Herkese merhaba. Bu benim ilk kurgum, yanlışlar varsa chatten bildirirseniz çok sevinirim.

İYİ OKUMALAR!

Telefonumdan gelen alarm sesiyle gözlerimi açtım. Yorganın altındaki sıcaklık her insan gibi beni de uykuya çekiyordu. Ama bir dakika... BUGÜN O GÜNDÜ!

Hemen banyoya koşup elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda geceden kalan morlar vardı. Gram uyuyamamamıştım. "Sorun yok, kapatıcıyla hallederim." Diye geçiştirdim. Makyaj masama oturup güneş kremini tam sürecektim ki telefonum çaldı. Arayan en yakın arkadaşım Kayra'dı. Telefonu açar açmaz sesi geldi.

"Günaydın sayın savcım!"

"Günaydın komiserim!"

"Aynı gün terfi almamız konusunda ne düşünüyorsunuz savcım?"

"Ben terfi almadım, just stajım bitti."

"İngilizce harika yanlız."

"Tabiki."

"O zaman ben emniyete geçiyorum, sen zaten adliyedesin, konuşuruz sonra."

"Görüşürüz komiserim."

"Görüşürüz sayın savcım."

O arada makyajımda bitmişti. Kendime gelmek için yüzüme bir iki minik tokat attım.

"Yapacaksım Gül'üm, yapacaksın güzelim." Diye mırıldandım.

O ara saat 7 olmuştu, zaten 6'da kalkmıştım. Acilen evden çıkmam lazımdı. Sonuçta ilk günden geç kalmam hoş olmazdı. Arabamın anahtarını alıp dışarı çıktım. Yakında bir motor almak istiyorum. Arabayla hiç olmuyor.

Adliyeye, hatta odamın önüne gelmiştim. Kapıdaki yazıyı görünce istemsizce gülümsedim.

Savcı Gül YOSUN

Odam -şimdilik- benim odam gibi değildi. Çok renksizdi. Sorun yoktu, yanıma eşyalarımı almıştım. Önce tablolarımı astım. Daha sonra kitaplarımı yerleştirdim. Koltuğuma oturup rahat bir nefes alacaktım ki kapım çalındı.

"Girin"

İçeriye orta kilolu, neredeyse benim boyumda olan ama beni biraz geçen, kumral bir adam girdi.

"Savcım merhaba. Ben sizin asistanınızım. İsmim Kemal."

"Memnun oldum Kemal, bir sorun mu var?"

"Aslında evet, Maltepe'de bir ceset bulunmuş. Gidip bakmanız gerekiyor. İsterseniz numaramı vereyim, size konum atarım."

"Tamam o zaman sen ver numarayı."

Numarasını verdikten sonra konumu attı. Bende Arabama binmek için adliye çıkışına ilerlerken utanmasam kulaklarımı kapatacağım bir ses duydum.

"Savcı olmuş olman benden daha iyi olacağın anlamına gelmiyor Gül."

Bu, akademiden beri benimle uğraşan, sürekli "ben daha iyiyim" rekabetine giren, bana takık ama benim gram umrumda olmayan bir salaktı.

Emir Serçe

"Sanada merhaba Emir. Ve bilgin olsun, seninle hala ilgilenmiyorum." Diyerek adliyenin çıkış kapısına ilerledim.

Uyuz

Arabama bindiğimde hiç olmadığım kadar heyecanlıydım. İlk vakama gidiyordum çünkü. Böyle pratik yaparak kardeşimin katilini daha kolay bulabilirdim.

🌹🌹🌹

Geçmişten...

Kimsemiz kalmamıştı. Annem ve babam ben 14, kardeşim zeliha ise 10 yaşındayken bizi sokağa atmışlardı. Ne yapcağımızı bilmemediğimiz için bütün gün dileniyor, geceleri ise bulduğumuz bir parkta uyuyorduk. Zaten kışın da okula gidiyor, orada kalıyorduk. Böyle iki yıl geçti. Yine bir parkta uyurken acı inleme sesleri ile uyandım. Uyandığımda, "ZELİHA!" diye bağırarak kardeşimi bıçaklayan adamın üstüne atladım. Adam sarhoştu, yanında bira şişesi vardı. Bir kez daha ittim ve yere düşürdüm. Hareket etmeyince bayıldığını anladım. Zeliha'nın gözleri korkuyla bana bakıyordu.

"Biraz daha dayan, hastaneneye götüreceğim seni."

"Beni yetiştiremezsin, en yakın hastane 10 km uzakta. Senden tek bir isteğim var abla. Savcı ol, bul onu. İntikamımızı al. Hem bu kansızı, hemde geçen yıl seni taciz eden şerefsizi bul. En ağır cezayı alsınlar. Olur da annem babamız bir gün pişman olur, seni tekrar isterlerse sakın yanlarına gitme, yaşadıklarımızı hatırla. Seni çok seviyorum ablam."

Gözleri kapandı

"Hayır, hayır Zeliha, şu an olmaz. YARDIM EDİN! YARDIM EDİN!"

O anlar aklıma gelince yüzümü buruşturdum. O sırada olay yerine de gelmiştim. Polis şeritini geçtim. Kayra yanıma geldi:

"Hoş geldiniz savcım."

İlk vakamda Kaya ile çalışacak olduğum için gülümsedim.

"Hoş bulduk komiserim, maktulün yüzünü görelim."

"Hay hay sayın savcım! Ortalama 40-45 yaşlarında gibi. MAKTULÜN YÜZÜNÜ AÇIN, SAVCI BAKACAK!"

"Konteyner? Gerçekten mi? Keşke biraz mantıklı olsalarmış."

"Cidden. Ama bizim işimiz kolaylaşıyor, o yüzden çokta şikayet etmeyelim derim."

"Olur derim."

Maktulün yüzü açıldığında buz kestim.

"Hayır, olamaz, şu an olmaz!"

BURAYA KADAR OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM!