22. Bölüm

20: İYİLEŞME

Eda
selinayeda_x

-Düzenlenmiştir

 

 

İYİLEŞME

 

Bazı gecelerde karanlık sadece gökyüzünde değildi, karanlık bazen de içimizdeydi! Karanlık bazen ruhunun derinliklerinde yankılanır ve bazen de en acımasız savaşı sunardı. En acımazsız savaş düşmanla değil, insanın kendi zayıflıklarıyla verdiği savaştı çünkü. Geçmişin hayaletleri ne kadar derinlere saklanırsa saklansın, her adımda ensende soluk almayı bırakmazdı.

Bir hafta geçmişti. Son olayların üstünden. Yine bir bir hafta ve hastalığımın ikinci haftası. Pardon kansızlığımın! Artık kendimi daha dinç hissediyordum, hissetmeliydim de iki hafta çok uzun bir süre olmuştu. Ve artık eve, yurda dönme vakti gelip çatmıştı.

Çünkü biliyordum ki Emery de orada olacaktı. Ve biz kaldığımız yerden her şeye devam edecektik. Yas bitmiş şimdi de hayata devam etmek kalmıştı geriye!

...

Gecenin kör bir vaktiydi, sesler her yeri çepeçevre sarmaktaydı. Wilhelm, o pislik!.. Sesi her yerde yankılanırken ister istemez titredim. Boynumdaki sızı giderek artarken bakışlarım aralandı. Etraf kapkaranlıktı tıpkı onun ruhu gibi. Onun tarafından hapsolmuşum ve çepeçevre sarılmışım gibi hissettiğimde nefes alamazdım oldum.

Wilhelm... Beni sadece kan için kullanan adam!

Bedenime eğer ufak tefek sorunlar çıkmamış olsaydı hükmetmiş olacaktı. Onun sadece ayaklı kan torbası değil aynı zamanda da her istediğinde ona zevk ve tatmin veren insan bir kız olacaktım, o benim bedenime sahip olacaktı ve ben bir daha eskisi gibi hissetmeyecektim! Şu an sadece zihnimi meşgul eden şeyler iğrendirici öpücükleri şken her şeyin nasıl geliştiğini çok rahat hatırlamaktaydım. Her reddettiğimde beni telkin etmelerini artık tüm ince ayrıntılarına kadar hatırlayabiliyordum. Eğer kurtarılmış olmasaydım sonumun nasıl olacağını da biliyordum. Gece gündüz onu tatmin eden bir kadına dönüşecektim. Her arzuladığında ona hizmet eden ve de her acıktığında ona bedenimi sunarak imdadına yetişen!

O an bir dokunuş hissettiğimde irkilerek uzaklaştım.

''Dokunma bana!'' diye bağırabildim sadece. Boğazımdan çıkan tiz çığlık canımı yakmışken etraftaki boğuk sesler nihayet netleşmişti.

''Tamam! Sakin ol!..'' Etrafımda eller ve bedenler bir bir uzaklaşırken bir kez daha yatağa gömüldüm. Şu an nerede ve hangi zamanda olduğumu bilmiyordum. Ya da yanımda kimlerin olduğunu...

Bildiğim tek bir şey vardı ki o da Wilhelm'in üstümde bıraktığı etkiydi.

Ve ben anlamıştım ki bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, ben de artık eskisi gibi olmayacaktım.

İhtiyacım olan ilgi ve sevgi sadece ihtiyaç olarak zihnime kazılı bir şekilde kalacak iken bir daha kolay kolay iki güzel söze ve gülümsemeye kanmayacaktım. Hele ki kimsenin yaklaşmasına izin dahi vermeyecektim. Çünkü ben aksi bir davranışa yönelirsem sonuç değişmeyecekti, sonuç yine ve yine aynı olacaktı.

Kahretsin!

Her şeyi bir kez daha batırmıştım tıpkı o geceki gibi!

Sonumu hep aptallıklarım yüzüne getiriyordum.

Bir Wilhelm'in tutkuyla arzuladığı avıydım bugün ve yarında öyle olacaktım.

Ama geçmişte ben... Ben tamamen ailemin ölümünde de aptallıklar yapmış bir kızdım.

