Yeni Üyelik
20.
Bölüm

1.SEZON FİNALİ

@selinayeda_x

 

 

1. SEZON FİNALİ

 

 

 

ŞAH VE MAT

Karşımda tüm asaletiyle duran bu şey melezin ta kendisiydi!

Hızlıca ayağa kalktığımda melez hızıyla karşıma dikilivermişti. Gözlerinin rengini de o an görebilmiştim işte.

Açık kahverengi!

Birkaç adım gerilemek isterken ayaklarımın birbirine dolanmasıyla dengemi kaybedişim bir olmuştu. Kendimi sert asfalta çarpacağım şekilde hayal ederken melez bileklerimden yakalamış ve dengemi kurmamı sağlamıştı. Elleri… Ne sımsıcak ne de soğuktu. Gerçekten de… Her şeyi ile melezdi.

Melezin gözlerinde o an tüm zihnimi gördüğümde bakakaldım.

Bildiğim, bilmediğim ve hatırlamadığım her şey. En sonunda ise gözlerim dudaklarına kaymıştı, söylediklerine…

‘’Sana ne unutturdularsa hepsini şimdi tekrardan hatırlamanı istiyorum.’’

Ve de hatırlamıştım.

Her şeyi bir bir ve tekrar!

Tüm bu yalan ve dolanları!

‘’Ah nesin sen böyle!?’’ Tüm dişleri boynumda hakimiyet kurarken gözlerim kapanmıştı. Odaya bir adam girdiğinde gitmesi gerektiğini söyledi. O benden kopmak istemiyor gibi daha da sömürürken adam onu zorladı. En sonunda gözlerimin içine bakmıştı boynumdan ayrılıp.

Ve şöyle söyledi.

‘’Şimdi ben ne söylersem sadece bunları hatırla. Burada gördüklerini unut.’’

Başımı salladığında sözlerini sürdürdü.

‘’Sen telkin edilemeyen bir insansın. Sana hayranım. Yakında sana âşık olacağım.’’ Başımla onu onaylamaya devam ederken sözlerine de devam etti.

‘’Bana bağlanmanı istiyorum. Ne olursa olsun bana bağlan. Benden asla kopama. Her zaman bana geri dön!’’ Sözlerini bitirdikten sonra ona sırıtmıştım. O kapıda duran adama dönerek sırıttı.

‘’Böylece sınırsız bir kan depom oldu. Hem en tazesinden hem de en lezzetlisinden. Ona kimse dokunmasın kalplerini bir bir sökerim! O sadece benim ve sadece bana ait!’’

Ne yani ben!?.. Gerçekten de bir yalana mı inanmıştım!?

...

Ve bir tane daha…

‘’Bunu giy, yakışacaktır.’’ Böyle bir şeyi anca plajlarda giyerdim ben. Zaten o yüzden dolabımda yer kaplardı. Ama şimdi Wilhelm istiyordu. Giymemi istiyordu. Reddettim. Ben ne kadar reddetsem de o daha da çok istedi.

‘’Bunu giyeceksin!’’ Bir anda kendimi kafa sallarken bulmuştum.

Evet giyecektim.

‘’Seveceksin, yarın da buna benzer bir şeyi özenerek kendi isteğinle giyeceksin.’’ Tekrardan başımı salladığımda da giyinmek için odaya geçmem bir olmuştu.

Ve bir tane daha…

‘’Bir gün daha kalsan olmaz mı?’’ Bakışlarım bakışlarını bulmuştu. En önemli dersler bugüne toplanmıştı adeta ve sınavlar da yaklaşmıştı. Bugün gerçekten de gitmem gerekiyordu!

‘’Üzgünüm gitmeliyim.’’ Gitmek için ayaklandığım sırada beni kendisine çekmesi bir olmuştu.

Gözlerim gözleriyle buluştuğunda dudağını büzerek bir kez daha sordu.

‘’Bugün okula gitmesen olur mu?’’ Olur muydu ki?

‘’Bugün okula gitmeyecek günü benimle eğlenerek geçireceksin!’’ dedi.

Gayet kulağa hoş gelen bir teklifti.

Neden olmasın ki.

