Afrika'nın kabilelerinden birinde şefin, hamile karısının acı dolu bağırışları tüm kabileyi ayağa kaldırmıştı. Şef hemen karısının yanına gittiğinde şaşkınlıktan donup kaldı. Karısının yere attığı bebek bembeyaz ve tahminine göre gözleri kırmızı,mor arası iğrenç bir renkteydi.Karısı ‘sürekli beyaz kadın doğurdum’ diye sayıklıyordu. İnanışlarına göre her 100 yılda bir beyaz kadın doğar ve tüm kabalileyi ateşe atana kadar renklerine kavuşamaz.Şef bebeği yerden korkarak ve bebeğin yüzüne bakmadan aldı ve garip yaratıkların gösteri yaptığı bir sirke götürmek için yola çıktı.Bu sirkin sahibi 2 hafta önce yanlarına gelmiş, 1 ay burda olucağını ve gördüğünüz garip hayvanları ona getirmelerini söylemişti ve yerini tarif etmişti.Adam hemen yola çıkmıştı ama hala bebeğe bakamıyordu bebeği atın arkasındaki sepete koymuştu.1 günlük yolculuk sonunda sirke gelmişlerdi sirk 15 çadırdan oluşuyordu en büyük çadıra girdi.Sirkin sahibi karşısında duruyordu.Sirkin sahibi kısa,kel,büyük burunlu,tek kaşlı bir adamdı.Yüzünde ve vücudunda bolca çizik vardı,şef adama bebeği uzattı ardından sirkin sahibinin para vermesini beklemeden oradan uzaklaştı.Adam bebeği eline alıp bakınca resmen büyülenmişti.Bembeyaz saçlı yüzünün her tarafı çilli kocaman mor gözleri ,fındık burnu ve dolgun dudaklarıyla bu kız gerçek bir beyaz kadındı.Adam çocuğa Dames BLANCHES ismini verdi ve onu diğer ‘çalışanlarının’ arasına götürdü.