Gecenin bir vakti ölüm haberleri gelirken evde rahatça keyfime bakmaktaydım, her şey farklı olabilirdi ama ben yine ve yine hata yapmıştım. Ama bu kez kendi sonumu ya da belalarımı değil onların sonunu getirmiştim!

Gözlerimden yaşlar yatağa süzülürken başımın keskin ağrısı boynumdaki sızıyla birleşmişti. Gözlerim bulanık verirken derin nefeslerim stabilize oldu. Bir anda kendimi rahatlamaya yüz tutmuş halde hissederken gözlerim tamamen kapandı. Son hissettiğim şey ise kollarımdan yukarıya kadar çıkan örtünün koruyucu hissiyatı olmuştu. Üstüm örtüldüğünde daha hızlı bir şekilde ister istemez uykunun kollarına atılarak uzaklaşmıştım gerçeklikten.

...

Gün doğumunda saçlarımın arasında hafif bir hissiyat geliştiğinde hızlıca gözlerimi açtım. Gözlerimi açmamla Melez’i görmem ve bakışlarımızın kesişmesi bir olsa da gözümü kaçırıp boğazımı temizledim. Melezin eli ise saçlarımın arasından uçup gitmişti hızlıca.

Yeni bir uyanış ve yine bir saç sorunsalı adeta kendisini göstermekteydi.

‘’Senin yapacak başka işin yok mu?’’ dedim beni baskı altında bırakan yorganı üstümden ittirerek.

‘’Yok, vampirler iki haftadır sorun çıkarmıyor.’’ Dedi Melez omzunu silkerek.

‘’Artık kalkmak istiyorum şuradan! Yatağa yapışmış gibiyim aynı.’’ Diyerek feryat figan yakardım. Haklıydım gerçekten. Yakında vücut hatlarım yatağa kendiliğinden işlenecekti o derece.

‘’Kalk öyleyse.’’ Melez ve net tavırları! Şaşırtmıştı bir kez daha. Gerçekten mi?

Gerçekten mi, dedim içimden. Melez’in yüzüne bakmaya devam ederken gerçek olduğu, net olduğu yüzünden belliydi.

Yataktan kalktım ve karşısına geçtim. Bariz bir şekilde benden uzundu tabii ki de. Ben bir atmış sekiz. O ise kim bilir kaç!

‘’Ee yıkansam hiç fena olmazdı.’’ Diye iç geçirdim. Aslında tam olarak dışımdan söylemiştim.

Sebebi de belliydi tabii. İki hafta artı Wilhelm sorunları derken bir üç hafta olmuştur herhalde değil mi? Ama sandığım kadar berbat kokmuyordum şaşırtıcı bir derecede!

‘’Suyu hazırlayayım küvete.’’ Dedi melez ardındansa hızıyla gitmeye yeltenmişti ki bağırdım hemen. Ne yapmaya çalışıyordu bu!?

‘’Dur! Kendim yapabilirim herhalde! Sadece banyonun yerini öğrenme niyetindeydim.’’ Melez bir kaşını havaya dikip ellerini de göğsünde birleştirdi. Dudakları da kıvrılmıştı biraz. Sanki… Birazcık da olsa… O yüz hatları arasında güldüğünü düşünmekteydim. Ufacık bir gülümseme!

‘’O halde açıkça sorman lazım’’ Melez’in bu cevabına göz devirdikten hemen sonra bende kollarımı göğsümde birleştirdim.

‘’Banyo ne tarafta?’’ Melez eliyle yönü işaret ederken bir yandan da söze girmişti. Tabii odanın içinden pek ayırt edememiştim o parmağın gösterdiği duvar arkası yeri!

‘’Sağ koridorun sonunda.’’ Sağ koridor!?

Bir de sol koridor da mı vardı!?

Başımı olumluca Melez’e salladıktan sonra üstümü gösterdim.

Üstümü!

Üstüm…

Üstümde beyaz askılı uzun bir gecelikle karşısında durduğumu hiç mi hiç bilmiyordum bile!

Şaşkınlığımı fark ettiğinde boğazını temizleyerek söze girdi.

‘’Lilith! Sağlıkçı. O değiştirmişti üstünü.’’ Bu da neden kötü kokmadığımı da anlatıyordu sanırım.