Evet kesinlikle öyle yapacaktım!

Dahası da vardı!

Boynumda bıraktığı etki daha da artarken daha ileri gitmiş ve hiç beklemeden ısırmıştı.

‘’Wilhelm!’’ diyerek inledim. Yeterli olmamış durmamıştı. Çığlık atmak istediğim sırada eli ağzımı kapattı ve fısıldadı.

‘’Biz yoğun bir öpüşmedeyiz. Ve ben kendimi tutamayıp birazcık senden besleneceğim o kadar tamam mı?’’ Başımı yavaşça salladığımda Wilhelm’in boynuma gömülmesi bir olmuştu. Tekrardan kanımı içmeye başlamış ve ben ise bu sefer hiç tepki vermemiştim. Çünkü bu sevgiydi. Öpüşmüştük o ise kendini kaybetmişti birazcık.

Ve sonuncu olarak da!..

Nefret ediyorum! Emery’e o dediği laflar!

Akıl alır gibi değildi.

Sınırı aştı.

Wilhelm sınırı aştı!

Ben… Ondan nefret ediyorum. Ben ona âşık olamam. O o kadar laf söylemişken Emery’e karşı hala nasıl onunla olabilirdim.

‘’Sen bana bir gün nasıl davranman gerektiğini öğreneceksin!’’ diyerek koluma dokunduğunda her şey uçup gitmişti ne yapıyordum ben!?

‘’Taksiye atlayıp yurda gideceksin ve uzunca yaptığın bu aptallığı düşüneceksin! Sonra da sabah Jenna’dan numaramı alır ve özür için beni ararsın!’’ Başımı salladığımda gelen taksiyle hızlıca yurdu yolunu tutmuştum. Arkamda ise Wilhelm’in silüeti taksinin hızı eşliğinde yavaş yavaş kaybolmaktaydı.

Wilhelm!.. Tam anlamıyla beni kandırmış tüm hayatımı benden çalmıştı!

Wilhelm âşık olduğum adam değil, tamamen pisliğin tekiydi. İşte burada tam olarak bunu öğrenmiştim.

Yutkundum.

Tek yapabildiğim bu yediğim lanet tuzağın üstüne derin bir yutkunmak olmuştu.

Su olsaydı, üstüne bir de soğuk su içilirdi tabii.

‘’Şimdi.’’ Dedi keskince bir ses tonuyla. Gözlerim hala gözlerime bakarken bileklerimde parmaklarını gezindirmekteydi.

‘’Artık kimse seni telkin edemeyecek Adel. Telkin etmek isteyen her kim ise benim gücümle karşılaşacak. Hiçbir vampir tarafından hipnoz edilemeyeceksin. Bu güce karşın benim hediyemle artık bağışıksın.’’ Etkiliyordu beni. O gözlerinin içindeki gözbebeklerinde değişik bir bakış vardı.

Bir vampirin hipnoz edici bakışları melezin göz bebeklerinde saklıydı. Telkin edildiğimde başımı sallamıştım.

Telkin edildiğimin farkında olduğum bu telkin beni fazlaca şaşırtırken hala gözlerinin içine bakmaya devam etmekteydim.

Artık telkin edilemeyecektim.

Wilhelm artık bana ulaşamayacaktı. Tıpkı en başında bana uydurduğu o yalan gibi.

Şimdi o yalan tamamen gerçek olacaktı!

Melez bileklerimi bıraktığında kendime gelmiştim. O da geriye doğru çekildi.

Arka cebinden bir şey çıkarmak için elini cebine attığında bakışlarım oraya kaymıştı.

Elinde şimdiyse küçük bir tüp tutarken ne yapacağı hakkında dikkatli bir şekilde onu izlemekteydim sadece.

‘’Ve hala Wilhelm’i iyileştirmemi istiyor musun?’’

Boş şişeyi elinde sallarken hala nasıl bildiği konusunda düşüncelere dalmıştım.

Nasıl bilebilirdi?

Melez kaç adım sonrasından gelmekteydi, kaç adım ilerideydi!?

Cevap vermediğimde gülümsedi.

