Bırak beni lütfen."

" Ben getiririm. Otur oturduğun yerde"

Cevap vermeme izin vermeden odadan çıktı. Dakikalar dakikaları kovaladı. Ve sonunda geldi Metecan.

"İki tane mi sevgilin var? Sevgili iki ne lan!?"

" Abartitersen. Sevgilim yok benim. Alayım telefonumu."

Konuşmadan verdi. Arayan Aslı Ablaydı. Sesi hoparlör verdim. Mtecan sırf duysun diye.

" Alo Mltem"

" Efendim Abla

"Maymun nede telefonunu açmıyor!"

​​​​​​benim yerime cevap veren Metecan oldu.

" Maymun değilim ben"

" Burdasin da telefonuna niye bakmiyorsun beş kere aradım. "

" Telefonum aşağıda duymadım"

" Telfonnu al ve beni ara sana özel bir şey sorucam."

Bu cümle uzerine hemen çıktı Metecan. BU nedenle konuşan ben oldum.

" Görüşürüz o zaman Aslı Abla"

" Görüşürüz minik"

" Bay bay öptüm"

" Bende bay bay"

ve trelfon kapandı. Bir kaç dakika sonra Metecan ve Aslı Abla 'nin konuşma sesleri geliyordu fakat ne konuştuklarını anlamıyordum. Birkaç dakika snra çok sıkıştım ve tuvalete gitmek için ayağa kalktım ve yavaş yavaş koridorun sonuna yürümeye başladım. O sırada Asli Ablanın ve Metecan'in konuşmasına şahit oldum. Neden hoparlörde konuşuyordu ki. Konuşmalarını dinledim. Yani kulak mi9safiri oldum. Yaptığımın yanlış bir şey olduğunu biliyordum. Ama ozel ne konusabilirlerdi merak etmistim. tam o an duymamam gereken şeyi duyduğumu fark ettim

" Napıcaksın abla benim sevgilimi ?"

" Sordum da Meltem duymasın valla çok üzülür. Liseden beri senden hoşlanıyor..."

Bunu bana nasil yapalardi? Metecan'a bir şey diyemem ama Asli Abla özelimi sırrımı söylemişti. Hickiriklarimi zar zor tuttum ve koştura koştura lavaboya girdim. Ayağım açmıştı ama umrumda değildi. Saliseler saniyeleri dakikalarda saati kovalamisti. Bense yaklasik yarım saattir lavabodaydim. Yüzüme üç kere su çarptım ve koşarak kendi odama gittim. Giderkense birşey fark ettiğimse Metecan'in hâlâ Asli ile konuştuğunu gördüm. Dakikalar geçmeden odamın kapısı açıldı. KImin olduğunu biliyordum. Ona bakmamak icin kafamı duvar tarafina cevirdim. Adim sesi. Iki adim sesi ve yanima gelmesi ve konuşması

" Meltem neden böyle davranıyorsun. Odama gidelim ilaç süreyim"

Cevap vermedim. Ve hickirmamak icin büyük bir çaba sarf ediyordum.

" Doğru ben getiriyim. Sen yurume hemen geliyorum."

dedi ve gittti. Odalarımız çok yakındı o yüzden gelmesi bir dakika sürmüştü. Geldiğinde bacağıma dokunuyordu tam o anda konuştum titrek sesimle

" Dokunma! BANA SAKİN DO/KUN/MA!!!!"

" Neden böyle davraniyorsun?"

" ODAMDAN CIK LÜTFEN. Kalp kiranlardan olduğunu bilmiyordum."

" Ne kalp kirani? Anlamıyorum."

" Fazla bilgi soyluyorum. Cikar misin? Lutfen çık."

" Ne bildiğini bilmiyorum. Soyleyene kadar da çıkmıyorum."