Parfümlü gecelik ve bakımımı yapan sağlıkçı Lilith.

Brad’in sevgilisi olan Lilith!

O muydu? Gerçekten o olabilir miydi?

Evet kesinlikle oydu. Görmüştüm. Her şey bulanık olsa da yüzünü tabii ki de hatırlıyordum oydu gerçekten. O halde Brad de buralarda bir yerde olmalı değil mi? Sonuçta alfası da burada.

‘’Kıyafetlerim.’’ Diyerek kaldım. Ne diyebileceğimi düşünürken o anlamıştı çoktan beni.

‘’Lilith’den giyinebilirsin.’’ Başımı ona karşı onayladığımda o bir anda yok olup gitmişti önümden. Saniyeler içerisinde geri geldiğinde ellerinde de kıyafetler vardı.

Beyaz v yaka düz bir tişört ve kot mavi dar paça pantolon. Yani… İlkbahara girecektik yeni ve üstümde ceket gibi bir şey olmadan kısa kollu giyinmek…

Kurtlar sıcakkanlıydı. Kurt adamlarda öyle. Ve de üşümüyorlardı. Lilith’in kıyafetleri ise düşündüğüm üzere hepsinin ince şeyler olduğuydu. Ve bana ise ancak bu beyaz tişört düşmüştü. Eh halledeceğiz. Evin içinin sıcak olduğunu umut ederek başlayabilirim hatta.

Wilhelm’in zevkine karşılık Melez’in zevki.

Ama her ikisi de sadece erkekti. İkisinin de üzerim için seçtiği şeyler artık umurumda bile değildi. Wilhelm beni bariz bir şekilde kandırmıştı, ben onun için tamamen sadece bir av olarak kalmıştım, ben insanüstülerin arasına bir meteor gibi düşmüş insandım sadece. Yanlışlıkla aralarında bulunan ve de artık korunmaya ihtiyacı olan.

Ama en önemlisi de güçsüz bir kadın olan bi’ insandım.

Adelia Winchester... Her zaman saf ve stabil kalan, genelde de çabucak kandırılan o kızdı işte.

Hayat beni bir yandan bir diğer yana sadece sürüklerken ağzı ve gözü yumuk o kız!

Daha düne kadar Wilhelm’in kanatlarının altında öleceğim ya da giderek tükeneceğim, Wilhelm’in kölesi olacağım zamanları beklerken şimdi de Melez’in koruyucu kanatları altındaydım ve Melez ise bana karşı asla ama asla ilgili değildi. O sadece bir hedefe hizmet ediyordu. Kendi için istediği bir hedefe hizmet ederken tek düşündüğü şey ise o hedefi gerçekleştirmekti. Ve ben ise o hedefi gerçekleştirmede sadece bir araçtım, tıpkı Wilhelm’in avcıları öldürmek için beni yem olarak kullanması gibi.

İşte ben... Ben tam olarak bundan ibarettim, bir insan olarak insanüstülerin arasında en temel amacım sadece buydu, iki tür arasındaki savaşta savaşın gidişatını değiştirebilecek bir yem!

O yüzden tek düşündüğüm kendim olmalıydı.

Bu savaşın içerisinden sıyrılıp nasıl kendi hayatıma devam edebileceğimi bulabilmem gerekiyordu.

Bu tehditler altında hayatta kalmayı ve kendimi korumayı öğrenmem lazımdı.

Ama en önemlisi de intikam meselesiydi.

Melez... Eğer doğru kişiyse ve ben iyilerin tarafında isem... Onun amacını gerçekleştirmesine yardım eden ve Wilhelm’den intikam almasnı sağlayabilecek o yem olabilirdim.

Eminim ki bunu onun için, Wilhelm’in bozguna uğrayabilmesi amacıyla yapabilirdim.

Ama bilmediğim en temel bir sorun vardı ki o da Melez’in vakti varken neden Wilhelm’i öldürmeyişiydi.

Ve işte bunu da sanırım zamanı gelmeden ya da asla öğrenemeyecektim!

İkisinin de benim için seçtikleri kıyafetler bambaşkaydı, sunduğu hayatlar gibi. Ama... Benim ise beğendiğim, her zaman bana ve kişilik özelliklerine uyan… Melez’inkiydi. İtiraf etmeliyim gerçekten de onunkiydi.