Keyif aldığı o kadar belliydi ki…

Onun aksine ben ise…

Her şeyden her yaşadığımdan tam şu anda nefret etmeye başlamıştım.

En az onun eğlendiği kadar ben de bıkmıştım her şeyden!

Melez gülümseyerek sözlerini sürdürmüştü.

‘’Ama bunun için birazcık kana ihtiyacım olacak.’’

Kan…

Hiç düşünmeden pervasızca kolumu uzattım.

Melezin kanını alacaktım.

Ama melezin kanıyla ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim bile yoktu!

Yaptığım bu hamleyle melez elimi tutmuş ardındansa kolumu kavramıştı ki ona doğru bir adım daha attım.

Koyu turuncuya çalan gözleri…Melez gözleri!..

Melez görünümü ortaya çıkarken kalp ritmimi düzeltmeye çalışırdım.

Bunu kaç defa yapmıştım.

Wilhelm kaç defa kanımdan beslenmişti.

Şimdi melez yapacak çok mu?

Ama melezdi işte.

Hakkında hiçbir şey bilmediğim!

Kalp atışlarım hızlanırken ve kalbim göğüs kafesinde sert sert çarparken melez bileğimi dudaklarına kadar götürmüştü.

Dişleri meydana çıktığında biraz olsun bakışlarımı kaçırmıştım.

Dudakları atan damarımın üstünde durduğunda gözlerimi kapadım.

Kapamıştım kapamasına ama…

Melez öylece durmuştu.

Ve kanımdan almak yerine tenime usulca öpücüğünü kondurup uzaklaşmıştı.

‘’Yeterli.’’ Dedi. Ardındansa bir hışımda kendi bileğini o sivri dişleriyle ısırmış ve tüpe birkaç damla akıtmaya başlamıştı.

Ben ise olayın şokuyla kendime gelemeden şaşkınca onu izlemeye devam etmiştim.

Bileğindeki yara iyileştiğinde tüpün dibi bir parmak genişliğinde kanla kaplanmıştı.

Melez omuz silkti ardındansa sırıtarak tüpün kapağını kapatarak uzattı.

‘’Tüh iyileştim hemencecik, görüyor musun?’’ Tüpe titreyerek uzandığımda sözlerini de sürdürmüştü.

‘’İyi kullan, çok değerlidir bilirsin. Ve unutmadan söyleyeyim. Sadece bir kişilik!’’

Melez bunları söylediğinde tüpü ellerim arasına bırakmıştı.

Açık renk kırmızı biraz da sıvı olan kanla bakışmaktayken rüzgârın esintisi saçlarıma dolmuş kulağımın yanından geçip gitmişti.

Bakışlarımı kaldırdığımdaysa artık melezden ese dahi yoktu.

Melez gitmiş ve ben sınırda öylece kalakalmıştım.

Elimde bir tüp tutuyordum.

Elimde melezin kanına ait bir kan tüpü vardı.

Tek kişiye yetecek kadar bir kan tüpü.

Ve o bana gitmeden önce… ‘’İyi kullan!’’ demişti!

Yani tam olarak şu demekti:

Seçimini yap karar senin!

Ne yapacağına karar ver ve uygula!

Karar sadece benimdi, bana ait!

Ama ikinci seçeneğimin ne olacağına dair hiçbir fikrim dahi yoktu.

Gerçekten… İkinci bir seçenek neydi ki?

Wilhelm yerine bir başkasın iyileştirmek mi!?

Ne yapacağım tamamen benim kararımdı!

En azından ben öyle düşünmüştüm.

 

...

 

 

 

Wilhelmciler, Thomascılar, Melezciler... Kendinizi belli edin bakalım.

 

 

 

Sizce ikinci sezonda ne olacak?

 

 

 

Günde iki bölüm ard arda gelmesini ister miydiniz?

 

 

 

Bölümler daha mı uzun olmalı?

 

 

 

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi ve gelecek tahminlerinizi bekliyor olacağım.

 

 

 

Yeni sezon kaç gün sonra başlasın isterdiniz?

 

 

 

İyi okumalar ve yeni sezonda görüşmek dileği ile <3

 

 

 

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Loading...
0%