" O zaman ben çıkiyorum"

​​​​​​dedim. Ve dedigimi yaptim ayaga kalktim v koşarak lavaboya gitttim. Ayağım bu sefer çok fazla acımıştı çünkü ağzımdan ufak çapli bir çığlık atmıştım. FAkat umursamadim. Soğuk suyun altına girdim kiyafetlerimle. Ve fayansa yaslandim. Hickiriklarimi bile tutamiyordum. Aglamaya basladim hickira hickira. Icimden geldiği gibi. Canimin istedigi gibi. Saldim ozgur fakat mutsuzdular. Ne yapsam fayda etmezmis gibi. Kapinin onunde dikilmis bagiriyordu. Onu duymamazlıktan geldim. Ve tüm geceyi oada geçirdim. Gram uyumadim. Uykum olsa da bugun de boyle olucakti. Kitabın basinda ne denir o ipleri başkasına verene kdar kontrol senin elindedir. Artik kontrol bende değildi. Kontrol ondaydi. Kontrol Aslidaydi. Ama umrumda bile değildi. Sabah beşte çıktım. Kışta olmamıza rağmen kombiyi kapattım. Ve ıslak kıyafetlerimle yatağa yattım. Battaniyeleri de yer attım sadece yattım. Saatler sonra uyandım. Ve yanımda onu gördüm. Bana üzgün şekilde bakıyordu. Gözümü bir kaç kere art arda kırptım. Bir kaç dakika sonra konuştu

" Ipıslaksin , benim yüzümden. Özür dilerim"

" ODAMDAN çıkar mısın?"

"Hayır"

Dedi ve konuşmaya devam etti

" Neden yaptın bunu kendine?"

Cevap vermedim, veremedim belki de. Yine çıkmadı odadan. Ben çıktım. Karlı bahçemize. Kar yağıyordum. Ablam da birkaç saat sonra evine gitmiş olurdu. Yine ıslak kıyafetlerimle çıkmıştım bahçeye. Sandalye yerine yere oturmayı tercih ettiğim için küçük bir çukur kazdım ve oturdum yere. Kar yağıyordu ben ise izliyor her birine bakıyordum. Saatler sonra acıktım için eve girdim ve mutfakta yemek aramaya başladım. Çok geçmeden salata yaptım ve salata yedim. Yiyince tekrardan bahçeye çıktım fakat bu sefer ayak bileğim daha çok acımıştı. Fakat birşey yapmadım. Oturmaya devam ettim. Dakikalar sonra Metecan geldi vetek kelime etmeden kucağına aldı. Dokundu. Hemen konuştum

" Bırak beni. DOKUNMA!!!"

Dinlemedi ve yukarı çıkarmaya devam etti. Göz açıp kapayıncaya kadar yukarı çıkmıştık. Yatağa bıraktığı an rahatladım fakat bu rahatlık cok kisa surdu. Ayağa kalkmamla Metecan'in konusmasi bir oldu. Dudaklarindan tek fakat kendini belli eden o kelime çıktı.

" Gitme"

" Tamam ama çok oturmam"

Bunu diyince rahatladı sadece yüzüne bakarak bile bunu anliyabiliyordum. Dakikalardir araliksiz konuşmasını dinliyordum. Fakat sonlara doğru midem' e bir şey oldu. Metecan'in hemen sözünü böldüm.

" Metecan m/midem çok bul/bulanıyor."

" Korkma geçer birazdan. Yemek yemediğin içindir."

dedi ve bende ona inandiiim. Dakikalar sonra midem cok daha kotu oldu. Kusmak uzeredeydim hemen ayaga kalktim ve kosarak lavaboya gittim. Ve kusamaya başladım benm arkamdan Metecan da gelmişti. Ve saçımı benim icin tutuyordu. Midem daha iyi olmustu kusunca. Kusmam bitince Metecan'a tesekkur ettim ve odama gittim. FAkat yine midem bulanmaya basladi. Ve yine kustum. Tum gunumu yatakta gecirdim ve saaat bir de bedenimi uykuya biraktim. Uyandigimda saat gece uctu ve benim odamdaki lavabodaydim. Midem bulanıyordu ve benim tek yaptığım kusmakti. Bu gun uc kere kusmustum. Ve bu ucundusuden sonra hickira hickira aglamaya baslamistim. Hâlâ lavabodaydim. Dusa kabinded suyun altinda. YIne soguk su fakat soguk su yaralarimi sarmiyordu. Aksine belki de yaralarimi daha da sogutuyordu benden. Aglama sesime uyanan Metecan kapiyi calmadan odaya daldi. Ve bei yatakta goremeyibnce lavaboya geldi beni aldi ve bana kiyafet secip verdi. Sonra kendisi odamdan cikti. Giyindigimde ona seslendim ve oda odama girdi. Uzun uzun konustuk. Konusmus olmam onu affettigim anlamina gelmiyordu. En son bana masal anlatiyordu ve bedne uykuya daldim.