...

Kıyafetleri aldıktan apar topar sonra hızlıca banyoya yöneldim. Suyun rahatlatıcı yumuşaklığı altında kendimden geçercesine kendimi rahatlatırken gözlerimi yumarak bir kez daha düşüncelerimin esiri oldum. Artık tamamen kendimdeydim ve de tamamen kendimdim. Ama en önemlisi de... Tertemizdim!

Hızlı bir banyo ve giyinişin ardından artık tamamen kendimdeydim ve yurda gitmeye hem hazır hem de nazırdım. Tabii izin verselerdi!

Banyodan giyinmiş bir şekilde çıkıp odama yöneldiğimde beni sol koridordan çıka gelerek Thomas karşılamıştı. Elinde ise bir çanta tutuyordu.

O, beni kaçırdıkları, geceye ait olan çantam!

Thomas yanıma gelip çantayı uzattığında saçlarım hala ıslaktı. Tüm kokum eve buram buram yayılıyordu adeta. Thomas çantayı uzattıktan sonra burukça gülümsedi.

Sebebi bence gayet açıktı!

‘’Biraz konuşabilir miyiz Adelia?’’ Neyse ki ismimi doğru telaffuz edenlerdendi ve evet! Onunla konuşacaktım!

Thomas ile konuşulmadık bir sürü mevzu birikmişti.

Onunla da konuşacak ondan da istediğim cevapları alacaktım.

Aksi takdirde pek de memnun bir gün yaşayacağım söylenemezdi.

Bana istediğim cevapları vermeleri gerekirdi. Bu cevaplar ve sorunlar beni de içine barındırıyordu çünkü!

Thomas’a başımı salladıktan sonra tekrardan söze girdi.

Bu sefer de konuşmayı ertelemek gibi bir amacı varmış gibiydi.

‘’Telefonunu şarja tak istersen, bir de… Önce kahvaltı yapsan iyi olur.’’ Thomas biraz da olsa haklıydı. Tamamen demiyorum! Ama birazcık haklıydı. Sanırım bu işi sonraya bırakacak önce de kendime bakacaktım!

İki haftadır doğru düzgün bir şeyler yememiştim. Varsa yoksa serum varsa yoksa sıvı tüketimi!

Şimdi ise adam akıllı bir şeyler yemenin tam vaktiydi!

Thomas’a başımı sallayıp odama girdim. Telefonumu şarja taktıktan sonra da çantayı masaya bırakarak çıktım. Thomas halen daha kapının önündeydi. Ve birlikte aşağı kattaki mutfağın yolunu önce merdivenlerden inerek sonra da koridoru geçerek tuttuk.

Kahvaltı sonrası artık kaçacak bir yer de kalmamıştı.

Tostumu yiyip portakal suyumu da içtikten hemen sonra! Thomas’ın bana verdiği işaretle kalktım ve bahçenin yolunu tuttuk.

Bahçeye çıktığımızda ise ormanın içinde bir yerlerde olduğumuzu yeni yeni fark etmiştim!

‘’Konuş, dinliyorum.’’ Diyerek söze girdim. Önce onun başlamasını yeğlerdim kendi sorularımın aksine.

Thomas başıyla beni onayladıktan sonra boğazını temizledi.

Ve ardından başladı anlatmaya kendini.

‘’Sana bir özür borçluyum.’’ Dedi ve bir süreliğine sessizliğe gömüldü. Ne söyleyeceğini düşünüp tartarken başımı titrettim. ‘’Ne özrü?’’

Thomas bir iç çekişin ardından konuşmasını sürdürdü. ‘’O gece seni kaçırmamız ve sonrası için. Özür dilerim. Senin telkin edilebileceğin aklımın ucundan bile geçmemişti.’’

Telkin…

Şu telkin mevzusunu hatırladıkça…

Gerçekten bir hoş oluyor kendimden sürekli nefret etmek istiyordum.

Ben kendi iç dünyama doğru küçük bir dalışa geçecekken Thomas sözlerini sürdürdü.