                                                                                                                                                                                            ***

Uyandığımda normal bir sekilde degil bas agrisi ve her yerimin agrimasi ve midem'in bulanmasi ile uyanmistim. Midem bulanıyordu ve ben ne yapacagimi bilmiyordum. Hic dusunmeden metecanin odasina gittim ve onun yaptigi gibi kapiyi hic calmadan pat diye actim. Actigimda ise banyodan yeni cikmis sacini kurutuyordu ilk konusan hayli hâliyle ben oldum

" Kusura bakma ben cikayim"

BUnu derken bile gozlerim kapaliydi e son sadece sacini kuruladigini görmüştüm.

" Neden gözlerin kapali ?"

" Soru mu Allah Askina bu ?"

" Altimda pijama var"

dedigin an gozlerimi actim ve odaya girdim. Lakin odaya girmemle agzimdan tiz bir cigligin kopmasi bir oldu

" AHHH!!!"

" Noldu?"

" Midem..."

devamini getiemedim ve yere coktum aykata durabilecek mecalim kalmamıştı.

" Meltem?"

Sesi korku doluydu Metecan'in. Ayaga kaldirdi ve lavaboya goturup arin bolgeme bakti. Hicbir ize raslamamis olmali ki konusmadi bile. Ben ise kendimi muslugun yaninda buldum. Ve zar zor da olsa konustum

" Beni odama götürür müsün? Lutfen."

" Tamam ama eve doktor cagiricam ve gereken seyleri yapacaksin. Tamam mi?"

" Tamam"

dedim hemen benim yanitim ardindan odama goturdu. Ben de ayaga kalktim ve lavaboya girdim kendime kova alip geri yatagama oturdum. metecan elimde ki kovayi gormus olamli ki saskinlikla bana bakiyordu

" Kovayi napicaksin?"

" Midem bulanıyor. Kusarim diye ayaga bile zor kalkiyorum."

dedim halsizce ve yataga uzandim. O sirada Metecan'inayakta kaldogini fark ettim ve yataktaonna da yer actim. Cok geecmeden actigim yere Metecan oturdu. Oturmasiyla karnimi ovalamasi bir oldu. Karnimi ovalarken aklina sanki bir sey gelmis gibi karnimi ovalamayi birakti ve odadan cikmak icin ayaga kalkti ben ise halsizce oun adini soyledim.

"Metecan"

" Efendim"

dedi hemen bense yutkundum bogazimda ki yumruya aarkaya attim ve halsizce anca konustum

" Nereye?"

" Kac gundur dogru duzgun yemek yemediğin için asaiya yemek yapmaya gidicem."

" Bende geliyim"

dedim hemen tek kalkmaktan hayri bir sekilde korkuyordum artik. Cevap vermedi ve bana yurumeye basladi. Birkac adimda hemen yanima geldi ve beni kucağına aldi. Birlikte asagiya inemye basladik. Asagi indigimizde ilk beni koltuga birakti ardindan kumsandayi verdi ve kendi mutfaga gitmek adina yol aldi. O mutfaga girdiginde televizyonu actim ve o an gecen gun izlediğimiz filmin hâlâ acik olduğunu godum. Ben de televizyonu acinnca film oynamaya baslamisti. bne filmden tam cikarken yine silah ve bomba sesleri televizyondan yukseliyordu. TAm bomba'nin patladigi an tiz bir çığlık attim

"AHHHHH!!"

Hemen aynima geldi kumandayi aldi Metecan ve Netflix'den cikip kumandayi geri bana verdi. Ve tekrardan mutfağa yoneldi. Dakikalar sonunda ne izleyecegimi buldum ve YALAN dizisinin 11. bolmunu actim ve heyecanla izlemeye basladim.Dakikalar sonra evi mis gibi yemek kokusu sardi. Bu kku da benim istahimi arttırmışti. Izledigimm seye bile odaklanamiyordum. En sonunda da televizyonu kapattim ve yukariya cikmak adina merdivenlere yoneldim. ABlam aramis olmaliydi fakat telefonumu sessize almisti. Hzili adimlarla yukariya ciktim ve ilk bas Metecan'in odasina girdigimde ise hemen sargi bezi ve ilaci aldim. Ardindan odama gittim ve telefonumu a;dim asagiya indigimde Metecan'in benim icin yukariya ciktigin gordum. Beni gorunce sanki normal yukariya cikmiyormus da dolaniyormus gibi yapip tekrardan mutfaga gitti. Ben ise solana gittim ve iki ayak bilegim olmak uzere krem surdum ve sargi bezi ile sardim. Metecan'in ayak bileklerimi gormesini istemiyordum cunku gorurse paniğe kapilirdi iyice altim ile bileklerimi kapaladigima emin olarak mutfaga gittim. Gittigimde masayi dop dolu gorecegimden habersizdim. O yuzden yuzume buyuk ihtimalle agzim acik kalmis veyuzme saskinlik doluydu. Hic bir sey diyemedim. BU nedenle ilk konusan Metecan oldu.

"Begenmediysen baska yemekler yapayim"


Hemen cevap verdim

 

"Duymamis olayim. Cok guzel görünüyorlar. Ellerine sağlık "

Bu cevabim karsisinda sadece tebessum etti Metecan ve sofraya oturdu. Metecan oturunca bende oturdum ve konusmadan yemeğe basladik. Yemek cidden lezzetliydi. Insan yicikce yiyesi geliyordu. Yada ben iki gunudr sadece bir kere salata yedigim ve hic su icmedigiim icin boyle hissediyordum. Dakkikalar boyunca yemeklerin buyusune kapildim ve bu büyünün ardindan kendime gelip su icmeyi akil edebildim. Iki guundur s icmedigim icin yaklasik bir bucuk litre su icmistim. Yemek yemem bitince Metecanla sofrayi topladik. Ayak bilegim yardim ederen biraz sizladigi omustu. Bu yuz ifademi belli etmemek adina buyuk bir çaba ssarf ettim. En son yerleri silip supurup kendimizi koltuga attik ve ikimizde bir sure telefona bakindik. Daha dogrusu ben onun telefonuna bakmis gibiydim. Cunku telefonumu daha ucak modundan kaldirmamistim ve acmaya da korkuyordum. Bu dusunculerin icine bir deablam eger inis yapip beni arayip ulasamadiysa dusuncesi eklemndi ve telefonu bu dusunceyle hemen ucak modundan cikardim. Tam o esnadea telefonuma ardi ardina sanki hic bitmeyecekmis gibi bildirimler gelmeye basladi. BU durumda tabi ki e yaptigimi bilemdim ve telefonumu bir an yere dusurdum. Hemen telefonu aldım yerden. Sadece ekraninda ufak bir catlak olmustu. Bildirimlere bakarken ozellikle su bildirimler gozume takildi

12 cevapsiz arama SEVGILIM 1

20 cevapsiz arama MELEK

5 cevapsiz arama ADAM GIBI ADAM

8 cevapsiz mesaj SEVGILIM 1

18 cevapsiz mesaj MELEK

1 cevapsiz mesaj sms ADAM GIBI ADAM

" BABAM, ANNEM, ABLAM..."

​​​​​​" Ne?"

" Mesajlar ve aramlar..."

Konusamiyodum. Bu yüzden telefonu Metecan' a uzattim ve tek tek mesajlari okudu o da benim ibi soka girdi fakat o benden daha iyi sekilde topladi ve hemen ablami aradi. Ona iyi oldugumuzu sadece benim telefonum'un ucak modundan oldugunu falan bahsetti ve kapadi. Birlikte uzun zamandır konuşmuyor gibi hissetmiyordum. Film izlemeyi önereceğim sirada en son film izledigimizde korktugumu hatirladim. Ve kumandayi alip UĞUR BÖCEĞİ VE KARA KEDI actim. Bu halimi goren Metecan gulmeye basladi. Ona trip atmaya karar verdim. Ve ona ters ters bir bakis attim. Konusmaya basladi

" Bune ya! Bunu mu izleyeceğiz?"

" Hı"

" Trip mi yiyorum ben ?"

" Yoo ne alaka."

​​​​​​" Kesin kesin neyse."

" AH."

Numaradan trip aticakken mideme ani sekilde agri girdi. Kendime hakim olamadan acimi belli etmiştim.

" Noldu?"

dedi. Sorusuna yanıt vermeden yuariya koştum ve odama girdim. Çıkarken ayak bileklerimi görmüş olabilirdi. Bunu dusunemeyecek hale geldigimde telefonumu aradim fakat telefonum asagida kalmisti. Koşarak asagiya indim ve telefonumu alicakken koşarak mutfaga ilerledim ve elimde olmadan çöpe kustum. Ve yanima geldi. Konuştu

" Korkma. Sakin ol"

bunlari derken de sacimi onumden aliyordu. Cop kovasinda ki poseti aldim ve sadece corapli ayaklarimla karli bahceye ciktim. Ve cop kutusunun yanina ilerleyip cop posetini attim. Ve sandalyelein birine oturdum. Eve dahi girmeye utaniyordum fakat doktora gitmeliydim. Sadece telefonumu almak adina eve girdim ve ayakta endiseli gozlerle beni arayan Metecan'i gordum. Daha fazla paniklememesi adina sesizce ynina gittim ve arkasindan iki elimi birlestirip sarildim. Beni baskasi sanmis olacak ki dirseği ile gozume vurdu.

" Offf!!! Napiyorsun ya. Gozum cikti>"

" Meltem?!!"

" Efendim"

Biyerin acıdi mi ?"

" Goxzum acidi sapsik."

" Bakayım"

Dediği an ayak bileğime bakiyordum cunku Metecan'in gozume vurup dengemi kaybetmemi sağlamıştı. Sorgulayan gozlerle bana bakiyordu. Bense çıt dahi etmiyordum. Hic beklemedigim an eğildi ve pijama pacami yukariya dogru siyirdi ve baxcagimda ki sargiyi gordu. Kizgin ve nediseli gozleri beni buldu. Bakislarimi kacirmaya calistim fakat eliyle cenemi tuttu ve gozlerime gozlerini dikti.

" Ayak bileğin neden böyle?"

bu cumlenin ardindan sol ayak bilegime de bakti ve yne ban dondu hemen ayaga kalktim. Kacarken ayak bilegimden tuttu ve kacmami engelledi. Aci dolu bir sekilde ona dondum. Fakat metecan benim gozlerimde ki duyguyu fark etmemişti. Bakislarimi düzelttim fakat dudaklarim istemsiz sekilde titremeye basladi. BUnu fark etmis olmali ki ayak bilegimi birakti. Salondan kosarak sargi bezini, kremi ve telefonumu alip yukarı odama kactim. Bandajlari cikaridgimda ayak bilegimin kizardigini hatta ayk bilegimin kanadini gordum. Icim ve disim ayni anda titredi resmen. Sizladi her yerim resmen. Ayak bileklerimden her sac telime kadar hissettim o hissi. Aglamayacaktim. Bu sefer olmazdi. Metecan odaya pat diye dalabilirdi. İki ayagimdan da bandai cikardim kremi sürdüm. Ve ayagimi bandajladim daha saat on iki buçuk olmasina rahmenn yataga gectim. Kombiye dokunduumda hala kapali oldugunu fark ettim. Asagiya inmek istemiyordum , metecan'a yazabilirdim fakat o zaman yuzsuz gibi gorunebilirdim. Istemeye istemeye yatagimdan ciktim ve asagiya inmek uzere merdivenlere yoneldim. Gozlerim Metecan"i aradi ve hic ugrastirmadan onu buldu gozlerim. Dakikalar boyunca onu izledim ve ben inmeye devam edecekken omuzlari sarsildi. Hayir canim aglamayiyordur diyen dusuncelrimi bozan tek bir göz yaşı oldu. BIrine sorsaniz tek bir goz yasi kucuktur. Bizde ise yakinlarimiz da belki da yakinlarimiz da daha cok belki uzulurduk. Tek kucuk gozyasi bizim icin aci dolu ve buyuk bir gözyaşına dönüşür. BU halini gorunce adimlarim koşuya dönüştü. İkişer ikişer indim ve yaninda buldum kendimi. Bana donmedi belki de donemedi bakışları Metecan'in.

" Metecan?"

" Efendim."

" Neden ağlıyorsun?"

" Ağlamıyorum minik."

" Ağlıyorsun."

" Seni üzdüm, canını acıttım. Yapmamam gerekeni yaptım."

" Hayır ben yukarıya bandaj değiştirmek için çıktım. Hadi gel bahçeye çıkalım."

" Hayır cikmayalim. Canın acır."

" BENIM CANIM ACIMIYOR!!"

dedim ve bana bakarken ziplayamaya basladim.

" Tamam ama sadece yarım saat"

" Tamam ANNE"

"Aman be ne anneymis. Hadi"

"Tamam"

YARIM SAAT SONRA:

Zor da olsa eve sokmuştu Metecan. İkimizde kendi odamazda ki banyolara gecmis yikaniyorduk. Daha doğrusu Metecan yikaniyordu ben mutfakta ikimiz için sıcak çikolatalı kahve ve yaninda da pasta hazirliyordum. Yaklaşık bes dakika daha mutfakta durup hazirlayinca her şey hazırdı. Ayak seslerini duydugumda cikolatali sicak kahveleri gotururken pat diye onume çıktı Metecan ve biraz elime biraz da yere kahve döküldü. Belli etmedim yanağımi ısırarak iceride ki masaya koydum ve mutfaga gittim gittiğim sırada iki elinde pastali tabakla ilerleyen Metecan'i gordum. Teşekkür ettim ve mutfağa gitmeye devam ettim. Gider gitmez hemen musluğu açtım ve elimi hemen soğuk suya soktum. BIraz acısından bir kac goz yasi döktüm ve o gozyaslarini hemen silince soğuk suyu kapattım. İçeriye geçtim. Film seçerken buldum Metecan'in ve açtığını açtığı diziydi. Ve açtığı diziyi gorunce ikinci şok dalgasi geldi. UGUR BÖCEĞİ VE KARA KEDI aciyodu. Buyuk bir kahkaha biaktim ve bana ters ters baktığı icin hemen sustugumu belirtmek adina agzima fermuar şeklinde çektim. Aradan dakikalar geçti. UGUR BÖCEĞİ VE KARA KEDI açmıştık fakat Metecan benden daha cok sevmis hatta daha çok kaptırmış gibiydi. Uykum gelmişti fakat odama da çıkmak istemiyordum. Metecan'a baktim bu fikri aklimdan iki kere silebilmistim yine silebilirdim. Denedim fakat olmuyordu. Zihnime hep aklima geliyordu. Arkasina yaslanmaya devam ediyordu. Beklemedigi seyi yaptim ve kafami onun karin kismina koydum. Anlık şokla bana baktı. Bu halime gülümsedi ve saçımı okşamaya başladı çok geçmeden kendimi güvenli bir şekilde onun karnında uykuya bıraktım.

                                                                                              ***

18 YAŞİNA GIREN MELTEM { DOĞUM GÜNÜ KIZI}

Anneme bakiyordum guzel yuzune haberi yoktu belki ama ona benzemek istemiştim hep ama benzeyememistim. GUn bitmek uzereydi. Ailemi her ne kadar sevsem de bugun de anlamıştım aslinda ailemin tek bir kisiden ibaret olduğunu. Metecan hayallerim hep onun gibi insanlardi. Hep de boyle olacakti belli ki. Ailemi de boyle hayal etmiştim fakat hic öyle olmamıştı. Benim yerime ilk göz nurları için ilgilenen ben yokmuşum gibi davran ailem. Neden? Neden hep sen seviliyorsun abla? Tum gun yine senin oldun. Dogum gunu hediyelrim sana verildi neden? Benim senden farkim neydi? bUGUN 14 Haziran 2020 bu tarihi unutmamam gerekiyordu.

Yazdi günlüğüne 18 yaşına giren Meltem. Ağlayarak yatağına yatti ilk defa. tek umudu olan kişiye tutuldu yine on eskiz yaşında ki Meltem. Meltem , Metecan'a tutuldu. ILk defa on sekiz yasinda birine asik oldu. Belki de bunu ask saniyordu. Tutulmak iki anlamda olurdu. Meltem ise bu anlamları hic bilmek istemedi. Belki de bilerek bilip bilmezlikten geldi

BÖLÜM SONU

Loading...
0%