‘’Senin her şeyi bile bile vampirle aşk yaşadığını, vampirin de seni sevdiğini düşündüm ki aslında o seni telkinle yönetiyor ve kanını arzuluyormuş.’’ Thomas’ın sözleri hançer gibi saplanırken bedenime derince bir nefes aldım.

Aynı şeyleri tekrar tekrar duymak ve aptallığımla bir kez daha yüzleşmek…

Berbat bir şeydi sadece!

Başka hiçbir şey değil sadece berbattı!

Thomas’a başımı istemsizce aşağı yukarı salladıktan sonra o bileklerimden tuttu. Bu sayede artık yüzüne bakmaktaydım

Başım eğik bir şekilde otların büyüklüklerini santimetreler cinsiden ayırırken şimdi gözlerim Thomas’ın gözlerindeydi.

Bir kez daha. ‘’Özür dilerim.’’ Dedi. İçten ve gözlerimin tam içine bakaraktan. Başımı bu sefer gerçekten salladım. Olumlu bir şekilde, özrünü kabul edercesine.

Ardındansa soru vaktiydi.

‘’Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Planınız ve amacınız?..’’ Bu sorumla Thomas bir kez daha gülümsedi. Onun en iyi ve onu yansıtan tek özelliği. Her daim gülmesi.

‘’Buraya geldiğimde amacım vampirlerden bizzat intikam alıp seni de kullanıp Wilhelm’i öldürmekti. Başarmıştım da!.. Ve melez çıkageldi. Şimdiyse de onun davasında en güçlü adamıyım. Wilhelm yaşıyor. Yaşamaya devam edecek. Wilhelm yaşarken cezasını çekecek. Ben bana düşeni yaptım. Onu öldürmek için elimden geleni yaptım, betamın… Jeremy’in intikamını da misliyle aldım. Şimdiyse Kral ne derse o.’’

‘’Kral!?’’

Bu bahsedilen kral da kimdi!?

Thomas ağzını açmış sözlerini sürdürecekken bir telefon sesi yankılandı.

Telefon sesi daha da yakınımıza hatta dibimize geldiğinde Thomas ellerimi hızlıca bırakıp uzaklaşmıştı.

Melez ise artık tam da ortamızdaydı. Elinde ise saatlerdir çalan telefonumu tutmaktaydı.

‘’Şunu sen mi kapatırsın yoksa ben en kolay yolu tercih ederek parçalayayım mı!? Başım şişti!’’ Telefonu fevri bir şekilde ellerimin arasında bıraktığında ekranda Emery yazısıyla bakıştım.

Emery arıyordu!

Aylar sonra!

Bölüm : 31.07.2024 11:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Eda / VAMPİRİSTİK Serisi / 20: İYİLEŞME
Eda
VAMPİRİSTİK Serisi

80.77k Okunma

15.4k Oy

0 Takip
135
Bölümlü Kitap
VAMPİRİSTİK01: HER ŞEYİN BAŞLANGICI02: GİZLİ PARTİ GECESİNDEN BİR ÇİFT DİŞ03: PARANOYA SONRASI GERÇEKLİK04: BİR VAMPİRİN SIRRI05: KAÇAMAK06: RUH VE BEDEN07: YÜZLEŞME08. AV VE AVCI09. TATLI BİR BİRLİKTELİK10. WİLHELM SORUNU11.OTELİN KEYFİ12. AİLE EVİ13. KAYIP14. AFFEDİŞ15. WİNCHESTERLER16. ORMANIN HÜKÜMDARLARI17. MELEZ1.SEZON FİNALİ2. SEZON TANITIM19: YENİDEN DOĞUŞ20: İYİLEŞME21: DOĞUM GÜNÜ22: KURT EVİNDE DOLUNAY ETKİSİ23: MELEZ İLE BAŞ BAŞA BİR GECE24: BİR PANSUMAN MESELESİ25: MELEZ EVİNDE MELEZ İMTİHANI26: KARANLIKTA SAKLANAN GÖLGE27: İNSANÜSTÜLERLE İMTİHANDA28: ANTRENMAN29: MELEZİN ÖZELİ30: AKUAMARİN TAŞI31: BİR MELEZ SORUNSALI32: GEÇMİŞİN İZLERİ33: BOKS MAÇI34: MELEZ DE BİR VAMPİR35: ÜÇ BENZEMEZ2. SEZON FİNALİ3.SEZON TANITIM37: YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDA BİR YERDE38: SON STRATEJİ BÜKÜCÜ39: DOĞUŞUN SAATİ40: TYLER SALVADORE41: DÖNÜŞÜM42: KANDAŞ SAVAŞI43: MELEZLİK SORUNLARI44: ACININ IZTIRABI45: DOLUNAYIN ETKİSİZLİĞİ46: MELEZLERİN DANSI47: SAĞLIKÇI İLE ALFA48: BEBEK MARTİNA49: GELİŞİM VE BÜYÜME50: ADELİTO VE SKYİTO51: KAOSUN GETİRİSİ52: GEÇMİŞE DÖNÜŞ53: BALO3. SEZON FİNALİ4. SEZON TANITIM55: BİR YILDIZIN SON PARLAKLIĞI56: AV VE AVCININ İŞBİRLİĞİ57: GEÇMİŞİN İZLERİ58: ZÜMRÜDÜANKA59: ANILARIN YÜKÜ60: YENİDEN DOĞUŞUN ÇAĞRISI61: GEÇMİŞLE YÜZLEŞME62: SÜRÜ SORUNLARI63: KONSEY64: GEÇMİŞTEN BİR HEDİYE65: İÇİNDEKİ VAMPİRİ KONTROL ET66: AVCI İÇGÜDÜSÜ67: BİR CİLVE MESELESİ68: KAYIPLAR VE YARALAR69: MELEZ GÜÇLER70: VEDA ÖPÜCÜĞÜ71: GEÇMİŞTEN BİR ARKADAŞLA YÜZLEŞME72: VEDA ARDINDAKİ SIR73: MONTANA YOLCULUĞU74: KANLI SAVAŞ75: GÜÇ ARZUSU76: BİR DÜŞMANIN SONU4. SEZON FİNALİ5.SEZON TANITIM78: YENİ BAŞLANGIÇLARA79: KANADA SÜRÜSÜNDE YAŞAMA AİDİYET80: BİR BUNGALOV SORUNU81: SÜRÜDE İLK ANTRENMANLAR82: ŞEHRİ KAZANMANIN YOLU83: TAÇSIZ KRAL VE KRALİÇE84: CASUS85: EVE DÖNÜŞ86: HİPNOZ ADIMLARI87: FESTİVAL88: KORUMA İÇGÜDÜSÜ89: MELEZLİK 10190: GÜCÜN İRADESİ91: HUZURLU KOLLAR92: ŞELALE YÜKSELİRKEN93: HUZURUN MANZARASI94: DUYUMLAR VE FİLİZLER95: TERAPÖTİK BİR ANTRENMAN96: EVLİLİK ADIMLARI97: SON DÖVÜŞ İLK KAN98: ÇİÇEĞİ BURNUNDA GELİN99: KURT ADAMIN DÜĞÜNÜ5. SEZON FİNALİ101: BİR BEBEK MESELESİ102: İDDİA ÜZERİNE103: AÇ KURT104: AŞERME MÜCADELESİ105: SÜRÜYE İTİRAF106: KAN ÇEKİMİ107: YENİDEN VEDALAR108: NINA WAYNE'NİN YIKIMI109: TUTULMA110: GÜÇ OYUNLARI111: PLAN PLANA6.SEZON FİNALİ7. SEZON TANITIM113: KANLI MÜCADELE114: SAVAŞIN GÖLGESİNDE115: WINCHESTER MİRASI116: SANCILAR VE HORMONLAR117: ELİAS VE DAMİEN118: BEBEK ODASI TADİLATI119: VAMPİRLERİN KONTROLÜ120: BİR DÜĞÜN MESELESİ121: YENİDEN MERHABA HAYAT122: DAMIENLİ SABAHLAR123: İYİ Kİ DOĞDUN MARTİNA124: KABUSLARIN BAŞLANGICI125: MAĞARAYA YOLCULUK126: KAYIPLAR VE KAÇIŞLAR ÜZERİNE127: SONUN BAŞLANGICIFİNALSON SÖZ
Hikayeyi Paylaş
Loading...